Marka evreninde büyülü gerçekçilik akımı: CGI
Son zamanlarda karşınıza çıkan bir reklam kampanyası, size hiç “Bu gerçek mi?” diye düşündürdü mü? Yanıtınız “evet” ise siz de bir CGI (Computer-Generated Imagery) kampanyasına denk geldiniz demektir… Bu teknolojiyle yapılan kampanyalar hızla popülerleşirken, reklamcılık adına gerçekliğin sınırları da gitgide daha belirsiz hale geliyor. Peki, izleyicilerin uzun süredir dizi ve filmlerden alışkın olduğu CGI marifetiyle üretilen görüntüler, nasıl oldu da reklam dünyasında bu denli popüler hale geldi? CGI ile yapılan kampanyalar, markaların stratejik hedefleri doğrultusunda nasıl bir yere sahip? CGI destekli reklamlar markalara ne vadediyor? İşte yanıtlar…
New York ve Londra sokaklarında beliren dev maskara, Paris’te çantaların geçit töreni, İstanbul Boğazı’nda arz-ı endam eden Şampiyonlar Ligi topu… Günümüzde reklamcılık, dijital devrimin gerçekliğin sınırlarını ortadan kaldırdığı bir sahnede dans ediyor. Bu devrimin son dönemde dikkat çeken yıldızlarından biri de hiç şüphesiz CGI teknolojisi. İzleyicinin özellikle dev bütçeli Hollywood filmlerinden aşina olduğu CGI teknolojileriyle yapılabileceklerin sınırsızlığı konusunda herkes çoktandır hemfikirdi.
Ancak CGI teknolojileri alanında son yıllarda adeta bir “erişilebilirlik devrimi” yaşandı. Gelişen üç boyutlu modelleme programlarının, ışığın dağılımını gerçekçi bir biçimde simüle eden ray tracing (ışın izleme) teknolojisinin ve hatta oyun motorlarının işe dahil olmasıyla birlikte markaların ve ajansların CGI’dan güç alan çalışmalar ortaya koyması daha ölçeklendirilebilir hale geldi. Böylece, bugüne dek sıkça gördüğümüz ve yine CGI teknolojisinin rol oynadığı animatif reklam filmlerinin, efektlerle zenginleştirilmiş görüntülerin yanı sıra gerçekliğin içerisine doğrudan adım atan kampanyalar da git gide popülerliğini arttırıyor.
Yeni nesil gerilla pazarlama deneyimi
Görsel anlatımın önem kazandığı günümüzde, markalar da CGI’ın büyülü dünyasına adım atarak tüketicilerle daha etkili bir bağ kurmanın yollarını arıyor. Bu noktada CGI, hedef kitlelerinde daha çarpıcı ve unutulmaz bir etki bırakma yarışında öne geçmeye çalışan markalara yeni nesil bir gerilla pazarlama deneyimi vaat ediyor. CGI ile hazırlanan reklam kampanyaları sadece ürünleri değil aynı zamanda tüketicileri farklı boyutlara taşıyan dijital dünyaları da pazarlıyor.
Dijital dünyada sokakları ele geçiren ürünler, geleneksel gerilla pazarlama örnekleri gibi fiziki ortamda yer kaplamasa da benzer bir şok etkisi yaratıyor. Başlangıçta gerçek olup olmadığıyla ilgili tereddüde düşüren, devamında ise sosyal medya vasıtasıyla kitlelere yayılan bu kampanyalar, “fiziki ortamda yapılsa ne olurdu?” sorusunu sorduruyor. Böylece CGI’ın kreatif potansiyeli, reklamcılara tüketicilerin duygusal dünyasını da etkileyici bir şekilde keşfetme ve dokunma imkanı tanıyor. Gelin, bu büyülü dijital gerçekliğin kapılarını birlikte aralayalım, CGI teknolojisini reklamcılardan ve konunun uzmanlarından dinleyelim.
Zamanla sınırsızlık huzursuz edecek!
Cenk Gümüşcüoğlu
Karbonat
Kurucu Ortak & Ajans Başkanı
✓ CGI teknolojisinin kullanıldığı işlerin genelinde bir harmanlama olduğunu görebilirsiniz. Harmanlamak aslında reklam yaratıcılığının özünde olan bir kavram. Pazarlama iletişiminde yaptığımız işin sanatsal boyutları olsa da özünde işimizin sanat olmadığını ve amacının tüketicinin dikkatini çekerek ürün veya hizmetimizi satmak olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla buradaki yaratıcılık sanattaki bağımsızlığa sahip değil. Tüketicinin bildiği, aşina olduğu, hafızasında olan birden çok obje, fikir, kavram, değer ya da duyguyu kesiştirerek yaratılan yeni formların iletişimde kullanılmasıyla “yaratıcı” reklam kampanyaları ortaya çıkıyor. Yani insanlara zaten bildikleri şeyleri yeni formlarda birleştirerek yeni mesajları anlamalarını sağlıyoruz.
✓ İşte bu harmanlama da CGI’ın özündeki kavramla aynı. Adına ne derseniz deyin, insanlığın ürettiği görsel, işitsel ve kavramsal unsurları harmanlıyor ve ortaya yeni formlar çıkarıyor. Bunu da çok hızlı ve sınırsız bir deneysellikte yapıyor. Buna “brute force creativity” veya “yabani yaratıcılık” diyebiliriz. Çünkü işlemci gücüyle hafızasında tuttuğu terrabyte’larca veriyi yüksek hızda harmanlaması ağzımızı açık bırakmaya yetiyor.
✓ Burada bir heves olduğu ve ortaya çıkan görüntülerin yukarda bahsettiğim “yabaniliğinin” ilgi gördüğü kesin. Ancak bu da zamanla kontrol altına girmeye başlayacak. Deneysel görünümün tadı bir noktada sıkıcı hale gelecek ve sınırsızlık huzursuz edecek. Bu noktada bu gücü en iyi kontrol edebilen, en gerçekçi ve en ihtiyaca yönelik yönetebilenler dikkat çekici olmaya başlayacak.
✓ Türkiye’de bu kapsamda yapılan işleri genel olarak “me too” düzeyinde görüyorum ancak bunu da eleştirmiyorum çünkü teknolojiyi yaratan değil kullananlar olarak biraz gördüğümüzü yerelleştirmenin ötesine geçemediğimizi düşünüyorum. Dediğim gibi, üretkenlik daha gerçekçi amaçlara yönelik hale gelirse o zaman daha anlamlı olabilir.
✓ Yalnızca bilinirliği değil, tanınırlığı da güçlü markaların ambalaj, logo, renk gibi marka kodları CGI tarafından üretilen kampanyalardaki başarısını olumlu etkiliyor. Dolayısıyla tüketici ile bağını kurarken markasını şimdiye kadar etkin bir şekilde anlatabilmiş olanlar CGI’ın hafızasında da o kadar güçlü kodlara sahipler.
Çok daha fazla CGI işi göreceğiz
Orkun Bulut
Tooken Kurucu Ortağı
✓ Aslında bu yıl CGI’ı en kuvvetli duyduğumuz an bu teknolojiye karşı birinden; Christopher Nolan’dan gelmişti. Oppenheimer filminin belki de var oluş sebebi olan atom bombası sahnesinde Nolan’ın bilgisayar efektlerini kullanmayı reddetmesi haber olmuştu. Tabii CGI’ın reklam dünyasını bu kadar hızlıca domine etmesinin sebebi çok açık: “Dikkat çekici” olması ve mesajı “hızlı” vermesi!
✓ Hep anlattığımız Web 3.0’la gelecek üç boyutlu internetten bir önceki durakta yani bir nevi Web 2.5’tayız. Üç boyutlu mekanların hissiyatını iki boyutlu sosyal medyada tanıtıp “hype”ı yakalıyoruz. İşin müşteri deneyimden bağımsız olarak özellikle Türkiye’de gördüğümüz çalışmaların çoğu statik mekanlar içerisinde sabit bir ekrana yerleştirilip “parallax efekt” ile gerçekleştirilmiş işler. Dünyadaki örneklerine baktığımızda 2024 yılında bolca duyacağımız “MR” (mixed reality) fiziki dünyadaki animasyon hissini sosyal medyada yaşatıyor.
✓ Normalde bu tip bir akımın düşüşe geçeceğini öngörmek mümkün ama sosyal medyadaki içerik tıkanıklığına da fütüristik histe anlatıma da hizmet ettiği için çok daha fazla CGI işini göreceğiz. İyilerini gördükçe diğer teknik bakımdan yetersiz işlerin sayısı da azalacaktır. Önümüzdeki yıl CGI’ın ikincil evrimini AR okuyucu teknolojik gözlükler vasıtasıyla görmemiz mümkün. Apple Vision Pro ve Meta Quest 3’ün AR destekleyici olmaları, Ray Ban gibi bir moda markasının da bu teknolojiye öncülük edeceğini söylemesi AR ve CGI’ın birleştiği histeki işleri önümüze çıkaracaktır.
Stüdyonuz ilelebet hazır!
Sevilay Kop
Digital Panorama Genel Müdürü
✓ Hayal gücünüz, elinizdeki koşullar ve bu koşullara olan hakimiyet seviyenizle beraber büyür. CGI teknolojisi yarım asırdan fazla süredir sektörde kullanılmakta ve gelişen teknolojiyle görsel dünyadaki en etkin yöntemlerden biri haline gelmiş durumda.
✓ Reklamcılık dünyasında CGI, ürünleri ve hizmetleri daha çekici hale getirmek için sıkça kullanılıyor. Ürünlerin özelliklerini vurgulamak, hayali ortamlarda marka imajını güçlendirmek ve tüketicilere unutulmaz deneyimler yaşatmak amacıyla CGI teknolojisi oldukça etkili bir araç.
✓ Bilgisayar tarafından oluşturulan varlıklar yani CGI uzun ömürlüdür ve dijital dünyada sonsuza kadar yaşar. Ama fiziksel varlıklar için bunu söylemek mümkün değil. Örneğin, küçük ev aletleri serisinin sergilendiği bir fotoğraf çekimi için oluşturulmuş, yeni inşa edilmiş bir mutfak setini ele alalım. Çekim günü gelir, set harika görünür ve mükemmel çekimler yaparsınız. Şimdi ne olacak? Seti farklı bir amaç için yeniden şekillendirin ya da bir sonraki projeye yer açmak için yıkın.
✓ Şimdi aynı mutfak setini CGI kullanarak oluşturma örneğini ele alalım. “Çekim” günü gelir, dijital set olağanüstü görünür ve mükemmel görüntüler elde edersiniz. Şimdi ne olacak? İstediğin herhangi bir şey! Set mutfağındaki ürünleri değiştirmeyi seçebilir, belki mevcut çiftlik evi estetiğini yüzyıl ortası modern bir mutfağa dönüştürebilir veya markanızın yeni ürünlerini piyasaya süreceği bir sonraki yıla kadar hiçbir şey yapmamayı seçebilirsiniz. Stüdyonuz dijital ortamda ilelebet saklanır.
CGI yerini yeni etki aracına bırakacak
Kenan Ünsal
Muhabbet Kurucu Ortağı & Yönetici Kreatif Direktörü
✓ Bir masal anlatıcısını dinlemek, sahnede el hünerini gösteren bir sihirbazı merakla ve hayretle izleme deneyimi gibi geliyor bu bana. Her zaman “gerçek mi, değil mi” acaba sorgulamasının bize yaşattığı sihri ve cazibesi gibi. Bence bu da insanlık var oldukça değişmesi zor bir davranış şekli. İsmi değişebilir o ayrı:) CGI ve keskin komedinin birleşimi olan bu işler, günümüzün ulaşılması zor mobilde yaşayan genç izleyici kitlesini mükemmel şekilde cezbettiğini düşünüyorum. Gerçeğimsi ekran karikatürleri de diyebiliriz.
✓ Video Mapping şu sıralar nasıl gündemimizde yok ise CGI Marketing de bir heves sonrası yerini yeni gelecek gerçekdışı etki aracına yerini bırakacak. Bu tür işlerde gerçekten öne çıkan şey, çok özgün ve gerçek görünmesi; izleyicilerin “Bu gerçekten oldu mu?” diye düşünerek fazladan birkaç saniye harcaması bugünün hızlı içerik tüketim çağında avantajlı bir durum markalar için. Boğazın akıntısında süzülen bir futbol topu uygulaması dışında CGI’yı çok verimli kullanan bir uygulama karşıma çıkmadı. Bambino çanta arabaları ve Maybelline’in kirpikli metro uygulaması gibi bir karikatür henüz benim timeline’nıma düşmedi.
✓ Biçimsel olarak video, gerçeküstüyle sıradan olanın kusursuz bir şekilde yan yana geldiği örnekler çok iyi çalışıyor. Ürünün formuyla sahneye çıktığı sokak, köprü, binayla iyi ilişki kuran işler. Tabi bir de organik bir çekim hissinde sunuluyor olması önemli. Kamera sarsıntısının, focus ayarının prodüksiyona vereceği doğal ve organik hissi ıskalamamak lazım.
Ankara’nın ilk CGI’ı Behzat Ç.’den
Dev Calvé şişeleri Bozdoğan Su Kemeri’nde!