İş dünyasının geleceği nasıl şekilleniyor?
IBM’in dünya genelinde farklı ülkelerden üst düzey yöneticilerin katılımıyla gerçekleştirdiği yeni araştırmaya göre, kuruluşların yarısından fazlası, COVID-19 nedeniyle dijital dönüşüme geçiş süreçlerini hızlandırıyor; bu süreçte teknolojinin yeterince gelişmiş olmaması ve çalışanların değişime karşı direnç göstermesi gibi engeller yavaş yavaş ortadan kalkıyor.
ARMONK, New York, 15 Ekim 2020 / IBM İş Değerleri Enstitüsü (IBV) tarafından 20 ülke ve 22 sektörden 3800’ü aşkın üst düzey yöneticinin katılımıyla gerçekleştirilen “COVID-19 ve İş Dünyasının Geleceği” araştırması, çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Her on kuruluştan neredeyse altısının, COVID-19 nedeniyle dijital dönüşüme geçiş süreçlerini hızlandırdığını gösterirken, üst düzey yöneticilerin yüzde 66’sı, COVID-19 döneminde, önceden direnç gösterilen uygulamaları başarı ile tamamlayabildiklerini belirtti.
Liderler ve çalışanlar resmi farklı görüyor…
Araştırmaya katılan kuruluşlar, dijital dönüşümü hayata geçirme aşamasında insan faktörünün oynadığı kritik rolü daha net bir şekilde gördüklerini ortaya koydular. Liderler ise önümüzdeki iki yıl için üstesinden gelinmesi gereken en büyük engellerin organizasyonel karmaşıklık, yetersiz beceriler ve çalışan tükenmişliği olduğunu belirttiler. Araştırma, işletmelerin bu açıkları ne kadar etkili kapattıkları konusunda liderler ve çalışanlar arasında dikkate değer bir fikir ayrılığı olduğunu da ortaya koydu. Üst düzey yöneticilerin yüzde 74’ü, çalışanlarına yeni bir çalışma biçimi için gereksinim duydukları becerileri öğrenmeleri konusunda yardımcı olduklarını inanıyor. Çalışanların ise yalnızca yüzde 38’i buna katılıyor. Ayrıca üst düzey yöneticilerin yüzde 80’i çalışanlarının fiziksel ve ruhsal sağlığını desteklediklerini söylerken, katılan çalışanların yalnızca yüzde 46’sı bu desteği hissettiğini belirtiyor.
Operasyonel ölçeklenebilirliğin ve esnekliğin artırılması
COVID-19’a bağlı olarak devam eden kriz, işletmelerin değişime açık bir şekilde inşa edilmesinin ne kadar önemli olabileceğini gözler önüne serdi. İçinde bulunduğumuz dönemde çok sayıda üst düzey yönetici talep dalgalanmalarıyla, uzaktan çalışan personeli destekleme konusunda yeni zorluklarla ve maliyetleri düşürme gereksinimleriyle karşı karşıya geldi.
Bu araştırma ayrıca, kuruluşların çoğunluğunun kuruluş stratejilerinde kalıcı değişikliklere gittiğini gözler önüne serdi. Örneğin, üst düzey yöneticilerin yüzde 94’ü 2022 yılına kadar platform tabanlı iş modellerine katılmayı planlıyor. Çok sayıda üst düzey yönetici ise ekosistemlere ve ortak ağlarına katılımlarını artıracaklarını belirtiyor.
Yapay zeka ve otomasyon
COVID-19, birçok kuruluşun ana operasyonlarının merkezinde yer alan kritik iş akışları ve süreçlerini kesintiye uğrattı. Araştırmaya katılan yöneticiler genelinde, iş akışlarını daha akıllı, daha hızlı yanıt verebilir ve güvenli bir hale getirmeye yardımcı olabilecek yapay zeka, otomasyon ve siber güvenlik gibi teknolojilere verilen önceliğin arttığı görülüyor.
Dolayısıyla, önümüzdeki iki sene için beklentiler de değişiyor. Yapay zeka teknolojisine verilen önceliğin yüzde 20 oranında artacağı tahmin ediliyor. Üst düzey yöneticilerin yüzde 60’ı süreci hızlandırdıklarını, birçok üst düzey yönetici de tüm iş fonksiyonları genelinde giderek daha fazla otomasyon uygulayacaklarını söylüyor. Araştırmaya katılan üst düzey yöneticilerin yüzde 76’sı siber güvenliğe öncelik vermeyi planlıyor. Bu oran, günümüzde bu teknolojiyi devreye alan kuruluşların tam iki katına denk geliyor.
Üst düzey yöneticiler bulut, yapay zeka, otomasyon ve hızla büyüyen diğer teknolojilere yatırım yaparken IBM, liderlere bu teknolojilerin kullanıcılarını, yani kuruluşların çalışanlarını unutmamalarını öneriyor. Bu dijital araçların, tasarımları gereği olumlu bir çalışan deneyimine olanak sağlaması, insanların yenilik yapmalarını ve üretkenliklerini desteklemesi gerekiyor.
Çalışanlar işverenlerinden ne bekliyor?
IBM’in yeni araştırması, çalışanlar geleneksel ofis ortamlarının dışında işlerini sürdürüp artan kişisel stres ve belirsizliklerle boğuşurken, insanlara yepyeni bir şekilde odaklanmanın COVID-19 pandemisi sürecinde ne kadar önemli olabileceğini de ortaya koydu. Halen devam eden bir IBV tüketici araştırması, pandemi sürecinde çalışanların işverenlerinden beklentilerinin değiştiğini gösterdi. Artık çalışanlar, işverenlerinden hem fiziksel ve duygusal sağlıklarını hem de yeni çalışma biçimleri için ihtiyaç duydukları becerileri destekleme konusunda aktif bir rol oynamalarını bekliyor.
Bu açığı kapatmak için IBM, üst düzey yöneticilere, her açıdan çalışan esenliğini ilk sıraya koyarak onlara daha kapsamlı bir şekilde odaklanmalarını öneriyor. İçinde bulunduğumuz dönemde çalışanları kişisel sorumluluk almaya teşvik eden; tasarım odaklı düşünme, çeviklik ilkeleri, DevOps araçları ve tekniklerini uygulayan, kendi kendini yöneten ekipler halinde çalışmalarını destekleyen, empati kuran liderler bir adım önde olacak. Ayrıca kuruluşların, çalışanların yeni normalde ihtiyaç duydukları davranışsal ve teknik becerileri geliştirmelerine yardımcı olmaları gerekiyor. Bunun dışında sürekli öğrenme kültürünü teşvik etmek üzere bütünsel ve çok modlu bir beceri geliştirme modelini benimsemek de kuruluşların üzerine düşen başlıca görevler arasında yer alıyor.
IBM Services Kıdemli Başkan Yardımcısı Mark Foster konu ile ilgili şunları söylüyor: “COVID-19’un, dijital dönüşümün önünde duran engelleri yıktığına inanıyorum. Hız kazanan dönüşüm sayesinde liderler de yürüttükleri operasyonların kritik noktaları için teknolojiye giderek daha fazla güveniyorlar. Ancak geleceği düşünecek olursak, liderlerin hem çalışanlarına hem de iş planlarını güvence altına alan bu teknoloji altyapısına iki kat daha fazla odaklanmaları gerekiyor. Yaşanan krizin ortasında çalışanların güvenini, verimliliğini ve esenliğini artırma konusunda empati kuran bir liderliğin gücünü göz ardı edemeyiz.”