Tüketici etkili temizlik için daha çok ödemeye hazır
Pandemiyle birlikte neredeyse iki yılımızı “süper hijyenik” geçirdik. Hayatımıza yeni hijyen ürünleri girerken temizlik rutinlerimiz de sil baştan değişti… Peki, bu süper hijyenik hallerimiz devam ediyor mu? Post-pandemi döneminde temizlik rutinleri nasıl şekilleniyor? Yanıtlar Marketing Türkiye için YouGov’un gerçekleştirdiği araştırmada…
Temizliğin adaleti yok
Evlerde temizlik görevi nasıl paylaşılıyor diye sorulduğunda katılımcıların yüzde 54’ü “sorumluluğun yarısı veya daha fazlası bana ait” diyor. Kadınlar özelinde bakıldığında bu oran yüzde 73 olurken erkeklerde yüzde 32’de kalıyor.
Yüzde 17’lik bir kesim açıkça “temizlik işiyle hiç ilgilenmiyorum” derken en nadir görülen durumun sorumluluğun eşit paylaşılması (yüzde 10) olduğu dikkat çekiyor.
Temizlik ya da hijyen! Ne fark eder?
Sorumluluğu büyük oranda kadınların üstlendiği bu alanda “Temizlik” ve “Hijyen” yüzde 70’lik bir kitle tarafından farklı kavramlar olarak değerlendiriliyor. Ancak yüzde 25’lik bir kitle iki kavramın da aynı şeyi ifade ettiğini düşünüyor.
Pandemide Marketing Türkiye için XSights Araştırma ve Danışmanlık’ın gerçekleştirdiği “Hijyenik Markalar” araştırmasında katılımcıların yalnızca yüzde 40’ı iki kavramı farklı algılıyordu. Bu durum yükselen bir temizlik hassasiyetine işaret ediyor.
Domestos’un etkili mücadelesi zihinlere kazındı
Peki, hijyenik marka dendiğinde akıllara hangi özellikler geliyor? Ne ilginçtir ki araştırmada bu soru sorulduğunda katılımcıların aklına gelen ilk yanıt bir özellikten ziyada bir marka oluyor: Domestos (yüzde 27)… Markanın hijyen algısı o kadar yüksek ki tüm özelliklerden daha çok çağrışım yaptığı görülüyor.
Daha düşük oranlarla da olsa sırasıyla Cif, Asperox, Fairy, Prill, Omo, Alo, Ace ve Yumoş da akla ilk gelenler arasında.
Temizlik/etkili temizlik (yüzde 15), mikropları yok etmesi (yüzde 12), antibakteriyel olması (yüzde 8), sağlıklı/sağlığa zararlı olmayan içerik (yüzde 6), güzel kokması (yüzde 4), temiz içerikli, steril olması (yüzde 4) da hijyenik marka algısı yaratan temel özellikler arasında yer alıyor. Bir katılımcının “Daha çok çamaşır suyu katkılı, bakteri ve virüsleri öldüren ürünler aklıma geliyor” yorumu ise çamaşır suyu ve hijyen algısının tüketici nezdinde ne kadar iç içe geçtiğini gösterir nitelikte.
Tüketici daha iyisine daha çok ödemeye hazır
Temizlik ürünü seçme kriterleri arasında “performans” (yüzde 66) ilk sırada yer alıyor. Kalite, hijyen ve “sağlığa zararlı olmaması” listede üst sıralarda kendine yer bulan kriterler arasında.
Enflasyonun günlük hayatı bir hayli etkilediği böyle bir dönemde fiyat hassasiyetinin bir nebze daha alt sıralarda yer alması nitelikli temizliğin tüketici için önemli bir yeri olduğuna işaret ediyor.
Tuvalet kağıdı zirvede
Kullanılan temizlik ürünlerinde ilk sırayı tuvalet kağıdı (yüzde 88) alıyor. İlk üçteki diğer temizlik ürünleri ise çamaşır suyu (yüzde 86) ve çamaşır makinesi deterjanı (yüzde 84) oluyor.
Diğer yandan en az kullanılan temizlik ürünlerine baktığımızda ilk üçte temizlik mendilleri (yüzde 60), çamaşır yumuşatıcısı (yüzde 73) ve elde bulaşık deterjanını (yüzde 77) görüyoruz.
Çamaşır makinesinin yeri dolmaz
Katılımcıların yarısı çamaşır makinesini (yüzde 51) olmazsa olmaz bir temizlik aracı olarak görürken yüzde 29’u elektrikli süpürgeyi vazgeçilmez olarak konumlandırıyor.
Sıralama bulaşık makinesi (yüzde 9), Vileda (yüzde 5), robot süpürge (yüzde 4), çekpas (yüzde 1) ve buharlı temizlik makinesi (yüzde 1) ile devam ediyor.
Araştırmanın Metodolojisi:
Türkiye’nin Temizlik Markaları araştırması 1 – 7 Ağustos 2023 tarihleri arasında CAWI yöntemiyle gerçekleştirildi. 602 kişiden oluşan araştırma örneklemi Türkiye temsili bir dağılımla cinsiyet, yaş ve sosyo-ekonomik statü gibi kotalara uygun olarak toplandı.