Trendyol hakim durumu kötüye mi kullanıyor?
Rekabet Kurumu geçtiğimiz hafta Trendyol hakkında hâkim durumu kötüye kullandığı iddiasıyla ön araştırma açılmasına karar verdi. “Piyasada hâkim gücünü kullanarak rekabeti bozduğu bilindiği için ABD ve AB ülkeleri, kendi ülkelerine girip sektördeki firmaları yok etmek için her türlü yollara başvuracağı aşikâr olan AliBaba’yı ülkelerine sokmamayı tercih ediyor” diyen Aydın Ayaydın detayları T24’teki köşesinde kaleme aldı. İşte Ayaydın’ın o yazısı…
“Elektronik ticarette dünya devi Çinli AliBaba’nın gözü hep ABD ve AB pazarlarına girmekte. Ancak piyasada hâkim gücünü kullanarak rekabeti bozduğu bilindiği için ABD ve AB ülkeleri, kendi ülkelerine girip sektördeki firmaları yok etmek için her türlü yollara başvuracağı aşikâr olan AliBaba’yı ülkelerine sokmamayı tercih ediyor.
AliBaba’nın kafası hep cinliğe çalıştığı için aklına ABD ve AB ülkelerine doğrudan girmek yerine, bir başka ülke, mesela Türkiye üzerinden girme fikri geliyor.
Alibaba Türkiye piyasasına Trendyol ile girdi
Çin’li AliBaba Türkiye’de e-ticarette faaliyet gösteren Trendyol’u 2018 yılında satın alıp Türkiye piyasasında faaliyete başladı. Dünya devi olmanın verdiği güçle şirkete yüksek miktarda finansal kaynak aktararak, rakiplerinin kendisi ile rekabet edemeyeceği noktaya taşıdı. Bu aşamada, rekabet ihlallerinin kamuoyunun gündemine taşınmasının önüne geçmek için ayrım yapılmaksızın yazılı ve görsel tüm medyayı reklama boğdu. Bunda başarılı da oldu. Yaptığı rekabet ihlalleri iddiaları diz boyu. Ancak hiçbiri medyada görülmedi.
Çinli AliBaba’nın kendi ülkesinde kötü bir şöhreti var. İşi düşeceği kurumlara mali gücü ile nüfuz ederek hem içeriden bazı kişileri bağlar, hem de etkili isimleri çok yüksek meblağlarla transfer eder ki, hukuk dışı, agresif davranışları ve etik olmayan uygulamaları sonucu o kurumlara işi düştüğü vakit sıkıntı yaşamadan kolayca kurtulsun.
Trendyol siyaset ve bürokraside ilişki ağı peşinde
Türkiye’de, pandemi ile birlikte alışverişin yoğunlaştığı elektronik ticarette Trendyol’un önü daha da açıldı. Türkiye’de siyaset ve bürokrasinin kalbi Ankara’da atar. Trendyol’un tepe yöneticileri, Çin’deki ana hissedarlarının alışkanlığından olsa gerek, kolları sıvar ve etkili kurum ve kişilerle yakınlıklar kurarak şirketlerinin gücüne güç katmaya çalışır. TOBB’un Ankara’daki etkinliğini bildikleri için ilk iş olarak buradaki sektör temsilciliğini elde eder.
Bu yeter mi, tabii ki hayır.
Rekabet Kurumu ile ilişkiler
Ana hissedarı AliBaba’nın Çin’deki deneyimlerinden biliyor ki, piyasada rekabeti bozacak eylemler ile rakiplerini yok etmeye yönelik hâkim gücünü kötüye kullanacak. Malını sattığı tedarikçilerden yüksek komisyonların yanında, rakip firmalara mal vermemek veya verecekse de yüksek meblağla vermesi için şartlar öne sürecek. Bunları yaparken de yolu sık sık Rekabet Kurumundan geçecek. Trendyol, bu konuda Çin’li AliBaba’sından tecrübeli. İlk iş Rekabet Kurumu ile iyi ilişkiler kurmalı. Ardından da diğer bazı önemli kurumlar ve kişilerle sıcak ilişkiler kurmak.
O sırada Rekabet Kurulu, sektör hakkında bir araştırma ve inceleme yapıyor. Bu fırsatı kaçırır mı? Trendyol tepe yöneticisi hemen Rekabet Kurumu’nun Başkanı Birol Küle ile temasa geçer. (Bu konuda önemli bilgiler var) Rekabet Kurumu Başkanına der ki “Rekabet çok önemli konu. Biz uluslararası bir firma olarak buna çok dikkat ederiz! Bize bu işi iyi bilen birini Kurumdan verin ki, yanlış bir iş yapmayalım” Demek istiyor ki, bize birini verin ki bizi Rekabet Kurumu’nun radarından kurtarsın. Asli görevi rekabet ihlallerini önlemek olan Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle de, üzerine vazifeymiş gibi, rekabeti ihlal etmesi ve bunun kılıfını hazırlaması için, Trendyol’un o an incelemesini yapan Denetim Daire Başkanı Hatice Yavuz’u önerir. Tepe Yönetici, Kurumdan şimdilik yapacağı ilk transferi için oldukça bonkör davranır. Ankara’da lüks ofis, lüks makam arabası, oldukça yüksek maaş vs.”
Kaynak: T24