Z kuşağını oyunlar bölüyor
Kişiselleştirme pazarlamanın kalbindeki yerini sağlamlaştırdığından beri tüketici satın aldığı ya da kullandığı pek çok şeyin kendini temsil etmesini istiyor. Deloitte’un bu yıl 16’ncı kez yaptığı Dijital Medya Trendleri araştırmasına göre Z kuşağı bu noktada avatar kullanımıyla ayrışıyor. Veriler, Z kuşağının yüzde 70’inin video oyunları yoluyla iletişim kurduğuna, kendilerini ifade etmek için ise avatar kullandığına işaret ediyor. Ayrıca Z kuşağı yetişkinleri ve gençleri arasında bazı farklılıklar olduğu da sonuçlara yansıyor….
Deloitte’un bu yıl ABD, İngiltere, Almanya, Japonya ve Brezilya’da gerçekleştirdiği Dijital Medya Trendleri çalışması Z kuşağını da mercek altına alıyor.
Araştırma, video oyunlarının Z Kuşağı için en büyük eğlence aracı olduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca gençlerin sosyalleşmek ve kendilerini ifade etmek için de oyundaki avatarlarını kullandığı da kaydediliyor.
Oyun çılgınlığını “küresel, sosyal ve durdurulamaz” olarak tanımlayan araştırmaya göre beş ülkenin tümünde Z kuşağı, video oyunlarını en sevdikleri eğlence etkinliği olarak sıralıyor. ABD’deki oyuncuların yaklaşık yarısı, oyunun diğer eğlence etkinlikleri için ayrılan zamana yayıldığını söylüyor. Araştırmaya ABD’den katılanların yüzde 80’inden fazlası sık sık veya gün içinde ara sıra oyun oynadığını, akıllı telefon sahiplerinin yarısı ise her gün telefonda oyun oynadığını söylüyor. Sık sık veya gün içinde ara sıra oyun oynadığını söyleyenlerin oranı İngiltere’de yüzde 75, Almanya’da yüzde 78, Brezilya’da yüzde 89, Japonya’da ise yüzde 63.
Araştırmaya katılan 14-19 yaş arasındaki Z Kuşağı gençleri, video oyunlarına para harcamaktan çekinmiyor, bu nedenle oyun trendlerini onlar belirliyor.
Gençler düzenli olarak video oyunu oynamanın kendilerini sosyal ve duygusal açıdan da beslediğini söylüyor. Tabii bu fikre katılım oranında kuşağın gençleri ve yetişkinleri arası fark var. Zira Z kuşağı gençlerinin yüzde 70’i video oyunları oynamanın iletişim kurmalarına yardımcı olduğunu söylerken bu oran Z kuşağının yetişkinlerinde yüzde 58’e düşüyor.
Sanal ve gerçek arasındaki çizgi bulanıklaşıyor
Oyun deneyimleri giderek daha sofistike ve çok katmanlı hale geldikçe, gerçek ve sanal dünyalar arasındaki çizgi bulanıklaşıyor ve metaverse evreni gençlere daha da yaklaşıyor.
Video oyunları, kullanıcıları dijital ve gerçek hayatın birleştiği, daha kişisel ve sosyal bir dijital geleceğe taşıyor. Oyuncular, oyunun diğer insanlarla bağlantıda kalmaya yaradığını ayrıca zor zamanlarda kendilerine yardımcı olduğunu belirtiyor. Araştırmaya yanıt veren Z Kuşağı erkeklerin yüzde 78’i, kadınların ise yüzde 73’ü kendilerini ifade etmek için oyundaki avatarlarını kullanıyor.
Z kuşağındaki genç erkekler haftada ortalama 12 saatini oyuna ayırırken genç kadınlarda ortalama 9 saate düşüyor.
Araştırmaya göre özellikle genç erkekler için video oyunları sosyalleşmek ve kendini ifade etmek için önemli bir araç. Z Kuşağı genç erkeklerin yüzde 80’i video oyunları oynarken başkalarıyla iletişime geçmeyi önemli buluyor. Öte yandan bu oran kadınlarda yüzde 57.
Pazarlamanın yeni evreni
Deloitte Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Lideri Metin Aslantaş, pandeminin gençleri sosyal bağlantılar kurmak ve yaşıtlarıyla iletişime geçmek için video oyunlarına yönelttiğine dikkat çekti. Aslantaş şöyle konuştu:
“Gençler, kapanma ve kısıtlama dönemlerinde arkadaşlarıyla bir araya gelemedikleri için video oyun platformlarında toplandılar. Oyuncuyu yıldız yapan akıllı telefonlar, rekabetçi e-sporlar, Hollywood düzeyindeki zengin deneyimler sayesinde oyun küreselleşti ve giderek evreni genişledi. Oyun bireysel bir deneyim olarak başlasa da şu sıralar oldukça sosyal bir aktivite. Video oyunları insanlara kendilerini ifade etme, derinleşme, bağlantı kurma, stresten uzaklaşma için çıkış noktası sunuyor, oyun şirketleri de bu faydadan para kazanıyor. Sokağa çıkma kısıtlamaları ve sosyal mesafe zorunlulukları sırasında pandemi, sadece dijital dünyalarda sosyalleşmenin değerini gösterdi. Z Kuşağı’nın yön verdiği bu trend onların taleplerine göre şekillenmeye devam edecek. Reklam sektörü, en iyi oyun platformlarında toplanmış ve etkileşimde bulunan büyük, küresel kitlelere erişmek ve onları etkilemek için çalışıyor. Oyun dünyaları daha dinamik ve özelleştirilebilir hale geldikçe oyun için reklamcılık ve marka bilinci oluşturma fırsatları daha yaratıcı hale geliyor. En çok tercih edilen sosyal oyunlar, markalı sanal ürünleri giderek daha fazla içeren sanal kıyafetler, görünümler ve hareketler sunarak daha fazla kişiselleştirmeyi destekliyor. Bu dünya, oyuncunun en sevdiği marka spor ayakkabıları giyen, her zaman hayalini kurduğu tasarımcının el çantasını kullanan avatarların olduğu bir başka dünyanın kapılarını açıyor.”
2022’nin ilk yarısında mobil oyun ve uygulama pazarında neler oldu?