Sürdürülebilir moda: Değişim Fransa’dan başlıyor!
Bugün dünya nüfusu 7 milyarı aşarken, her yıl 150 milyar giysi satışı gerçekleşiyor. Ancak bu durum, akılcı bir tüketim modeli ile uyuşmuyor. Ortalama bir tüketici, geçmişe göre yüzde 60 daha fazla giysi satın alıyor ve her bir parçayı yarı sürede kullanıyor. Akıllara şu sorular geliyor: STK’lara bağışladığımız giysiler ne oluyor? Ve kullanmadığımız ya da çöpe attığımız giysilerin sonu ne olacak? Ve acaba gezegenimiz bu muazzam giysi miktarıyla baş edebilecek mi?
Şimdi, gerçeklerle yüzleşme zamanı. Hızlı moda giderek daha hızlı hale geliyor. Bağışladığımız giysilerin bir kısmı, maalesef satılamıyor ve artık kullanılamaz hale geliyor. Diğerleri ise çöp yığınlarının içinde kaybolup gidiyor ve doğaya zarar veriyor. Bu tüketim çılgınlığının sonucunda dünyanın her yerinde çevre kirliliği ve israf artıyor.
Ancak umutsuzluğa kapılmayın. Sürdürülebilir moda ve akıllı tüketim alışkanlıkları, çözümün anahtarı. Kendi tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirerek daha bilinçli seçimler yapabilir ve ikinci el giysilerin değerini keşfedebiliriz. Sadece gezegenimiz için değil, aynı zamanda toplumumuzun ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği için de sorumluluk alabiliriz.
Moda endüstrisinde değişimin ilk sesi Fransa’dan!
Moda endüstrisinin merkezinde her zaman Fransa yer alıyor! Trendler ilk kez burada belirleniyor, yenilikçi kumaşlar ilk kez Fransa’da görücüye çıkıyor. Moda dünyasındaki Fransız dokunuşu her zaman benzersiz ve ilham verici.
Geçtiğimiz sene Paris Moda Haftası’nda Coperni ve Fabrikan iş birliği ile yapılan sprey kumaş teknolojisi uzun süre konuşuldu. Bu yıl ise Paris Haute Couture’da Yuima Nakazato’nun tasarımları büyüleyiciydi! Afrika’daki atık kumaşları yeni nesil dijital teknolojilerle harmanlayarak ortaya çıkardığı tasarımlar ilham kaynağı oldu. Sürdürülebilirlik ve yaratıcılığı bir araya getiren bu koleksiyonlar moda dünyasındaki yeni soluğun bir başlangıcı niteliğinde.
Geçtiğimiz günlerde ise Fransa, moda endüstrisinde fast fashion (hızlı moda)’ın önüne geçmeyi, tüketimi azaltmayı, döngüsel ve lokal üreticileri desteklemeyi hedefleyen; giysi onarımı ve yeniden kullanımı teşvik paketini açıkladı. Bu adım, sürdürülebilir moda için önemli bir ilerleme sağlayacak. Fransa’da başlayan değişim çağrısının globalde de yankılarını önümüzdeki dönemde göreceğiz.
Ekim ayında hayata geçecek olan uygulama kapsamında; kıyafetlerini ya da ayakkabılarını atmak yerine onarmayı tercih eden kişiler 7 ila 25 euro arasında para iadesi alacak. Bu uygulamadan yalnızca tüketiciler değil; küçük ölçekli yerel işletmeler de faydalanabilecek.
Önümüzde köklü bir değişim var!
AGEC (Anti-Waste Circular Economy Law) uygulaması kapsamında, 2023 yılının başında hayata geçen dijital pasaport uygulamasına ise; yıllık cirosu 50 milyon euro’nun üzerinde veya pazarda en az 25 bin ürünü satışta olan markalar dahil oldu.
Dijital pasaportun ikinci fazına geçiş; yıllık cirosu 20 milyon euro’dan fazla olan markalar için Ocak 2024’te gerçekleşecek. Son aşama ise; yıllık cirosu 10 milyon euro’nun üzerinde olan markalar için Ocak 2025’te tamamlanacak. Bu kapsamda, Fransa’da faaliyet gösteren tüm markaların ürünlerinde (veya online ürün sayfasında) çevresel etiketler bulundurmasını ve ürünlerin nerede ya da nasıl yapıldığını açıkça göstermesini gerektiriyor.
Etiket değişikliği ile birlikte tüketiciler; satın aldıkları üründeki su ve kimyasal kullanımı, mikro plastik emisyonu riski ve geri dönüşüm oranı gibi bilgilere ulaşabilecek. Önümüzdeki dönemde bu uygulamanın Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler tarafından uygulanması durumunda ise moda endüstrisinde üretimden tüketime kadar köklü değişim kaçınılmaz.