Toplumsal cinsiyet eşitliği için savaşan markalar
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin koruyucuları dosyasının ilk bölümü “tüm dünyaya hükmeden erkek egemen imtiyazlar son bulmadıkça ‘daha iyi bir dünya hayali’ insanlığın en az yarısı için bir anlam ifade etmiyor” cümlesiyle başlıyordu. Ancak biliyoruz ki daha iyi bir dünya hayalini insanlığın tamamı için kurgulayan ve cinsiyet eşitsizliğine karşın eşitlik mücadelesi veren markalar da var! Bu anlamda sorumluluk alarak eşitlik mücadelesi veren markaları ve projelerini sizler için derledik…
Arçelik
2017 yılında UN Women Kadını Güçlendirme Prensipleri (WEPs) imzacısı olan Arçelik, 2022 yılında da Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’nun (Generation Equality Forum) küresel ölçekte başlattığı Action Coalition platformuna destek vererek toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlamak üzere önemli taahhütlerde bulundu. Arçelik, kadınların teknik alanlarda yetkinliklerini geliştirmelerinin desteklenmesi ve istihdamlarına katkı sağlamak amacıyla 500 Kadın Teknisyen projesini hayata geçirdi. İlk etapta 500 kadına eğitim olanağı sağlayarak yetkili servislerde istihdam etme hedefiyle yola çıkan Arçelik, 2026 yılı sonunda bu sayıyı 1000’e çıkarmayı hedefliyor.
Hepsiburada
Hepsiburada’nın 2017 yılında, Türkiye’de kadınların ekonomiye katılımlarını desteklemek üzere hayata geçirdiği Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü programı, yedinci yılına girerken büyümeye devam ediyor. E-ticaret ekosisteminin her alanında kadınların dijital ekonomiye katılımlarını desteklemek için başlatılan program sayesinde girişimci kadınlar indirimli komisyon oranları, reklam ve pazarlama desteği, ücretsiz fotoğraf çekimi, eğitim ve indirimli kargo gibi imkânlardan faydalanıyor.
Hepsiburada, Türkiye’nin önde gelen sekiz bankasıyla iş birliği yaparak kadın girişimcileri finansal olarak destekleyecek projelere de imza atıyor. “Girişimci Kadınlar Finansal Engelleri Aşıyor” projesiyle Hepsiburada girişimci kadınların finansmana erişimlerini sağlıyor. Bu sayede kadın girişimcilere sağlanan krediyle bankacılık ürün ve hizmetlerinin toplamı 15 milyon TL’ye ulaştı. Ayrıca, TEB Aile Akademisi’nin 5 modülden oluşan finansal okuryazarlık eğitimini de kadın girişimcilerin erişimine sunuyor.
L’Oréal Türkiye
L’Oréal Türkiye “Bilim Kadınları İçin” programını UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle tam 20 yıldır; bilimde cinsiyet eşitliğini desteklemek, kadınların bilime olan katkısını teşvik etmek, genç ve yetenekli bilim kadınlarının başarılarını taçlandırarak daha fazla tanınmalarını sağlamak amacıyla sürdürüyor… “Bilim Kadınları İçin” programı, L’Oréal Grup tarafından 110’dan fazla ülkede hayata geçiriliyor. Dünyada 24, L’Oréal Türkiye’de ise 20 yıldır başarıyla sürdürülen program her yıl 250’den fazla yetenekli genç ve yetenekli bilim kadınını destekliyor.
“Bilim Kadınları İçin” programını tüm dünyada en çok destekleyen 5 ülke arasında yer alan L’Oréal Türkiye, bugüne kadar 116 genç bilim kadınının projelerine kaynak sağladı…
Beko
Sağlıklı bir toplum için fırsat eşitliği ilkesiyle çalışan Beko, kadınların ekonomik varlığının güçlendirilmesi ve istihdamın artırılması için 2019 yılından beri sürdürdüğü 100 Kadın Bayi Projesi’nde belirlenen ilk hedefe bu yıl ulaştı. 2019 yılında “Beko 100 Kadın Bayi” projesini başladığında yüzde 1’i bile bulmayan oran geride kalan 4 yılın ardından yüzde 10’a yükselmiş oldu.
Marka, 2022’de Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin (UN Women) Nesiller Boyu Eşitlik Forumu Action Coalition taahhütleri kapsamında belirledikleri hedefle 2026 yılına kadar kadın bayi oranını yüzde 25’e çıkarmayı amaçlıyor. Belirlediği ilk hedeflerine ulaşan marka, “Beko 100 Kadın Bayi” projesine önümüzdeki süreçte “Kadının İşi, Gücü” ismiyle devam edecek…
Mercedes-Benz Türk
Mercedes-Benz Türk, işe alımdan kariyer fırsatlarına kadar her alanda kadınlara yönelik fırsat eşitliği, güven ve kapsayıcılık ilkelerini içeren programlarıyla cinsiyet eşitliği farkındalığını topluma anlatmaya odaklanıyor. Mercedes-Benz Türk’ün, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile 17 ilde 200 kızı destekleyerek 2004 yılında hayata geçirdiği Her Kızımız Bir Yıldız programı, güçlenerek büyümeye devam ediyor.
Kadınların her alanda erkeklerle eşit sosyal ve ekonomik şartlarla çalışabilmesi hedefiyle başlatılan programda, her yıl 200’ü üniversite öğrencisi olmak üzere bin kız öğrenci Mercedes-Benz Türk’ten eğitim bursu alıyor. Öğrenciler eğitim bursuna ek olarak, kişisel ve mesleki gelişimlerine yönelik hazırlanan çeşitli programlara da katılıyorlar. Eğitimini tamamlayan öğrenciler, Mercedes-Benz Türk’te istihdam edilme olanağına da kavuşuyor. Şirkette çalışan mavi yaka kadınların yüzde 20’sini, “Her Kızımız Bir Yıldız” programıyla eğitimlerini tamamlayan öğrenciler oluşturuyor.
OPET
OPET’in Türkiye’nin gündemindeki en önemli konulardan biri olan kadın istihdamına yönelik olarak 2018 yılında başlattığı “Kadın Gücü” projesi genişleyerek devam ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve OPET iş birliği ile OPET istasyonlarında kadın istihdamının artırılmasına yönelik hazırlanan proje kapsamında istasyonlarındaki insan kaynakları süreçlerini gözden geçiren marka, her istasyonunda en az iki kadın çalışanın olmasını hedefliyor.
OPET açıkladığı son verilere göre Türkiye genelinde 80 ilde 3 bin 390 kadın çalışanla Kadın Gücü projesini her geçen gün büyütmeye devam ediyor… Öte yandan OPET mesleğin cinsiyeti olmadığı anlayışını topluma yayma hedefiyle yürüttüğü Kadın Gücü projesi kapsamında “Rahşan Gülşan ile OPET Kadın Gücü Sohbetleri” başlıklı bir YouTube yayınını da hayata geçirdi. Gazeteci Rahşan Gülşan proje kapsamında Eda Erdem’den Cem Yılmaz’a, Mert Fırat’tan Evrim Kuran’a pek çok isimle “Kadın Gücü Sohbetleri”ne devam ediyor.
Boyner
Toplumsal fayda ve sürdürülebilirlik anlayışının temeline cinsiyet eşitliğini konumlandıran Boyner Grup, geçtiğimiz yıl bu alanda yaptığı çalışmalara bir yenisini ekledi. Boyner Grup, Sabancı Üniversitesi’nin düzenlediği “Ev İçi Şiddete Karşı İş Dünyası” eğitimlerine katılarak başlattığı “Biriz, Birlikteyiz” projesiyle özel yaşamlarında maruz kalabileceği her türlü şiddete karşı çalışanlarının yanında duracağını taahhüt etti.
“Biriz, Birlikteyiz” projesi kapsamında İnsan Kaynakları politikalarında destekleyici düzenlemeler yapan Boyner Grup, ev içi şiddete karşı özel bir protokol hazırladı. Bu süreçte güçlü iş birliklerine de imza atan Boyner Grup’a Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu “Acil Durum” telefon hattıyla destek oluyor. Kadın girişimcilerin kurduğu gönüllülük esasına dayalı sosyal girişim Gonullupsikolog. org iş birliğiyle de isteyen çalışanlarına ücretsiz olarak online psikolojik destek olanağı sunuluyor. Konuyla ilgili olarak farkındalığı artırmak amacıyla Boyner Grup bünyesinde tüm yönetim seviyelerinde eğitimler düzenleniyor.
Kotex
Kotex, dünya genelindeki kadınların önümüzdeki 100 yıl boyunca gelişimine destek olmak için “She Can” hareketini başlattı. Marka “İsterse Yapar” hareketiyle, regl ile ilgili tabularla ve bu tabuların yarattığı sınırlarla savaşarak, kadınların her alanda gelişimini desteklemeyi hedefliyor.
Kotex Türkiye, küresel projenin Türkiye ayağında ise “Kızlar Sahada Oynar Hayatta Kazanır!” projesiyle çalışmalarını sürdürüyor. 2019’da başlayan Kotex Kızlar Sahada Futbolcu Gelişim Programı, üniversite öğrencileri veya mezun kadın futbolcuların sportif, profesyonel, kişisel ve kariyer gelişimlerini destekleyerek onların güçlenmelerine katkıda bulunuyor. Geride kalan üç yılda 81 ile yayılan projede kadın futbolcuların yüzde 50’sine ulaşıldı ve 11 farklı branşta kadınlar desteklendi.
Cumhuriyetin 100. yılında hayata geçirilen “Cumhuriyetin Kızları” projesiyle de Kotex, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile birlikte bir burs projesi başlattı. Kotex Türkiye, Ocak ayında başlayan projede 29 Ekim’e kadar 100 kadını denizle buluşturmayı hedefliyor. Projede Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile iş birliği yapan marka, denizde mil kat ettikçe depremden etkilenen genç kızlara eğitim bursu imkânı sağlamak için destekte bulunuyor.
Teknosa
Teknosa, Habitat Derneği iş birliğiyle 2007 yılında hayata geçirdiği “Kadın için Teknoloji” projesini; kadınların ekonomik ve sosyal yaşama katılım sağlaması için gerekli olan teknoloji entegrasyonunu gerçekleştirmek, kadınların dijital okuryazarlığını artırmak ve kadınların gelişimini desteklemek amacıyla tam 16 yıldır sürdürüyor. Proje kapsamında 2023 yılı boyunca 3 bin kadına online eğitim verilmesi planlanıyor.
Türkiye’nin her köşesinden eğitime katılan kadınlar, e-hizmetlerden sosyal medyaya, güvenli internetten bilgisayar kullanımına, CV hazırlamaktan mülakat tekniklerine dek farklı içeriklerde eğitim alıyor. Proje kapsamında 16 yılda 26 bin kadına dokunan Teknosa, bu yılki yüz yüze eğitimleri ise deprem bölgelerinde hayata geçirecek. Depremden etkilenen şehirleri odağına alarak tüm ülkede gerçekleştirilecek atölye çalışmalarıyla 1000 kadına ulaşılması amaçlanıyor.
Shell&Turcas
Shell&Turcas kadınların iş gücüne katılımı, ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkı hedefiyle 2018’de “Shell’de Kadın Enerjisi” istihdam projesini başlattı. Türkiye genelinde faaliyet gösterdiği bini aşkın Shell istasyonunda yürütülen bu projeyle Shell’de; İstasyon Yöneticisi, Ön Saha Satış Elemanı, Market Satış Elemanı, Vardiya Amiri, Temizlik Görevlisi, Muhasebe Elemanı ve İdari İşler Uzmanı gibi farklı görevlerde çalışma imkanı sağlanıyor.
Projeyle ulaşılan istihdam sayısı her geçen gün ivme kazanarak artmaya devam ederken, Shell&Turcas’ın faaliyet gösterdiği tüm illerde adayların işe alım süreçleri İŞKUR iş ve meslek danışmanları aracılığıyla yapılıyor. Shell&Turcas, “Shell’de Kadın Enerjisi” projesinin beşinci, Cumhuriyetin 100. yılında 5 bin kadın istihdamına ulaşmayı hedefliyor…
Eşit ve kapsayıcı bir toplum yaratmak herkesin sorumluluğu
✓ Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusu maalesef küresel sorunların başında geliyor. Haziran ayında açıklanan UNDP’nin Cinsiyet Sosyal Normları Endeksi 2023 maalesef çok olumsuz sinyaller veriyor. 91 ülkeden alınan verilerle oluşturulan Endeks, toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda küresel bir gerilemeye de işaret ediyor. Raporun ortaya koyduğu iki önemli nokta var. Birincisi; toplumlarda çok ciddi bir oranda cinsiyet önyargısı var. Küresel nüfusun yüzde 85’ini kapsayan Endeks’e göre, her 10 erkek ve kadından 9’u kadınlara karşı temel önyargılara sahip. Ve bu önyargıyı kırmadan sürdürülebilirlik amaçlarını gerçekleştirebilmek mümkün değil. Diğeri ise özellikle COVID sonrası dönemi işaret eden gerileme.. Yani uzun yıllardır süren mücadele ile gelinen nokta üç yıl gibi kısa bir sürede kademeli bir şekilde gerilemiş.
✓ Bu tablo, “neyse herkes bizimle aynı durumda” şeklinde içimizi rahatlatmasın. Türkiye’de kadınların durumu birçok çelişkiyi de barındırıyor. Birçok alanda erkeklerle eşit haklara birçok ülkedeki hemcinslerinden önce sahip olan Türk kadınları, çocuk yaşta evlilik, bedensel-ruhsal-ekonomik şiddet gibi uygar toplumlarda kabul edilemeyecek ayrımcılık ve hak ihlalleriyle de mücadele ediyorlar.
✓ Bu konuda bir yanlış algıyı da düzeltmek isterim. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği konusu bir kadın meselesi değil. Eşit ve kapsayıcı bir toplumu oluşturmak, kadın-erkek tüm toplumun meselesi.. Değişim ancak bu birliktelikle mümkün. Yani önce zihniyet sonra davranış değişikliği şart!
✓ Sorun büyük ve derin olunca, elbette sadece kanun koyucu ve düzenleyiciler değil, sivil toplum ve iş dünyası da konuya ciddi bir şekilde eğiliyor. STKlarla kol kola verilen, sonuçları ölçülebilen, sürdürülebilir projeleri bir yanda tutarsak, bu konunun ‘aklama’ tuzağına düşme potansiyeli çok yüksek. Maalesef bu alanda samimi olmayan iletişim mesajları görüyoruz. Bir kerelik hedefsiz projeler, konusu satış-pazarlama ekseninde ele alan kampanyalar, kadın konusuna hassasiyetin her yıl 8 Mart’ta yayımlanan mesajla sınırlı kalması ilk sayabileceklerim. Maalesef eşitsizlik o kadar derin ki bu çabalar hiçbir değişim sağlayamıyor, suya yazılmış yazı gibi..
✓ Konunun BM Sürdürülebilir Kalkınma Amacına girmesi itibarıyla, daha kurumsal, çözüm odaklı ve değişim odaklı, hedefleri olan projeler görmeye başladık. Haksızlık etmek istemem, konuyu kurumsal düzeyde çok önemseyen, sürdürülebilirlik hedeflerine dahil eden ve somut hedefler koyan, bu hedeflerin gerçekleşmesini takip eden, eşit ücret konusunda bağımsız güvence alan birçok kurumumuz var. Üstelik hem hedeflerini hem de gerçekleşmesi için yaptıklarını ve planlarını şeffaf biçimde kamuoyu ile paylaşıyorlar. Kurumsal düzlemdeki bu olumlu gelişmenin, toplumun en alt kademesine kadar aşama aşama inmesi için okul sıralarında, ailede, eğitimde bu anlamdaki projelerin artması gerekiyor. Böylece topyekün bir algı değişikliği gerçekleştirilebilir ve bu da davranış değişikliğine dönebilir.