İşte bugünün öne çıkan başlıkları!
Ajans Press, medya analizlerine dayanarak hazırladığı 18 Temmuz 2014 tarihli medya gündemini belirledi. İşte Türkiye’nin siyaset, ekonomi ve spor gündemine ilişkin öne çıkan başlıklar şöyle:
Güncel/Siyasi
CHP’DEN ‘DİZİ PUSULASI’…
AK Partili 4 eski bakanla ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü’nün “Dizi pusulası yok” diyerek savcılığa geri gönderdiği fezlekelerle ilgili CHP’den karşı hamle geldi. ‘Dizi pusulalarını ortaya çıkaran CHP’li komisyon üyeleriyle Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “Komisyon başkanının tek başına bir imza ile ‘Ben fezlekeleri iade ettim’ deme yetkisi yoktur. Meclis Başkanı, Komisyon Başkanı, Başbakan bir kirli ittifak yapmışlardır. İttifakın konusu bu soruşturmayı örtbas etmektir” dedi. CHP’li komisyon üyeleri Erdal Aksünger ile Rıza Türmen’in basına dağıttığı belgede ise İstanbul Başsavcılığı’nın TBMM’ye iletilmek üzere Adalet Bakanlığı’na gönderdiği klasörlerin 31 Aralık 2013 tarihli üst yazısı bulunuyor. 4 eski bakanla ilgili suçlamalara yer verilen yazıda, “Soruşturma evrakının onaylı bir sureti dizi pusulasına ekli olarak gönderilmiştir” deniliyor. Yazının altında, ‘Dizi pusulası’ başlığı altında hangi klasörün kaçıncı sayfasında hangi belgenin olduğunu gösteren 5 sayfalık belge bulunuyor. MHP ve HDP’li üyelerin de desteğini alarak komisyonu toplantıya çağıran CHP’liler, Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e de başvurarak fezlekelerin savcılığa iade işleminin durdurulmasını, fezlekeler ve ekindeki belgelerin kendilerine verilmesini talep etti.
ERGENEKON VE BALYOZ’A AYNI ÜYELER BAKACAK…
Yargıtay, aralarında Ergenekon ve Balyoz davalarının temyiz incelemesini yapacak dairenin de bulunduğu birimlerin üyelerini değiştirmedi. Çıkarılan yasada 30 gün içinde Yargıtay’da yeni iş bölümü yapılması öngörülmesine rağmen Yargıtay Büyük Genel Kurul’u “Önümüzdeki kasımda istinaf mahkemeleri devreye girecek. Yargıtay’ın mevcut yapısı daire ve üyeleri korunsun. İstinaflar kurulduktan sonra komisyon kurup bakalım” kararı aldı. Bu karar, 34’e karşı 287 oyla verildi. Yasaya göre, Yargıtay’ı yeniden yapılandıracak Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu (Divan) seçimleri 7 gün içinde yapılacaktı. Divan’a, hükümetin desteklediği tek aday bile giremedi. Divan, yasada olmamasına rağmen önce Başkanlar Kurulu’ndan görüş aldı. Divan, bugün başlayacak adli tatili de dikkate alarak, “Yargıtay’daki mevcut yapının korunmasına, istinaf mahkemelerinin hayata geçirilmesiyle yeniden iş bölümü yapılmasına ve bu çalışmaları yürütmek üzere komisyonlar kurulmasına” kararlaştırdı. Ergenekon ve Balyoz davalarının temyiz incelemesini değişikliğe gidilmezse aynı üyelerle yine Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi yapacak.
DIŞ POLİTİKA KEVGİRE DÖNDÜ…
MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, “Türkiye, Ortadoğu coğrafyasında tarihsel misyonu gereği figüran olamaz. Türkiye’yi böylesine etkisiz duruma düşürenlerin tarih önünde de millet ve vicdan karşısında da söyleyecek sözleri artık kalmamıştır” dedi. Adan, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi: “AKP zihniyeti, ‘Kimse bizi test etmesin’ yaygarasının dışında bir şey söyleyememektedir. Türk dış politikası kevgire dönmüştür. Ne yazık ki Türkiye, AKP iktidarı ve Sayın Başbakan sayesinde bütün oyunlarda sadece figüran rolünü üstlenmiştir. Kendi diplomatlarını bile rehin veren bu iktidarın hiçbir caydırıcılığı artık yoktur. Kendi vatandaşlarına korku salanlar, dış politika söz konusu olduğunda süt dökmüş kedi gibi olmaktadırlar.”
KÖŞK’TEN, ‘YENİ PARTİ’ İDDİASINA YALANLAMA…
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yeni parti kuracağı iddialarıyla ilgili Köşk’ten yapılan açıklamada, Gül’ün hiçbir zaman yeni bir parti kurma düşüncesinde olmadığı bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada, Cumhuriyet Gazetesi’nde “Dışlandık / Gül de Anladı” başlıklarıyla yayımlanan haberin tümüyle gerçek dışı olduğu belirtildi. Açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanımız, haberde iddia edilen konulara ilişkin düşüncelerini daha önce çeşitli vesilelerle kamuoyuyla paylaşmış, hiçbir zaman yeni bir parti kurma düşüncesinde olmamıştır” denildi.
‘DİNDE ZORLAMA YOKTUR’…
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Ekşi Sözlük isimli internet sitesinin temsilcileri ve yazarları ile bir araya geldi. Balmumcu’daki bir otelde basına kapalı gerçekleşen toplantı yaklaşık 2 saat sürdü. Görüşme sırasında çeşitli konularda soruları yanıtlayan İhsanoğlu’nun, “Sen ateistim. Seçilirseniz beni de sevecek misiniz” sorusuna “Sen benim kızım olsaydın ne yapacaktım ben seninle?” diye sorduğu ve ardından da “Dinde zorlama yoktur. İnandığın dine kimse karışamaz. İster inanır, ister inanmazsın. Önemli olan sen başkalarını zorluyor musun?” diye yanıt verdiği belirtildi İhsanoğlu, bu toplantının ardından bazı gazetelerin genel yayın yönetmenleri ile toplantıya geçti. Toplantıya, Enis Berberoğlu, Ekrem Dumanlı, Murat Yetkin, Derya Sazak, Fikret Bila, Erhan Başyurt, Selçuk Tepeli, İsmail Kapan, Bülent Keneş, Mehmet Müftüoğlu da katıldı. İhsanoğlu, dün Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) üyeleriyle de bir araya geldi.
‘DİNK CİNAYETİNDE ETKİLİ SORUŞTURMA YAPILMADI’…
Anayasa Mahkemesi, Dink ailesinin, Hrant Dink cinayetiyle ilgili yaptığı bireysel başvuruda, “Etkili soruşturma yapılmadığı” gerekçesiyle “ihlal” kararı verdi. Anayasa Mahkemesi heyeti, dün öldürülen Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, kardeşi Orhan Dink ve çocukları Delal, Arat ve Sera Dink’in bireysel başvurusunu görüştü. Heyetin toplantısında, Dink cinayetinde “etkili soruşturma yapılmadığı” gerekçesiyle Dink ailesinin haklarının ihlal edildiğine karar verildi. Hrant Dink’in ailesi, etkin bir soruşturma yapılmadığı, yürütülen soruşturma hakkında kendilerine bilgi verilmediği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu. Aile, başvurusunda, cinayetin işlenmesinde ihmali bulunan kamu görevlilerine ilişkin soruşturmanın bitirilmemesini de şikayet etmişti
DÜNYAYI SUÇLAMAK İŞİN EN KOLAY TARAFI…
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın öncülüğünde düzenlenen ‘Dünya İslam Bilginleri Barış, İtidar ve Sağduyu İnisiyatifi’ adlı buluşma Dolmabahçe’de düzenlenen törenle başladı. Ramazan’ı çatışmayla geçiren İslam dünyası âlimlerinin bir araya geldiği organizasyonun açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan konuşmasında özetle şu mesajları verdi: Müslümanlar kardeştir. Kardeşler arasında sulhu sağlamak için de bugüne kadar yaptığımız gibi bugün de samimiyetle çırpınıyoruz. Ortadoğu’nun her karışında şu anda kan akıyor. Ne kadar acıdır ki akan kan Müslüman kanıdır. Daha da acıdır ki kan akıtan Filistin’deki hariç yine Müslümandır. Dünyayı suçlamak işin en kolay tarafı. Dünya susarken, Batı susarken maalesef İslam dünyası da susuyor. Neredesin sen İslam dünyası. Senin için yanmıyor mu ya, için parçalanmıyor mu? Sonra diyoruz ki ‘Batı neden susuyor?’ Sen Batı’yı bırak. Önce sen bu işi sahiplenmezsen başkası sahiplenir mi? Bir mezhep çatışması olmadığı için oradaki can alıcı mesele İslam dünyasının da maalesef ilgisini çekmiyor. İşte bu çok yaralayıcı. Filistin’de insanlık ölüyor. Müslümanların onuru ölüyor. Biz Filistin’in 1948’den beri yaşadığı çile için kıvranırken, ardından hatırlayın, Afganistan çıktı. Afganistan’a Lübnan eklendi. Lübnan’a, Irak eklendi. Irak’a Suriye, Mısır, Somali, Açe, Myanmar eklendi. Filistin meselesinde, İslam dünyası dik dursaydı belki Afganistan olmayacaktı.
KALDIRIMDA SURİYE DRAMI…
Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle İstanbul’a gelen Suriyeli ailelerin dramı görenlerin yüreklerini sızlatıyor. Şehrin merkezi yerlerinde özellikle Fatih’te Suriyeliler, kaldırımlarda çoluk çocuk hayatta kalmaya çalışıyor. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun geçtiğimiz günlerde İstanbul’da bulunan Suriyelilerin sayısını 67 bin olarak açıklamıştı. Vali Mutlu, Pendik ve Tuzla’da yapılan misafirhanelerde 700 kişiyi barındırdıklarını belirtmişti. Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle ülkelerini terk edip Türkiye’ye sığınan Suriyeli vatandaşlar özellikle İstanbul, Fatih, Ragıp Gümüşpala Caddesi üzerindeki kaldırımlarda zor şartlarda yaşam mücadelesi veriyor. Sahil kenarındaki parklarda ve kaldırımlarda uyuyan Suriyeliler sağlıksız koşullarda yaşıyor. Suriyeli aileler, vatandaşların yardımlarıyla hayata tutunuyor.
Spor
4 DEĞİL 6.YILDIZA GİDİYORUZ…
Yeni sezon hazırlıklarını Topuk Yaylası’nda sürdüren Fenerbahçe’de kaptanlardan Volkan Demirel bir basın toplantısı düzenledi. Sözlerine efsane başkanlardan Faruk Ilgaz’ın vefatına duyduğu üzüntüyü dile getirerek başlayan Volkan, “Fenerbahçe camiasının başı sağ olsun” dedi. Topuk Yaylası’nda 4. sezon açılışlarını gerçekleştirdiklerini ifade eden Volkan, “Birçok ilki burada yaşadık. Buradaki tesis ve ortam iyi olmamızı sağlıyor. Emeği geçen herkese teşekkür etmek gerekiyor. Bütün arkadaşlar tatilden hazır dönmüş” dedi. Önemli bir fikstür avantajına sahip olduklarını ifade eden Volkan, “Önemli maçları 8 haftada oynamış olacağız. Biz elimizden geleni yapıp en iyi başlayıp en iyi tamamlamak istiyoruz. 4. yıldız konusu var. Bu sene inşallah bunu bitireceğiz. Türkiye şampiyonlukları 1959’dan beri sayıyor. Ama bizim müzemizde 28 kupa var. O zamanda sayılmaya başlansa biz 6. yıldıza gidiyoruz” dedi. Geçtiğimiz yıl erken gelen şampiyonluğun sorulması üzerine ise Volkan Demirel, “Bizim amacımız şampiyon olmak. Taraftarımızı mutlu etmek istiyoruz. Önce kendi mutluluğumuz, ay gün tarih fark etmeden tek hedef şampiyon olmak” ifadelerini kullandı. Trabzonspor ile oynanacak karşılaşmanın seyirci ile oynanacağının hatırlatılması üzerine Volkan, “Seyirci kendi takımını ateşlediği kadar bizi de ateşler. Taraşı tarafsız seyircili seyircisiz fark etmez duruşumuzu sergileriz” diye konuştu. Yeni transfer Diego Ribas’ın önemli bir isim olduğunu belirten Volkan, “Henüz fazla beraber olamadık. Ama 10 numaralar her zaman efsaneleşmiştir. Zaten Türkiye’nin en iyi kadrosuna sahip takımız. Sahaya çıkan her oyuncu elinden gelenin en iyisini yapacaktır. Takımdan bir tek Salih ayrıldı. Onun da orada başarılı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
GERGİNLİK BİZİ ETKİLEMEZ…
27 Eylül 5-Ekim tarihlerinde düzenlenecek FIBA Dünya Kadınlar Basketbol Şampiyonası öncesi Milli Takım, Federasyon Başkanı Turgay Demirel ile birlikte medyanın karşısına çıktı, soruları yanıtladı. Demirel, “Dünya Şampiyonası’nda kürsüye çıkmak için hazırlıkları yürütüyoruz. Şampiyona Kurban Bayramı’na denk geldiği için inşallah halkımıza ikinci bir bayram havası yaşatırız” dedi. Kaptan Nevriye de, “Bizim diğer takımlara göre en büyük avantajımız tecrübemiz. Takım oyunu oynuyoruz. F.Bahçe ile Galatasaray arasındaki gerginlik tamamen yöneticilerden kaynaklanıyor. İki takım oyuncuları arasında hiçbir problem yok. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında yaşananlar bu nedenle Milli Takım’ı etkilemeyecek” diye konuştu.
ALLEGRİ’NİN SNEİJDER AŞKI…
Galatasaray’ın Hollandalı orta saha oyuncusu Wesley Sneijder’a, İtalyan devi Juventus ciddi bir şekilde talip oldu. Önceki gün takımın başına gelen Allegri’nin transfer planlarının en başında Sneijder’ın olduğu belirtildi. Juventus’a yakınlığıyla bilinen Tuttosport Gazetesi, “Allegri’nin mutlak istediği 3 futbolcudan biri Wesley” başlıklı verdiği haberde, Galatasaraylı yıldızın transferi için yönetimin harekete geçtiğini yazdı. Gazete, Sneijder’ın fesih bedelinin 20 milyon euro olmasına rağmen Allegri’nin bu transferin gerçekleşmesi için yönetime rapor sunduğunu dile getirdi. Sneijder, Dünya üçüncüsü oldukları Hollanda Milli Takımı’nda göstermiş olduğu performansla Avrupa’nın dev kulüplerinin dikkatini çekmişti. Tuttocagliari ise Aslan’ın genç yıldızı Ontivero’nun kiralanmasına Prandelli’nin onay verdiğini dile getirdi. Spor sitesi, Uruguaylı oyuncunun Cagliari veya Sampdoria’ya 1 yıllığına kiralanacağını belirtti. Ontivero’nun satın alma opsiyonu ise 7 milyon euro olacak.
UEFA MÜFETTİŞ ATADI…
Trabzonspor’un, “Türkiye Futbol Federasyonu sike konusunda gerekeni yapmadı, F.Bahçe’ye ceza vermedi, siz devreye girin” seklindeki başvurusu ile F.Bahçe’nin, “Trabzonspor teşvik verdi, ceza verilsin” seklindeki şikayeti dün UEFA Disiplin Komitesi tarafından görüşüldü. Komitenin yapılan toplantısı sonunda da iki şikayetin incelenmesi için müfettiş atanmasına karar verildi. Atanan müfettiş hem F.Bahçe hem de Trabzonspor’un iddialarını araştırıp, Disiplin Komitesi’ne rapor edecek. Disiplin Komitesi de müfettişten gelen raporlar doğrultusunda soruşturma açılıp açılmayacağına karar verecek. Bu sürecin en az 2 aylık bir süreyi alması bekleniyor. Soruşturma açılması halinde kurumlardan kendilerini duruşmalı olarak savunmaları istenecek.
Ekonomi
KONUT FİYATLARI YÜKSELİYOR…
Türkiye genelinde yeni konut fiyatları haziran ayında bir önceki aya göre yüzde 0.34 oranında, geçen yılın aynı dönemine göre ise 12.05 yükseldi. Reidin ile Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği’nin (GYODER) “Yeni Konut Fiyat Endeksi” raporuna göre, yüzde 21.99 oranıyla en yüksek artış İstanbul ilinde, yüzde 6.03 ile en düşük artış ise Antalya’da gerçekleşti. Bir önceki aya göre bakıldığında ise İstanbul, metrekare başına yüzde 1.54 değer artışıyla, haziran ayında konut satış fiyatlarının en fazla arttığı il oldu. Aynı dönemde metrekare başına konut satış fiyatları, Ankara’da yüzde 1.16, Adana’da yüzde 1.13, Antalya’da yüzde 1.11, İzmir’de yüzde 0.84, Kocaeli’nde yüzde 0.76 ve Bursa’da yüzde 0.27 oranında yükseldi. Haziran ayında metrekare başına konut kiralarının en fazla çıktığı il ise yüzde 2.30 artışla Antalya oldu. Aynı dönemde konut kira değerleri Adana’da yüzde 1.84, Kocaeli’nde yüzde 1.83, Ankara’da yüzde 1.60, İzmir’de yüzde 1.59, İstanbul’da yüzde 0.93 ve Bursa’da yüzde 0.77 oranında arttı. GYODER Başkanı Aziz Torun, markalı konut fiyatlarındaki bu artış oranı ile diğer yatırım araçları karşılaştırıldığında, yıllık bazda yüzde 8.14 artan devlet iç borçlanma senetlerinin, yüzde 4.95 artan mevduat faizinin, yüzde 3.27 artan BIST endeksinin üzerinde bir performans gösterdiğini kaydetti. Haziran ayında markalı konut projeleri kapsamında gerçekleştirilen satışların yüzde 16.7’sinin yabancı yatırımcılara yapıldığının görüldüğünü aktaran Torun, “Geçen ay satışı gerçekleştirilen markalı konutlarda; peşinat kullanım oranı yüzde 29.2, senet kullanım oranı yüzde 50.7 ve banka kredisi kullanım oranı yüzde 20.1 olarak gerçekleşti. Endeksin bu ayki verilerini incelediğimizde haziran ayındaki yüzde 0.34’lük fiyat artış oranının, yüzde 0.31 olarak gerçekleşen TÜFE ile oldukça yakın olduğu gözlemleniyor. Bu durum, enşasyondan kaynaklanan maliyetlerdeki artışın halen fiyatlara yansımadığını gösteriyor” dedi.
VOLKSWAGEN FİAT’I ALIYOR MU?…
Otomotiv devi Volkswagen’in devralma veya kısmi devralma yoluyla İtalyan otomobil üreticisi Fiat ile ilgilendiği belirtildi. Alman Manager Magazin dergisinde yer alan habere göre Fiat’ın sahibi Agnelli Ailesi, geleneksel otomobil üretiminden çıkıp lüks araba kategorisine odaklanmak istiyor. Fiat’tan ise görüşmelere ilişkin açıklama geldi. Şirketin İtalya’da bulunan iletişim departmanı, “Fiat olası bir birleşmeye ilişkin Volkswagen ile bir görüşme yapmadı” açıklamasında bulundu. Fiat, geçtiğimiz ocak ayında Chrysler’in hisselerinin tamamını alarak borsada hisselerinin tavan yapmasını sağlamıştı.
IMF’NİN ZİRVESİNDE BAYRAK BİZE EMANET…
Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı, Uluslararası Para Fonu (IMF) İcra Direktörlüğü görevine atandı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın makamından yapılan açıklamada, yükselen piyasa ekonomilerinin küresel ekonomide artan ağırlıklarını IMF’deki temsil güçlerine yansıtmak üzere IMF’de kapsamlı bir kota ve yönetim reformu gerçekleştirildiği belirtildi. Söz konusu reform süreci bağlamında, Türkiye’nin IMF İcra Direktörleri Kurulu bünyesinde temsil edildiği grubun yapısının değiştirildiği ifade edilen açıklamada, böylelikle oy gücü ve temsil düzeyi artan Türkiye’nin IMF İcra Direktörleri Kurulunda ilk defa doğrudan yer alma hakkı kazandığı kaydedildi. Washington’da yerleşik tam zamanlı üyelerden oluşan İcra Direktörleri Kurulu’nun, IMF’nin temel yönetim organı olduğu ve Fon’un politika ve finansman kararları ile küresel ve ülke ekonomilerine ilişkin çalışmalarına yön vermede önemli bir işleve sahip olduğu vurgulanan açıklamada, “Ülke grubumuzu temsilen halen Avusturya tarafından yürütülen İcra Direktörlüğü görevini 1 Kasım 2014 tarihinden itibaren Türkiye üstlenecektir. Bu önemli görevin ülkemiz adına İcra Direktörü olarak Hazine Müsteşarımız Sayın İbrahim Halil Çanakcı tarafından yürütüleceği ülke grubumuza bildirilmiştir” denildi. 1962 yılında Elazığ’da doğan İbrahim Çanakcı, 1985 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümünden mezun oldu. Çanakcı, 1989-1991 yılları arasında ABD Michigan State Üniversitesi Ekonomi bölümünde yüksek lisans eğitimini yüksek başarı ödülü alarak tamamladı.
FAİZDE ÇİFTE İNDİRİM…
Merkez Bankası politika faizinde ve faiz koridorunun alt bandında indirime gitti. MB, politika faizini beklentiler doğrultusunda 50 baz puan indirerek 8.25’e çekti. MB, yüzde 11.5 olan üst koridora dokunmazken, alt koridoru yüzde 8’den yüzde 7.5’e düşürdü. Merkez Bankası 50 puanlık indirimle birlikte, son 3 ayda faizde yüzde 1.75 puan indirime gitmiş oldu. Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, “Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati tedbirlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Bu gelişmelerle uyumlu olarak yurt içi özel kesim nihai talebi ılımlı bir eğilim sergilemektedir. İhracat ise dış talepteki toparlanmanın da etkisiyle büyümeye olumlu katkı yapmaktadır. Kurul, talep bileşenlerinin mevcut görünümü altında 2014 yılında toplam talep şartlarının enflasyon baskılarını sınırlayacağını ve cari işlemler açığında belirgin bir iyileşme gözleneceğini tahmin etmektedir” denildi. Açıklamanın devamında, “Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir” ifadelerine yer verildi.
İTALYAN REYTİNG ŞİRKETİ CRIF TÜRKİYE’DE LİSANS ALACAK…
Risk yönetimindeki bilinçlenme bu alanda faaliyet gösteren yabancı sermayenin Türkiye iştahını artırdı. 2012 yılı sonunda Finar, D&B Türkiye ve Kompass’ı satın alarak Türkiye pazarına giren İtalyan rating şirketi CRIF, eylül ayında yeniden yapılanarak bu şirketleri CRIF Türkiye çatısı altında toplayacak. Bu hamlenin ardından şirket online platform oluşturarak üyelerini çalıştıkları şirketlerin tarihçesi, ortaklık yapısı, finansal bilgileri, borç ödeme performansı konusunda bir tıkla bilgilendirecek. Türkiye’de 1.3 milyon şirketi izlediklerini belirten D&B ve Finar’ın Genel Müdürü Didem Taner, ayda yaklaşık 4 bin Türk şirketi için yurtiçi ve yurtdışından kredi raporlamasına ilişkin talep geldiğini belirterek, “Giderek bilgiye dayalı ticaret de arttı. Eskiden uluslararası şirketler bu misyona daha fazla sahipti. Herkes ‘konjonktür firmalarımızı etkileyecek mi’ diye müşterilerini yeniden gözden geçirmek istiyor. Zaten İtalyanların da Türkiye’ye gelip yatırım yapması bunun bir göstergesi. Onlar da Türkiye pazarından umutlu. Türkiye’de şirketlerin bu tür karar destek hizmetine ihtiyaçları artacak” diye konuştu.
BAŞKANLARIN BAŞKANI!…
Türk iş adamlarının çalışmalarına öncülük etmenin yanı sıra Türkiye’nin dünyaya tanıtımında önemli rol oynayacak olan G-20 Zirvesi’nin hazırlıkları sürüyor. Hükümet tarafından, B-20 çalışmalarını yönlendirmek üzere iş dünyasının önde gelen temsilcilerinden oluşan bir “B-20 Türkiye Yürütme Kurulu” oluşturuldu. B-20 Türkiye Yürütme Kurulu Başkanlığı’na TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu seçildi. Hisarcıklıoğlu dışında Yürütme Kurulu’nda Nail Olpak (MÜSİAD), Mehmet Büyükekşi (TİM), Haluk Dinçer (TÜSİAD), Erol Kiresepi (TİSK), Erdal Bahçıvan (TOBB) ve Tuncay Özilhan (DEİK) yer alıyor. B20 Yürütme Kurulu, dönem başkanlığına yönelik hazırlıklar sırasında ve dönem başkanlığı süresince G20 Yönlendirme Komitesi ile yakın işbirliği ve eşgüdüm içinde hareket edecek. Türkiye’nin 2015 G-20 zirvesini fırsata dönüştürmesi gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, “Küresel ekonomi politikalarının belirlendiği ana platform olan G20, yeni dengelerin kurulduğu, finansman imkânlarının azaldığı küresel sistemde daha önemli bir hale gelecek. Ülkemiz de tam bu dönemde G20 dönem başkanlığını Avustralya’dan devralacak. Türkiye’nin bu zamanda dönem başkanlığını devralması, yeni küresel ekonomik sistemi şekillendirecek tartışmaların da ülkemizde yapılacağı, yani tüm gözlerin bize çevrileceği anlamına geliyor. Bunu bir fırsata dönüştürmek elimizde. G20 dönem başkanlığı ile Türkiye’nin önceliklerinin G-20 platformuna taşınmasını ve bizim gibi gelişmekte olan ülkeleri oldukça zorlayan sorunların çözülmesini sağlayabiliriz. Bu fırsatı iyi değerlendirirsek, aleyhimize işleyen küresel konuları çözme şansını yakalarız” dedi