Google, Black Friday’in formülünü çözdü
Bundan yıllar öncesinde Black Friday literatüre tek bir gün olarak girmiş olsa da bugün tablo geçmişten daha farklı. Artık alışveriş dönemi bir günden ibaret değil; bir çeyreğe yayılmış, daha kapsayıcı bir dönemden bahsediyoruz. Alışveriş sezonu bu günlerin çok öncesinde başlıyor ve sonrasında da devam ediyor. Kategori ve marka aramaları sonbaharla birlikte artmaya başlarken, Black Friday döneminde bu ilgi maksimuma çıkıyor. Ardından bu alışveriş günlerine bir de Yılbaşı alışverişleri eklenince “alışveriş günleri” tabiri caizse alışveriş sezonuna dönüyor. Think With Google bu dönemi üç aşamada inceliyor: “İlginin artışı”, “rağbet” ve “son çağrı” dönemi.
Black Friday bir günden daha fazlası
Bu dönemde tabii ki online satışın yükselişte olacağı bir gerçek ama bu mecraya gelen yoğun talep kimi zorlukları da beraberinde getiriyor. Müşterilerinizin şikayetleri, soruları ve geri dönüşleri her zaman iç açıcı olmayabilir. Örneğin online’da yüksek sipariş talebini karşılarken tedarik problemleri yaşanabilir ve ürünler tüketicilere hemen veya söz verilen tarihlerde teslim edilemeyebilir.
Bu gibi aksaklıklar müşteri deneyimini negatif etkilerken bir yandan da online satın almaya aşırı talep offline’daki envanterinizin de elinizde kalmasına sebep olabilir. Dolayısıyla burada kanallar arası envanter yönetimi kritik bir rol oynuyor. Böyle sıkıntıların önüne geçmek için gelen talebi satış kanalları arasında hem tüketici hem tedarikçi olarak sizler adına en optimum şekilde yönetmek bu alışveriş döneminden maksimum fayda sağlamanıza yarayacaktır. Gelin, bu dönemi üç aşamada inceleyelim ve hangi aşamada hangi yaklaşımların size fayda sağlayabileceğini konuşalım.
3 aşamada tüketicileri kazanın
İlginin Artışı
Black Friday ile ilgili merakın arttığı bu dönemde tüketiciler karşılarına çıkan tüm seçeneklere açık bir halde değerlendirmeye ve incelemeye başlıyor. Bu dönemi izlenmelerin artışa geçtiği YouTube’da başlatabilirsiniz. Araştırma dönemi ve karar aşamasının yavaş yavaş şekillendiği tüketiciye erişmek ve aksiyona yönlendirmek için TrueView for Action modelini radarınıza alabilir ve bu yaklaşımı üç dönem için de sürdürebilirsiniz.
Çok kanallı ölçümlemeyi tüm süreçlere dahil edin
Tabii ki bütün kampanya ve platform performanslarınızı çok kanallı ve çok yönlü olacak şekilde ölçümlediğinizden emin olmanız çok kritik. Doğru bir ölçümleme altyapısı olamadan mağazada yarattığımız değeri bilmek mümkün değil. Dolayısıyla öncelikle Google reklamlarıyla etkileşimin ne kadarının mağaza trafiği ve mağaza içi satışa dönüştüğünü takip etmek altyapıya dair en öncelikli perakendeci ihtiyacı.
Neden mağazada alışveriş?
Kişilerin satın alma kanalını belirleyen en büyük faktör, elverişlilik. Elverişlilik kriteri COVID-19 dolayısıyla offline satış kanalını zedelemiş olmakla beraber, mağaza içi fiyatların daha düşük olması veya ihtiyaç duyulan ürünlerin sadece mağazada bulunuyor olması offline satış kanalını pandemi döneminde bile hareketlendiren bir unsur oldu. Offline’da satın almayı tetikleyen diğer unsurlar arasında karar verme mekanizmasının kolaylığı, kişilerin hayat tarzına uygunluğu, daha eğlenceli olması ve ürünleri görüp hissetme ihtiyacı var.
Google’ın araştırmalarına göre, koronavirüs döneminde online’da alışveriş yapan kişiler belli kategoriler özelinde sıkıntılar yaşadılar. Bu zorluklar genel olarak websitelerine üyelik girişi yapma zorunluluğu, müşteri desteğinin limitli veya yavaş olması, ürünleri bulma güçlüğü veya sağlanan bilgilerin eksikliği, ödeme metodunun tercihlerine uygun olmaması, fiyatlamadan memnun olmama veya kargo lojistik problemlerinden kaynaklanıyor.
Rağbet
İlginin en üst seviyeye çıktığı ve beklenen en büyük kampanyaların gerçekleştiği Black Friday haftasında, ilk dönemde başlattığınız girişimleri devam ettirmeniz kadar bu döneme hizmet edecek diğer çözümleri sürece katmanız da önemli.
Bu noktada ilk çözüm, omni-channel teklif verme olacak. Pandemi döneminde çok kanallı satın alma kasları gelişen, hem online hem offline kanallardan alışveriş yapan ve sepet tutarı olarak her zaman daha değerli olan omni-tüketicileri yakalamak ve daha kârlı olduğu durumlarda mağazaya çekmek için Arama kampanyalarına omni-channel teklif verme stratejisini ekleyebilirsiniz. Mağazadan alışveriş yapan kitleler, Google’da arama yapmanın artık bir nevi vitrin alışverişi olduğunu belirtip, yüzde 67’lik bir kitle de mağaza ziyareti öncesi mutlaka online’dan stok bilgisine baktığını söylüyor.
Türkiye’de Google Maps platformunda Eylül 2020 dönemi boyunca, önceki seneye kıyasla, telekomünikasyon ile ilgili aramaların yüzde 115, süpermarket alışverişleri ile ilgili aramaların yüzde 143 ve finansal hizmetlerle ilgili aramaların yüzde 229 arttığı gözlemleniyor. Bu da demek oluyor ki, tüketiciler için bu servis gruplarından sağlanacak ürün veya hizmetin bulunduğu lokasyon veya yakınlık da özelikle pandemi döneminde önemli bir hale geldi.
Son Çağrı
İlginin yavaş yavaş azalmaya başladığı bu dönemde ise yoğunluktan sıyrılan tüketiciler, takip ettikleri marka ve kampanyaları son kez değerlendiriyor ya da yılbaşı alışverişine doğru yönelerek halen devam eden kampanyaları inceliyorlar.
İlk günden bu yana uyguladığınız çözümleri bu dönemde de devam ettirmek önemli. Örneğin Yerel Kampanyalar ile hem marka algınızın yüksek olduğu hem ürün arayan kitleleri mağazanıza çekmeye devam edebilirsiniz. Mağaza içi sunduğunuz ödeme kolaylıklarını ve teslimat opsiyonlarını, sadece mağaza icinde bulunan ürünlerinizi veya mağaza içi fiyat avantajlarını yıl sonuna kadar görünür kılabilirsiniz. Yine uygun gördüğünüz, mağaza kârlılığı yüksek kategorilerde, Arama kampanyalarınızda omni-channel teklif stratejilerine devam ederek iki satış kanalında da dengeli bir performans hedefleyebilirsiniz. Tüm süreçlerde kampanyalarınıza omni-hedefler koyduğunuzdan ve kampanyalarınızı iki satış kanalını da kapsayacak şekilde bütçelendirdiğinizden emin olun.
Kaynak: Think With Google