Gelecek geldiğinde biz olmasak da GitHub kodları orada olacak!
Düşünsenize, yeryüzündeki tüm medeniyetler bir felaket sonucu yok olmuş ve geride yalnızca bir avuç insan kalmış… Medeniyet yeniden sizce nasıl kurulur ve bugün ulaşılan teknolojik gelişime kaç yüz yılda ulaşılabilir? Bu felaket senaryosu karşısında elbette herkes bambaşka bir iç görü geliştirebilir, ancak gerçek hayatta böyle bir senaryoya hazırlık var. 2008 yılında Svalbard Küresel Tohum Deposu bu distopik hikayeyi gerçekleşecekmiş gibi yorumladı ve ardı da geldi!
“Kıyamet Deposu” nam-ı diğer Küresel Tohum Deposu çalışmalarına 1983 yılında başlanmış. Norveç’in Spitsbergen adasında buzullar arasında yerin 130 metre altında inşa edilmiş. İçerisinde hemen her türden yaklaşık 4 milyon farklı tohum bulunduruluyor.
2017 senesine gelindiğinde kıyamet deposunun karşısındaki kömür madenin 250 metre altına “Dünya Arktik Arşivi” oluşturulur. Amacı, dünya medeniyetlerinin kültürlerine ait önemli verileri fiziksel olarak saklamaktır. Bugün kutuplardaki buzulların altına inşa edilen kıyamete dayanıklı sığınakta, 41 trilyon baytlık kod, 186 adet ışığa duyarlı arşivsel film makaralara kaydedilmiş bir biçimde korunuyor ve bu verilerin en az 1000 yıl boyunca
güvende kalması bekleniyor.
Yıl 2019: bu kez kod platformu GitHub bir toplumun sıfırdan başlayarak günümüz teknolojisine dek
ulaşabileceği 21 terabaytlık açık kaynak verisini korumaya alıyor. Gelecek jenerasyonlara aktarılacak
bu veriler piqlFilm adı verilen, bilgisayar yardımıyla okunabilen süper-dayanıklı bir ortamda
saklanıyor. Gereken teknolojinin gelecekte mevcut olmaması ihtimaline karşın manuel bir tedbir de
alınıyor ve sığınakta filmin büyüteçle okunabilecek 8.8 milyon piksel küçültülmüş bir versiyonu da
bulunduruluyor.
Bütün bunlar bir bilim kurgu filmini izliyormuşuz gibi değil de öngörülü davranan bilim insanlarının
bilinmeze olan hazırlığı. Haksızlar mı? Hayır! İnsanoğlunun ne yapacağı da geleceğin ne getireceği de
bilinmez.