Türkiye’de 4 milyon “Ev Genci” var!
Bugün dünyada milyonlarca genç, yaşamlarının en verimli dönemlerinde ne eğitimlerini sürdürüyor ne de istihdama karışıyor. Ölçeği küçültüp Türkiye özelinde rakamlara baktığımızda ise hayli sarsıcı bir tablo çıkıyor karşımıza. Türkiye’de 15-29 yaş aralığındaki her 3 gençten biri ev genci konumunda… Peki, toplumun gözünde çoğu zaman görünmeyen, ama geleceğin şekillenmesinde önemli bir rol oynayan bu gençler neler hissediyor? Hayalleri neler? Hayatlarını nasıl idame ettiriyorlar ve dahası sahip oldukları imkanlar ihtiyaçlarını karşılayabiliyor mu? Marketing Türkiye adına Sia Insgiht’ın gerçekleştirdiği “Ev Genci Araştırması” karanlıkta kalan 4 milyon gencin dünyasını gün yüzüne çıkarıyor…
İngilizce’de “NEET” (Not in Education, Employment or Training) yani “ne eğitimde ne istihdamda ne de eğitim alıyor” kavramı dilimizde “ev genci” olarak karşılık buluyor. Son dönemlerde ise ülkemizde ev gençlerinin çok daha sık konuşuluyor olması hiç de sürpriz değil. Zira büyük bir sosyolojik probleme işaret ediyor bu kavram.
Eurostat tarafından yayınlanan istatistiklere göre, AB’ye üye ülkeler arasında 15-29 yaş grubunda ne okuyan ne de iş gücünde olan gençlerin oranı ortalamada yüzde 18 iken, bu oran Türkiye’de yüzde 35,6. 15-24 yaş grubu gençlere odaklandığımızda AB ortalaması yüzde 14,5’e gerilerken, Türkiye’de bu oran yüzde 31,1 olarak karşımıza çıkıyor. Bir başka deyişle ve özetle; her üç gençten birisi ne eğitimde ne de iş hayatında! Bu da yaklaşık olarak 4 milyon genç insana tekabül ediyor…
Peki, hayata karışamayan bu büyük kitle kendi durumunu nasıl değerlendiriyor? Günlük hayatları ve rutinleri neler? Ne hayal ediyorlar ve hedeflerinde neler var? Marketing Türkiye için Sia Insight’ın gerçekleştirdiği “Ev Genci Araştırması” tüm bu sorulara yanıt verirken çarpıcı gerçeklere rakamlarla ışık tutuyor…
Kötü günler geride kaldı! Sırada daha kötü günler var…
Önümüzdeki bir yıl içinde hem kendileri ve ailelerinin maddi durumu hem de Türkiye’nin ekonomik durumu hakkındaki öngörüleri sorulduğunda; katılımcıların ülke ekonomisine yönelik beklentileri, hane halkı gelirine dair beklentilerine paralellik gösteriyor. Ne eğitimde ne de istihdamda olan her 10 gençten yaklaşık 6’sı önümüzdeki 1 yıl içinde hane halkı maddi durumunun aynı kalacağını öngörürken yüzde 36’sı daha kötüye gideceğini düşünüyor. Hane gelirinde iyileşme bekleyenler arasında ise kadınlar ve üniversite mezunlarının oranı daha yüksek. Söz konusu ülke ekonomisi olduğundaysa “daha kötüye gidecek” diyenlerin oranı yüzde 42’ye yükseliyor.
Ev gencinin aylık bütçesi 6 bin TL
Hali hazırda çalışmayan ve okumayan her 10 gençten 9’u geçimini aile desteğiyle sağlıyor. Erkeklerin tamamı ailesinden destek alırken, kadınlar arasında arkadaşından/partnerinden destek alanların oranının daha yüksek olduğu görülüyor. Kadınların ve 25-29 yaş aralığındakilerin aylık bütçeleri daha yüksekken ev gençlerinin aylık ortalama bütçesi 6 bin 156 lira olarak verilere yansıyor.
“Aylık gelirim temel ihtiyaçlarıma yetmiyor”
Her 10 ev gencinden yaklaşık 6’sı bütçesinden memnun değil. Memnuniyet düzeyi farklı demografik kırılımlara göre değişkenlik gösterse de “bütçemden memnunum” diyenlerin oranı yüzde 30’da kalıyor. Her 10 ev gencinden 6’sı aylık geliriyle temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadığını, her 10 ev gencinden 3’ü de temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için borçlandığını ifade ediyor…
İhtiyaçlarını karşılayabilmek için borçlanmak zorunda kalanlar arasında ise erkeklerin (yüzde 36) ve 15-19 yaş aralığındakilerin (yüzde 40) oranı daha yüksek. Tüm ihtiyaçlarını karşılayabilenlerin oranı ise yüzde 5 gibi oldukça düşük bir seviyede kalıyor.
Alışverişte ilk durak fiziksel mağazalar
Alışveriş sırasında en çok tercih edilen kanallar arasında markaların fiziksel mağazaları (yüzde 76) başı çekiyor. Onu e-ticaret siteleri (yüzde 64) takip ediyor. İkinci el satış platformları ve markaların kendi internet sitelerini kullananlar arasında kadınların oranı daha yüksekken, fiziksel mağazalar, pazarlar ve sokak satıcılarını tercih edenler arasında erkeklerin oranının daha fazla olduğu görülüyor.
En büyük harcama kalemi giyim
En fazla harcama yapılan kalemler arasında giyim alışverişi, dışarıda yeme-içme ve kozmetik, kişisel bakım ürünleri öne çıkıyor. Buna karşın en az harcama yapılan kalemler ise ev eşyası, fatura ve kira giderleriyle otomobil masrafları oluyor. Giyim, kozmetik ve kişisel bakım için kadınların daha fazla harcama yaptığı gözlemlenirken erkeklerse dışarıda yeme ve içmeye daha fazla para harcıyor.
Ev gencinin favori markası Trendyol
Ev gençleri fiziksel mağazalardan daha çok alışveriş yapıyor olsa da en sık alışveriş yaptıkları marka sorulduğunda açık ara farkla “Trendyol” öne çıkıyor. Gratis, H&M, Trendyol ve Hepsiburada’dan alışveriş yapanlar arasında kadınların oranı daha yüksekken, Defacto, LC Waikiki ve adidas gibi markalardan alışveriş yapanlar arasında erkekler ortalamayı yükseltiyor.
Çıkar telefonunu
Tercih edilen akıllı telefon markaları arasında iPhone (yüzde 26) ve Samsung (yüzde 23) açık ara öne çıkıyor. iPhone ve Xiaomi kullanıcıları arasında kadınların oranı daha yüksekken buna karşın Realme kullanıcıları arasında ise erkeklerin yoğunlukta olduğu görülüyor.
Günler dizi izleyerek geçiyor
Ev gençlerinin büyük bir kısmı günlerini dizi/film izleyerek, müzik dinleyerek, arkadaşlarıyla kahve içerek ve sosyal medyada vakit geçirerek değerlendiriyor. Buna karşılık, pilates/yoga yapmak, fitness’a gitmek, hobilere vakit ayırmak, sosyal sorumluluk projelerinde yer almak ve konsere/tiyatroya gitmek en az tercih edilen aktiviteler arasında yer alıyor.
Her 10 ev gencinden 6’sı halinden memnun değil
Ne eğitimde ne de istihdamda olan gençler arasında mevcut durumundan memnun olanların oranı yüzde 26 iken yüzde 61’i memnun olmadığını belirtiyor. Halinden memnun olmayanlar arasında erkeklerin oranı biraz daha yükseliyor. Eğitim seviyesi düştükçe memnun olmayanların oranının yükselmesi de dikkat çekiyor.
Ev gencinin gelecek planlarında neler var?
Her 10 ev gencinden 4’ü ilerleyen dönemlerde çalışmayı düşünürken, yaklaşık 2’si de eğitimine devam etmeyi planlıyor. Çalışmayı planlayanlar arasında 25- 29 yaş aralığındaki kişiler ortalamayı yükseltiyor.
Erkekler ve 15-19 yaş aralığındakiler arasında eğitimine devam etmeyi düşünenlerin oranı daha yüksek. Her 5 ev gencinden 1’inin gelecek planları noktasında kararsız olması ise araştırmanın dikkat çeken verileri arasında yer alıyor.
Nasıl bir işte çalışmak istersiniz?
10 ev gencinden 6’sı hali hazırda iş arıyor. İş arayanlar arasında her 10 kişiden 4’ü özel sektörde, 2’si ise kamu sektöründe çalışmayı veya kendi işini kurmayı istediğini ifade ediyor. Kamu sektöründe çalışmak isteyenler arasında kadınların oranı erkeklere kıyasla daha yüksekken freelance olarak çalışmak isteyenler arasında ise erkeklerin oranının daha yüksek olduğu görülüyor.
İş, kariyer.net’ten aranıyor
İş arayanların en çok tercih ettiği kanallar arasında kariyer.net ve İşkur öne çıkıyor. Metropol dışındaki illerde yaşayanlar arasında ise aile, arkadaş ve akraba aracılığıyla ya da doğrudan işverenle iletişime geçerek iş arama eğiliminin daha yüksek olduğu gözlemleniyor.
Ev gencinin ortak isyanı: “İş bulamıyorum”
Katılımcılara şu anda neden çalışmıyor oldukları sorulduğunda en yüksek oranla öne çıkan yanıt “İş bulamıyorum” olurken bu oran kadınların yanıtları içerisinde yüzde 45’e, 25-29 yaş aralığında ise yüzde 51’e yükseliyor. Yeterli eğitime sahip olmadığı için çalışamadığını söyleyenlerin oranı yüzde 22 olurken, iş arama yollarını yeterince bilmediğini belirtenlerin oranı yüzde 20 ve iş aramaktan yoruldum diyenlerin oranı yüzde 19 olarak verilere yansıyor.
Hedefler ve hayaller ortak: Özgürlük
Geleceğe dair başlıca hedefler maddi bağımsızlık kazanmak ve belirli bir meslekte kariyer yapmak olarak öne çıkıyor. Bu hedefleri ise seyahat etmek ve farklı kültürleri keşfetmek ve kişisel becerileri geliştirme bu hedefleri takip ediyor. Geleceğe dair hayaller, kısa vadeli hedeflerle benzerlik gösteriyor ve her 10 ev gencinden yaklaşık 6’sı hayatını keyifle ve özgürce yaşamak istediğini belirtiyor. Bunun yanı sıra, her 2 kişiden 1’i finansal olarak bağımsız olmayı arzuluyor; kendi evine ve arabasına sahip olma ve daha iyi bir ekonomik ortamda yaşama hayali kuruyor.
Araştırmanın Metodolojisi
Marketing Türkiye adına Sia Insight tarafından yürütülen “Ev Gençleri Araştırması”nın saha çalışması 5 – 15 Ağustos 2024 tarihleri arasında online bilgi toplama yöntemi kullanılarak Sia Live Paneli katılımcıları ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya illerinde yaşayan 400 genç ile görüşülmüştür. Örneklem ne eğitimde ne de istihdamda olan 15-30 yaş aralığında, yarısı kadın ve yarısı erkek gençlerden oluşmaktadır.
Gençler sadece zaman öldürüyor
✓ Türkiye, Avrupa Birliği ve OECD tarafından yayınlanan birçok istatistikte son sıralarda yer alan bir ülke. Bu durum bize bugünlerimiz ve yarınlarımız hakkında iyi şeyler anlatmıyor. Geleceklerine dair hiçbir iyimserlik taşımayan ev gençleri tamamen ailelerinden aldıkları finansal destekle harcamalarını sürdürüyorlar. Ev gençlerinin üçte biri zorunlu giderlerini karşılayamayan bir hayat sürüyorlar. Temel ihtiyaçlarının yalnızca bir kısmını karşılayabilenlerin oranı ise yüzde 35 seviyesinde.
✓ Türkiye’deki tüm gençlere benzer şekilde, ev gençleri de zamanlarının büyük kısmını televizyon izleyerek veya sosyal medyada geçiriyor. Gençlerin diğer sevdikleri etkinlikler ise alışveriş merkezlerinde dolaşmak ve kafelere gitmek. Gençler sadece zaman öldürüyor.
✓ Ne okuyan ne de çalışan gençlerin büyük bir çoğunluğu içinde bulundukları bu durumdan memnun değiller. Bu gençlerin yüzde 61’i ev genci olmaktan rahatsız. Bu memnuniyetsizliğin bir uzantısı olarak, gençlerin yarısından çoğu çalışmayı ve / veya yaklaşık yüzde 40’ı da eğitim hayatına devam etmeyi arzu ediyor. Çalışmak isteyenlerin çoğunluğu özel sektörde bir iş sahibi olmayı hedefliyor. Ancak gençlerin önündeki en büyük engeller iş bulamamaları veya işin gerektirdiği donanıma sahip olmamaları ve bazıları içinse nasıl ilerleyeceklerini bilmemeleri.
✓ Yakın geleceklerine dair karamsar olsalar da ev gençlerinin gelecekten en büyük beklentileri finansal olarak kendi ayakları üzerinde durmak ve daha kaliteli bir yaşama ve bir kariyer sahibi olmak.