Pazarlama sektörü gerçeklik algısını yitiriyor!
Artırılmış gerçeklik teknolojileri uzun süredir hayatımızda ancak son zamanlarda pazarlama sektörünü kasıp kavuran bir akıma dönüştü. Kimi markalar ardı ardına CGI kampanyaları yayınlamaya başladı, kimileri ise AR’ı sundukları deneyimlere entegre ederek katma değer sağlamaya ve tüketicinin “eğlence” ihtiyacını karşılamaya odaklandılar. Ancak bu sadece başlangıç… Özellikle birbiri ardına tüketiciyle buluşan çok marifetli gözlükler yeni bir dünyaya adım attığımızı gösteriyor. Peki, bu yeni dünya pazarlama sektörüne ne vadediyor? Artırılmış gerçeklik teknolojilerinin pazarlama sektörünün geleceğini nasıl şekillendireceğini Tooken.io. Co–Founder’ı Orkun Bulut liderliğinde mercek altına aldık…
Sanayi devriminin 250 yıllık etkisi hızında bir 10 yılın içerisindeyiz! Peki, bu pandemiyle (2020) başlayan dijital devrimde yeni trend olan birçok akımın zaten daha önceden deneyimlediğimiz teknolojilerin gelişmiş olması tesadüf mü? Bu yıl çok daha fazla duyacağımız AR ve VR’ın daha önce NFT, metaverse ve AI gibi yılın kelimesi seçilmeye aday olduğunu öngörmek pek de güç değil.
Zira AR: arttırılmış gerçeklik, VR: sanal gerçeklik, MR: karma gerçeklik (fiziksel dünyayla metaverse kavramlarını aynı anda deneyimleme fırsatı) ve XR: genişletilmiş gerçeklik (tüm sanal ortamların birleştiği) kavramları artık sıklıkla karşımıza çıkmaya başladı bile…
Teknolojinin bu dönemdeki etkisini akademisyenlerin biraz iyimser bulduğu “disruptive” yani tam karşılığı olmasa da “yıkıcı” olarak tanımlamak mümkün. Peki pazarlama dünyasında neler yıkılacak dersiniz? İşin felsefik yıkım tarafında bireylerin hayatlarını dijitalleştirmesiyle başlayan bir hız var. Bu hızın en büyük yan etkisi odaklanma ve dikkat çekme tarafında oluyor. Uzun uzun raporlar, reklam filmleri hatta sosyal medya içerikleri dahi fazlaca demode kalmış durumda. Vereceği mesajdan önce hızla dikkat çekmek; belki de hipnoz edici detaylarla tüketiciyi içeriğin içerisinde tutmakla savaşıyor markalar. AR, MR ve XR teknolojilerinin tüketiciyi içerikle bütünleştirmesi ve “gamification” etkisiyle onları eğlendirecek hale getirmesi pazarlama dünyasındaki en hızlı dönüşüm olabilir.
Sürdürülebilirlik basın bültenlerini aşmalı
Bir diğer konuysa önümüzdeki dönem etkilerini çok daha sert göreceğimiz Paris Anlaşması. Sürdürülebilirliğin bir itibar, sosyal sorumluluk gibi göründüğü bir dönemden mecburiyete doğru keskin bir geçiş olacak. Anlaşmayı ülkeler imzalasa da burada markalara düşen denetim sorumluluğu büyük. Anlaşma şartlarından uzaklaşan markaların bankalardan kredi dahi alamayacağı yakın geleceği düşünürsek “sürdürülebilirliği” basın bültenlerinden ziyade göstermek ve deneyimletmek için bütün artırılmış ve sanal gerçeklik teknolojileri yoğun şekilde kullanılacak. 2020-2030 arasında olması öngörülen “geçiş” süresinde en temel rol Alfa kuşağının olacak. 2010 yılından sonra doğanları kapsayan bu kuşak bu tip teknolojilerin içerisine doğduğu gibi felsefik olarak merkeziyetsiz büyüyor. Şu anda geçiş kuşağı teknolojilere entegre olurken süreç tamamlandığında reşit olmuş, kendi ekonomik özgürlüğünü kazanmış hatta metaverse kavramlarında kendi ekosistemlerini kurmaya alışarak karar verici pozisyonda olacaklar.
Z’leri çözemeden Alfa’lar geldi
Markaların en büyük sınavının Z kuşağı değil Alfa kuşağı olacağı en büyük gerçeklik. Birçok dev marka bu teknolojilerin dilini seven Alfa kuşağına kendilerini “gerçekçi” ve “samimi” anlatamadıklarında hızla tarihe karışacaklar. İşin bir diğer boyutundaysa “Tekno Feodalizm” olarak nitelendirilen teknoloji devlerinin bu geçiş sürecine olan hakimiyetleri var. Sanayi devriminde bayrağı taşıyan devletlerin yerine büyük teknoloji şirketlerinden bahsedebiliriz. Var olan bu teknolojilerin aniden tekrar yükselmesi sebebiyle 3 boyutlu internet geçişinde teknoloji devlerinin geliştirdiği giyilebilir teknolojik cihazların da etkisi büyük olacak. Meta Quest’in üçüncü nesil cihazı ve Apple Vision Pro’nun kısa sürede yarattığı çılgınlık, hayatımızdan iki boyutlu ekranlı ne varsa hızla çıkacağına, dolayısıyla da pazarlama dünyasının tüm içerik çalışmalarını karma gerçeklik teknolojileriyle 3 boyutluya evrilmesi gerektiğine işaret ediyor.
CGI reklamlarının daha da ilgi çekmesinin sebebi, toplulukların 3 boyutlu internet çağına hem dikkati hem de fiziksel dünyadaki dijital deneyime olan hazırlığı olarak görülebilir. Tabii burada “hype” olsun diye yapılan ürün yerleştirme işleri değil, sinema filmlerinde kullanılan gerçek teknolojinin içinde bulunduğu örnekleri incelemek daha doğru olacaktır. Çok yakın gelecekte deneyimsel anlamda “phygital” yani dijital deneyimlerin fiziksel dünyada olmasında artırılmış gerçeklik uygulamalarının etkisini göreceğiz.
Sorularımızı yapay zekaya sorsaydık…
Bu dosyada hiçbir yapay zeka desteği, Google ve benzeri araştırma yapılmamıştır. Yeni geliştirilen bu teknolojilerde araştırmada önünüze çoğunlukla “reklam” veya “ekonomisi” gibi kavramlar üzerinden manipüle edilmek istenilen bilgiler çıkacaktır. Hızla gelişen bu yeni dünyada artık kimsenin uzman olmadığını; deneyimlemediğiniz teknolojik olgular konusunda araştırmaların sizi daha da yanıltma ihtimali olduğunu unutmayın… “Bu soruyu en popüler yapay zeka ChatGPT’ye yüzeysel sorsaydık…” derseniz şöyle bir yanıt çıkar karşınıza: Artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR), pazarlama sektörünü büyük ölçüde etkiliyor. İşte bu teknolojilerin pazarlamaya etkilerinden bazıları:
Deneyimsel pazarlama: AR ve VR, müşterilere ürünleri ve hizmetleri deneyimleme fırsatı sunar. Örneğin, bir müşteri ürünü sanal olarak deneyerek gerçek hayattaki kullanımını önceden görebilir.
Etkileşimli içerik: Bu teknolojiler, markaların tüketicilerle etkileşime geçmesini sağlayan interaktif içerikler oluşturmasına imkan tanır. Müşteriler ürünleri etkileşimli olarak keşfedebilir ve marka ile bağlantı kurabilir.
Dijital mağaza deneyimi: AR ve VR, online alışveriş deneyimini geliştirerek müşterilere ürünleri gerçek dünya ortamında inceleme ve deneme şansı verir. Bu da alıcıların daha bilinçli satın alma kararları almasına yardımcı olabilir.
Daha etkili reklamlar: AR ve VR, geleneksel reklamlardan daha etkili ve çekici reklam kampanyaları oluşturmayı mümkün kılar. Örneğin, interaktif AR reklamlar kullanıcıların marka ile etkileşime geçmesini sağlayabilir.
Marka farkındalığı ve bağlılık: AR ve VR, markaların tüketiciler arasında farkındalık yaratmasına ve bağlılık oluşturmasına yardımcı olabilir. Benzersiz ve etkileyici deneyimler sunarak, markaların müşterilerle duygusal bir bağ kurmasına olanak tanır. Bu teknolojilerin kullanımıyla birlikte pazarlama stratejilerinin daha yenilikçi ve etkili hale gelmesi beklenmektedir.
Phyjital kavramı gerçek deneyime dönüşecek
- Var olan çoğu teknoloji aslında “erken” olduğu için hype yakalayamıyor. Ama teknolojinin uyumu ve toplulukların sosyolojik değişimi ufak bir gelişimle var olan teknolojilerin kullanımını daha verimli kılıyor. Bi’nevi “Tekno-feodalizm” dönüşümü içerisindeyiz. Sanayi devriminden teknoloji devrimine olan dönüşümde ülkelerden ziyade büyük teknoloji şirketleri üstünlüğü alıyor. Web3.0 ‘ın merkeziyetli tarafında da 3 boyutlu internet, giyilebilir teknolojik cihazlarla hayatımızda 2 boyutu işlevsiz kılacak. AR teknolojileri de tüketicinin fiziki dünyadan kopmadan deneyim yaşamasına fırsat verdiği için ilgi hızla artacaktır.
- Pazarlama dünyasında en büyük rekabet hız ve dikkat çekme üzerinden yürüyor. CGI projelerinin çokluğunun sebebi de mesajı vermek için hızlı bir dikkat çekme çabası diyebilirim. Pandemiyle kullanımını benimsediğimiz QR’larla yapılacak AR projeler “phygital” kavramını sunumlardan çıkarıp gerçek deneyimlere dönüştürecek.
- Bence asıl “oyunlaştırma” tarafında toplulukları sosyal medya paylaşımına yönlendirmeyi bu yıl tüm markalar deneyecek. Markaların bu alandaki çalışmalarını AR teknolojileriyle topluluklarla paylaşmaya başlayacağını düşünüyorum.
- Tooken olarak Web3.0 teknolojilerinde hem Türkiye’de hem de dünyada bu tip işleri gerçekleştirmeye başladık. Deneyim ve oyunlaştırma tarafı dışında sürdürülebilirlik raporlarının içeriklerini özetleyecek projeler üzerinde de çalışıyoruz.
Markalar stratejilerine oyunlaştırmayı dahil etmeli
- Küresel teknoloji şirketlerinin geliştirdiği yeni cihazların son kullanıcının satın alabileceği hale gelmesiyle birlikte, tüketicilerin bu teknolojilere olan ilgisi arttı. Bu ilgiyi, tüketicilerin daha interaktif ve kişiselleştirilmiş deneyimler arayışıyla açıklamak mümkün.
- Tüketicilerin bu ilgisi, pazarlama alanında önemli bir etki yaratacak. Artırılmış gerçeklik, markaların tüketicilerle daha derinlemesine etkileşim kurmasını sağlayacak ve ürünleri hakkında daha etkileyici deneyimler sunarak satın alma kararlarını etkileyecek. Ayrıca, artırılmış gerçeklik teknolojileri kişiselleştirilmiş içeriklerin sunulması ve interaktif reklamların oluşturulması gibi yeni pazarlama stratejilerinin geliştirilmesine olanak tanıyacak.
- Özellikle perakende, eğlence ve otomotiv gibi sektörlerde, artırılmış gerçeklikle ürünlerin sanal olarak deneyimlenmesi ve tüketicilere daha interaktif alışveriş deneyimleri sunulması mümkün. Dahası markaların yeni nesillere ulaşabilmeleri için bu teknolojileri ve oyunlaştırmayı da içerisine katan stratejiler oluşturmasının gerekli olacağını düşünüyorum.
- Bir sanatçı olarak ürettiğim eserlerde artırılmış gerçeklik teknolojisini kullanarak çalışmalarıma farklı dijital katmanlar ekleyebiliyorum. Bu sayede izleyicilere daha dinamik ve interaktif deneyimler yaşatabiliyorum. Bu teknolojileri uzun yıllardır kullanan bir akademisyen olarak da içerik üretmek isteyen şirketlere danışmanlık vererek, pazarlama stratejilerini geliştirmelerine destek oluyorum.
Evde deneyimlenebilecek projeler tasarladık
- Tüketiciler çeşitli alanlarda daha interaktif deneyimler arıyor. Kaleseramik olarak KaleCore AR özelliği ile başladığımız bu yolculuğu bir üst seviyeye taşıyarak, “Dünyana İyi Bak” mottomuza uygun olarak Kalesinterflex’e etkileyici bir 3D AR eser entegre ettik. Sürdürülebilirlik çalışmalarımıza vurgu yapan, su ve yeşilin eşsiz uyumunu yansıtan AR çalışmamız, katıldığımız Cersaie ve Unicera 2023 fuarlarında büyük ilgi gördü. Burada gerçekleşen etkileşim, bu tür yenilikçi çözümlerin ne kadar önemli olduğunu bize gösterdi.
- Tüketicinin AR’a olan ilgisinin, pazarlamada dönüşüm yaratacağını düşünüyorum. Markalar AR deneyimleriyle fark yaratabilir. Ürün denemeleri ve bilgilendirme için AR kullanmak hem tüketiciyi bilinçlendirebilir hem de marka iletişiminde yeni kanallar açabilir.
- AR’ı önce ürünlerimizi tüketicinin mekanlarında göstermek, sonrasında da Kalesinterflex ürün gamımızı tanıtmak ve sürdürülebilir yaşam tarzının önemini vurgulamak için kullandık. Bence AR, tüketicilerin markalarla etkileşim kurma şeklini daha da kişiselleştirecek.
- AR teknolojisini, ürünlerimizi ve marka değerlerimizi tüketicilere yenilikçi ve etkileşimli yollarla sunmak için kullanıyoruz. 2024’te bu deneyimi mağazalarımızda ve ürünlerimizin bulunduğu mekanlarda markamızın mesajlarını ileterek, farkındalık yaratmak ve oyunlaştırma üzerinden kurguluyoruz. Son kullanıcının da kendi evinde deneyimleyebileceği ve dünyada ilk olacak projeleri tasarladık.
CGI videosu izlendikten sonra Instagram feed’imizde kaybolup gidiyor
- Artırılmış gerçeklik, kullanıcılara kendilerinin de dahil olabileceği deneyimler sunduğu için yapılan iletişim çalışmalarının daha etkileşimli ve akılda kalıcı olmasını sağlayacak. Mesela, bir CGI videosunu izledikten sonra Instagram feed’imizden kaybolup gidiyor. Fakat onu bir efekt vasıtasıyla, kişi kendi telefonunu kullanarak bir binanın üzerine uyguladığında daha heyecan verici oluyor.
- Ayrıca AR her şekilde hayatımızı kolaylaştıran bir teknoloji. Kıyafet ve ayakkabı denemeden tutun evinize alacağınız bir mobilyayı henüz satın almadan evinizde görmeniz mümkün. Bu teknolojilerin gerçekliğe yakınlığı da her geçen gün geliştiğinden hayatımızı daha da kolaylaştıracak.
- Öncelikle AR, müzeler ve galeriler için sanal galeri yapma imkanı sunuyor. Bunun dışında ise fiziksel mekanlara gidildiğinde eserleri algılayarak, bunlar hakkında bilgiler veya tarihi görseller sunmak mümkün. Louvre Müzesi’nin Snapchat ile yaptığı “Egypt Augmented” bunun çok güzel bir örneği.
- AR; galeri ve müzeler dışında sanatçıların da deneysel çalışmalar yapabileceği bir alan. Mesela bir heykeltraş yaptığı bir heykeli bilgisayar ortamında 3 boyutlu modelleyerek kullanıcıların bunu bulundukları her ortamda görüntülemelerini sağlayabilir. Bir ressam AR ile yaptığı bir esere 3 boyutlu elemanlar ekleyebilir veya bir grafiti sanatçısı yaptığı bir eseri AR sayesinde canlandırabilir. Performans sanatları tarafında ise Gorillaz’ın Google ile birlikte Times Square’de yaptığı AR konseri çok keyifli bir deneyimdi.
- Daha önce de bahsettiğim gibi günlük hayatımızda en rahat şekilde kullanılabilecek efektler, giyim ve aksesuar denemesi için yapılanlar. Bunu dışında, imaj algılama teknolojisiyle markalar ambalajlarını canlı hale getirebilir. Mesela, kullanıcı bir yiyecek paketinin üzerine daha önce tanımlanmış bir imgenin üzerine kamerasını tuttuğunda içerisinden 3 boyutlu elemanlar veya ürün hakkında bilgiler çıkabilir. Bunların dışında da henüz yalnızca belirli platformlarda olan bina ve lokasyon algılama teknolojisinin daha çok gelişeceğini ve kullanılacağını düşünüyorum.
Daha soyut ve dinamik bir gerçeklikte yaşayacağız
- 2012 yılında bir İngiliz AR startup’ı olan Blippar’ı Türkiye’ye getirdiğimde birçok marka bu alanda proje geliştirmeye sıcak bakmıyordu. Bu nedenle oldukça zor olan pazarı açma, markaları bu konuda ikna etme ve Blippar’ın Türkiye’deki motivasyonunu yüksek tutma konusunda ciddi bir çalışma yaptım. 30’dan fazla marka ile 100’den fazla proje hayata geçirdim ve farklı segmentlerdeki 10 milyon insanın bu teknolojiyi bir kez de olsa deneyimlemesini sağlamış oldum. Sütaş Ayran’dan Pepsi Cola kutularına kadar birçok ürünü taranabilir hale getirdim. Markalar da insanların ilgisini görerek bu teknolojiyi daha iyi kullanmanın gerekliliğini anlamış oldular.
- Bu yılın başında satışa sunulan Apple Vision Pro da artırılmış gerçekliği bambaşka bir noktaya taşıdı. Apple Vision Pro sayesinde belki de çok yakın bir zamanda daha soyut ve dinamik bir gerçeklikte yaşıyor olacağız.
- Yapay zeka teknolojisinin ChatGPT ile yarattığı büyük devrim; AR, VR ve bunlardan hemen sonra gelen karma gerçeklik (MR) hakkındaki beklentileri yükseltti. Web3 ve metaverse ile beraber MR’ın da pek çok alanda hızlı bir şekilde uygulama teknolojisi olması söz konusu oldu. Genişletilmiş gerçeklik pazarı geçtiğimiz yıl 45 milyar dolar değerindeydi. Bu pazarın 2024 sonunda 58 milyar dolar ve 2028 sonunda 161 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
- Tüketiciler artık dijitali ve mobili benimsedikleri için satın alma kararlarını bu altyapılar üzerinden gerçekleştiriyor. Bu noktada dijitalde alışveriş yapmayı tercih eden bir kitle için karma gerçeklik zaruri bir hale geldi. Karma gerçeklik üç boyutlu olarak ürünle ilgili bilgi ve detayları paylaşabildiği için son kullanıcı için büyük bir değer teşkil ediyor. Bu nedenle özellikle pazarlama dünyasında rekabetin çok yüksek olduğu bir zamanda birçok şirket “fijital” dünyayı karma gerçeklikle güçlendirmeyi, sanal dünyaya giriş yapıp burada satışlarını artırmayı tercih ediyor ve önümüzdeki dönemde bu daha da artacak.
AI sadece B2C için değil B2B için de etkili bir pazarlama aracı
- AR teknolojileri, özellikle deneyimi önceliklendiren, müşterisine en iyi, en farklı ve yenilikçi deneyimleri sunmak isteyen markaların, tüketicilerine farkındalık yaratan çalışmalar sunmalarına, deneyim ekonomisi çağında bir adım öne çıkmalarına yardımcı oluyor.
- AR’ın bir marka için sağladığı başlıca 3 faydayı güçlü marka deneyimi, müşteri bağlılığı, hızlı satın alma kararı ile gelen satış artışı olarak sayabiliriz. Mesela makyaj, giyim, aksesuar, ev tasarım ve mobilya markaları AR’ı pazarlama stratejilerinin bir parçası olarak konumlayarak kendileri için müşterilerine satın alma kararı öncesinde, ürünlerin gerçek ortam ve koşullarda nasıl görüneceğini deneyimleme fırsatı sunarak satışı hızlandırıp müşteri memnuniyetini artırma ve geri iade süreçlerini azaltma konusunda büyük avantajlar sağlıyorlar. Ya da daha komplike ürün satan firmaların AR teknolojisi kullanarak ürünlerinin nasıl çalışacağını; 3D, dinamik, interaktif olarak görselleştirmesi ve daha derinlemesine anlatabilmesi, müşterileriyle marka arasındaki bağı güçlendirmesi açısından en önemli kazanımlardan biri.
- Pazarlamada hep kişiselleştirmeye de vurgu yapıyoruz. AR, doğru verilerle bir arada kullanıldığında pazarlamacıların mevcut veya potansiyel müşterilere kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmasına ön ayak oluyor. AR sadece B2C’de değil, B2B için de etkili pazarlama yöntemi ve aracı olabilir.
- Biz, Lenovo olarak sunduğumuz çözümlerle AR’ın en etkin şekilde kullanımı için bireylerin ve işletmelerin yanında oluyoruz. Mesela, işletmeler için çok yönlü akıllı gözlük ThinkReality A3 ile üretkenliğinizi artırabiliyorsunuz. Ultra taşınabilir ve rahat olan bu AR gözlükleri, evdeki sanal monitörden fabrikada kılavuzlu şemalara kadar her yerde özelleştirilmiş, genişletilmiş kişisel çalışma alanı yaratıyor. Evde sanal bir monitör, bir kafede özel bir ekran, üretim katında sürükleyici bir şematik veya kılavuzlu iş akışı ve daha fazlasını oluşturmak ve özelleştirmek için ThinkReality A3’ü kullanabiliyorsunuz. Hassas veya gizli verilerinizi omuz sörfçülerinden korkmadan görüntüleyip; sanal monitörünüzü yalnızca siz görebiliyorsunuz.
Çok katmanlı bir deneyim imkanı sunuyoruz
- Tüketicilerin yenilikçi ve etkileşimli deneyimlere olan ilgisi sürekli artıyor, özellikle son zamanlarda gelinen noktayla birlikte AR ve MR alanlarındaki yapılabilecek çalışmalar heyecan verici. Biz de Türkiye’nin lider mobilite şirketi Otokoç Otomotiv olarak teknolojiyi merkeze koyan projelerde yer almayı çok önemsiyoruz. Bu kapsamda Metaverse’te oluşturduğumuz Otokoç Metazone alanı üzerinde erişilebilir ve sürdürülebilir bir deneyim merkezini hayata geçirdik.
- Tüketicinin deneyimini iyileştirme odaklı projelerin ön plana çıkacağını ve AR projelerinin pazarlama iletişiminin etkinliğini artıracağını düşünüyorum.
- AR ve VR teknolojileri, pazarlama alanında önemli fırsatlar sunuyor. Pazarlama dünyası için AR’ın, marka etkileşimini artırmak için sektör bağımsız her alanda karşımıza çıkabileceğini düşünüyorum. Yaptığımız Web3.0 hamlesiyle geleceğin dünyasına şimdiden adım atıyor, kullanıcılara ve markalara çok katmanlı bir deneyim imkanı sunuyoruz.
- Cumhuriyetimizin 100. yılı bizim ise 95. yılımıza özel tasarladığımız logo ile, Atatürk ve 10. Yıl Marşı’nı içeren özgün bir AR projesi geliştirdik. Fenerbahçe’nin forma sponsorluğu kapsamında, taraftarların her yerde formayı sanal olarak deneyimleyebilecekleri bir AR uygulaması hayata geçirdik. Markalara VR deneyimi de sunması ile son zamanlarda popülerliği gittikçe artan Spatial’da da bulunuyoruz. Otokoç Metazone VR deneyimiyle, müşterilerimize unutulmaz sanal gerçeklik deneyimleri sunuyor, dijital varlığımızı daha da genişletiyoruz. Çalışanlarımıza yeni teknolojiler alanında eğitimler veriyor, özel günlerde ve etkinliklerimizde AR ve VR deneyimleri sunarak etkileşimimizi artırıyoruz. Otokoç Otomotiv olarak, dünyanın VR, AR ve MR’ın birleştiği XR’a (Extended Reality) doğru gittiğini gözlemlediğimiz için XR’ı stratejimizin merkezine yerleştirerek bu projeleri yaptık ve sektörümüzde bu alanda öncü olmaya devam edeceğiz.