Liderler COVID-19 sırasında ekipleri, paydaşları ve toplumla nasıl iletişim kurmalı?
COVID-19 salgının hızı ve yayılma alanı belirsizlik ve duygusal karmaşaları beraberinde getiriyor. Kurumların salgın hakkındaki söylemleri doğru yapıldığında netlik, direnç ve pozitif değişimi sağlama yetisine sahip.
Krizler farklı yoğunluklara sahiptir. Alan perspektifinden bakıldığında koronavirüs büyük bir belirsizlik yaratırken stres ve endişe seviyelerini yükseltmesiyle insanların geleceğe bakmasını zorlaştırıp şu ana odaklanmalarına neden oldu. Bilginin sağlanamadığı veya tutarsız olduğu bu tür krizlerde davranış bilimleri insanların saydamlık, liderlik ve olanları anlamlandırmaya ihtiyaç duyduklarını belirtiyor.
Bu zamanlarda lider figürlerin söyledikleri ve aksiyonları insanda güvende tutarken duruma adapte olmalarına ve içinde bulundukları zamanı anlamlandırmalarına olanak sağlar. Ancak tek bir krizin beraberinde önce ölüm kalım, sonra toplumsal sağlık ve iş devamlılığı, hatta iş kaybı ve radikal iş modeli değişimlerini aynı anda getirmesi final çizgisini görünmez kılabilir. Bazı kurumlar yeni normale geçmek için süreci anlamlandırmaya çalışırken diğerleri gelecek korkusuyla yeni adıma hazır değil.
COVID-19 liderleri zorlu engeller ve yanıtı zor olan sorularla baş başa bırakıyor. 2020’den önce yönetici kadroları hiçbir zaman bu kadar yakın incelenmemişti ve beklentiler arasında özgünlük, hassasiyet ve marka değerlerini ortaya koymak yer almamıştı. Liderler bu konuda ne yapmaları gerektiğini anlatan kılavuza sahip olmadıklarından topluma ne şimdi ne de gelecek hakkında umut veremiyor.
Bu belirsizlikte liderler sessiz kalmamak uğruna yanlış bilgi havuzuna dalabilir, başkalarının yaptıklarını kopyalayabilir ve büyük ama anlamsız atılımlarda bulunabilir. Ancak krizlerin kusursuz iletişim kuran ve kriz bittikten çok sonra da hatırlanan liderler yarattığı da kabul edilen bir gerçek.
Bu nedenler ışığında önerimiz şudur: ara verin ve derin bir nefes alın. İyi haber, etkili iletişimin ana araçları hala işe yarıyor. Uzun vadeli hedeflerinizi belirleyin ve iletişim için alanlar sağlayın. Proaktif olun ama bununla da sınırlı kalmayın. Bu krizde liderler engin araştırma kaynaklarına dönüp bu belirsiz süreçte organizasyonel direnci yeniden inşa etmekle kalmayıp kriz zamanındaki iletişimlerini olumlu değişimlerin önünü açmak üzere konumlayabilir.
İyi kriz iletişimcilerinin etkili yaptığı 5 şey:
- İnsanlara ihtiyaç duydukları şeyi, ihtiyaç duydukları zamanda verin. Kriz zamanında insanların edindikleri bilgi de iyi bir iletişimcinin mesajları da değişime uğrar. Bu iletişimi kararlılık, direnç, geri dönüş, tekrar hayal etmek ve reform adımlarıyla kurgulayın. Farklı formatlardaki iletişim toplumun güvende kalmasına, psikolojik sağlığını korumasına ve daha derin bir amaç ve sükunete erişmelerine yardımcı olur.
- Sade, basit ve sık iletişim kurun. Krizler insanların bilgi kabul etme kapasitesini özellikle ilk günlerde sınırlandırır. Dinleyicilerinizi güvende ve sağlıklı tutmaya odaklayın. Sonrası tekrar, tekrar, tekrar…
- Samimiyet büyüktür karizma! Kriz zamanlarında güvenden önemli bir şey yok. Sadakat inşa etmek ve daha etkili bir lider olmak için pperasyonlarınızın ne noktada olduğu konusunda dürüst olun, hassasiyet göstermekten çekinmeyin ve saydamlığı ön planda tutun.
- Dirençli olmaya teşvik edin. Sağlık krizleri ekonomik krizlere dönüşmeye başladığında olumlu faktörleri öne çıkarıp özgüveni tekrar sağlamak için toplum bağlarını güçlendirin.
- Kaostan anlamı damıtın. Kriz elbet sona erecek. İnsanlara olan biteni anlamlandırma konusunda yardımcı olun. Organizasyonların ve ekiplerinin bu krizden nasıl çıkacağına dair net bir vizyon oluşturun.
McKinsey & Company tarafından oluşturulan raporun tamamına bu linkten ulaşabilirsiniz: mckinsey.com