Hümanist ve Dijital Liderler
Marketing Türkiye ile Deloitte Türkiye iş birliğinde hazırlanan “Liderlere Liderlik Edenler” çalışması yeni dönemin liderlik anlayışlarına ışık tutuyor. Analizde yeni dönemin liderleri “Kapsayıcı Liderlik, Esnek ve Dayanıklı Liderlik, Sosyal Liderlik, Hümanist ve Dijital Liderlik, Senfonik Liderlik” tanımlarıyla ele alınıyor… Gelin her gün farklı bir bölümünü ele alacağımız “Liderlere Liderlik Edenler” yazı dizimizin bu bölümünde “Hümanist ve Dijital Liderlere” ve iş dünyasına verdikleri mesajlara hep birlikte bakalım.
Şirketler uzun bir süredir teknoloji ve insan faktörlerini çalışma hayatının içerisine bir arada başarılı bir şekilde katmak konusunda zorlanıyor. Bazı liderler stratejilerini belirlerken tamamen dijitalleşme hedefini ön plana çıkarırken, bazıları çalışan deneyimine daha fazla odaklanıyor. Bu yaklaşım, liderlerin kendilerinin ve ekiplerinin yetkinliklerini hangi alanlarda daha fazla geliştirmeye yöneldiklerini de belirleyen başlıca faktörler arasında. Kimi liderler dijital okuryazarlık, büyük veri ve analitiğe yönelirken; bir kısmı organizasyonel çeviklik, iletişim ve duygusal zekâ gibi konulara yoğunlaşıyor. Ancak deneyimlerimiz bizlere gösteriyor ki bu iki alandan bir tanesine aşırı odaklanıp diğerini geri plana atmak şirketlerin hedefledikleri sonuçlara ulaşamamalarına sebep oluyor. Yeni nesil liderlik söz konusu olduğunda, çalışma hayatının bugününde de yarınında da temel belirleyiciler olarak varlıklarını sürdürecek bu iki unsuru başarılı bir şekilde harmanlamanın olmazsa olmaz olduğunu görüyoruz. Bu da “Hümanist ve Dijital Liderler’in şifrelerini anlamamızın önemini artıyor.
Hümanist ve Dijital Liderler’in özellikleri
- Çalışanlar ve teknoloji arasındaki ütopik bir denge değil; pragmatik bir uyumu hedefleyen,
- Karbon işgücü (insanlar) ve dijital işgücünden (makineler ve teknoloji) oluşan “süper ekip”ler kuran,
- Dijitalleşme / otomasyon ve işgücü ile ilgili konulara anlık çözümler olarak değil; uzun vadeli stratejik dönüşüm bakış açısıyla yaklaşanlar,
- Bu konudaki beklenti ve kaygıları yönetme adına proaktif, şeffaf ve vizyon açıcı davrananlar; şirket içinde ve dışında dönüşümü doğru bir dille anlatanlar,
- İnsani ve dijital varlıkları kurum için birer fırsat olarak değerlendirip; doğru yerde doğru alternatifi seçenler,
- Karar verirken büyük veri, deneyim ve vizyonu harmanlayarak hareket eden,
- Ekiplerini; özellikle yönetici kadroları hem dijital okuryazarlık hem çalışan odaklı bakış açısı konularında geliştiren,
- Çalışan merkezli bakış açısı ve tasarım odaklı düşünceyi, dijital tabanlı yenilikçilikle bütünleyen…
Stratejiyi hayata geçirmek belirlemekten daha önemli
- Benim için iş ve gündelik hayatın dengesini iyi kurabilmek için zaman yönetimi ön planda yer alıyor. Bu dengeyi kurduğumda hem işime gereken özeni gösterebiliyor hem de özel yaşamıma yeterli vakit ayırabiliyorum. Bu dengenin oluşmasında teknolojinin payı doğrusu çok büyük. Teknoloji artık hayatımızın vazgeçilmezi, planlayıcısı ve verimlilik yöneticisi aslında. Bu denge iyi işlediğinde iş hayatımın da daha verimli olduğunu söyleyebilirim.
- İşte ya da gündelik hayatta hedef belirlemek ve bu hedeflere ulaşmak için elimden gelenin en iyisini yapmak benim için önem taşıyor. Hedeflerimi belirledikten sonra da hızla harekete geçiyorum. Bunu hayatımın her aşamasında uyguluyorum.
- Kariyerim boyunca bulunduğum pozisyonlarda stratejileri belirlemekten daha önemlisi, stratejileri hayata geçirmek oldu. Bir lider olarak strateji adımlarını izleyerek ekip arkadaşlarımla başarılı işlere imza attık diyebilirim. Bir yılı aşkın süredir hayatımızda olan pandemiyle bir şekilde yaşamayı öğrendik ama bu sürece hızlı ayak uydurmamızın en büyük sebebi, çok zaman önce dijital dönüşümümüzü tamamlamış olmamızdı. Bu sayede pandemi döneminde de hızlı ve kaliteli hizmet vermeye devam ettik.
- Gerek bireysel gerekse kurumsal müşterilerimize değişen tüketim alışkanlıklarına özel yenilikçi ve yaratıcı çözümler sunduk. Dijital teknolojilere son derece hakim bir şirket olduğumuzdan süreci gayet iyi yönettiğimizi düşünüyorum.
İlgi isteyen değil, ilgi duyan lidere ihtiyaç var
Demet Mutlu, Trendyol Kurucusu ve CEO’su
- Liderlik, bir unvan veya pozisyon değil; davranışlarınla olumlu örnek olabilmek. Günümüzde dünyanın daha verici liderlere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. İlgi isteyen değil, ilgi duyan ve sürekli gelişen; başarılarıyla övünen değil, hatalarını üstlenen; diğerlerinden iyi olmaya çalışan değil, diğerleri için iyi olmaya çalışan liderlere… Bizim Trendyol’da benimsediğimiz liderlik anlayışı tam da bu ve temelde iki inanca dayanıyor. İlk olarak, bir lider sadece birlikte çalıştığı ekip kadar iyi olabilir. Bizim başarımız müşterilerimizi ilk sıraya koyan, kenetlenerek aynı hedefe koşan, mütevazi ve samimi bir ekip olmamız. İkinci inancımız ise iyi liderlerin, hatalarından ders çıkaran, onları fırsata çevirebilen ve daima mütevazi kalan kişiler oldukları. Yolculuğumuzun hiçbir aşamasında ben, “artık başarılı bir şirketiz, rahatlayabiliriz” diye değil “neyi daha iyi yaparım” diye düşündüm.
- Trendyol, sadece on milyonlarca müşterinin ihtiyaçlarını karşılayan bir e-ticaret platformu değil; aynı zamanda yüzbinlerce işletmenin ticaretlerini dijitalde sürdürdüğü büyük bir pazaryeri.
- “Kadın gelişirse, ülke gelişir” inancıyla çıktığımız yolda, işlerini dijitale taşımak isteyen kadın girişimcilere avantajlı komisyon, vade olanakları ve pazarlama desteği sunduk. Platformumuza 17 bin kadın satıcı katıldı.
- Hayatın farklı alanlarında dijital uçurumu kapatmayı amaçladık. STK’lar için Sepette İyilik, sanatı herkes için “ulaşılabilir” hale getirmek için Trendyol Sanat projelerini oluşturduk.
Takım oyunu başarıyı getiren temel koşul
Bülent Gürcan, Teknosa CEO’su
- Gençlik yıllarımda profesyonel olarak voleybol oynadım. Spor geçmişim ve deneyimlerim liderlik anlayışımı da farklı açılardan etkiledi. Voleybol da, aynı iş hayatında olduğu gibi, her takım kendi sahası içinde en iyisini yapmaya çalışır. Rekabette öne çıkmak için tek yol ekip olarak aynı amaç doğrultusunda hareket etmek ve en iyi performansı sergilemektir. İnsan odaklı olmanın, dinlemenin ve en önemlisi takım oyununun işte başarıyı getiren temel koşullardan biri olduğunu düşünüyorum.
- Lider, bana göre her konuda ekibi için rol model olmalı. İnsan odaklı ve katılımcı bir yönetim tarzını benimsiyorum. Kararları veriye dayalı ve mutlaka ekibimdeki farklı bakış açılarından yararlanarak almaya özen gösteriyorum.
- 29 yıl perakende sektöründe farklı noktalarda çalışarak bugünlere geldim. Perakende, bütünüyle insan odaklı bir sektör. Bu noktada çalışanlar, müşteriler ve tüm paydaşlar ile güçlü ve açık iletişime önem veriyorum. Bunun için yaptırdığımız araştırmaların ve analizlerin ötesinde şahsen sahada da bolca vakit geçiriyorum.
- Yeni dünyada veri analitiğinden değer yaratmadan ve iş yapış şekillerini buna göre geliştirmeden başarıyı yakalayabilecek herhangi bir iş yok. Başarılı bir liderlik için organizasyonu ve süreçleri insanı merkez alan dijital dönüşüme göre yeniden tasarlayabilmeniz şart.
Aynı hedefe odaklanan büyük bir ekip yaratmaya çalışıyoruz
Mert Karaibrahimoğlu, Penti CEO’su
- Şirketimizin yönetim felsefesi olan Kyosei, Japonca’da “ortak amaç için birlikte yaşamak ve birlikte çalışmak” anlamına gelen bir kavram. Bizim Kyosei’mizde ise ortak amacımız “Birlikte İyi Yaşam.” Benim liderlik anlayışım da tam olarak bu diyebilirim. Aynı hedefe odaklanan, büyük bir ekip yaratmaya çalışıyoruz. Saha, üretim, tedarikçi hepsi aynı seviyede… İnsanların mutlu çalışmasını istiyoruz. Aslında tüm paydaşlarımız kendisini şirketimizin bir ortağı gibi görüyor. Çünkü herkesin hem kendi kişisel gelişimlerini gerçekleştirmelerini sağlıyoruz, hem de onlara yarar sağlayacak birçok yan hak sunuyoruz.
- Geleceğe dair hedeflerimize emin adımlarla ilerleyebilmek için daha fazla dijitalleşerek iş yapış şeklimizi daha da etkinleştirdik ve uluslararası standartlara taşıdık. Her geçen gün de bu çalışmalarımızı arttırıyoruz.
- “Birlikte İyi Yaşam” felsefesi çatısında sayısız çalışma gerçekleştiriyoruz. Örneğin bunlardan biri toplumsal cinsiyet eşitliği. Yıllardır kadınların güçlenmesini destekleyen ve buna alan açan bir şirket olduk. Bir diğer paylaşmak istediğim konu da; sürdürülebilir bir dünya için sürdürülebilir bir çevre diyoruz ve bu takım içerisinde gönüllü Pentililerle kaynak tasarrufu, çevre temizliği ve geri dönüşüm üzerine çalışmalar yürütüyoruz.
- Bunların hepsini de hep birlikte yaptık. Destek olarak, destek bularak, yürekten isteyerek; iyiliği, güzelliği ve olmayanı oldurmak isteyen arkadaşlarımızı, ekiplerimizi cesaretlendirerek başardık.
Teknolojiyi, süreci ve insanları aynı çatı altında organize etmek gerekiyor
Demirhan Şener, Multinet Up CEO’su
- CIO kökenli biri olarak uzun yıllardır kurumların dijital dönüşümlerine liderlik ediyorum. Dönüşümün uzun vadeli ve kapsayıcı stratejilerin, bir organizasyondaki tüm roller tarafından benimsenerek uygulanmasıyla başarılabileceğine inanıyorum. Belirlenen politikaların insan odaklı ve sürdürülebilir olması şart. Merkeze insanı koyduğunuzda, çalışanlar ve müşteriler başta olmak üzere tüm paydaşlarınızda etki uyandırabiliyorsunuz. Bununla birlikte, organizasyon içindeki tüm süreçlerde dijitalin sağladığı olanaklardan en üst seviyede yararlanılması gerektiğini düşünüyorum çünkü bu, yarının inovasyonunu bugünden geliştirmenin en önemli koşulu. Teknolojiyi, süreçleri ve insanları aynı çatı altında, aynı hedef ile organize etmek gerekiyor. Bu da ancak çevik bir liderlik anlayışı ile olanaklı.
- Multinet Up’ta çevik, esnek, hatalarından öğrenen, iş birlikçi, müşteri merkezli, veri tabanlı karar veren yetkin ekiplerle ve inovatif bir çalışma kültürüyle yol almak bizim için çok önemli. Bu sebeple, kendi kendine çalışabilen, inisiyatif alabilen ve hesap veren çevik takımlar oluşturduk. Pandemi sürecinde proaktif düşünen ve davranan çevik takımlarla çalışmanın, sürece uyum sağlamada ne kadar önemli bir faktör olduğunu gördük. Yapay zekâ destekli dijital asistanlarımızla, iş süreçlerimizi yüzde yüz dijital bir ortamda sağlamamıza imkân tanıyan online platformlarımızla ve paydaşlarımızın değişen ihtiyaçlarına yönelik en etkili çözümleri geliştirebilen yenilikçi bakış açısına sahip ekiplerimizle, aynı anda hem esnek hem güçlü olmayı başardık.