Metropollü tüketicilerin yüzde 40’ı enflasyonun daha da artacağını öngörüyor
“Metropol Tüketicileri Ekonomik Değerlendirmeler Araştırması”nın üçüncü dönemi yayınlandı. Marketing Türkiye için Sia Insight’ın gerçekleştirdiği araştırma metropollü tüketicinin Türkiye ekonomisine bakış açısını gözler önüne seriyor. Araştırma sonuçlarına göre Metropollü tüketicilerin yüzde 40’ı önümüzdeki bir yıl içinde enflasyonun daha da artacağını öngörüyor. Halihazırda artmış olan enflasyonun mevcut seviyede kalacağını düşünenlerin oranı yüzde 34. Bir diğer değişimse Metropollü tüketicinin ruh halinde… Katılımcıların Türkiye ekonomisine ilişkin beklentileri dalgalı bir seyir izlerken, bir önceki döneme kıyasla Ekim ayında “nispeten” daha iyimser bir havaya girildiğini görülüyor.
Ekonomik durum beklentisi
Araştırma sonuçlarına göre bir önceki döneme kıyasla tüketiciler, Ekim ayında daha karamsar bir havaya girdiği görülüyor. Gerek kendi maddi durumunun gerekse Türkiye ekonomisinin önümüzdeki bir yılda kötüye gideceğini düşünmeye başladığı gözlemleniyor. Öte yandan, Türkiye ekonomisinin bir süre mevcut durumda stabil kalacağını düşünenlerin oranında bir önceki aya göre anlamlı bir artış var. Tüketici, krizin daha fazla derinleşmeyeceğini düşünüyor.
Tüketicilerin yüzde 40’ı enflasyonun daha da artacağını öngörüyor
Araştırma sonuçlarına göre Metropollü tüketicilerin yüzde 40’ı önümüzdeki bir yıl içinde enflasyonun daha da artacağını öngörüyor. Halihazırda artmış olan enflasyonun mevcut seviyede kalacağını düşünenlerin oranı yüzde 34. Bununla birlikte tüketici enflasyondan korkarken ancak iyi olacağına dair umut da beslediği görülüyor.
Tüketiciler Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı’ndan haberdar değil
Metropollü tüketicilerin sadece yüzde 27’si Hükümet’in Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı’ndan haberdar. Programdan haberdar olanların yüzde 45’i bu programın başarılı olacağına inanıyor. (tüm tüketicilerin %12’si).
Programdan haberdar olan metropollü tüketicilerin yarısından fazlası BİM ve A101’i Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı ile özdeşleştiriyor.
Tüketici şirketleri samimi bulmuyor
Araştırma dikkat çeken sonuçlardan bir tanesi de tüketicilerin indirim açıklamalarını samimi bulmaması… Programdan haberdar olan metropollü tüketicilerin yüzde 60’ı Hükümet’in başlatmış olduğu bu program dahilinde bazı şirketlerin yapacağı indirimlerin enflasyonu düşürmede etkili olacağını belirtiyor. Bununla birlikte, programı duyan tüketicilerin yarısı şirketlerin indirim açıklamalarını çok samimi bulmadığı görülüyor.
Araştırmanın Amacı: Bu araştırma ile metropol illerinde yaşayan tüketicilerin ekonomiye ilişkin güven düzeylerini belirlemek ve ekonomiye ilişkin beklentilerini anlamak amaçlanmıştır. Tüketicilerin, ekonomik krizden etkilenip etkilenmedikleri, ekonomik göstergelere ilişkin beklentileri, harcama ve tasarruf eğilimleri araştırmada ele alınan başlıca konulardır.
Araştırmanın Metodolojisi: 12 -16 Ekim 2018 tarihleri arasında İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde yaşayan 18 – 65 yaş grubu tüketicileri temsil eden 404 tüketici ile CATI yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir ve araştırmanın saha çalışması SURVEY Piyasa Araştırma tarafından gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler ortalama 15 dakika sürmüştür. Ağustos ayı görüşmeleri 400 tüketici ile, Eylül ayı görüşmeleri ise 416 tüketici ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma, Marketing Türkiye dergisi için gerçekleştirilmiştir.
METROPOLLÜ TÜKETİCİLERİN GÜNDEMİ VE EKONOMİK KRİZ
Türkiye, Ağustos ayından bu yana tarihinin en çalkantılı ekonomik dalgalanmalarını yaşayarak geçiriyor ve yaşanan bu dalgalanmaların tüketici zihnindeki anlamı ülke gündemine paralel olarak önemli değişimler geçiriyor. Hemen hepimizin anımsayacağı gibi, geçmiş kriz dönemlerinde herkes ülkenin bir ekonomik kriz içinde olduğu konusunda hem fikir olur ve kriz ile ilgili değerlendirmeler yaşanan siyasi gelişmelerden radikal bir şekilde etkilenmezdi. Oysa, bugün kriz tanımımız ve krizin etkileri bile anlık değişimleri bünyesinde taşıyor ve aydan aya değişim, dönüşüm geçiriyor. Şu an hiçbir şey sabit değil, her şey akışkan ve uçucu.
Yaşanan ekonomik dalgalanmaların tüketici tutumları ve davranışları üzerindeki etkisini anlamlandırmak için gerçekleştirdiğimiz Sia Mood araştırmamız Amerikalı Pastör Andrew Brunson’ın serbest kalması, enflasyon rakamlarının son 13 yılın rekorunu kırması ve hemen arkasından Hükümet tarafından enflasyonla mücadele kapsamında bir program açıklanması ve terör olayları etkisinde gerçekleştirildi.
Bugün tüketiciler Eylül ayına kıyasla çok daha iyimser bir ruh haline sahip görünüyor. Her ne kadar bu iyimserlik düzeyi Ağustos ayına kıyasla çok daha düşük olsa da tüketiciler hem kendi gelirleri hem de ülkenin ekonomik durumu açısından önümüzdeki on iki aya daha iyimser olarak bakıyorlar. Kişisel gelirinin önümüzdeki on iki ay artacağına inanan tüketiciler yüzde 30’dan yüzde 37’ye yükselirken, ülke ekonomisi açısından kötümser olan tüketicilerin oranı da yüzde 42’den yüzde 34’e düştü.
TÜİK Ekim ayı başında yıllık enflasyon oranını TÜFE’de yüzde 25 ve ÜFE’de de yüzde 46 olarak açıkladı ve bu rakam son yıllarda karşılaştığımız en yüksek enflasyon oranları. Buna rağmen, tüketiciler arasında enflasyonun artacağına inanan tüketicilerin oranı yüzde 52’den yüzde 40’a düştü, enflasyon oranının değişmeyeceğine inanan tüketicilerin oranı da yüzde 25’ten yüzde 34’e yükseldi.
Yüksek enflasyon oranları sonrasında Hükümet 9 Ekim tarihinde Enflasyonla Topyekun Mücadele Programını açıkladı. Metropol illerinden yaşayan tüketicilerin yalnızca yüzde 27’si bu programı duydu. Programı duyan tüketicilerin de yüzde 45’i bu programın enflasyonla mücadelede önemli bir silah olacağına inanmaktadır. Bu oran tüm tüketicilerin yüzde 12’sini teşkil etmektedir.
Enflasyonla Topyekun Mücadele Programını duyan tüketicilerin yarısı BİM ile A101 marketlerini bu programı destekleyen markalar arasında saymaktadır. Diğer markalar ise sıralamada çok küçük oranlarda yer alıyor. Yine de hemen belirtmek gerekiyor ki, Koç Holding ve bazı şirketleri tüketicilerin zihninde bu programı destekleyen markalar arasında yer bulmuş görünüyor.
Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı’nı duyan metropollü tüketicilerin yüzde 60’a yakın oranı bu programa katılan şirketlerin enflasyonun düşürülmesinde etkili olacağına inanıyor (tüm tüketicilerin yüzde 16’sı), ancak hemen altını çizmemiz gereken bir husus da bulunuyor. Programı duyan tüketicilerin yarısı şirketlerin enflasyonla mücadele programına katılırken yaptıkları açıklamaları, indirimleri samimi bulurken, bir diğer yarısı da şirketlerin bu alandaki açıklamalarını samimiyetten uzak buluyor. Dolayısıyla, bugün şirketlerin önünde ciddi bir samimiyet testi bulunuyor. Bugünün tüketicisi her şeyi kendisine söylendiği gibi kabul etmeyen, sorgulayan bir tüketici. Tüketiciler şirketleri şeffaflıkları, samimiyetleri ve dürüstlükleri açısından değerlendiriyor ve bu konuda sınıfta kalan markaları, şirketleri de en ağır şekilde cezalandırıyor. Dolayısıyla, şirketlerin önünde bugün önemli bir sınav var; sınavda başarılı olan markalar olduğu gibi bu sınavda başarısız olan markalar da olacaktır. Gün, tüm markalar için samimiyete sahip çıkma, samimi olma günü.