
Marketing Türkiye 35. yaşında ilk günkü heyecanıyla yayında!
Pazarlama ve pazarlama iletişimi; yalnızca markaların değil, tüm iş dünyasının dinamiklerini şekillendiren bir üst disiplin… Değişen tüketici alışkanlıkları, dönüşen iş modelleri ve dijitalleşmenin getirdiği yeniliklerle birlikte pazarlama ekosistemi sürekli olarak evriliyor. İşte tam da bu yüzden, pazarlamaya dair her kaynak, her bilgi ve her perspektif bugün her zamankinden daha değerli… Marketing Türkiye; bu değerli bilgiyi tam 35 yıldır sektörle buluşturuyor, pazarlama dünyasının en güncel gelişmelerini analiz ediyor, ilham veren içerikler üretiyor ve sektör profesyonelleri için güvenilir bir referans noktası olma misyonunu ilk günkü heyecanıyla sürdürüyor. Peki, sektörün önde gelen paydaşları için Marketing Türkiye ne ifade ediyor? 35. yıl sayısında sözü onlara bırakıyoruz…
Yapay zeka artık yalnızca teknoloji dünyasının değil, günlük hayatın da vazgeçilmezi! Peki, Türkiye’de yapay zeka algısı nasıl şekilleniyor? Marketing Türkiye için XSIGHTS’ın gerçekleştirdiği araştırma tüm detaylarıyla toplumun yaklaşımını ortaya koyarken Deloitte’un Türkiye dahil 11 ülkede gerçekleştirdiği Dijital Tüketici Trendleri raporu, dijital tüketici tercihlerini analiz ederek, sektördeki değişen dinamikleri gözler önüne seriyor.
“Yılın İnovatif Ürünleri”nden Zamansız Markalar”a, “Kids Marketing”den kozmetik sektöründe yaşanan Kore devrimine kadar dopdolu içeriğiyle Marketing Türkiye Nisan sayısı yayında!
Keyifli okumalar…
İTÜ ARI Teknokent ve Marketing Türkiye’den bir ilk: Girişimler “pazarlama koçluğu” ile büyüyecek
Türkiye’de teknoloji girişimciliğini geliştirmek, yaymak ve globalleştirmek adına çalışmalar yürüten İTÜ ARI Teknokent, İTÜ Çekirdek Growth Programı kapsamında 2016 yılından bu yana toplam 270 girişime ve 533 girişimciye benzersiz olanaklar sunup 181 milyon dolardan fazla yatırım almalarını sağladı.
İTÜ ARI Teknokent, İTÜ Çekirdek Growth Programı girişimcileri için bu yıl Marketing Türkiye iş birliğiyle bir ilke imza atarak “Pazarlama Koçluğu” projesini duyurdu. Proje kapsamında alanında öncü 28 pazarlama lideri, İTÜ Çekirdek Growth Programı’ndaki 34 girişime bir yıl boyunca pazarlama alanında birebir koçluk yapacak.
Yılın inovatif ürünleri

Zaman hızla akarken tüketicinin beklentileri de aynı hızla değişiyor! Peki, bu değişime ayak uydurup fark yaratan markalar hangileri? Hangi kategorilerde, hangi inovatif ürünler tüketicinin gözdesi oldu? Geçtiğimiz yıl raflara çıkar çıkmaz vazgeçilmez hale gelen ürünler nelerdi? Marketing Türkiye adına YouGov’un bu yıl sekizincisini gerçekleştirdiği “Yılın İnovatif Ürünleri” araştırması, tam 16 farklı kategoride tüketicinin en beğendiği yenilikleri gözler önüne sererken markalar için de önemli içgörüler sunuyor.
En iyileri en iyiler seçecek

Marketing Türkiye ve BoomSonar iş birliğiyle hayata geçirilen Brandverse Awards’un bu yılki jürisi açıklandı… Türkiye’nin en kapsamlı reklam ve pazarlama iletişimi yarışması Brandverse Awards 2025’in Jüri Başkanı KARPAT Founder & Creative Chairman’i Demir Karpat Polat olurken sektörün önde gelen isimleri de 8 ana bölümde bir araya gelen seçkin jürilere liderlik edecek. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Deloitte Türkiye jüri değerlendirme sürecine adil ve şeffaf bir rekabet ortamı yaratmak adına uzmanlığıyla katkı sağlayacak… Brandverse Awards’da başvurular bu yıl yoğun talep üzerine 17 Nisan tarihine kadar uzatıldı…
Derya Açar Ergüç yazdı: “Sanatın gücü: Bireyler ve kurumlar üzerindeki etkisi”

Sanatın bireysel olarak hayatımızda ne kadar etkili olduğunu biliyoruz, ancak iş dünyasında da sanatın dönüştürücü gücü göz ardı edilmemeli. Kurumlar, sanatı yalnızca PR araçlarından biri olarak görmeyi bırakıp, sanatın topluma katabileceği uzun vadeli değeri düşünerek yatırımlar yapmalı. Bir şirketin sanata destek vermesi, yalnızca bir sosyal sorumluluk projesi değil, aynı zamanda toplumsal gelişime katkı sağlayan stratejik bir adımdır.
Dijital tüketici trendleri

Deloitte tarafından, 2012 yılından bu yana birçok ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen Dijital Tüketici Trendleri raporu, dijital tüketici tercihlerini analiz ederek, sektördeki değişen dinamiklere odaklanıyor. Tüketicilerin dijital alandaki davranışlarına derin içgörülerle ışık tutan çalışma Türkiye ile globali karşılaştırırken ortaya da hayli ilginç sonuçlar çıkıyor… Dijital alanda tüketiciye dokunmak isteyenlerin, sonuçları dikkatle incelemesinde fayda var…
Nestlé Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Başak Ünal: “Türkiye 1906’dan beri yuvamız”

Nestlé Türkiye, 1906 yılından bu yana Türkiye’nin ekonomisine, toplumuna ve coğrafyasına katkı sağlayan bir yapılanmayla faaliyetlerini sürdürüyor. “İyi Beslen, İyi Yaşa” mottosuyla bugünün ve gelecek nesillerin yaşam kalitesini artırmayı hedefleyen şirket, 117 yıllık geçmişinde birçok ilke imza attı. Cumhuriyet tarihinin ilk global yatırımcılarından biri olan Nestlé, Türkiye’deki ilk fabrikasını 1927’de kurdu ve bugün 2 bin 800 çalışanı, 50’den fazla markası ve 800’ü aşkın ürünüyle faaliyetlerine devam ediyor. Nestlé Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Başak Ünal ile şirketin Türkiye’deki yolculuğunu, sürdürülebilirlik hedeflerini, tüketici beklentilerindeki değişimleri ve markanın gelecek vizyonunu konuşmak üzere bir araya geldik…
Kozmetikte Kore devrimi: K-Beauty

Snail mucin’den hyaluronik asit bombalarına, 10 adımlı ritüellerden cam cilt hayaline… Son yıllarda Asya’dan yükselen devasa bir dalga deyim yerindeyse cilt bakım ve makyaj ürünleri pazarını yeniden şekillendiriyor. Güney Kore’den gelen “K-Beauty” akımı, yalnızca bir trend değil bir kültür dalgası yarattı. K-pop yıldızlarının cazibesini “kendine iyi bak” felsefesiyle birleştiren Kore kozmetiği, dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkisi altına aldı. Hal böyle olunca Doğu’nun bilgeliği, Batı’nın rutinlerini yeniden şekillendirmeye başladı. Peki, Kore Kozmetik ürünleri neden bu kadar popüler oldu? Kore, kozmetik sektöründe nasıl bu denli hızlı yükseldi?
Zamansız markalar

Kimi markalar vardır ki sadece bugünün değil, geçmişin ve geleceğin de bir parçasıdır. Onlar, değişen trendlerin ve tüketici alışkanlıklarının ötesinde, her dönemde her yaş grubundan insanın hayatına dokunarak fark yaratmayı başarıp vazgeçilmezler arasında yerini alır… Kuşaklar arası tüketim alışkanlıkları, markalarla kurulan bağlar farklılaşsa da zamansız markalar “jenerasyon” bariyerini aşar ve bu unvanlarının hakkını sonuna kadar verir. Peki, kim bu “zamansız markalar”? Yanıtlar, Marketing Türkiye adına AREDA Araştırma’nın gerçekleştirdiği kapsamlı araştırmadan geliyor.
Bu atıştırmalıklar hem lezzetli hem de sağlıklı

Günümüz tüketicisi sadece lezzetli değil, aynı zamanda sağlıklı atıştırmalıkların peşinde… Bu arayış dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sağlıklı atıştırmalık pazarını yüksek bir ivmeyle büyütüyor. Organik, doğal içerikli ve fonksiyonel atıştırmalıklar raflardaki yerini sağlamlaştırırken, sektör her geçen gün yeni oyuncularla genişliyor. Peki, sağlıklı atıştırmalık pazarı nasıl bir dönüşümden geçiyor? Pazarı şekillendiren trendler neler?
Kendi küçük etkisi büyük!

Markalar için erken yaşta sadakat oluşturmanın önemi giderek artıyor. Zira çocuklar salt bir tüketici olmanın ötesinde aile içindeki satın alma kararlarını doğrudan etkileyen güçlü birer aktör artık. Yeni dünyaya hakimiyetleri onları birer fikir önderine dönüştürüyor. Peki, pazarlama dünyası için olmazsa olmaz bir yeri olan “kids marketing”in son trendleri neler? Çocuklar hakkında yapılan araştırmalar onların dünyası hakkında neler söylüyor? Markalar için çocuklara ulaşmanın yeni gerçekleri neler? Gelin, araştırmalar ışığında çocukların dünyasına yakından bakalım ve bu soruların yanıtlarını uzmanlardan dinleyelim…
Ali Saydam yazdı: Sektör iğneyi “önce kendisine” mi batırsa?

Paranın bol, refahın toplumun geniş kesimlerine yayıldığı, ne üretirsen üret hepsinin satıldığı ortamlarda pazarlama iletişimine yapılan yatırımlar gereksiz bulunurken; daralma dönemlerinde, vahşi rekabet ortamının tetiklediği koşullarda ciddi fırsatlar ortaya çıkabiliyor. O nedenle şu sıra Türkiye’de de olduğu gibi, eğer pazarlama iletişimi sektörü genişleyemiyor, kârlılıklarını artıramıyorsa, sorumluluğu ülke koşullarında değil, daha çok kendilerinde, inovasyona, AR-GE’ye, insan kaynaklarına ve kendi pazarlamalarına gereken yatırımı yapmamalarında aramalılar…
“İnsansız” sürdürülebilirlik oksimoronu

Net 0 hedefleri, “yeşil dönüşüm” ve niceleriyle daha iyi bir gelecek yaratma hayali iş dünyası ve pazarlama evreninin en önemli gündem maddelerinden biri olarak lanse ediliyor. Ancak yükselen “sürdürülebilirlik” çağrısı, odağına insanı almadığında kelimenin tam anlamıyla bir “rabarbaya” dönüşüyor. Bundandır ki konuyu en başından ele almalı, meselenin temeline inmeliyiz: Sürdürülebilirlik nedir, ne değildir? Bireyin bugün “yaşama hakkı”nı korumadan gelecek hayali kurmak neden bir oksimorondur? Sıklıkla duyarak kanıksadığımız ve hatta çoğu zaman duyarsızlaştığımız sürdürülebilirlik kavramını anlamak için gelin hikâyenin en başından başlayalım…
#Yapayzekasokakta!

Yapay zeka artık yalnızca teknoloji dünyasının değil, günlük hayatın da ayrılmaz bir parçası. Kimileri için verimliliği artıran eşsiz bir yardımcı, kimileri içinse bir endişe kaynağı… Peki, Türk halkı yapay zeka hakkında ne düşünüyor? Hangi uygulamaları aktif olarak kullanıyor, en çok hangi alanlarda yapay zekaya danışıyor? Marketing Türkiye için XSIGHTS’ın gerçekleştirdiği “Türkiye’nin Yapay Zeka Tercihleri” araştırması toplumun yapay zeka ile ilişkisini tüm boyutlarıyla ele alırken gelecek için de anlamlı içgörüler sunuyor…
Danla Bilic: “Yıkıcı eleştirilere enerji harcamıyorum”

Sosyal medyada fırtına gibi esen, samimiyeti ve sivri diliyle milyonların ilgisini çeken bir isim Danla Bilic… YouTube’ta makyaj videolarıyla başlayan yolculuğunu çoktan başka bir boyuta taşıyan Bilic, bugün influencer marketing dünyasının en güçlü figürlerinden. Peki, bu başarının sırrı ne? Danla Bilic’le sosyal medyanın bitmek bilmeyen değişimini, takipçileriyle kurduğu bağı, influencer marketing’in yükselişini ve elbette Danlacast macerasını konuştuk.