Sadakat programlarında oyunlaştırma
“Oyunlaştırma” son yıllarda sıkça duyduğumuz hem keyif veren hem de merak uyandıran bir kavram. Pazarlamanın pek çok alanında kullanılan ve başarılı sonuçlan veren oyunlaştırmanın sadakat programları tarafındaki etkilerini INTERLINK Şirketler Grubu CEO’su Can Taşcıoğlu ile konuştuk…
Sadakat programlarının, manuel bir şekilde Türkiye’de hayatımıza INTERLINK vasıtasıyla 30 sene önce girişinden beri hızla geliştiğini söyleyen Can Taşcıoğlu, “2000’lerin başında ise teknolojinin hızlı gelişimi, manuel alandaki gelişimi gölgede bıraktı ve bizleri dijital çağa taşıdı. Günümüzde ise dijital çağ hızla gelişiyor. Bu gelişimi hızlandıran en büyük etkenlerden biri ise ‘oyunlaştırma’. Etkisinin bu denli büyük olmasının iki temel sebebi var; birincisi oyun oynamayı herkesin sevmesinden dolayı ilgi çekici olması, ikincisi ise hayatın her alanına uygulanabilmesi. Şüphesiz bu yöntem uygulandığı konsepti daha eğlenceli hale getiriyor. Başta bahsettiğim gibi amacım son derece geniş olan oyunlaştırma kavramını anlatmak değil, sadakat programları özelinde oyunlaştırmanın nasıl kullanıldığından bahsetmek. Bunun için sadakat programlarının mekaniğinden bahsetmekte fayda var” diyor…
Puan kazanmak oyunun önemli bir parçası…
Sadakat programlarının markalar tarafından hem müşterilere hem de çalışanlara yönelik olarak uygulandığının altını çizen Taşcıoğlu, müşterilere uygulandığında firmaya sağladığı en büyük getirinin satış artışı olduğunu kaydediyor. “Bir müşteriyi o markadan alım yapmaya, eğer daha önce alım yaptıysa da tekrar alım yapmaya teşvik eder. Kurumsal müşteriler dediğimiz B2B müşterilere de (bu taraf daha yaygın olan taraftır), tüketici dediğimiz B2C müşterilere de uygulanabilir. Çalışan tarafına geldiğimizde de en büyük getirisi adı üzerinde, çalışan sadakatidir. Doğru uygulandığında çalışanların çalıştıkları markada uzun yıllar mutlu ve verimli bir şekilde çalışmasını sağlar… Bu tarafı da beyaz ve mavi yaka olarak ikiye ayırabiliriz. Tabii beyaz yakaya dahil olan satış temsilcileri grubunu da ayrı bir kitleymiş gibi saymak mümkün” diyen Taşcıoğlu, hem müşteri hem de çalışan için bu getirileri sağlamaya yarayan en büyük aracın da puanlar olduğunu dile getiriyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Üyeler hep aldıkları aksiyonlardan puanlar kazanır, bu puanları ödüllere dönüştürür. Aslında işin en temelinde bu bir oyunlaştırmadır ve çok yaygın, artık günümüzde herkes tarafından kullanılan bir oyunlaştırma örneğidir. INTERLINK olarak bu altyapıyı oluşturmak olmazsa olmazımız. Farklılaştığımız nokta ise ek olarak sunduğumuz yazılım ve modüller… Üyeler en çok satış, satın alım ve yan hak seçimleri sonucu puan kazanırlar. Bunlara ek olarak çok çeşitli oyunlaştırma modüllerimiz devreye girer ve üyelerin ek puanlar kazanmalarını sağlar. Markalara sunduğumuz sadakat programları yazılımlarımızda 30’un üzerinde modülümüz bulunuyor.”
En popüler oyunlaştırma modülleri
Can Taşcıoğlu, sundukları en popüler birkaç modülü şöyle tanımlıyor:
İzle – Kazan: Üyelerin markayla ilgili bir video izledikten sonra puan kazandıkları modül,
Bil – Kazan: Üyelerin markayla ilgili soruları cevapladıktan sonra her verdikleri doğru cevap için puan kazandıkları modül,
Takdir – Teşekkür: Bir şirketin çalışanlarının birbirlerine sistem üzerinden takdir – teşekkür göndermesi üzerine puan kazandıkları modül,
Göster Kendini: Üyelerin belirlenen bir konseptte sisteme fotoğraf yüklemesi üzerine puan kazandıkları modül,
Anket: Üyelerin markayla ilgili anket cevaplayarak puan kazandıkları modül,
Ligler / Yarışmalar: Üyelerin herhangi bir kaideye göre (Örn. satış, performans puan) yarıştıkları ve ilk sıralamalara girenlerin puan kazandıkları modül.
Dijitalleşme kaçınılmaz
Sadakat programları alanında pek çok başarılı projeye imza atan INTERLINK Şirketler Grubu CEO’su Can Taşcıoğlu konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Tabii burada alametifarikamız olduğuna inandığımız modüllerimizin tüm ayrıntılarını, açıklamaya niyetli değilim. Baktığınızda bu modüller çok kompleks modüller değil diye düşünmüş olabilirsiniz. Bu konuda sizlere katılırım. Fakat başta da belirttiğim üzere sadakat programları dijital dünyada hala çok hızlı bir gelişme gösteriyor. Daha çok yolunun olduğunu görebilmek de zor değil. Farm Ville tadında, üyelerin gerçek zamanlı tarım yaptıkları bir programımız da bulunmuyor değil bir zirai ilaç firmamızda. Bununla birlikte bu tarz daha kompleks oyunlarımızın olduğu firmalarımız hala çok az. Çünkü firmalar daha bunlara hazır değil. Hala temel modüllerimizin faydalarını bile anlamakta güçlük çeken, anlasalar da bunları nasıl uygulayacaklarına karar veremeyen, verseler de bunlara bütçe ayırmayan firmalar çok. Yazılım dünyasının bütçelerinin nerelere gittiğinden bahsetmeme gerek yoktur diye düşünüyorum. Bunları üst üste koyduğumuzda pazar lideri global ve yerel birçok markayla çalışsak da hala birçoğunun buna hazır olmadığını en iyi deneyimleyen iş ortakları olduğumuzu söyleyebilirim. Bizler yine de pes etmeden yolumuza devam edeceğiz ve bu markaların dijitalleşme yolunda ilerlemelerini sağlamak için elimizden gelen desteği ve danışmanlığı vereceğiz. Unutmayalım ki artık dijitalleşme kaçınılmaz… Oyunlaştırma da bu sürecin eğlenceli, dolayısıyla da sağlıklı ilerlemesi için çok önemli bir yöntem…”