Ingage, The Agency.
Ingage; medyayı merkeze alan, veri, teknoloji ve stratejiden beslenerek yüzünü yurtdışına dönmüş yeni nesil bir dijital medya ajansı. Kuruluş DNA’sında KOÇ Topluluğu’nun küresel gücünü, WPP’nin operasyonel çevikliğini taşıyor. Bu bağlamda özgün ve biricik. “The Agency” olarak tanımlanıyor olması bu benzersizliğinden kaynaklanıyor. Ingage’i ve CEO’su Pınar Ercan Tursun’u daha yakından tanımanın artık vakti geldi diyor ve ajansın kapısını çalıyoruz…
CEO Pınar Ercan Tursun, Ingage’in varlık amacını, “Topluma ve ülkemizde ticaretin gelişmesine nasıl katkı sağlayabiliriz?” sorusuyla açıklıyor. Konumlanmalarını da iş yapış süreçleri üzerinden açıklıyor; “Ingage, medyayı merkeze alan, veri, teknoloji ve stratejiden beslenen yeni nesil bir dijital medya ajansı. 110 kişilik yetkin ekibiyle çalışmalarını her gün geliştiriyor, genişletiyor. Pandemi döneminde Türk şirketlerinin yüzü yurt dışına dönüp de ihracat odağının artırmasıyla ortaya çıkan dijital reklam yayını ve pazaryerlerinde konumlanma ihtiyacı Ingage’in de gözünü yurt dışına çevirmesinin nedeni oldu. Koç Topluluğu’nun ihracat yapan markalarıyla zaten çalışıyor ve verdiğimiz hizmet kapsamında gerek operasyon tecrübemiz gerekse stratejik ve teknolojik danışmanlık gücümüzle katma değer yaratıyorduk. Şimdi Ingage’in yeteneklerini ihracat yapan ya da yapmak isteyen tüm markalara sunuyoruz. Bu yaklaşımla Ingage’i “İhracatçıların Ajansı / The Agency of Exporters” olarak konumladık.
Varlık amacımız, yurt dışında büyümek isteyen tüm ihracatçıların ulaşmak, büyümek istedikleri ülkelerde dijital varlıklarını ve reklam yatırımlarını en etkin şekilde yönetilmesini sağlamak. Diğer yandan da satışlarını hızlandırmak, stratejik büyümelerinde danışman ve çözüm ortağı olmak. Görüyoruz ki, ihracat yapan markaların ürünlerini ‘marketplace’lerde (Amazon, Ali Express vb.) satma ihtiyacı ve eğilimi belirgin olarak artıyor. Ingage içinde marketplace danışmanlığı ve operasyon hizmetlerini verecek bir yapılanma da oluşturduk.
Ingage olarak ihracat yapan büyük-küçük tüm markaların ajansı olmaya, iş birlikleri yapmaya istekli ve hazırız. Markalarımızın kendine fırsat gördüğü ülkelerde yolunu açarak ticaretlerini geliştirmek iş önceliklerimizin başında geliyor. Bu kapsamda hem sektörlere hem de ülkemize fayda sağlayabileceğimizi düşündüğümüz platformlarla bir araya gelmek en büyük arzumuz.”
Bugünden geleceği görmek mümkün mü?
Ingage’in medyayı merkeze alan, sektörde dönüşüm yaratmaya odaklanmış yeni nesil ajans bakış açısının ayrıntılarını CEO Ercan Tursun’dan dinliyoruz; “Doğru teknoloji platformunun seçimi, doğru veri yapısının oluşturulması ve doğru veri stratejisiyle şirketlerin güçlü müşteri sadakati yarattığını hepimiz görebiliyoruz. Bu kapsamda, biz de Ingage olarak tüketicilere dijital kanallarla ulaşmanın yeni yöntemlerini buluyor ve kurguluyoruz. Ingage’in medyayı merkeze alan stratejisi, veri ve teknolojiyle beslenen yeni nesil bakış açısıyla sektörde dönüşüm yaratmaya çalışıyoruz. Varlık amacımız sektörde bu dönüşümü sağlarken markalarımızın iş hedeflerini gerçekleştirmesine destek olmak. Biz de bu amaçla gelecek trendlerini takip etmek yerine, bizi ve markalarımızı geleceğe taşıyacak sistemler kuruyoruz. Çünkü Peter F. Drucker’ın dediği gibi; Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu, onu yaratmaktır.”
Fayda yaratmak ajansın “amacı” olunca!
“Benim için bir amaca sahip olmak hayatımın her aşamasında önemli oldu. Bu anlayışla ticari bir işletmenin de ticari faaliyetlerinin ötesinde mutlaka bir amacı olmalı diye düşünürüm. Ingage ile topluma fayda sağlayan ajans olmak üzere yola çıktığımızda kendimizi ‘dönüştürücü’ olarak tanımladık. Bu yaklaşım Ingage’i alışılagelmiş marka-ajans ilişkisinin ötesine taşıdı. Bir ajans bu kadar büyük düşünmeli mi diye sorgulayabilirsiniz. Her üreten kurum kadar ajansalar da topluma nasıl katkı sağlayacağını düşünmeli” diyor Ingage CEO’su Pınar Ercan Tursun.
Şirketler konumlarını liderlerinin karakterinden, hedeflerini ise onun vizyonundan alırlar. Alışılagelmiş ajans-marka ilişkisinden “dönüştürücü” tanımına uzanan bu güçlü söylemlerin sahibi Ercan Tursun’u yakından tanımak istiyoruz. Kendini en iyi yine kendisi anlatır diyor ve Pınar Ercan Tursun’dan kendisini anlatmasını istiyoruz.
Öğrenen ve öğreten karakter yapısının şekillenmesine neden olan dönemin, henüz kendisi çok genç bir öğrenciyken sorumluluk alması ve özel ders vermesi olduğunu söylüyor. “Genç Pınar, çalışkan olmasına çalışkandı ancak derslere gömülmeyecek kadar da dünyanın farkındaydı” diyor. Öyle ki ya ilgi alanlarına uygun grupların etkin bir üyesi oluyor ya da bizzat o kulüpleri kuruyor. Makina Teknoloji Kulübü Başkanlığı, Binicilik Kulübü Kuruculuğu, Topluma Gönüllü Hizmet Kulübü Kuruculuğu hatta bir ara radyo programı bile yapıyor.
Çok genç yaşlarda başlayan her alanda sorumluluk alma inisiyatifi kurumsal hayatının hemen başında insan yönetimi sorumluluğuna da evrilir. 29 yaşında Ford’un ikinci kadın müdürü oluyor, aynı zamanda şirketin pek çok departmanında görev yapıyor. Ford’da çalıştığı yıllarda, “pazarlama, satış, satış sonrası, analiz, finans gibi alanlarda çalıştım ve bu sürekli öğrenmeme neden oldu” diyor.
Şirketteki 10. yılında Avrupa’daki ileri ürünlerden sorumlu Kıdemli Müdür olarak 27 ülkeden sorumlu kılınıyor. İki yıllık yurtdışı görevinin sonunda iki yıl daha kalıp tüm ürünlerden sorumlu olması isteniyor. Bu görev onun dört yıl Londra’da yaşamasının önünü de açıyor.
Pınar Ercan Tursun bu yıllar içinde fark yaratan 2 projeye imza atar: 2013’te tüm fiyatlandırma süreçlerinin tasarlaması ve 2014’te Ford Avrupa’nın en iyi ticari araç lansmanı. Bu iki başarı kendisine Ford Avrupa’nın en büyük ödülü Go Further Award’ı getirir.
Türkiye’ye döndüğünde ülkenin tüm pazarlama süreçlerinden sorumlu kılınır. Ingage CEO’su Ercan Tursun o yıllardan söz ederken, “Ekibimle Ford’un marka algısı ve konumlanması konusunda etkisi çok yüksek çalışmalar yaptık. Her yıl 20’den fazla ödülü markamıza taşıdık” diyor.
Başarı elbette tek alandaki yüksek performansla gelmiyor. Pınar Ercan Tursun başarısında çok kültürlü pazarlarda çoklu rolleri aynı anda üstlenmesinin etkin olduğunu ve liderlik vizyonunda farklı ülkelerden çalışanları yönetmiş olmanın katkısının olduğunu söylüyor.
Masanın marka tarafından ajans tarafına büyük göç!
CEO Ercan Tursun, Koç kültürüyle yetişmiş bir yönetici. Marka tarafında başarısı onaylanmış işler yaparken 2019’da Ingage’in CEO’su olarak göreve getirildi. Peki, bu uzun sıçrama nasıl oldu?
“Atandım” diyor ve devam ediyor, “Profesyonel bir iş insanı olarak hayatımda beni en motive eden şey geliştirebileceğim, farklılaştırabileceğim, katma değer sağlayabileceğim ve inisiyatif alabileceğim rollerde yer almak oldu. Bu rol de sorumluluk alma ve stratejik yön belirleme boyutuyla benim için uygundu. Dijitalin gelişiyor olması ve sürekli öğrenip öğrendiklerimi çevik bir şekilde uygulayabilecek olmak güzel bir fırsattı. Ingage’in kuruluşundan sürdürülebilirliğine giden yolculuğunun başında olmak, işi dönüştürmek beni heyecanlandırdı ve hala heyecanlandırmaya devam ediyor.”
Başarı odaklı bir yönetim anlayışına sahipseniz hayatın her alanında başarılı olmak, yazılı olmasa da kuralınızdır. Ingage CEO’luğu teklif edildiğinde Pınar Ercan Tursun’un oğlu bir yaşındadır ve henüz yeni annedir. Mükemmeliyet arayışı, sorumluluk bilinci ve pek çok işi bir arada yapma disiplini kendisinde “işim de evladım gibidir” metaforuna dönüşmüş müdür bilinmez ama hem oğlunu, hem Ingage’i birlikte büyütme kararını verir.
Çok taraflı stratejik yönetim yaklaşımı
“İlk işim pazarın büyüklüğünü, işin geleceğini, zorluklarını, fırsatlarını, rakipleri iyi anlamaya çalışmaktı. Rakibimiz olanlar bir yandan çözüm ortaklarımız da olabiliyordu, dolayısıyla büyük düşünmek gerekiyordu. Sadece medya planlama ve satın alma yapmak yerine tüm ekosistemi düşündüğümde markaların yolculuklarına eşlik edecek, onları dönüştürecek, iş hedeflerine birlikte koşacak bir yapı kurmak amacıyla yola çıktım. Dolayısıyla müşterilerin de bunu beklediğini görünce dünyada sistemin veriyi doğru yönetmek yolunda olduğunu gördüm. Şirketi medya danışmanlık şirketine dönüştürmenin doğru olacağına karar verdim” diyor CEO Ercan Tursun ve bundan sonraki süreci nasıl tasarladığını şöyle açıklıyor;
“Organizasyonel yapımızı ve iş yapış biçimlerimizi baştan kurguladık. Ingage’te Koç Topluluğu’nun ‘in-house agency’si olarak edinilmiş sağlam bir temel vardı, onun üstüne yeni kurguyu inşa ettik ve kurulduğumuzdan beri başarılı işlere imza attık. Inhouse agency olarak başladığımız yolculuğa katılan yeni firmalar ve girdiğimiz yeni pazarlarla devam ediyoruz.
Sadece o yılın hedeflerini düşünen biri olmadım, hep geleceğe yönelik stratejik planlar yapıp dengeyi kurmaya çalıştım. Yönetim yaklaşımım ve ekibime yaptığım yönlendirmelerde de bunu önemsiyorum. Toplantılarımızın adı ‘Hayalden Hedefe’ çünkü yapılmamış olanı yapma, farklı olana koşma isteğindeyiz.”
SON SÖZ
Ingage’in DNA’sında iddialı olmak var. CEO Pınar Ercan Tursun’un da iddiası bugüne kadar yapageldiklerinde gözüküyor. Stratejik bakış açısının ve atılan doğru adımların sonucu olarak Ingage’teki 2. yılı dolmadan Ekonomist Dergisi’nin En Güçlü 50 Kadın CEO listesine girmesi de bugünden geleceğe iddiasını gösteriyor. Ercan Tursun, başarı için sağlam bir ekibe inanıyor ve ekibini seçerken birikimine inandığı, karakterine güvendiği profilleri içeriye davet ediyor. The Agency of Exporters, heyecanlı bir sürecin başında. Gelişmeleri izlemek bizim açımızdan da heyecan verici. CEO Ercan Tursun’un “dönüştürücü” ajans olma söylemi maya tutar da gerçekleşirse işin bu tarafında bir devrim olacak ve ajans-marka ilişkilerinde yeni bir çağın başladığına hep birlikte tanıklık edeceğiz…