2022’ye hakim olacak 7 pazarlama trendi
Dijital ve fiziksel kanalların entegrasyonundan çeşitlilik için artan taleplere kadar oyunun giderek karmaşıklaştığı, doğrusal müşteri yolculuklarının geçmişin bir kalıntısı haline geldiği pandemi sonrası dünyada markalar nasıl başarıyla büyüyeceklerine yanıt ararken, en hızlı büyüyen benzerlerinden neler öğrenebilir? Deloitte tarafından yayımlanan “Deloitte 2022 Küresel Pazarlama Trendleri” raporu markalara bu yolculukta yönlerini bulmaları için bir pusula niteliği taşıyor…
Pazarlama ve müşteri deneyimi profesyonelleri ile üst düzey yöneticilere önümüzdeki 12-18 ayda ışık tutacağına inandığımız, insan, veri ve deneyimler başlıklarında ortaya koyulan 7 trendi içeren “Deloitte 2022 Küresel Pazarlama Trendleri” raporu yayımlandı.
Küresel ölçekte Türkiye’nin de dahil olduğu 19 ülkeden 11.500 tüketicinin ve 1.099 üst düzey yöneticinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmalar ile zenginleştirilen rapor, güveni geliştiren ve insan ihtiyaçlarını karşılayan müşteri deneyimlerinin tasarlanması ve büyüme için pazarlamanın itici güç olduğunun altını çiziyor.
Trendler
1. Amaç ile büyümek: Hızlı büyüyen markalar salt fiyat ve kalite ile rekabet etmeyi bırakıp özgün ve karlılığın ötesine geçen bir amaçla var olduklarının taahhüdünü veriyorlar ve iletişimini yapıyorlar.
2. Kapsayıcı pazarlama: Toplulukların artan çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık ihtiyaçlarına doğru yanıtı veremeyen organizasyonlar hem bugünün hem yarının müşterisini kaybetme riskiyle karşı karşıya.
3. Akıllı-yaratıcı motoru geliştirmek: Pazarlama profesyonellerinin kültür hızında hareket eden bir yetenek modeline ihtiyacı var. Bu da yaratıcı ve analitik yetenek gruplarını çevik bir anlayış ile entegre etmekle ve dışarıdaki yeteneklerden yeni formlarda yararlanmayı başarmakla mümkün.
4. Çerezsiz bir dünyada müşterilerle buluşmak: Pazarlama profesyonelleri, üçüncü taraf çerezlerin gittikçe kullanılamaz hale geldiği bir dünya için, birinci taraf veri stratejilerinden başlayarak hazırlıklarını yapmalı.
5. İnsan odaklı veri deneyimi tasarımı: Birinci taraf veri stratejisi tek başına yeterli değil. İnsan odaklı bir veri deneyimi tasarlamak, verilerinin kullanımını yararlı bulan ve ürkütücü bulan bireyler arasındaki ince dengeyi gözetmeyi de gerektiriyor.
6. Hibrit deneyimi güçlendirmek: Markalar dijital ve yüz yüze ortamları içeren hibrit deneyimlerin dinamik ve bütüncül olmasını sağlayabilmek için insan odaklı tasarım ilkelerini benimsemeli.
7. Müşteri hizmetlerinde yapay zeka ile çağ atlamak: Doğru zamanlı tekliflerin ve iyi satış sonrası hizmetlerin tüketicilerin satın alma kararları üzerinde önemli etkisi var. İnsan dokunuşu ile yapay zekayı entegre ederek her ikisinde de yeni açılımlar sağlanabilir.