Reklam sektöründe kaynak kurudu
“İnsan kaynağı bulmakta zorlanıyoruz…” Son yıllarda belki de reklam sektöründe en çok dile getirilen şikayetlerden biri bu. Peki ama elimizi nereye atsak üniversiteye denk gelen, mezunların fellik fellik iş aradığı bir dönemde neden böyle bir sorun yaşanıyor? Yanıtı basit: Çünkü gençler reklamcı olmak istemiyor. İsteyenler de şartları kabul etmiyor.
Marketing Türkiye için geçtiğimiz ay bir yazı kaleme alan Reklamcılar Derneği Başkanı Aslıhan Anarat “Gençleri korkuttuk,” diye açıklıyor durumu ve devam ediyor: “Müthiş bir iş yüküyle yüz yüze bırakıp, verimlilik adı altında çokça alanda iş isteyerek ve geleceklerine dair güzel umut ışıkları yakamayarak korkuttuk. Bunun üstüne ajans çalışanı olmanın ne demek olduğunu anlamadıkları, havasını, ortamını, eğlencesini sürmeden tek başlarına bıraktığımız ortamları belki de mecbur kaldığımız için yaratarak korkuttuk.”
Aslında çok da güzel özetliyor durumu Anarat. Dijitalleşmeyle birlikte yalnızca kişisel hayatlarımız değil, iş yapış şekillerimiz ve işe bakış açımız da epey değişti. Özellikle dijital dünyanın içine doğan Z Kuşağı yepyeni beklenti ve taleplerle iş hayatına atılmaya başladı. Deneyimi olmadığı için dönüş yapılmayan başvurular, “esnek çalışma saatleri” adı altında saatlerce mesaiye bırakılmalar ve elbette ekonomi sebebiyle ev kirasına bile ancak yeten maaşlar onların hevesini kırdı, gözünü korkuttu. Onlar da kendilerinden önce gelen pek çoklarının yaptığını yapıp marka tarafına yönelmeye başladı. Üstelik şimdi ellerinde daha büyük bir fırsat da var: Yurt dışına freelance iş yapmak. Dolar alıp başını gidince yurt dışına yapılan tek bir işle aile geçindirecek hâle geldik. Haliyle gençler de o klişe deyimle tüm gün masa başında dirsek çürütmektense “İki tane daha böyle iş alsam değme keyfime!” diyor.
Tercih sırası reklamcılarda
İşin gerçeği, freelance iş bulmak öyle zor da değil. Dünya elimizin altında, LinkedIn’de binlerce iş dizilmiş sıraya adaylarını bekliyor. Adaylar da haliyle eskisinden çok daha seçici davranıyor. O zaman, yeni yetenekleri çekmek, profesyonelleri elde tutmak için ne yapmak gerekiyor?
Marketing Türkiye tarafından gerçekleştirilip Digital Advice Lab tarafından analiz edilen İş Memnuniyeti Anketi’ne göre işinden ya da maaşından memnun olan reklamcılar iş değiştirmeyi çok daha az düşünüyor. İkisinden birinde kesinlikle mutsuz olan çalışanların tamamı iş değiştirmeyi düşünüyor olsa da araştırmamız özellikle ücretin motivasyonda önemli bir yeri olduğunu ortaya koyuyor.
Peki, her şey paradan mı ibaret? Elbette hayır. Araştırmanın ortaya koyduğu bir diğer sonuç çalışma şartları, iş arkadaşları, yükselme imkanı ve işini sevme gibi noktaların da reklamcılar için belirleyici unsurlar olduğunu gösteriyor… Reklamcılar ajanslardan kendilerine değer katmasını istiyor. Bu sebeple çözüm, ortalamanın üstünde bir maaş verip ondan sonra reklamcıların tüm hayatını ajansa adamasını beklemekten geçmiyor. Gençleri dinlemek ve anlamak gerekiyor.
Reklamcılığın cazibesi artırılmalı
Elbette bu durumu gören, farkında olan ve aksiyon alan ajanslar yok değil. Şu an pek çokları şartlarını iyileştirmenin yanı sıra yeni mezunları yetiştirmek ve hatta daha üniversitedeyken onları kazanmak için çalışmalara başlamış durumda. Ancak görünen o ki bu 3-5 ajansın tek başına değiştirebileceği bir durum değil. Sektörün önde gelenlerinin de dediği gibi, birlikte çalışmamız gerekiyor. Gençlerin zihinlerindeki ön yargıların kırılıp yeni bir imajın oluşturulması gerekiyor.
Gelin sektörün bu kanayan yarasına önce Marketing Türkiye ve Digital Advice Lab iş birliğinde gerçekleştirilen araştırma ışığında bakalım ardından da sektörün önde gelen isimlerinin konuya dair özüm önerilerine kulak verelim…
Düşük maaş iş değiştirme sebebi
Araştırma sonuçlarına göre reklamcıların iş değiştirmeye sıcak bakmalarının ilk nedeni “düşük maaş…” Zira iş değiştirmek isteyenlerin çoğunluğunu maaşından memnun olmayanlar oluşturuyor. Deneyimi ne kadar olursa olsun bu insanlar maaşlarında artış bekliyor. İş deneyimi beş yılın altında olanlar iş değiştirmeyi düşünmese bile yüzde 39 oranında zam beklentisi içinde. İş değiştirmeyi düşünenlerse yüzde 50 zam istiyor. İş deneyimi beş yılın üstüne çıktığında ise alınan maaş daha yüksek olsa da beklenti oranları pek düşmüyor; aksine yükseliyor. Bu grupta iş değiştirmeyi düşünmeyenler yüzde 54 maaş artışı beklerken, iş değiştirmeyi düşünenler yüzde 68 oranında zam bekliyor.
Yerel ajans çalışanları maaşlarından daha memnun
Anket sonuçlarına göre marka, yerel ve global ajans çalışanları arasında en yüksek maaş ortalamasının ve en yüksek beklentinin marka tarafında çalışanlarda olduğu görülüyor. Ancak ankete katılan marka çalışanlarının tecrübe ortalamasının daha yüksek olduğu göz önünde bulundurulduğundan sonuçta oldukça olağan olarak değerlendirilebilir.
Maaştan memnuniyet oranlarına baktığımızda ise global ajansta çalışanların yerel ajanslarda çalışanlara kıyasla daha mutsuz olduğu görülüyor. Maaş memnuniyetinin en yüksek olduğu kesimi yerel ajans çalışanları oluşturuyor.
Ajans veya marka fark etmeksizin herkes zam bekliyor
En yüksek maaş ortalamasına sahip marka çalışanları en yüksek oranda maaş artışını da bekleyen kesim olarak gözümüze çarpıyor. Nitekim marka tarafında çalışanlar ortalama yüzde 54’lük bir artış beklentisi içerisinde. Bununla birlikte ajans ve marka tarafından maaş artışı beklentisi konusunda çok fazla bir fark olduğunu söyleyemeyiz. Maaşlarından en memnun kesim olan yerel ajans çalışanları yüzde 50, en az memnun olan global ajans çalışanları ise yüzde 48 oranında zam bekliyor.
Markalar çalışma koşullarında ajansların gerisinde
Çalışmaya göre en yüksek maaş ortalamasına sahip marka tarafı çalışma koşullarında sınıfta kalıyor. Zira ankete göre marka tarafında çalışan iletişimciler çalışma koşullarından en çok şikayetçi olan kesimi oluşturuyor. Çalışma koşullarından en çok memnun olan iletişimcilere baktığımızda ise yine yerel ajans çalışanlarının ilk sırada aldığını görüyoruz.
Maaş, çalışma koşullarından daha önemli
Genel olarak baktığımızda iş memnuniyetinin maaş memnuniyetine göre daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Çalışanlar, maaşlarından tam memnun olmasalar da yaptıkları işten, çalıştıkları ortamdan, ekip arkadaşlarından veya başka sebepler nedeniyle ortamlarından memnunlar. Maaş ise memnuniyetin genel olarak daha düşük gerçekleştiği bir konu. Katılımcılar çalışma ortamında mutlu olduklarında iş değiştirme fikrine daha mesafeli duruyor. Yine de iş değiştirme konusunda maaş çok önemli bir kıstas. Hem maaş hem iş memnuniyetleri düşük olan iletişimciler ise kesinlikle iş değiştirmeyi düşünüyor. Memnuniyet derecesi arttıkça maaş tarafında daha keskin bir yükseliş görüyoruz.
Üstelik maaşından çok memnun olanların yalnızca yüzde 22’si iş değiştirmeyi düşündüğünü dile getiriyor. Çalışma koşulları söz konusu olduğunda ise, çok memnun olanların bile hala yüzde 41’i iş değiştirmeyi düşündüklerini dile getiriyor. Kısacası maaş yükseldikçe katılımcıların iş değiştirme fikrinden uzaklaştıklarını bunun çalışma koşullarından daha önemli gördüklerini söyleyebiliriz.
Çalışma şartları maaş beklentisini etkiliyor
Çalışma şartlarından memnun olmayanların maaş ortalaması, aldıkları maaştan memnun olmayanlara göre daha yüksek. Yani, çalışma koşullarına karşı memnuniyet azaldıkça hem maaş hem de maaş beklentisi artıyor. Buradan da çalışanların memnun olmadıkları koşulları alacakları maaşlarla kompanse etmeyi düşündüğü sonucuna ulaşmak mümkün.
Maaşından memnun olan çalışan koşullarından da memnun
2022 yılında işini değiştirmeyi düşünenlere baktığımızda iş memnuniyetiyle maaş memnuniyeti arasında beklendiği gibi doğru orantı olduğunu görüyoruz. İlginç olan maaşından maksimum seviyede memnun olan neredeyse herkes çalışma koşullarından da yine maksimum seviyede memnun olduğunu belirtmiş. Çalışma koşullarından maksimum seviyede memnun olan kullanıcılar ise maaş konusunda genel olarak ortalama ve üstü memnuniyet belirtiyor.