Gerçek ilişkiden reality show’a: Johnny Depp-Amber Heard davası…
Oyuncu Johnny Depp’in yine oyuncu olan eski eşi Amber Heard’e açtığı hakaret davasının sonuna gelinmek üzere. Heard’ün 2018’de Washington Post’taki yazısında Depp’in adını vermeden aile içi şiddete maruz kaldığını ileri sürmesinin ardından açılan dava, tüm dünyada büyük yankı uyandırdı. Mahkemenin canlı yayınlanması ve delillerin herkesin gözünün önünde izlenmesi/okunması dolayısıyla insanlar ikilinin ilişkilerine dair her ayrıntıya hâkim oldular. Yargılama süresince her iki taraf da özel hayatlarına ilişkin ses kayıtları, fotoğraflar, e-posta ve SMS yazışmalarını mahkemeye delil olarak sununca davada her yeni gün, adeta bir Reality Show’dan bir bölüm gibi izlendi, milyonlarca görüntülenme sayısına sahip oldu, davanın her anı sosyal medyada gündemin birinci sırasına oturdu ve bize de şu soruyu sormak düştü: “Gerçek mi kurmaca mı?: Gerçekle olan bağımızı gittikçe yitiriyor muyuz?”
Davanın perde arkası
Hollywood yıldızı Depp’in kendisi gibi oyuncu olan Heard’le ilişkileri 2011’de başlamış, çift 2015’te evlenmişti. Fakat Amber Heard Mayıs 2016’da boşanma davası açmış, aile içi şiddet ve cinsel tacize maruz kaldığını ileri sürmüştü. Çiftin 2017 yılında boşanmasının ardından Depp, itibarını geri kazanmak için Amber Heard’e tazminat davası açtı ve tüm bu suçlamaları reddetti. Davanın popüler olması için bu kadar veri fazlasıyla yeterliyken;
ifadeler, tanıklar, avukatlar, deliller kısacası duruşmaların tamamının canlı yayınlanması ise olayı bambaşka bir boyuta taşıyarak davayı sosyal medyanın gündemine oturttu, geleneksel ve dijital medyanın bir numaralı konusu haline getirdi. Sanıkların ifadeleri ve tavırları, tanıkların cevapları, iki tarafın avukatlarının soruları, tutumları, hangi tarafın avukatının daha iyi olduğu, duruşmadaki güldüren anlara kadar her ayrıntı gözler önüne serildi.
Dava mı reality show mu?
Sonuç ne mi oldu? Dava mı reality show mu birbirine karıştı. İnsanlar yeni dava gününü sevdikleri dizinin bir sonraki bölümünü bekler gibi heyecanla bekledi, hatta kişiler videoların altına “Keşke bu dava hiç bitmese de hep izlesek.”, “Umarım sınavda da bu davayı sorarlar.”, “Netflix bu davayı bir araya getirse de izlesek, kaçırdığımız yerler oluyor.” gibi yorumlar yaptı. Dizi karakteriyle kendini özdeşleştirip, o karakterle arkadaşlığa benzer bağ kurmak, psikoloji literatüründe parasosyal ilişki olarak adlandırılıyor. Bu tanıma paralel olarak izleyicilerin oyuncuların oynadıkları karakterleri gerçek sanıp o oyunculara tepki gösterdiklerine ya da desteklediklerine, hatta onları hayatlarının bir parçası olarak algıladıklarına daha önce sıkça şahit olduk. Türkiye’den örnek vermek gerekirse Kurtlar Vadisi dizisi Çakır karakterinin cenaze namazının kılınması ya da Aşk-ı Memnu dizisinden sonra Bihter’in her ölüm yıldönümünde anılması gibi olaylar tam da bunun en açık örnekleri. Bu durum şimdi de gerçek bir ilişki, gerçek bir davanın ardından yaşanıyor, insanlar iki taraf hakkındaki görüşlerini büyük bir hevesle dile getirirken, bu davanın bitmemesini arzu ediyor. Gerçek, sanal dünyanın içine giriyor ve gerçekle kurgu ayırt edilemez bir hal alıyor.
İletişimin sınırsızlığı nereye gidiyor?
Dijital dünyanın getirdiği sınırsız iletişim hali, yalnızca ünlülerin hayatlarına değil, sıradan insanların hayatlarına da nüfuz etmiş durumda. Herkesin kendi medyasını yarattığı, her türden düşüncesini o anda rahatça dile getirebilme ve diğer herkesle anında paylaşma özgürlüğüne sahip olduğu, dolayısıyla sanal ile gerçek dünyanın arasındaki sınırların gittikçe kaybolduğu dünyada sormak gerekir: “Biz sanal dünyayı mı gerçek dünyayı mı deneyimliyoruz?” Cevap ise net olarak şudur: “Her ikisini de, hem de aynı anda.” Tüm dünyanın aynı anda takip edebildiği davanın hepimizi ilgilendirmesi de bu yüzden. Eskiden örneğini yabancı dizilerde görebileceğimiz, haberlerde ise yalnızca iki dakikalık özetini izleyebileceğimiz davayı anbean takip ettik, takip etmekle kalmadık, yorum yaptık, beğendik, tepki gösterdik, güldük, üzüldük, heyecanlandık. Biz de bu davanın bir parçası olduk. Kendimizi o duruşma salonunda hissettik, fiziksel olarak değilse de sanal olarak orada var olduk.
Gerçek yok, kendi yarattığımız var!
Var olmak ne kelime, bir de bu davayı yeniden yarattık. Chicago’daki Loyola Üniversitesi’nde pazarlama profesörü olan Jenna Drenten, artık iki ayrı Depp-Heard davası olduğunu belirtirken aynı zamanda şunları söylüyor: “Biri televizyonda/ekranda, diğeri sosyal medya platformu TikTok’ta yayın yapıyor” ve ekliyor: “Kullanıcılar oradaki duruşmaları sansasyonel hale getiriyorlar. İfadeleri yeniden canlandırıyorlar, dudak senkronizasyonu için ses klipleri kullanıyorlar… Duruşmanın adeta yapımcıları oluyorlar” diye açıkladı. Depp-Heard olayı, TikTok’ta o kadar çok etkileşime neden oluyor ki internet kullanıcıları toplu olarak hikâyeler üretip dramatize ediyor ve dedikoduları soruşturmalara dönüştürüyor. Davada bir şey keşfetmek, araştırmacıyı oynama arzusu, şiddet gerçeklerinden kaçmak anlamına gelse de durum bu. Tumblr’ın eski yazı işleri müdürü ve sosyal ağlar konusunda uzman olan Amanda Brennan’ın da: “Gerçek suç belgesellerinin ve adalet programlarının popülaritesi ile hepimiz amatör avukat olduk ve devam eden mücadeleye fikirlerimizi eklemek istiyoruz.”[1] açıklaması durumu özetler nitelikte. Gerçekliğin içinde bir gerçeklik daha yaratarak ona inanıyor ve onu yaşıyoruz.
Tarafımızı seçtik mi?
Davada sona yaklaşılırken çoğunluk Johnny Depp’i haklı buluyor. Oyuncunun davayı kazanacağı, Amber Heard’ü alt edeceği söyleniyor ve bu durumdan haz duyuluyor. Peki ya gerçekler? Her iki tarafın da evliliklerindeki psikolojik ve fiziksel şiddet, sağlıksız iletişim, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı sorunları, çocukluktaki olumsuz yaşantıların gelecekteki ilişkilerde nasıl felaketlere yol açtığı? Bunlar ne ki? Önemli olan dizinin, pardon davanın nasıl biteceği ve kimin kimi yeneceği. Hepsi bu.
[1] https://www.lemonde.fr/en/pixels/article/2022/05/22/the-johnny-depp-v-amber-heard-trial-and-the-tabloidization-of-tiktok_5984286_13.html
Gözde Aytulun yazdı: “Dijital ve geleneksel medya Z kuşağı neyi neden izliyor?”
Markalar da oyuna dahil oldu: Squid Game pazarlama dünyasının yeni gözdesi