Koç Holding’in logosunu tasarlayan usta tasarımcı: Ivan Chermayeff
Koç Holding ve Koç Topluluğu bünyesindeki birçok şirketin logosunu tasarlayan, Türkiye’yi kurumsal anlamda dünya literatürüne taşıyan Ivan Chermayeff 2 Aralık 2017’de hayata veda etti. Chermayeff geride uluslararası bir ün ve birbirinden değerli çalışmalar bıraktı.
New York’un işlek caddelerinde yürürken Ivan Chermayeff’in imzasını taşıyan bir tasarımla karşılaşmanız kaçınılmazdır. Bir logoda, afişte, hatta bir alışveriş poşetinde, Chermayeff ve ortaklarının şirketinin bir çalışmasına mutlaka denk gelirsiniz. Manhattan Batı 57’nci Cadde’de 9 numaralı binanın girişini süsleyen, çelikten devasa 9 rakamı şeklindeki kırmızı heykel, 1972 yılından bu yana New York’un “Görülmesi Gerekenler” listesindedir.
2 Aralık 2017’de kaybettiğimiz Chermayeff’in bıraktığı izler sadece Amerika’da değil Türkiye’de de sıklıkla karşımıza çıkar. Başta Koç Holding olmak üzere, Topluluk bünyesindeki birçok şirketin amblem, logo ve kurumsal kimlik çalışmasında onun imzası vardır. Büyük usta, iş ortaklarıyla birlikte Koç Holding’in logosunu tasarlamanın yanı sıra Arçelik, Aygaz, DemirDöküm, Opet, Tüpraş ve Yapı Kredi için kurumsal kimlik çalışmaları yaptı. Ayrıca Koç Üniversitesi, Koç Lisesi, Rahmi Koç Müzesi, RMK Marine, Simit & Smith, GIF, Deniztemiz ve East Marine için logo tasarımı yaptı. Beko’nun yeni logosunun tasarımı da yine ona aitti. Chermayeff son olarak Mustafa V. Koç Spor Ödülü’nün tasarımını gerçekleştirdi.
Hermayeff’in, ortağı Tom Geismar’la birlikte gerçekleştirdiği çalışmalar, 2007 yılında Pera Müzesi’nde “Chermayeff & Geismar: Son 50 Yılın Amblem, Logo ve Tasarımları” sergisinde ağırlanmıştı. Bununla eş zamanlı olarak Chermayeff’in sanatsal çalışmalarından oluşan, “Ivan Chermayeff: Kolajlar ve Küçük Heykeller” ziyaretçiyle buluşmuştu. Bu sergide Chermayeff’in 40 yılı aşkın sürede farklı ülkelerden topladığı gündelik nesneleri kullanarak ürettiği kolajlara yer verilmişti.
Sergi için Türkiye’ye geldiğinde Bizden Haberler dergisine (Mart 2007 sayısı) röportaj veren Chermayeff, kurumsal müşterilere dönük tasarımda neyin önemli olduğunu şu sözlerle anlatıyordu: “Başarılı logo veya amblem kuruluşa veya amacına uygun olandır. Bunun dışında, o logo hatırlanabilir, sade ve güçlü olmalıdır. Doğru logoyu seçmek için iyi kavrayan bir göze ihtiyaç vardır. Ayrıca tasarımcı, hedefi ve izleyicileri anlayabilmeli ve iyi bir tat verebilmelidir. Başarılı bir tasarım ‘siz iyi olduğunu düşündüğünüzde’ olur. Fakat bu da tek cevap olmayabilir.”
Bizden Haberler’in aynı sayısında Koç Holding Onursal Başkanı Rahmi M. Koç, “Ivan’ı tanıdıkça çok iyi dost olduk” diyor ve onun kişisel sanat koleksiyonunu ve sanat yapıtlarını gördüğünü, her bir çalışmasının “tartışmasız büyük bir yeteneğin ürünü olan özgün yapıtlar” olduğunu söylüyordu. 1984 yılında tanıştığı Chermayeff ile holdingin logosunun yeniden tasarlanmasını ise şu sözlerle anlatıyordu: “Koç Holding kurulduğunda logosu büyük harf K idi. 1984’te Koç Holding Fortune 500 şirketlerinden birisi haline gelmiş ve logosu da eskimişti. Yeni bir logo tasarımı için Ivan Chermayeff ile Amerika’da Mobil’in patronu kanalıyla iletişim kurduk. Bizi o tanıştırdı. Söylediği ilk şey şu oldu: ‘Neden yalnızca K harfini kullanıyorsunuz? Adınız çok kısa; Koç’un tamamını kullanabilirsiniz.’”
Rahmi M. Koç, sonrasındaki süreci şu sözlerle anlatıyor: “Koç logosunu yaparken kendisi ile bir anlaşmaya vardık. Şöyle ki, Türkiye’de bizden başka kimseye logo yapmayacaktı. Çok iyi ücretler ile birçok iş teklifi geldiği halde, Ivan Chermayeff sözünde durdu ve kimseyle çalışmadı.”
Chermayeff, çıkardığı iş ile sadece Koç Holding’in kurumsal kimliğine katkıda bulunmadı; ayrıca bu sayede Türkiye’yi kurumsal tasarım anlamında dünya literatürüne taşıdı.
20. yüzyılın en büyüklerinden
Ivan Chermayeff, 2014 yılında verdiği bir röportajda şunları söylüyordu: “İşe başladığımız zamanlarda ‘grafik tasarım’ diye bir kavram yoktu. Bir taksi şoförü ne iş yaptığınızı sorduğunda, grafik tasarımcı diye yanıtlarsanız bir saat boyunca açıklamanız gerekiyordu. Onun yerine ‘ticari sanatçıyız’ diyorduk.”
Dile kolay, 60 yılı aşkın süre “ticari sanatçı” olarak hizmet veren ve 85 yaşında hayatını kaybeden Chermayeff, 20. yüzyılda kurumsal dünyanın imaj değişimine öncülük eden isimlerden biriydi. Başka bir deyişle, bugünkü Amerikan iş dünyasının görünümünde önemli pay sahibiydi. National Geographic, Mobil, NBC, Xerox, HarperCollins, Chase Bank gibi markaların logolarının, kurumsal kimliklerinin, afişlerinin yer aldığı çok sayıda tasarımda onun ve bugünkü şirketi olan Chermayeff & Geismar & Haviv’in imzası vardı.
Chermayeff, 1956 yılında New York’ta Tom Geismar ve Robert Brownjohn ile birlikte tasarım stüdyosunu kurduğunda 24 yaşındaydı. Sekiz yaşındayken ailesiyle birlikte ABD’ye göç eden ve mimar Serge Chermayeff’in oğlu olan Ivan Chermayeff, Harvard’da, Chicago’daki Tasarım Enstitiüsü’nde ve Yale Sanat ve Mimarlık Okulu’nda eğitim aldı. Brownjohn’ın üç yıl sonra ortaklığı bırakmasının ardından Chermayeff yola Tom Geismar ile devam etti.
Chermayeff ve Geismar, 1950’lerin sonundan itibaren grafik tasarımda bir dönüşüme öncülük etti. İkili, ünlü markaların geliştirilmesinden saygın müze sergilerine, afişten seçkin mimari projeler için yaratılmış büyük ölçekli sanat yapıtlarına kadar geniş bir yelpazede üretimler gerçekleştirdi.
Sadeliğin peşindeki tasarımcı
Chermayeff, tasarımda sadelikten yanaydı. Doğru noktaya varmanın genellikle iki ay sürdüğünü ama bakan kişiyi beş dakikada sonuca ulaşılmış gibi düşündürtmek gerektiğini söylüyordu. Çünkü ona göre anlaşılırlık en önemli noktaydı.
Anlaşılır olmak için sadeliği yakalamak gerekiyordu. Chermayeff, nasıl çalıştığını 2011 yılında 2×4.org’dan Michael Rock’a verdiği röportajda şöyle anlatıyordu: “Bir toplantı dönüşünde atladığınız bir taksinin, tasarım için iyi bir yer olduğunu düşünüyorum. Soruna yoğunlaşırsınız. Sizi rahatsız eden herhangi bir şey, çalan telefonlar yoktur. 15-20 dakika boyunca sadece düşünme şansınız vardır. Elbette teknoloji birçok şeyi radikal bir şekilde değiştirdi. Ama temel olarak süreç aynı: Sadeliği yakalamak. Bu nedenle tuşlar yerine hâlâ kalemi tercih ediyorum.”
Chermayeff, “sadeliği yakalamayı başararak” birçok görkemli esere de imza attı. Boston’daki Kennedy Başkanlık Kütüphanesi’nin sergi alanının tasarımı, yıllara yayılan ve en çok ses getiren işlerinden biriydi. Smithsonian Institution, Showtime Networks ve Pan American için yaptığı tasarımlar, ikonik işleri arasında yer aldı. Bunun yanı sıra tasarımını yaptığı çok sayıda çocuk kitabıyla bu alana yeni bir bakış getirdi. Kurt Vonnegut’un metnini yazdığı “Sun Moon Stars” birçok dilde defalarca basıldı.
Ivan Chermayeff, hem imza attığı işlerle hem de tarzıyla geride büyük izler bıraktı. Vefatından sonra Tom Geismar, iş ortağı ve yakın dostu için şunları söyledi: “Ivan parlak bir tasarımcı ve illüstratördü. Eğlence, zeka ve nükteyi yansıtan, coşkun bir kişisel tarzı vardı. Sürprizi, büyük ölçekli objeleri ve kırmızı rengi seviyordu. 60 yıldan uzun süre Ivan ve ben ortak değerler ve karşılıklı saygıya dayanarak, bütünleyici yeteneklerimizi biraraya getirdik. Ivan’ın tasarım alanına katkısı erişilemez kalmaya devam edecek.”
Chermayeff & Geismar & Haviv şirketinin ortağı Sagi Haviv’in sözleri ise Chermayeff’in büyük dehasının arka planını en iyi şekilde özetliyordu: “Ivan bir tasarım ikonuydu ama aynı zamanda bir mentor, ortak ve arkadaştı. İyi tasarım onun için bir takıntıydı. Ivan için iyi, mükemmel demekti; mükemmelin altındaki herhangi bir şey ona göre tasarım bile değildi. Ivan’ın biçim ile fikir arasındaki mükemmel ilişkiye dönük sonsuz arayışı, en büyük ilham kaynağı olacak ve bu, hem sektöre hem onu tanıyan insanlara sonsuz mirasıdır.”
Büyük usta, yarattığı uluslararası tasarımlarla hatırlanmaya ve genç tasarımcılara ilham vermeye devam edecek.
CHERMAYEFF’TEN tasarımcılara altın Öğütler
- “Öncelikle çalışacağınız şirketin kurumsal kültürünü ve çalıştığı daha büyük kültür ortamını anlamanız gerekiyor. Tasarım prensipleri değişmez. Fakat lisanın anlayışı değişik olabilir. Bunlar bazen fırsatlar yaratabiliyor.” (Bizden Haberler, Mart 2007)
- “Şirketin verdiği imajı anlamak önemlidir. Fakat vermek istediği imaj, şirketin size verdiği imajdan başka olabilir. İzleyicileri anlamak da çok önemli meseledir. Örneğin, Arçelik kimliği üzerinde çalıştığımızda, beyaz eşyada kararların kadınlar tarafından verildiğini biliyorduk. Onun için de karar verenleri etkileyecek bir tasarım yarattık.” (Bizden Haberler, Mart 2007)
- “(Bir kurumsal logo hazırlarken) Başlangıç için şirketin geçmişini yeterince bildiğimizden emin oluruz. Ama bundan daha önemli olan, şirketin nereye gittiğidir… Müşteriye nadiren tek çözüm öneririz. Bir sorunun bir çözümü yoktur. Birçok çözüm vardır.” (MetropolisMag.com, 2008)
- “Bir iş için 10 saat emek vermeniz, sonucun değerli olduğu anlamına gelmez. İşe yaramayan çözümler için kendi kendinize konuşmaktan vazgeçmelisiniz… Bazen yanıta derhal ulaşırsınız ama yapacağınız en iyi şey muhtemelen onu iki hafta boyunca unutmaktır. Sonra onu yeniden ele alırsınız ve muhtemelen değişir. Çünkü gerçeklik devreye girer. Ama fazla gerçeklikle ona fazla zarar vermemek için dikkatli olmalısınız.” (2×4.org, 2011)
Müşterisine fil ve bufalo aldırtan adam
Nytimes.com’dan Margalit Fox’un aktardığı öyküye göre Chermayeff, 1977 yılında Paul Binder ve Michael Christensen’in kurduğu Big Apple Circus için yeni bir logo yaratır. Yaptığı logoda sevimli bir fil, bir topun üzerinde dengede durmaktadır ve sirkin ismine ait harfler bu görselin etrafına dağıtılmıştır. Paul Binder tasarımdan o kadar etkilenir ki gider ve hemen bir fil alır.
Daha sonraki yıllarda sirk “Vahşi Batı” temasıyla bir gösteri düzenler. Chermayeff reklam posterinde, ön ayağına bir kement tutuşturduğu fili bir bufalonun üzerine yerleştirir. Binder yine çok etkilenir ve derhal bir bufalo satın almaya gider.
Bu yazı Koç Holding’in Bizden Haberler dergisinin Ocak sayısında “Ustaya Veda” başlığıyla yayımlanmıştır.