“Sessiz işten çıkarma”nın farkında mısınız?
Çalışanların başlattığı ve zihinsel sağlığa dikkat çeken “sessiz istifa” hareketinin sesi hala ofislerde yankılanırken işverenlerin de silahlarını kuşanmasıyla bu defa da “sessiz işten çıkarma” akımı doğdu. Bu yeni kavram işverenlerin çalışanlara görev tanımlarının dışında işler vererek onları istifaya zorlamasını tanımlıyor. “Mobbing” olarak da bildiğimiz bu sorun uzun bir süredir zaten var ancak artık görmezden gelinemeyecek bir seviyede. LinkedIn News’in gerçekleştirdiği anketin sonuçlarına göre yüzde 48’lik bir kitle buna tanıklık ederken katılımcıların yüzde 38’i bunu bizzat yaşadıklarını söylüyor. Peki sessiz işten çıkarmanın işaretleri neler? Gelin yakından bakalım…
“Sessiz işten çıkarmaya maruz kaldığınızı nasıl anlarsınız?” sorusuyla başlayalım. Bunu birkaç maddede şöyle özetleyebiliriz;
- Yıllarca zam veya terfi almadan çalışmak,
- Sorumlulukları daha az deneyim gerektiren görevlere atanmak,
- Gelişim ve liderlik fırsatlarının yaratılmaması,
- Konuşmaya ihtiyacınız olduğunda yöneticinizin müsait olmaması,
- Makul olmayan bir performans planına tabi olmanız,
- Heyecan verici projelerde çalışma şansı verilmemesi…
“Sessiz işten çıkarma ne kadar yaygın bir durum?” sorusunun cevabı ise LinkedIn News’in düzenlediği anket sonuçlarından geliyor:
Ankete katılanların yüzde 48’i, işyerinde sessiz işten çıkarmaya tanık olduğunu söylüyor. Yüzde 38’i ise bunu bizzat yaşadığını ifade ediyor. Sadece yüzde 13’lük bir kitle sessiz işten çıkarmaya daha önce hiç rastlamadığını belirtiyor.
Son iki yılda gelişen iş yeri akımları…
Pandemi başlangıcından bu yana pek çok yeni iş yeri trendini deneyimledik. Önce büyük istifa hareketiyle çalışanların kariyer hayatını yeniden gözden geçirdiğine ve artık memnun olmadığı koşullara razı gelmediğini gördük. Bu kapsamda resmi verilere göre ABD’de sadece bir ayda 650.000 çalışan işi bırakma kararı aldı. Sonra büyük istifa yerini büyük flört dalgasına bıraktı. Çalışanlar iş koşullarından memnun olsalar dahi sürekli olarak yeni seçenek ve fırsatlar aradı. Ardından akla o meşhur soru takıldı: “Ex’ten next olur mu?” Yanıt “Olur”du ve çalışanlar “boomerang etkisiyle” eski şirketlerindeki daha iyi pozisyonlara göz kırptı. Fakat bunca olan bitenden sonra çalışanlar hala mutsuz ve aradıklarını bulamadılar.
Bitmek bilmeyen mesailer, meslektaşının boşalan koltuğunu doldurmak için fazla efor harcamak ve tükenmiş bir ekip… Tüm bunlar bir TikTok akımına dönüştü ve böylece sessiz istifa başladı.
Kaynak: Enterpreneur