Güney Kore “temassız” bir toplum olmanın sonuçlarını yaşıyor
Covid’19’a karşı mücadelesinde başarılı bir ülke olan Güney Kore’nin bu başarısının kilit noktası teknoloji kullanımı oldu. Pandemiden de önce pazarlama sektörüne yerleşen “Untact” terimini en etkili şekilde hayata geçiren ülkelerden biri olan Güney Kore, hızla dijitalleşen dünyanın önündeki en gerçek örnek.
“Untact” terimi 2017 yılından beri pazarlama çevrelerinde kullanılıyor. Bu terim, self servis kioskları kullanmak, çevrimiçi alışveriş yapmak veya temassız ödeme yapmak gibi başkalarıyla doğrudan temas kurmadan yapılan eylemleri açıklıyor. Güney Kore bu çalışmaları çok daha ileriye taşıyarak robotik baristaları, sanal makyaj stüdyoları ve dijital finansal işlemleri gibi uygulamalar geliştirdi.
Yaşlılar dijital düzene ayak uyduramadı
Covid-19 salgınından bu yana, “untact” moda olan bir sözcükten ziyade merkezi hükümet politikası haline geldi. Güney Kore’de kısa süre önce açıklanan “Yeni Anlaşma” ekonomik planı, uzaktan sağlık ve yaşlı bakımı, sanal ofisler ve küçük işletmeler için e-ticaret desteği gibi “untact endüstrileri teşvik etme” taahhüdü içeriyor.
İş arama motoru Saramin tarafından yakın zamanda yapılan yerel bir ankete göre Güney Koreli yetişkinlerin yüzde 71,6’sı pandeminin doğrudan bir sonucu olarak “untact” ekonomik faaliyetlerinin arttığını belirtiyor. Teknolojik olarak en gelişmiş ülkelerden biri olarak kabul edilen ülkede, minimal temaslı bir toplumun hızlı yükselişine karşın bu teknolojileri kullanmayan yaşlı bir gurup da var.
Güney Kore dijital uçurumla karşı karşıya
Dijital uçurum, dünya çapında ülkelerin karşılaştığı sosyal bir sorun. Teknolojiye fiziksel erişimi sınırlayan sosyo-ekonomik faktörlerin pek çok kişi için bir engel olduğuna şüphe yokken, erişimi olan kişilerin onu nasıl kullanacaklarını bilmemeleri de önemli bir sorun oluşturuyor. Aynı NIA anketi, engelliler, yaşlılar ve düşük gelirli kişilerin dijital cihazlara erişimin yüzde 97,1 olduğunu ortaya koyarak çoğu Güney Korelinin bir bilgisayarı veya akıllı telefonu olduğunu vurguluyor. Bu sonuç ülkenin dijital uçurumunun teknolojiye erişimle alakalı değil teknolojiyi kullanabilenlerle kullanamayanlar arasında olduğunu gösteriyor.