İnsan yaşadığı “hikayelere” benzer
Çocukluk günlerimizde rol model aldığımız birinin tek bir sözü, tanık olduğumuz etkileyici bir an, gördüğümüz bir fotoğraf ya da tek bir bölümünü bile kaçırmadan izlediğimiz bir çizgi film zihnimizin belki uzun yıllar hiç dokunmadığımızı sandığımız bir yerlerinde saklanıyor. Ancak gerçek şu ki her birinin gölgesi saklandığı yerden bizi biz yapan taraflarımıza iz düşüyor. Tüm o anıların ve anların birleşiminin karakterimiz üzerindeki etkisinden yana kuşku yok… Peki ya en çok da çocukken sevdiğimiz kitap karakterlerine dönüştüğümüzü hiç düşündünüz mü?
“İnsan yaşadığı yere benzer” derken Edip Cansever, kitapların içerisinde, farklı şehirlerde, bambaşka hikayelerde, hatta bir Küçük Prens olarak bilinmez bir gezegenden gelerek anlama çabasıyla yaşamaya çalışan çocukları düşünmüş müdür bilinmez ama Şeker Portakalı’nın Türkçede 140’ın üzerinde baskı yapmış olması ve onunla büyüyen çocukların “sevgi” üzerine bunca kafa yorması arasında mutlak bir bağ olduğunu düşünüyorum. Evet, çocukken Zezé’nin yanına gitmiş olanlar büyüdüklerinde biraz da Zezé’ye benzerler…
Bundandır ki çocuk ve gençlik edebiyatı sandığımızdan biraz daha önemli bir yerde duruyor… Momo‘nun duman adamlarıyla çocuk yaşta tanışmış olanlarımız şanslıdır, -ki onlar zaman hırsızlarına karşı daha hazırlıklıdır. Gülmeye vakitleri vardır. Don Kişot’la arkadaşlık edenlerimiz yel değirmenlerinin üzerine üzerine giderler, bir kez Behrengi’nin Küçük Kara Balık’ına tutunanlar için özgürlükse her daim mümkündür.
Çocukken ve ilk gençlik yıllarınızda severek okuduğunuz tüm o masalları ve romanları bugünkü yaşlarınızda okumanın en etkileyici tarafı metaforların bugün sizin için daha görünür olması ve hatta o günlerde süzgecinizden geçmemiş yeni metaforlarla karşılaşmanız değil, “tabiatım böyle” dediğiniz pek çok tavrınızda “kahraman”larınızdan izler görmeniz olacaktır.
Büyüdüğünüzde bir metropoldeyseniz duman adamlar daha görünmezdir ama ordadır ara sıra anımsarsınız. Artık büyüksünüzdür ama hayatın içerisinde hâlâ Küçük bir Kara Balık’sanız, hele bir de hayalperest bir savaşçıysanız; Don Kişot’sunuzdur aynı zamanda. Siz Pinokyo’nun ve Gepetto Usta’nın hayaline sahipsinizdir ama “insan olmak”, “insanca yaşamak” artık bambaşka bir anlama geliyordur… Yine de zihninizin bir yerinde; sevdikleriniz için fedakarlık yapmak, bencillikten uzaklaşmak “insan olmak”la özdeşleşiyorsa bunda muhakkak Pinokyo’nun da bir nebze payı vardır.
Carlo Colodi’nin ünlü masalı Pinokyo’yu anımsamayanınız yoktur. Gepetto Usta’nın en büyük hayali bir çocuğu olmasıdır ve bir gece kendi elleriyle yaptığı tahtadan kukla canlanır. Yalan söyledikçe burnu uzayan Pinokyo’nun peri tarafından gerçek bir çocuğa dönüştürülmesiyse türlü çeşit badirelerin ardından Gepetto Usta’ya duyduğu sevginin büyümesi ve onun için kendinden fedakarlık etmesinin hemen ardından gelir…
Çocukluğunuzda tahtadan bir oyuncağınız olmuşsa elbette Pinokyo sizin için çok daha başka olacaktır. Peki tahta bir oyuncakla yahut kuklayla hiç karşılaşmamış, her şey gibi oyuncakların da dönüştüğü bir dönemde büyüyen çocukların Pinokyo’su neye benzer en çok? Ya da kukla çocuğu tahtadan yapan Gepetto Usta bu kez Robot Pinokyo’ya yazılım yükleyen Bilgin karakteriyle karşısına çıksa çocukların, çok daha sahici gelmez miydi? Hele bir de bu karakterleri tek tek günümüze uyarlayan kalem Yekta Kopan’ınsa kaçırılmayacak bir hikaye gibi geliyor kulağa…
Yekta Kopan’ın yeniden kaleme aldığı ve “Robot Pinokyo”ya dönüşen tarihi masal müzikli bir çocuk tiyatrosu olarak karşımıza çıkıyor İş Kuleleri Salonu’nda. Lerzan Pamir’in yönettiği oyunun dramaturjisi Mehmet Ergen’e ait. Aslı Tandoğan’ı anlatıcı olarak izlediğimiz oyunda Robot Pinokyo’ya Anıl Altınöz hayat veriyor.
Tiyatroyu müzik ve dansla sahnede buluşturan Robot Pinokyo’nun şarkıları Tolga Çebi, koreografisi ise Selçuk Boran imzası taşıyor. Oyunun dekor ve ışık tasarımı Cem Yılmazer, kostümleriyse Gül Sağer’in eserleri.
29 ve 30 Nisan tarihlerinde İş Kuleleri Salonu’nda oynanacak olan Robot Pinokyo’nun dönüşüm hikayesine siz de yolculuğuna eşlik ettiğiniz çocuklarla ve kendi çocukluğunuzla tanık olabilirsiniz…
Yolculuk biletinizi almak için TIKLAYIN!