Marketing Türkiye ile 1 dakikada gündeme bakış
Kadınların gelirleri masraflarını karşılamaya yetmiyor
Facebook Türkiye, 8 Mart Kadınlar Günü’nde pandemi döneminde gerçekleştirdiği ve geçtiğimiz Eylül ayında yayınlanan toplumsal cinsiyet eşitliği raporundan öne çıkan verileri paylaştı. Raporun çıktılarına göre Türkiye’deki kadınların yüzde 64’ü gelir elde etmek için herhangi bir iş yapmadığını belirtirken, yalnızca yüzde 35’i son bir yıl içerisinde gelir elde ettiğini belirtti. Buna paralel olarak, araştırmaya Türkiye’den katılan kadınların yüzde 30’u hane halkında asıl gelir getiren işe kendilerinin sahip olduğunu kaydetti.
Raporda öne çıkan diğer bulgulardan biri, Türkiye’deki kadınların yüzde 65’inin son bir yıldaki gelirlerinin masrafları karşılamaya yetmediği oldu. Buna karşın, Türkiye’nin de dahil olduğu Avrupa ve Orta Asya bölgesinde ev masraflarının erkeğin sorumluluğunda olduğunu düşünmediğini belirten kadınların oranı yüzde 70’ten fazla olarak belirlendi. Bu veriler kadınların ekonomiye katılımının önemini ve potansiyelini ortaya koyarken, özellikle de pandemi döneminde dijitalleşme kadınların kendi işlerini kurmalarında büyük rol oynuyor.
PR Ajansı: Artı PR
İşte eşitsizliğe meydan okuyan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kampanyaları!
Her yıl olduğu gibi bu yılda markaların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için hazırladığı ilham veren filmler ardı ardına mecralardaki yerini almaya başladı. Merkezinde “eşitsizlik vurgusu” olan filmler etkili mesajlarıyla farkındalık yaratmaya çalışırken biz de bu yılın öne çıkan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çalışmalarını sizler için derledik.
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN.
Ülkenin yarısı bahçeli ev istedi, sadece yüzde 5’i alabildi
COVID-19 salgını yaşamları tümden değiştirdi. Bu değişimin sonuçlarıysa her krizde olduğu gibi yine tüketici davranışlarına, dolayısıyla tüm ekonomik sisteme yansıdı. DORinsight tarafından yapılan “Pandemi Dönemi Değerlendirme Araştırması”, pandemiyle kısıtlamalar gölgesinde devam eden hayatta tüketicilerin beklentilerine, hayallerine ve değişen satın alma alışkanlıklarına ışık tutuyor…
Pandemi süreci, tüketicilere yeni ihtiyaç hatırlatmaları da yaptı. Tüketici pandemiden önce hayalini kuracak kadar ihtiyaç olarak görmediği yeni ihtiyaçlarını fark etti. Pandemide nefes almak isteyen, mesafeli ve uzaktan yaşamaya, çalışmaya odaklanan tüketicilerin yüzde 48’i özellikle balkonlu, teraslı ya da bahçeli daha geniş ev ile çiftlik evi, yazlık ev ya da köy evi hayali kurdu. Bunların sadece yüzde 5’i bu hayaline kavuştu.
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN.
Yeni dönemde CEO ve CMO’ların en öneli 10 gündemi!
Covid-19 salgını dünya çapında büyük değişimlerin habercisi olurken iş dünyasında da taşlar yerinden oynadı. Uzaktan çalışma, teknolojinin kullanımı gibi konular iş dünyasının gündeminin en üst sıralarında yer alırken, üst yönetimler çalışanların yeteneklerini geliştirmek için kollarını sıvadı. Worldcom Halkla İlişkiler Grubu’nun yayınladığı “2020 Güven Endeksi” ise aralarında Türkiye’nin de olduğu 42 ülkede gerçekleştirilen ve Covid-19 dönemini kapsayan araştırmasıyla liderlerin gündemine ve değişime ışık tutuyor…
42 ülkede, 54 bin CEO/CMO ile gerçekleştirilen araştırmanın çarpıcı sonuçlarına göre dünyanın Covid-19 salgını ile sınandığı 2020 yılı CEO/CMO’ların güvenle olan imtihanında ilgi çekici değişikliklere sahne oldu. İlk defa yapay zeka kullanılarak gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre Covid-19 sürecinde Türkiyeli yöneticiler çalışanların yeteneklerini geliştirme ve yeni yetenekler kazandırmaya güven konusunda ABD ve Japonya’nın ardından üçüncü sıraya yerleşirken, en fazla ilgilendikleri konuların başına ise sürdürülebilirlik yerleşti.
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinde Türkiye nerede?
Toplumsal cinsiyet eşitliği tüm dünyanın gündeminde olsa da insanlık bu alanda kendini ileri taşımamakta kararlı. BAREM global ortağı WIN Grubu ile birlikte 35 ülkede gerçekleştirdiği araştırmasıyla, iş hayatında, evde ve politikada toplumsal cinsiyet eşitliğinde gelinen noktayı ortaya koyuyor. Dünyada, ülkesindeki kadın ve erkeklerin evde eşit konumlandığını düşünenlerin oranı yüzde 71’ken bu oran işyerlerinde yüzde 60’a, politikada ise yüzde 51’e düşüyor. Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliğinin olduğunu düşünenlerin oranı; evlerde yüzde 58, işyerlerinde yüzde 56, siyasette ise yüzde 46 ile dünya ortalamasının altında. Türkiye bu oranlarla 35 ülke arasında 26. sırada. Listede Finlandiya başı çekerken, Japonya sonuncu oldu.
Dünyada her on kişiden yedisi (yüzde71), ülkesinde özellikle hane içinde eşitliğin sağlandığını düşünüyor. Bu oran 2018’den bu yana 5 puan artmış durumda. Dört kişiden biri (yüzde24) ise, evlerde eşitliğin olmadığı kanaatinde. Türkiye’de ev içinde cinsiyet eşitliğinin olduğunu düşünenler son 2 yılda 2 puan azalarak yüzde 58 oldu. Türkiye bu oranla araştırmanın yapıldığı 35 ülke içinde 31. sırada yer aldı.
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN.
Neden yataktan çalışmamalısınız?
Birçok iş insanı için günün an acıklı anı uyanıp yataktan kalkmak… Uzaktan çalışmanın başlamasıyla birlikte özellikle Amerikalıların yeni trendi olan “yataktan çalışma” birçok kişi için oldukça cazip bir seçenek. Fakat uzmanlar uyarıyor: uzun dönemde birçok sağlık sorununu tetikleyebilir…
Kasım 2020’de 1000 Amerikalının katılımıyla gerçekleşen bir ankette yüzde 72’lik bir kesim salgın sırasında yataklarından çalıştıklarını söyledi. Bu rakam krizin başlangıcından bu yana yüzde 50’lik bir artış olduğuna işaret ediyor. Her 10 kişiden biri, “çalışma haftalarının çoğunu veya tamamını” yatakta geçirdiğini belirtiyor. Bu alışkanlık özellikle genç çalışanlarda daha yaygın.
WFB (Work From Bad) alışkanlığı edinen bireylerin bazıları evinde çalışma masasının bulunmamasını sebep gösterirken, çoğu keyif ve konfor için bu çalışma stilini benimsiyor. Instagram’da #WorkFromBed hashtag’i ile binlerce fotoğraf paylaşılıyor; bunların birçoğu pijama, kahve ve hatta kahvaltı içeriyor. Ancak gerçek şu ki, yatağı ofise çevirmek konforlu gibi görünse de hem psikolojik hem de fiziksel bir sürü sağlık problemini tetikleyebilir. Şuan bir belirti göstermese de bu ilerleyen dönemlerde ortaya çıkabilir.
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN.