
İklim eyleminde güven krizi: Dünya, hükümetlerin niyetini sorgulamaya devam ediyor
BAREM’in global ortağı WIN’in 39 ülkede yaptığı araştırmaya göre, küresel çapta çevresel konulara ilgi artmaya devam ederken, şirketlerin ve hükümetlerin sürdürülebilirlik çabalarına hala şüpheyle yaklaşılıyor. Dünya genelinde hükümetlerin çevre konusundaki çabalarına duyulan güven ortalama olarak yüzde 52 iken, Türkiye’nin yüzde 60’ı hükümetin gereken adımları attığına inanmıyor.
BAREM Pazar Araştırma ve Danışmanlık, global ortağı WIN ile birlikte 39 ülkeden 34 bin 946 kişinin iklim değişikliği dahil olmak üzere toplumsal sorunlara dair görüşlerini ortaya koyan araştırma bulgularını yayınlamaya devam ediyor. Araştırma sonuçları; çevre sorunlarıyla ilgili farkındalığın artmasına rağmen, kamuoyunun gerçek etkiyi yaratmada kimin sorumlu olduğu konusunda fikir ayrılıkları yaşadığını gösteriyor. Daha fazla insan, şirket ve hükümetlerin çabalarını takdir ederken, bu çabaların etkisi ve ardındaki motivasyon konusunda ciddi soru işaretleri de devam ediyor.
Kurumsal sürdürülebilirlikte halkın şüphesi sürüyor
Dünya genelinde şirketlerin sürdürülebilirlik konusunda harekete geçtiğini düşünenlerin oranı geçmiş yıllarda yüzde 58 iken, son araştırmada bu oran yüzde 66’ya kadar yükseldi. Bu artış, ilerleme kaydedildiğini gösterse de katılımcıların yüzde 44’ü şirketlerin sürdürülebilirlik çabalarını, bu amaca fayda sağlamaktan çok, kendi çıkarları için yürüttüğünü düşünüyor.
Sürdürülebilirlik konusunda en iyimser ülkeler Çin, Hindistan ve Vietnam olurken; Paraguay, Hırvatistan, Sırbistan, Peru ve Türkiye’de halkın önemli bir kısmı şirketlerin toplumsal sorumluluktan çok kâr odaklı davrandığını düşünüyor. Türkiye’deki katılımcıların yalnızca yüzde 7’si şirketlerin kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik çalışmalarını samimi olarak yürüttüğünü düşünüyor.

Hükümetlere güven artıyor, ancak eleştiriler devam ediyor
Anket, hükümetlerin çevre konusundaki çabalarına duyulan güvenin küresel çapta artarak 2024’te yüzde 44 iken, 2025’te yüzde 52’ye çıktığını gösteriyor. Ancak bu artışa rağmen, yüzde 48’lik bir kesim hükümetlerin yeterince çaba göstermediği inancında.

Sonuçlar ülkelere göre önemli farklılıklar gösteriyor. Asya ülkeleri arasında Tayland (yüzde 98), Vietnam (yüzde 97) ve Endonezya (yüzde 94) hükümetleri olumlu not alırken; Çin (yüzde 93), Norveç (yüzde 75), Sırbistan (yüzde 75), Hırvatistan (yüzde 74) ve Fransa’da (yüzde 70) hükümetlere yönelik gerekli aksiyonların alınmadığına dair değerlendirmeler öne çıkıyor. Türkiye’nin yüzde 40’ı hükümetin çevreyle ilgili gerekli adımları attığını düşünürken, yüüzde 60’lık bir kesim bu görüşe katılmıyor.
Hükümetlerin çevreyi korumak için gerekli önemleri aldığı ifadesine katılanlar ise bölgesel olarak incelendiğinde;
- Avrupa’da 2024’de yüzde 33, 2025’de yüzde 41
- MENA’da 2024’de yüzde 40, 2025’de yüzde 51
- Amerika’da 2024’de yüzde 32, 2025’de yüzde 46
- APAC’da 2024’de yüzde 65, 2025’de yüzde 69 olarak ölçüldü.
Sonuçlar tüm bölgelerde hükümetlerin çevreyi koruma konusundaki çabalarına duyulan güvenin arttığına işaret ediyor.
İklim krizine kayıtsızlık artıyor
Katılımcıların yüzde 34’ü bireysel eylemlerin çevre üzerinde olumlu etki yaratabileceğine inanıyor. Ancak Çin’de bu oran tam tersine dönüyor. Öyle ki halkın yüzde 88’i bireysel çabanın önemine inanmıyor. Ardından İsveç, Japonya, Polonya ve Almanya’da yüzde 36’ya varan oranlarda bireysel etkinin sorgulandığı görülüyor. Türkiye’de ise katılımcıların sadece yüzde 31’i bireysel çabaların çevre üzerinde etkili olacağını düşünürken, yüzde 15’lik bir kesim bu girişimlerin anlamlı bir fark yaratmayacağı görüşünde.
Bu sonuçlar, bireysel eylemlerin somut etkilerini daha net ve ikna edici bir şekilde ortaya koyan, güçlü iletişim stratejilerine duyulan ihtiyaca işaret ediyor.
Araştırmanın metodolojisi
Çalışmada 39 ülkeden 34 bin 946 kişiyle görüşüldü. Araştırma Türkiye’de BAREM tarafından CATI (Bilgisayar Destekli Telefon Görüşmesi) yöntemiyle Türkiye temsili bir örneklemde 775 kişi arasında gerçekleştirildi.