Kids marketing’in fark yaratan stratejileri
“Şimdiki çocuklar daha da harika!” dosyasının ilk bölümünde KidZania İstanbul ve FutureBright’ın gerçekleştirdiği “Geleceğin Tüketicileri: Gelecek, Hayaller ve Gerçekler” raporunun verileri ışığında çocukların dünyasına, hayallerine, ideallerine ve dileklerine daha yakından bakmıştık. Şimdi ise söz sırası profesyonellerde. Kids marketing’in fark yaratan stratejiler neler? İletişim tonunu nasıl belirlemek gerekiyor? İşte yanıtlar…
Çocuklar eğlence arıyor
✓ Bugünün çocukları önceki nesillere göre hane alışverişlerinde çok daha fazla etkililer. Bu etki, ailelerindeki konumlarından kaynaklanıyor. Çocukların ailelerde eskiye göre çok daha güçlü bir pozisyonu var ve bu konumlarını sadece oyuncaklar ve diğer çocuk ürünlerinde değil, aynı zamanda araba, cep telefonları, teknoloji ürünleri ve moda ürünlerinin hane ve hatta yetişkin alımlarında da kullanıyorlar.
✓ Bir çocuk bir yılda ortalama 40 bin kere televizyon reklamı izleyebiliyor. Bu rakam yetişkinlere göre maalesef çok daha yüksek. 100 grp’nin çocuklara etkisi yetişkinlere göre 3 kat fazla. Ama reklamın bu denli etkili olduğu çocuklar, yetişkinlerden yüzde 60 daha az marka sadakatine sahip. Onun için çocuklara imaj filan işlemez. Çocuklarda imaja yatırım yapan marka boşa para harcamış olur. Çocuklarda her gün yeni bir başlangıç. Çocuk yeni bilgiyi de pek umursamaz. Çocuk sürekli ama sürekli eğlence arar… Eğlendirirsin, satarsın.
✓ Ve tabii ki strateji çalışırken 9 yaş altı ve 9 yaş üstü çocuklara apayrı dünyalar kurmak gerekir. 9 yaş altı çocuklarda somut, doğrudan mesajla, erişilebilir dille konuşmak gerekir. İlk defada anlaması gerekir. 9 yaş üstü ise bir mesajı kişisel bir şekilde yorumlamak ister. Yani “keşfetmek” ister. 9 yaş altı mutlu bir hikaye anlatımı ister. Eğlenceli, heyecanlı, maceracı ancak basit olunmasını ister. 9 yaş üstü ise komik-ironik, cool şeylerden hoşlanır.
✓ Çocuklara iş yapan pazarlamacılara bir kıyağım daha olsun, Beyza Alkoç olayını anlamaya çalışsınlar. Kendisi şu an bu yaş aralıklarında fırtınalar estiriyor.
Çocuklar en az yetişkinler kadar gündemin farkında
✓ Biz tüm dünyada ve Türkiye’de yaptığımız araştırmalardan biliyoruz ki çocuklar bildiklerinden ilham alıyor. 4-7 yaş arasında toplumun önyargılarından üstlerine düşen payı almaya başlıyorlar. Çocuklar da anne babalarına ulaşan pazarlama mesajlarının çoğuna en az onlar kadar vakıflar. Çocukların öğrenme dünyasının şekillenmesinde önce aile, okul ve akranları ardından bulundukları toplumsal çevre ve medya geliyor. Çocukların bulunduğu bu ortamlarda “sorumlu iletişim”in bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz. Zira çocuklar da en az bizler kadar gündemin farkında. FutureBright ile yaptığımız araştırma sonuçlarına baktığımızda rol modellerinde Mustafa Kemal Atatürk ve Filenin Sultanları’nın olması bunun en büyük göstergelerinden biri.
✓ KidZania İstanbul olarak çocuklara var olan gerçekliği, kendi dünyalarında sorgulayabilmeleri için bilgi paylaşımıyla eğlenerek öğrenebilecekleri uygun deneyim alanını sunmayı hedefliyoruz. Çocuklar, toplumun bir bireyi olarak bulundukları coğrafyanın her gerçeğine hakimler. Hatta ellerinde bir sihirli değnek olsa bunları çözmek istiyorlar. Biz “daha iyi bir dünya mümkün” mottosuyla kurduğumuz bu şehirde farkındalığı yüksek yeni nesle markaların dünyaya ve topluma sunduğu faydaları kavrayabilecekleri bir farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. “Daha iyi bir dünya için hazırlanın” mottosuyla hizmet verdiğimiz çocuklar ülkesinde bizimle bu yolda yürüyen küresel sürdürülebilirlik ilkelerine inanan, etik değerlere saygılı, gelişimi ve faydayı önemseyen markalarla bir deneyim alanı yaratmaya odaklanıyoruz.
Çocuklarla bağ kurmak, onları anlamaktan geçiyor
✓ Çocukluk dönemlerinde olumlu bir marka deneyimi yaşayan ve markalarla güçlü bağlar kuran çocukların, yetişkinlikte sadık tüketicilere dönüşme olasılığının arttığını biliyoruz. Bu bağı geliştirmekse onları iyi anlamaktan geçiyor. Bu yüzden çocukların güncel ihtiyaçlarını iyi anlamaya ve bu ihtiyaçlara göre ürün ve iletişim stratejileri geliştirmeye, markayı güncel tutmaya özen gösteriyoruz.
✓ Çocuklarla iletişim kurulurken dikkat edilmesi gereken konuların en temeline iletişimde güvenilir ve şeffaf olmayı koyabiliriz. Çocuklarla iletişimde markaların gözetmesi gereken diğer bir prensip ise çocuklarla iletişimde kullanılan içeriklerin hem eğlenceli olması ve hem de eğitici öğeler içermesi diyebiliriz.
✓ Kids Marketing’te öne çıkan temel stratejilerin başında, çocukların dikkatini ve ilgisini çekecek eğlenceli ve renkli görsellere yer vermenin geldiğini söyleyebiliriz. Son dönemlerde özellikle ürünle ilişkilendirilmiş çizgi film karakterleri ve hayvanlar gibi sevimli figürleri iletişimde kullanmak da çocukların ilgisini çekmek açısından oldukça başarılı bir yaklaşım. İnteraktif içeriklerle çocukların katılımını teşvik etmek mümkün. Çocukların ilgi alanlarına ve yaş gruplarına uygun içerikler oluşturmak, onların dilinden konuşabilmek, eğitici materyaller sunarak çocukların ve ebeveynlerinin dikkatini çekmek ve değer sağlamak ve çocukların çevrimiçi ve mobil cihazlarla etkileşimde bulunduğu platformlarda varlık göstererek marka ve çocuk arasındaki teması arttırmak en önemli stratejiler arasında yer alıyor.
Önceliğimiz güven kazanmak
✓ LC Waikiki’nin temelleri çocuklara dayanıyor. Markamız çocukların ve genç nüfusun, hazır giyim alanında ilk ve tek tercihi olma hedefiyle doğdu. Yıllar içinde diğer kategorilerle birlikte büyüme sürecimizde de çocuklar her zaman odağımızda olmaya devam etti. Onlarla kurduğumuz bağ ve ilişki, bizim için her zaman çok önemli oldu. Biz de bu amaçla çocukların gereksinimlerini ve dünyalarını anlayarak ihtiyaçlarına uygun ürünler ve iletişim stratejileri geliştiriyoruz.
✓ Çocuklar aileleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu kadar, karar vericileri elbette ebeveynleri oluyor. Biz de hem çocukların hem de ailelerinin güvenini kazanmayı önceliğimiz olarak görüyoruz. Ebeveynlerin ürünler hakkında doğru bilgiye sahip olmalarını sağlayacak çalışmalar yürütüyor, çocuklarla da onların yaş ve gelişim düzeylerine uygun kanallar üzerinden iletişime geçiyoruz.
✓ Çocukların gelişimine katkı sağlayacak eğitici ve yaratıcı içeriklerle ürünler geliştiriyor ve onlara ulaşabileceğimiz eğlenceli iletişim materyalleri hazırlıyoruz. Örneğin Cumhuriyet Bayramı, 23 Nisan, yılbaşı gibi özel günlerde çocuklara özel koleksiyonlar hazırlıyor, aynı konsepte uygun iletişim çalışmaları yürütüyoruz. E-ticaret gönderilerimizde kullandığımız kargo kutularını oyuncağa çevirme projemiz ile karton kutuları kağıt bebeklere, oyuncak arabalar için otopark alanına, Ramazan ayında Hacivat Karagöz sahnesine, boy ölçme aparatına, okul zamanı kalem kutuya dönüşebilecek şekilde tasarımlar hazırladık. Bu projemiz ile çocuklara eğlenirken öğreten bir içerik sunarken bir yandan da topluma ve ekolojiye fayda sağlamış oluyoruz.
Marka bağımlılığı değil, marka bağlılığı
✓ Çocukların kendi tercih ettikleri veya ebeveynlerinin tercihi olarak gördükleri markalar ile etkileşimleri, ürünleri ile bağları, markanın ön plana çıkardığı değerleri keşfetmeleri onların markaya olan sadakati ve uzun vadeli ilişkilerinde oldukça etkili. Bu hassas süreçte; yaşlarına uygun bir dil ve içerik kullanmak, sağlıklarına zarar verebilecek, zararlı alışkanlıklara özendirecek içeriklerden kaçınmak, onları eğitmek ve desteklemek için pozitif mesajlar ve değerler ile iletişim kurmak en temel noktalar.
✓ The Walt Disney Company, asırlık tecrübesi ile benzersiz hikayelerini ve anlatım gücünü çocuklara sunarken onları eğlendirme, bilgilendirme ve ilham vermeyi amaçlıyor. Çok farklı temas noktalarından hayatlarının bir parçası olmayı amaçlıyoruz. Uzmanlar tarafından değerlendirilmeden çocuklarla hiçbir içerik, ürün, reklam buluşturulmaması gerektiğinin bilincindeyiz.
✓ Öncelikli olarak markaların çocuklarla kurduğu ilişki sadece satış odaklı olmamalı. Edindiğimiz tecrübeler gösterdi ki çocukların ihtiyaçlarına ve gelişimlerine gerçekten değer veren markalar, uzun vadeli bir bağlılık ve sadakat oluşturabiliyorlar. Çocuklar için onların güvenlerini kazanmak ve hayatlarına gerçek bir değer katmak ön planda olmalı. Biz çocuklara doğrudan pazarlama yapmıyoruz. Çocuklara yönelik marka bağımlılığı değil, marka bağlılığı yaratacak, mutluluklarını o markayı tüketip tüketmemeye bağlamayan, bir markayı tüketmenin onları daha özel kılacağına dair mesajlar vermeyen iletişim stratejileri tercih edilmeli.