İpek Özgüden Özen yazdı: PR sektörünün 2025 trendleri…
Belirsizlik, iletişim stratejilerinde uzun vadeli düşünmeyi ve toplumsal faydayı ön planda tutmayı zorunlu kıldı. Özellikle kriz anlarında, iletişim disiplinleri aracılığıyla toplumları doğru bilgiyle yönlendirmek, bireylerin ve kurumların geleceğe dair güvenlerini yeniden inşa etmek için kritik bir rol oynadı.
2024 yılında, kurumların en büyük önceliği itibar yönetimi oldu. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) “Güveni Yeniden İnşa Etmek” temasıyla düzenlenen Davos Zirvesi’nde de vurgulandığı gibi, güven inşa etmek artık her kurum için stratejik bir gereklilik. Bu, yalnızca krizlere tepki vermekle sınırlı kalmayıp, kurumların değerlerini uzun vadede topluma yansıtmalarını gerektiren bir anlayışa dönüştü.
Kurumsal itibar yalnızca kriz anında değil, uzun vadeli stratejik bir öncelik olarak değerlendirilmeli. Bu bağlamda, liderlerin etik değerlere bağlı kalarak toplum yararını önceliklendirmesi, paydaşlar arasında güveni artırmanın anahtarı haline geldi. Sorumlu liderlik, belirsizlik ortamında güven yaratmak için etik değerleri merkeze alarak daha kararlı ve uzun vadeli stratejiler geliştirilmesini sağladı.
Bu liderlik anlayışı, şeffaflık, dürüstlük ve hesap verebilirlik üzerine kurulu olduğu takdirde, toplumların güven duygusunu yeniden kazanması için güçlü bir araç haline geliyor. 2024’te bazı kurumların bu alanlardaki yatırımları belirgin şekilde arttı.
Dezenformasyon ve yapay zeka
Manipülatif bilgi akışları, yalnızca bireyleri değil toplumun genel güven algısını tehdit eden bir kriz. Bu bağlamda, yapay zekanın kötüye kullanımı, dezenformasyonun yayılmasında kritik bir rol oynuyor. Algoritmalar aracılığıyla yayılan manipülatif içerikler, toplumsal güveni sarsan önemli bir faktör olarak öne çıkıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Riskler Raporu’na göre dezenformasyon, geleceğin en büyük küresel tehditlerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Ancak üretken yapay zeka yalnızca bir risk değil, doğru kullanıldığında bilgiye erişim ve iletişim süreçlerinde devrim yaratacak bir araç olarak da konumlanıyor. Bu teknolojinin doğru kullanımı, iletişim sektörüne fırsatlar sunarken, kötüye kullanımında etik sorunları da beraberinde getiriyor. TÜHİD olarak, bu süreçte etik değerleri ön planda tutarak, dezenformasyonla mücadeleye yönelik çalışmalara öncülük etmeye devam ediyoruz. İletişim profesyonelleri, yapay zekanın getirdiği bu ikili yapıyı doğru bir şekilde yönetmek için toplumsal faydayı ve şeffaflığı öncelemelidir.
Yalana inanmak ve algı yönetimi
Manipülatif bilgi akışı ve etik dışı algı yönetimi, yalnızca iletişim profesyonellerinin değil, tüm toplumun geleceğini tehdit ediyor. Bu tehdit, bireylerin yanıltıcı bilgilere kapılmasını kolaylaştırırken, kurumların güvenilirliğini de tehlikeye atıyor. Bu riskler ne yazık kurumlar, bireyler kadar medyayı da tehdit ediyor.
Manipüle edilmiş içerikler ve yalan haberlerin yaygınlaşması, kurumsal itibarın zarar görmesine neden oluyor. Etik standartların ihmal edildiği ve etik ihlallerin normalleştiği bir iletişim anlayışı, yalnızca geçici kazançlar sağlarken, uzun vadede geri dönüşü olmayan itibar kayıplarına neden olabilir.
2025: Daha güçlü bir iletişim ekosistemine doğru
2024’ün getirdiği deneyimler, 2025 yılında iletişim sektörünün temel önceliklerini belirliyor. İtibar yönetimi, sürdürülebilirlik ve sorumlu liderlik, sorumlu iletişim yeni yılda da kurumların ana stratejik öncelikleri arasında yer alacak. Halkla ilişkiler ve iletişim yönetimi iş stratejisinin kalbinde yer alacak. Stratejik çevikliğe, gelişmiş paydaş katılımına ve etik iletişime bağlılığa daha çok ihtiyacımız var.
Artık şirketlerin finansal getiri elde etmesi yetmiyor, topluma olumlu katkı yaptıklarını göstermeleri gerekiyor. Finansal performans kadar toplumsal performans da önem kazanacak. Gerçeklikten kopulan çağda doğru yolu göstermek bir yönetim fonksiyonu olan biz halkla ilişkiler ve iletişim liderlerinin en önemli misyonu olacak. TÜHİD olarak, iletişim sektörünün geleceğini şekillendirecek çalışmalara devam ediyoruz. 2025 yılının, etik değerlere bağlı, sorumlu iletişimin odağında, toplumsal fayda sağlayan bir yıl olması temennisiyle olumlu ve kapsayıcı iletişim dilinin artması dileği ile…
İş dünyası, iletişim ve medya dünyası birbirimizi destek olur, farklılıklarımızın değerini bilir, saygı çemberinde birbirimizi değerli hissettirebilirsek ilerlemeyi hızlandırabilir, belirsizlikler dolu dünyada güçlü, çevik ve dik durabiliriz.
PR sektörünün 2025 trendleri
TÜHİD’in üyesi olduğu Uluslararası Halkla İlişkiler ve İletişim Yönetimi Dernekleri’nin Konfederasyonu Global Alliance ortaklığıyla, Corporate Excellence – Centre for Reputation Leadership tarafından, CANVAS Sustainable Strategies iş birliğiyle hazırlanan, tüm dünyada yaklaşık 2 bin profesyonelle yapılan görüşmelerle belirlenen halkla ilişkiler ve iletişim yönetimi sektöründe geleceğe yaklaşım raporunda yer alan 9 PR trendi:
1. Kurumsal İtibar
2. Sorumlu Liderlik
3. Sürdürülebilirlik
4. Kurumsal Amaç
5. İletişim: İş Stratejisinin Kalbinde
6. Siber Güvenlik
7. Bilinçli Markalar
8. İşin Geleceği
9. Yapay Zeka Devrimi
Şirketler, itibar açısından önemli zorluklar yaratan, çeşitli krizler ve risklerle işaretlenmiş dinamik ve oldukça rekabetçi ortamlarda yıkıcı değişimlerle karşı karşıya. Sonuç olarak, kurumsal itibar ve itibar riski PR trendleri sıralamasında başı çekiyor. İtibar yönetim komitelerinde ve yönetim kurullarında raporlanıyor ve konsolide ediliyor, stratejik iş karar alma süreçlerinin ayrılmaz bir parçası haline geliyor.
“Bu yılın sonuçları, maddi olmayan varlıkları yönetmenin ve itibar liderliğini teşvik etmenin iş büyümesine ve kurumsal mükemmelliğe dönüştüğünü yansıtıyor. Soyut varlıklarını güçlendirmeye yatırım yapan şirketler, tüm paydaşlarından sağlam bir güven ve destek kaynağı bulacaklar” diyor Corporate Excellence – İtibar Liderliği Merkezi CEO’su Ángel Alloza .
Üst yönetim için iletişim, davranışları harekete geçirmek ve kurumsal marka stratejisini güçlendirmek için olmazsa olmaz bir araç olarak görülüyor. Kurumsal amaç ve değerlere ve ilkelere dayanan güçlü bir kültür tarafından yönlendirilen bilinçli bir yönetim modeli olan sorumlu liderlik, şirketler için ikinci trend.