Değişim başladı: Bildiğimiz sosyal medyanın sonu
Smart Insights verilerine göre, 2021’de dünyanın neredeyse yarısı, her gün ortalama 2.5 saatini sosyal medyaya ayırdı. Üstelik bu süre her geçen gün artmaya devam ediyor. Sosyal medya kullanımı olanca hızıyla artarken yeni trendlerle birlikte kendisi de canlı bir organizma gibi evrim geçirip değişiyor… Peki, geride bıraktığımız yılda sosyal medyayı yeniden şekillendiren, rutinlerimizi değiştiren gelişmeler neler oldu? İşte 2021’de sosyal medyada öne çıkan trendler…
Değişim ve dönüşümün sınır tanımadığı, günbegün ivme kazandığı bir çağda yaşıyoruz. Öyle ki daha birkaç sene öncesine kadar filtreleri için kullanılan fotoğraf uygulaması Instagram artık sosyal yaşamın neredeyse merkezi haline gelmiş durumda. Hatta metaverse gibi konuların konuşulmaya başlanmasıyla işin yavaştan bir ileri seviyeye taşınacağının işaretini de görmeye başladık. Bir yandan podcastler ve canlı yayın alışverişi gibi radyo-televizyon dönemini anımsatan neredeyse nostaljik trendler yükselirken bir yandan da sosyal medyada artırılmış gerçeklik ve sanal evrenlerin varlığından konuşur olduk. Zaman zaman platformlara gizlilik ve yanlış bilgi yayılımı gibi konularda sinirlensek de bu sinirimizi bile yine bu platformlarda dile getirdik. Kısacası 2021’de sosyal medyanın yeni bir evren olarak hayatımızda şekillendiğine şahit olduk. Şimdi ise geriye avatarlarımıza ve sanal arazilerimize kavuşmamız kaldı…
Metaverse ile sanal dünyaların kapısı aralanıyor
2021’in belki de en heyecan verici gelişmelerinden biri “metaverse” oldu. Bugüne kadar bilimkurgu hikayelerinde karşılaştığımız sanal evrenleri temsil eden bu kavram, Facebook’un bir dönüşüm geçirip Meta ismini almasıyla yakın geleceğin bir parçası haline geldi. Öyle ki daha şimdiden sanal ortamlarda partiler verilirken insanlar dijital ev ve araziler için para ödemeye başladı. Bugüne değin bir sosyal medya şirketi olarak tanınan Facebook ise yeni ismiyle beraber bir metaverse şirketi olmak istediğini açıkladı. Gelişmelerin hızı, çok geçmeden sosyal medyanın tamamen yeni bir boyut kazanacağını ve internette gerçekten de “sörf” yapacağımız günlerin yakında olduğunu gösteriyor…
Çerezlere elveda: Sosyal medyada reklamın kuralları yeniden yazılıyor
Geçtiğimiz yılın dijital pazarlamacılar ve uygulama geliştiriciler açısından en büyük değişimlerinden biri de üçüncü parti verilerin kullanımının engellenme yoluna girmesi oldu. Apple’ın ardından Google da artık çerez kullanımını rafa kaldırdı. Haliyle 2021’in gündeminde kullanıcı verilerini içermeyen kişiselleştirilmiş reklamlar yer aldı. Neyse ki birtakım gelişmeler elde edilmiş durumda: Sosyal medya platformlarının hedeflendirilmiş ve kişiselleştirilmiş reklam özelliği, birinci taraf verilerinin kullanımı konusunda markalara ilham verdi. Nitekim artık çerezlerin tarihinin geçtiğini söylemek mümkün. Sosyal medya uygulamalarında yapılan reklamlar, e-mail pazarlaması, arama motoru hedefleme kampanyaları gibi uygulamalar markaların tüketicilerini daha iyi tanımalarına ve daha kişiselleştirilmiş iletişim kurmalarına olanak tanıyor.
Sosyal medyadan sosyal pazar yerine dönüşüm
Sosyal medya uygulamalarının alışveriş özellikleri birkaç yıldır geliştirilen ve uygulanan bir süreçti. Ancak 2021 bu alanda boyut atlanan yıllardan biri oldu. Facebook Shops ve Instagram Checkout ile küçük işletmelerin küresel sanal mağazalar açmaya başlaması alışverişe yeni bir soluk getirdi. Bu alandaki fırsatı görmüş olan Twitter da 2021’de alışveriş özelliğini test ettiğini duyurdu. Sonuç olarak sosyal medya kanalları pazar yerine birer rakip olarak kendilerini gösterme başladı. Avionos’un verilerine göre, alışverişçilerin yüzde 55’i şimdiden sosyal medya platformları üzerinden alışveriş yapmaya başladı.
Biz içerikleri değil, içerikler bizi bulsun
Yeni kavramların yükseldiği bir yıl oldu 2021… Keşif ticareti gibi, kuralları yeniden yazdıran dijital pazarlama kavramlarını konuşur olduk. Çünkü dijitalleşmeyle birlikte dilediği her şeye kolaylıkla ulaşan tüketici, artık istediği ürünü kendisi arayıp bulmanın ötesine geçip, ürünün onu bulmasını istiyor… Hal böyle olunca da pazarlamada keşif ticareti trendi kendini göstermeye başladı. Üstelik Apple ve Google’ın kişisel veriler konusunda yeni kararlar alması ve tüketicinin artık verileri konusunda çok daha korumacı olması, keşif ticareti konusunda yeni yollar aramayı gerektirdi. Meta, birincil taraf veri kullanımı üzerinde çalışırken sosyal medya platformlarındaki reklamlar değer kazandı.
Pazarlamanın Makro Trendi: Keşif Ticareti » Marketing Türkiye
Yılın kazananı kısa videolar oldu
Hootsuite rakamlarına göre pandemi döneminde sosyal medya kullanımı yüzde 21 arttı. Bununla birlikte, dikkat oranı ise gün geçtikçe düşüyor. Griffon Webstudios tarafından yayınlanan verilere göre, kullanıcılar bir paylaşım üzerinde ortalama 8 saniye vakit harcıyor. Facebook’taki verilerine göre ise mobil kullanıcılar bir içeriğe ortalama sadece 1,7 saniye harcıyor. Diğer bir deyişle, dikkat oranı çok düşük; üstelik artmıyor, gittikçe azalıyor. Bu hızlı tüketim ortamında da kazanan kısa videolar oluyor… TikTok ile birlikte hayatımıza giren kısa videolar, Twitter dahil pek çok sosyal medya platformunun gündemine girdi. Hatta Spotify bile kısa videolarla müzik keşfetme özelliği üzerinde çalıştığını duyurdu. İçerik üreticileri için etkileşim oranlarının yüksek olması, tüketiciler için ise kolay tüketilebilir yapısı sebebiyle 2021’in yükselen yıldızı kesinlikle kısa videolardı.
Canlı yayın sevdası büyüyor
Canlı yayın özelliği uzun zamandır varlığını sürdürüyor olsa da büyümesinin henüz durduğunu söyleyemeyiz. Aslında, Daily Esports tarafından Twitch, YouTube, Facebook ve Mixer’dan alınan verilere göre, Nisan 2019 ile Nisan 2020 arasında canlı yayın izlemelerinde yüzde 99’luk bir artış kaydedildi. 2021’de ise her beş Facebook videosundan biri canlı yayındı ve 1 milyon Instagram kullanıcısı her gün canlı video izledi. LinkedIn’in de aralarında olduğu diğer sosyal platformların tümü de canlı video trendine katıldı. Bununla da kalınmadı, 2021 canlı video satışlarının gündeme geldiği bir yıl oldu. Canlı yayın satış özelliğini açıklayan Twitter’ın yanı sıra pek çok yeni platformda influencer’lar canlı yayınlarda satış yapmaya başladı.
Podcast çağı başladı
2019-2020 yıllarında belirli kesimler arasında ciddi bir popülerlik kazanan podcastler 2021’de yavaş yavaş YouTube videosu ve canlı yayınlar gibi kendine özgü bir yer edindiğini kanıtladı. Nitekim, eMarketer verilerine göre, bir yıl içerisinde 50 milyondan fazla yeni dinleyicinin de varlığıyla podcast dünya genelinde 383,7 milyon kişiye ulaşmış oldu. Bu yeni yeni popülerleşen podcast yayıncıları, Instagram ve Twitter gibi sosyal medya platformlarından dinleyicileriyle iletişim kuruyor. Bu gelişmekte olan yeni kültür, markalar için de tüketiciyle iletişim kurmaları açısından yeni bir fırsat sunuyor.
Yeni mecraların yükselişi: Clubhouse
2021’in en çok konuşulanlarından biri de kuşkusuz Clubhouse oldu. Özellikle yılın ilk yarısında insanlar Clubhouse’u, Clubhouse’ta konuşmaktan geri duramadı. Öyle ki bu sesli sosyal medya uygulamasını satın almaya niyetlenen Twitter, nihayetinde kendi konuşma odaları özelliği olan Spaces’i duyurdu. Clubhouse platformuna Türkçe dil desteği ve hatta altyazı gibi özellikler eklenirken iki sosyal medya platformunun mücadelesi hâlâ devam ediyor.
Yalan haberler her yerde
2021’in ortasından bu yana gündeme gelen konulardan biri de sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler oldu. Özellikle aşılanma döneminde ortada dolaşan bir sürü asılsız bilgi sosyal medya devlerini bu konuda harekete geçmeye itti. Örneklerini zaman zaman kendi gözlerimizle de gördüğümüz üzere, yanlış bilgi içeren bir paylaşımın insanları galeyana getirmesi durumu sosyal medya devlerini bu yıl baskı altında bıraktı. YouTube yanlış bilgi içerdiği tespit edilen tüm videoları yasaklarken Meta, yanlış bilgilerin önüne geçemediği için eleştiri oklarının hedefindeydi.
Her geçen gün daha duyarlı bir sosyal medya
Nisan ayında The Humane Society of the United States tarafından YouTube üzerinden yayınlanan bir video sosyal medyanın gündemine bomba gibi düştü. Akla gelebilecek tüm sosyal medya platformlarında paylaşılan video bir anda yüzlerce markanın boykot edilmesine sebep oldu. Sevimli bir tavşanın deneylerde kullanılışını anlatan Save Ralph videosu, pek çok tüketicinin hayvanlar üzerinde deney yapan markaların ürünlerini kullanmayı tamamen bırakmasını sağladı. Ralph sadece bir örnek. Her geçen gün daha duyarlı hâle gelen tüketici, özellikle pandemi gibi küresel bir krizin ardından markalardan da aynısını bekliyor. Üstelik bu beklentisini de sosyal medya üzerinden duyurmaktan çekinmiyor. İnsanlar sosyal medyada çevrelerindeki dünyayı umursadıklarını gösteren pek çok paylaşım yapıyor. Nitekim Twitter’ın kendi verilerine göre de 2021’de en çok konuşulan konular arasında Olimpiyatlar ve orman yangınları yer alıyor.