Konya’dan dünyaya: Unilever’in stratejik üretim üssü

Konya’nın kalbinde yükselen devasa bir üretim üssü… Unilever’in 350 milyon Euro yatırımla hayata geçirdiği Ev ve Kişisel Bakım Ürünleri fabrikası, yalnızca büyüklüğüyle değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik vizyonu, ileri teknoloji kullanımı ve küresel tedarik zincirindeki stratejik konumuyla da dikkat çekiyor. Yapay zekadan robot teknolojisine, sıfır atık projelerinden işçi güvenliğine kadar her detayın titizlikle düşünüldüğü fabrika, Unilever’in Türkiye’deki en önemli yatırımlarından biri olarak öne çıkıyor.

Unilever’in Konya’daki Ev ve Kişisel Bakım Ürünleri fabrikasına düzenlediği basın gezisi, şirketin Türkiye’deki en büyük yatırımlarından birinin ne kadar stratejik ve ileriye dönük olduğunu gözler önüne serdi. 350 milyon Euro yatırım bedeliyle faaliyete geçen bu devasa tesis, yalnızca üretim kapasitesiyle değil, aynı zamanda çevresel sorumlulukları, teknolojik yatırımları ve inovasyon konusundaki kararlılığıyla da dikkat çekiyor.

Omo, Domestos ve Cif gibi markaların üretildiği fabrika, Türkiye’nin en büyük hızlı tüketim (FMCG) yatırımı, dünyanın ise en büyük 2. ev bakım fabrikası olma özelliğine sahip. Fabrika, 300 bin metrekarelik geniş bir alan üzerine kurulmuş ve burada, toz ve likit deterjan üretimi yapılıyor. MEXT (MESS Teknoloji Merkezi) iş birliğiyle hayata geçirilen Dijital Kule projesi aracılığıyla toz deterjan üretiminde yapay zeka teknolojisinden faydalanarak verimliliği artırmayı ve sürdürülebilirliği ileri bir boyuta taşımayı hedefliyorlar. Üretim süreçlerinde yapay zeka, robot teknolojisi ve otomasyon sistemleri gibi ileri düzey teknolojiler kullanarak çevresel etkileri minimize etmeyi amaçlıyorlar.

Fabrikada ağırlıklı olarak robotların kullanıldığı bölümlerin dışında “emek yoğun” olarak adlandırılan daha çok insanların çalıştığı bir bölüm de var. Bu bölümde promosyon ürünlerinin paketlemesi yapılıyor.

Ayrıca Yves Saint Laurent’nin meşhur kokusu “Libre” gibi koktuğu iddia edilen ve sosyal medyada da kısa sürede viral olan Omo Express Fresh de Konya’daki fabrikada üretiliyor! Unilever ekibi de bu deterjanı oluştururken kokusuyla özellikle ilgilendiklerini, tüketicilerin beğenebilecekleri uygun koku için çok çalıştıklarını söylüyor…

Fabrika, 7/24 üretim yaparak kapasitesini sürekli olarak artırıyor. Konya, Unilever için sadece Türkiye’nin ortasında yer alan stratejik bir nokta değil, aynı zamanda ihracat hacmini de büyüten bir üs. Tesisin toplam ihracatı 34 milyon Euro’yu buluyor ve üretimi, dünyanın dört bir yanına, Orta Asya’dan Şili’ye, Avustralya’dan Libya’ya kadar uzanıyor. Bu da Unilever’in küresel tedarik zincirindeki önemini ve Konya’nın büyüyen rolünü gözler önüne seriyor.

Fabrikanın her köşesinde işçi güvenliğine verilen önem açıkça görülüyor. Fabrika içinde zemine yansıtılan yeşil ve kırmızı ışıklandırmalar aracılığıyla yaya güvenliği önceleniyor. Ayrıca, fabrikanın içine girmeden önce misafirlerin mutlaka özel koruyucu mont, gözlük, ayakkabı, saç bonesi ve baret gibi ekipmanlar giymeleri gerekiyor. Bu detay, Unilever’in çalışanlarına ve ziyaretçilerine olan sorumluluğunu ve güvenlik anlayışını gözler önüne seriyor… Fabrikanın çalışanlarına verdiği değer de çalışanların gözündeki algısıyla örtüşüyor. Öyle ki, Unilever Türkiye Ülke Başkanı Ali Fuat Orhonoğlu’nun aktardığına göre, 1975’te Gebze’de kurulan toz deterjan fabrikasının Konya’ya taşınmasıyla birlikte çalışanların yüzde 95’i Konya’ya göç etmiş!

Sürdürülebilirlik, Unilever için çok önemli. Fabrika, ürettiği elektriğin üçte birini kendi bünyesinde sağlıyor. Ayrıca üretilen ürün başına su kullanımında da yüzde 20, sera gazı emisyonlarında ise yüzde 59 azalma görülüyor. Ayrıca, sıfır atık ve su geri kazanım projeleriyle çevresel etkiler konusunda büyük bir sorumluluk üstlenmiş durumda.

Fabrika, aynı zamanda bir “tedarik köyü” modelini de hayata geçirmiş. Konya’daki beş tedarikçi ile güçlü bir iş birliği kurarak daha hızlı ve esnek üretim süreçlerine imza atılmış. Bu iş birliği sayesinde üretimdeki verimlilik artarken, maliyetler de azaltılmış. Ambalaj ve karton tedarikçilerinin de Konya’da yer alması, uzun mesafeli taşımacılığı engelliyor ve böylece karbon ayak izinin düşürülmesi hedefleniyor.

“Konya tesisi, Türkiye’deki hızlı tüketim ürünleri sektöründeki en büyük yatırım”

Türkiye’de 100 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiklerini hatırlatan Unilever Türkiye Ülke Başkanı Ali Fuat Orhonoğlu, “1952 yılından bu yana yaptığımız yatırımlarla birçok ilke imza attık. Bugün, 20 markamızla Türkiye’deki hemen her haneye ulaşıyor ve güzellik ve sağlık, kişisel bakım, gıda, dondurma ve ev bakım kategorilerinde geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz. Dört fabrikamızla Türkiye’de güçlü bir üretim ekosistemi oluşturduk. Konya tesisi, Türkiye’deki hızlı tüketim ürünleri sektöründeki en büyük yatırım olmaya devam ediyor ve Unilever, Türkiye’de piyasadaki ürünlerinin yüzde 90’ını yerel olarak üretiyor. Geçen yıl 150 milyon doları aşan ve son beş yılda 720 milyon doları aşan ihracatla, ulusal ekonomiye önemli bir döviz girişi sağlıyoruz. 5 binden fazla çalışanımızla, inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarımıza devam ederek Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimine katkıda bulunuyoruz” diye belirtiyor.

Unilever’in Konya’daki yatırımı, yalnızca üretim kapasitesiyle değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik, teknoloji ve ihracat gücüyle de Türkiye için stratejik bir kazanım olarak öne çıkıyor. Konya’daki tesis, Türkiye’yi Unilever’in global tedarik zincirinde kritik bir merkez haline getirirken, aynı zamanda yerel ekonomiye, istihdama ve çevresel sürdürülebilirliğe önemli katkılar sunuyor.