Teknoloji devleri zirvede tepinirken çıkan toz dumanda kim boğulacak?
Microsoft boyutu, serveti ve borsa değeriyle Big Tech sektörünün tartışmasız elitleri arasında yer alıyor. Ancak yazılım devini bugüne kadar Google, Facebook, Amazon ve Apple’dan ayıran tek bir detay var; bir zamanlar teknoloji dünyasının zorbası olan Microsoft bugüne kadar anti tröstle hiç itham edilmemişti. The New York Times’ın haberine göre, popüler chat ve iş birliği yazılımıyla milyonlarca kurum ve çalışanın iş hayatının önemli bir bölümünü kapsayan Slack Technologies, Microsoft’a duyulan sorgusuz güveni sarsmayı hedefliyor.
Slack bugün Microsoft’a karşı Avrupa Komisyonu’na bildirdiği şikayetiyle teknoloji devini pazardaki gücünü kullanarak Slack’in tüm faaliyetlerini ortadan kaldırmaya çalışmakla itham etti. Slack’in verdiği ifadede Microsoft’un yasal olmayan yollarla Slack’in yazılımının muadili Microsoft Teams ürününü aralarında Outlook, Word, Excel ve PowerPoint bulunan Microsoft Office programlarıyla bir paket haline getirdiğini ve bu paketleme taktiğinin rekabete aykırı bir adım olduğunu belirtti.
Slack İletişim Başkanı Jonathan Prince yayınladığı açıklamasında, “Slack, Microsoft’un iş e-mailleri, işyeri uygulamaları ve dolayısıyla kurum yazılımlarındaki tekelliğini tehdit ediyor” sözlerine yer verdi. Slack’in bu şikayeti uzun vadeli bir sürecin ilk adımı. Top şimdi, bu şikayetin resmi bir soruşturma gerektirip gerektirmediğinin kararını verecek Avrupa Komisyonu’nda. Geçtiğimiz birkaç yılda konu anti tröst yasaları olduğunda Avrupalı yasa düzenleyicilerinin Amerikan hükümetindense büyük teknoloji şirketlerinin peşine düştüğünü belirtmekte fayda var.
Diğer yandan A.B.D’deki federal ve eyalet kanun düzenleyicileri diğer teknoloji devlerinin anti tröst yasalarına aykırı faaliyetlerde bulunup bulunmadığını araştırmaya başladı. Gelecek Pazartesi, Apple, Google, Facebook ve Amazon’un yöneticileri meclisin önünde ifade verecek. Slack’in şikayeti Avrupa yasaları doğrultusunda kamuya sunulmadı. Ancak Slack’in Baş Danışmanı David Schellhase bir basın toplantısında kurumun Microsoft Teams’i Office uygulamalarından kaldırmak ve Teams’i “makul” bir fiyat etiketi olan, bağımsız bir ürün haline getirilmesi gerektiği konusunda talepkar oldu.
Microsoft yaptığı açıklamada ise, “Biz Teams’i, video ile iletişim kurmayı mümkün kılmak adına yarattık” sözlerine yer vererek Slack’in video konferans özelliğinin olmadığının altını çizdi. Microsoft açıklaması teknoloji devinin “müşterilerine teknolojide çığır açan inovasyonun en iyi örneklerini sunmanın yanı sıra geniş yelpazeli bir ödeme sistemi ve ürünlerinin farklı kullanım şekillerini” hayata geçirme konusunda ısrarlı davranacağının belirtilmesiyle devam etti. Açıklama aynı zamanda Microsoft’un Avrupa Komisyonu’na bilgi sunmayı ve ortaya çıkabilecek tüm soruları yanıtlamayı iple çektiğini de vurguladı.
Tarih kendini mi tekrarlıyor?
Slack-Microsoft karşılaşması 1990’larda yaşanan web tarayıcıları rekabetini anımsatıyor desek yanılmış olmayız. Tarayıcı savaşlarının sonunda federal hükümet devreye girmiş ve Microsoft’un anti tröst yasalarını tekrar tekrar çiğnediğini ortaya çıkarmıştı. Avrupa da Amerikan hükümetinin kararlarına destek vermişti. İnternet tarayıcıları online programlamaya bir kapı olarak görülebilir. Yazılımcılar tarayıcılar üzerinden yazdıkları programlarla kişisel bilgisayar döneminin tekil gücü Microsoft Windows’un operasyon sistemini geri plana atma yetisine sahipti.
Yani tarayıcı, Windows’un rakibi olabilecek tek programlama platformuydu ve tarayıcı yazılımının lider kurumu Netscape Communications, Microsoft’un bir numaralı düşmanıydı. Bugün Slack birçok insan için online işyerinin kapılarını aralıyor. Yazılımcılar Slack üzerinden çalışan aplikasyonlar geliştirebiliyor ve bu da Microsoft’un iş akışını sekteye uğratıyor. Online bulut yazılımı önemli bir platform ve Teams de Microsoft’un Office 365 bulut paketinin içinde yer alıyor.
Online iş birliği platformları ve bununla ilgili araçlar bizim için akıllı telefonlar ve bilgisayarlar kadar önemli hale geldi. Analistler Slack gibi bir yazılım programının Microsoft’un karşısında ciddi bir rakip olup olamayacağının henüz belli olmadığını belirtiyor. Microsoft, Teams’i Office yazılımlarıyla kusursuz bir şekilde çalışan, videolu toplantı, arama, sohbet ve iş birliğinin bir arada bulunduğu bir ürün haline getirdi.
IDC analistlerinden Wayne Kurtzman, “Microsoft Teams’i online iş yapış modellerinin tamamına ev sahipliği yapan bir alan olarak görüyor. Bu da Teams’in Microsoft için bir platform haline gelmesine neden oluyor” diyor. Slack şikayetini online iş birliği teknolojilerinin kullanımının arttığı bu dönemde gündeme getirdi. Slack, Microsoft Teams ve Zoom gibi uygulamalar koronavirüsün kepenkleri global boyutta indirdiği bu dönemde büyük talep görüyor.
Microsoft Nisan ayında yılın ilk çeyreğinin raporlarını açıklarken Teams’in kullanıcı sayısının Mart’ın başına kıyasla 2 kattan da çok artarak 75 milyona ulaştığını belirtti. Microsoft CEO’su Satya Nadella, “Sadece iki ayda iki yıl değerinde dijital dönüşüme şahit olduk” sözlerini de bu kullanıcı artışı üzerine sarf etti.
IBES Refinitiv analistleri, yılın ikinci çeyreğinin raporlarını bugün borsanın kapanmasının ardından açıklayacak olan Microsoft’un, koronavirüsün derinden etkilediği ekonomik duruma rağmen gelirini yüzde 8 oranında arttırıp 36.5 milyar dolara ulaştığını duyuracağını öngörüyor.
2014’te kurulan Slack bu sene hızlı bir büyüme yaşadı. İlk çeyreklik raporunu yine Nisan’da açıklayan Slack, gelirinin yüzde 50 oranında artarak 202 milyon dolara ulaştığını iletti. Geçen senenin başına kıyasla Premium müşteri sayısını da yüzde 28 oranında arttıran Slack, 122 binden fazla premium müşteriye sahip.
Slack Baş Danışmanı Schellhase şikayet sürecinde, “Microsoft tarihini tekrarlıyor” sözlerini kullandı.
Ancak Slack’in şikayetinde yer verdiği 90’ların tarayıcı savaşlarındaki yasadışı Microsoft aktiviteleri ve teknoloji devinin suçlu bulunması, bugün yaşanan olayın dışında farklı gelişmelerin ortaya çıkmasıyla gerçekleşmişti. Rakiplerinin iş yapmasını engellediği söylenen Microsoft’un davası Clinton hükümeti sırasında başlayıp Bush hükümetinin başlarında sonuçlandırılmıştı.
Slack, Teams’in Office ile birlikte paketlenmesinin “Avrupa yasalarına açık bir şekilde karşı gelinmesi” olduğunu belirtiyor.
Slack’in geçen haftadan itibaren video, sohbet ve email’i GSuite ürünlerine entegre eden Google’ı aynı suçla itham etmemesinin nedeniyse “Google’ın iş yazılımlarında tekel bir kurum olmaması”.
Kaynak: The New York Times