Marketing Türkiye ile 1 dakikada gündeme bakış
Armağan Çağlayan “sarı dolar”dan şikayetçi
Yaptığı her söyleşi olay oluyor, davet ettiği konuklar bir anda sosyal medyanın gündemine oturuyor… Yılların televizyoncusu Armağan Çağlayan deyim yerindeyse YouTube kanalıyla Türk medyasında usul usul bir devrim yapıyor. “Gör Beni” programıyla milyonları kanalına kitleyen Çağlayan ile dijital yayıncılıktan konvansiyonel medyaya, yeni kuşakların izleme alışkanlıklarından gelecek planlarına kadar pek çok konuyu konuştuk. O alıştığımız keskin üslubuyla “Şimdiki televizyon, televizyon değil, hepsi Netflix…” diyen Çağlayan “Türkiye’de 5-6 TV kanalı kalacak” diyor. İsmini belirtmese de bir streaming platformuyla görüşme hâlinde olduğunu söyleyen tecrübeli programcı en çok da YouTube’un “sarı dolar’ından” şikâyetçi.
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN.
marketingturkiye.com.tr, Altın Örümcek finalisti
19 yılda 40 binden fazla başvurunun değerlendirildiği Altın Örümcek Ödülleri’nde, bu yıl 1598 proje başvururken, toplam 265 adet proje finale kaldı. Yarışmada bu yıl finalistler her biri konusunda uzman 41 kişilik jürinin oylarıyla belirlendi. Altın Örümcek Ödülleri’nin kazanlarını ise halk oylaması belirleyecek. Yenilenen tasarımı ve kullanıcı deneyimiyle marketingturkiye.com.tr finale kalan projeler arasında yer aldı.
Bir yıl süren çalışmanın ardından, yeni tasarımına kavuşan marketingturkiye.com.tr Altın Örümcek Ödülleri’nde Magazin & Haber & Blog kategorisinin finalisti oldu. WordPress’in Türkiye’deki partneri olmasının yanı sıra dünyanın dört bir yanından markaya WordPress çözümleri sunan Asquared Agency imzası taşıyan yeni web sitesi, Marketing Türkiye’nin güncel duruşunu yansıtırken okur ve abone deneyimini daha kolay ve keyifli hale getiriyor.
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN.
Türkiye’nin “baba” markaları
Kuşaklar değiştikçe kafamızdaki geleneksel baba profili de değişmeye başladı. Y kuşağı babalık bayrağını yavaş yavaş devralırken ve dünya muazzam bir değişimin etkisi altındayken babalar cephesinde ezberlerin ne derece bozulduğunu Marketing Türkiye adına Pragma Araştırma “Babametre” araştırmasıyla ortaya koydu. Çarpıcı sonuçların yer aldığı araştırmadaki en şaşırtıcı bulgulardan biri babalığın gençlerde stres ve kaygı gibi olumsuz duygular uyandırması… Pandemi şartları ve ekonomik darboğazın yarattığı bu olumsuz duyguların yanında önceliğin her zaman eş ve çocuk yani çekirdek aile olduğu görülüyor. Facebook’tan sonra Instagram’ı da ele geçirmeye hazırlanan babaların marka tercihleri de araştırmanın sonuçları arasında…
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN.
Kim demiş “Z’ler sadık değil” diye!
Marketing Türkiye için Areda Araştırma’nın gerçekleştirdiği “Kuşakların Marka Tercihleri” araştırma serisinin ilki Z, Y, X ve Baby Boomers kuşaklarının hazır giyim tercihlerini sorguluyor. Çalışma ayrıca “Z’ler sadık değil!” klişesini de sorgulamaya açıyor… İşte o kapsamlı araştırmanın çarpıcı sonuçları…
Yalnızca kuşaklar tarafından benimsenmekle kalmamış, satın alma davranışlarında da önemli bir yer tutan hazır giyim markası LC Waikiki’nin tüm kuşakların aklına gelen marka olması dikkat çekiyor. Kadın, erkek, çocuk ve bebek başta olmak üzere geniş bir ürün yelpazesine sahip olan marka gerek kendi bünyesinde tüketicinin beğenisine sunduğu markalarla gerekse sahip olduğu networkle trendi takip eden hazır giyim markası olarak ilk sırada yer alıyor. LC Waikiki’nin ardından Z’ler DeFacto ve Koton, Y’ler Mavi ve DeFacto, X’ler Kiğılı ve Sarar, Baby Boomers ise Karaca ve Kiğılı dikkatleri çekiyor.
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN.
Babalık gençlerde kaygı ve stresi tetikliyor
Türkiye’nin babalarını ne kadar tanıyoruz? Mesela kendilerine bakıyorlar mı? Tansiyon noktaları neler? Keyifli vakit geçirmek için neler yaparlar? Çocuklarının arkadaş ve eş seçimlerine ne derece dahiller? Tüm bu soruların yanıtları yani babaların bilinmeyenleri Marketing Türkiye için Pragma Araştırma’nın gerçekleştirdiği “Babametre” araştırmasında…
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN.
Sağlık ve fitness uygulamalarında veri sızıntısı var!
Pandemi nedeniyle birçok bireyin evde hareketsiz kalması, sağlık ve fitness uygulamalarının kullanımını yüzde 67 oranında artırdı. Ancak hassas kişisel verilerin girildiği bu uygulamalarda gizli bir tehdit de var. Siberasist’in açıkladığı rapora göre, formda kalmayı ve beslenme rejimine ayak uydurmayı daha kolay hale getiren bu uygulamalardan yüzde 80’i, veri güvenliğine dair potansiyel riskler içeriyor. Peki verilerimizin korunduğundan nasıl emin olabiliriz?
Haberin devamını okumak için TIKLAYIN.