Türk halkı elektriklendi!
Ekonomi bağımsız bir gündem konuşamadığımız günlerden geçiyoruz. Evlerden sokaklara, iş yerlerinden sosyal medyaya herkesin dilinde elektrik faturaları ve hayat pahalılığı var. Peki bu durum tüketicinin alışveriş alışkanlıklarına nasıl yansıyor? Yakın gelecekte ekonomik açıdan beklentileri neler? Hane tüketiminde en çok hangi alışveriş kalemlerinden ve alanlarından vazgeçiliyor? Yanıtlar Ipsos tarafından gerçekleştirilen Anti Kriz Monitörü’nden geliyor…
Elektrik faturaları toplumun belini büktü
Bireylerin yüzde 55’i elektrik giderlerinin kendilerini çok zorladığını belirtiyor. Elektrik giderlerinin yanı sıra vatandaşları zorlayan diğer gider kalemleri giyim, doğalgaz, ev temizlik ve gıda ürünleri olarak öne çıkıyor. Ancak genel olarak bakıldığında aslında her türlü gider kaleminin bireyleri zorladığı görülüyor.
Market sepetleri küçülüyor
Bireylerin yüzde 66’sı market alışverişlerinde asgari ihtiyaçlarını karşılamaya ve gerekirse bazı kategorilerden vazgeçerek harcamalarını minimumda tutmaya çalışırken yüzde 24’ü de tükettikleri ürünleri daha ucuza mal etmenin yollarını arıyor. Toplum içerisinde önceliğim istediğim ürün, markayı satın almak ve bunun için hiçbir masraftan kaçınmıyorum diyebilenlerin oranı ise yalnızca yüzde 5 olarak karşımıza çıkıyor.
Toplumun yarısı “hane gelirimiz azaldı” diyor
Bireylerin yüzde 54’ü son 12 ay içinde hane gelirlerinin azaldığını belirtirken önümüzdeki birkaç ay içindeki kendi kişisel ekonomilerine yönelik beklentileri de olumlu değil. Önümüzdeki birkaç ay içinde kişisel ekonomilerin daha da kötü olacağını belirtenlerin de oranı yüzde 57. Geleceğe yönelik kişisel ekonomilerinin daha iyi olacağını düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 6 olarak verilere yansıyor.
Ekonomi iyi diyenlerin oranı yüzde 3
Türkiye ekonomisinin mevcut durumunun iyi olmadığını düşünenlerin oranı yüzde 81 olurken buna karşın ekonominin iyi olduğunu düşünenlerin oranı yalnızca yüzde 3.
Araştırma kapsamında katılımcılara ekonomik olarak gelecek beklentileri de sorulmuş. Bu doğrultuda kişisel ekonomik durumunun daha kötüye gideceğini düşünenlerin oranı yüzde 57 iken daha iyi olur diyenlerin oranı yüzde 6 olarak verilere yansıyor.
Ekonomi toplumun en önemli sorunu
Haziran 2021 tarihinden itibaren ekonominin en önemli sorun olarak belirtilme oranı salgının önüne geçmişti. Bugüne gelindiğinde ise artık her 10 kişiden 9’u için ekonomi en önemli problem. Salgındaki hızlı bulaş ya da vaka sayılarındaki artış bile Koronavirüs salgınının önemli bir sorun olarak görülmesine neden olmuyor. Bireylerin sadece yüzde 5’i salgının en önemli sorun olduğunu düşünüyor.
“Ekonomi diğer tüm sorunları unutturabilecek kadar büyük bir problem”
Ülkenin en önemli problemi hangisidir sorusuna çok açık ara farkla ekonomi yanıtını almaya devam ediyoruz. Bu noktada yaklaşımı biraz daha netleştirebilmek için önceki hafta ilginç bir soru sormuştuk, elinizde tek bir sorunu çözme imkanı olsa salgını mı yok edersiniz yoksa ekonomiyi mi düzeltirsiniz demiştik, bu soruya da yine büyük farkla ekonomi yanıtını almıştık. Bu haftaki sonuçlara bakarak şunu söyleyebiliriz, ülkenin en önemli sorunu ekonomi hatta neredeyse diğer tüm sorunları unutturacak kadar önemli, tek sorunumuz haline gelmiş durumda. Koronavirüs salgını en önemli sorundur diyenlerin oranı yüzde 5 iken ekonomi en önemli sorundur diyenler yüzde 86. Bu yüzden bu hafta ekonomi başlığına odaklandık.
Çoğunluk, yakın gelecekte kişisel ekonomik durumunun daha kötüye gideceğini düşünüyor. Yaklaşık üçte birlik bir kesim kişisel ekonomisinin yakın gelecekte aynı kalacağı veya daha iyi olacağı düşüncesinde. Ancak ülke ekonomisi ve kişisel ekonomi sorularını bir arada değerlendirdiğimizde görüyoruz ki kendi durumuna dair daha umutlu olan bu grubun da bir kısmı ülke ekonomisinin durumundan memnun değil.
Fiyat artışlarında vatandaşı en çok etkileyen kalemin elektrik faturası olduğunu görüyoruz. Kış mevsiminin de etkisiyle giyim masrafları bir diğer kalem. Doğalgaz, su gibi diğer kaçınılmaz aylık fatura kalemleri de önemli etki yapıyor. Araştırmamıza katılan her üç kişiden ikisi market alışverişlerinde tasarruf için bazı ürün kategorilerini tüketmekten vazgeçebileceğini belirtiyor.
Ekonomi, siyasi tercihlerden bağımsız bir sorun haline dönüşmüş halde. Bunu her on kişiden sekizinin ülke ekonomisinin durumunu kötü olarak nitelendirmesinden anlıyoruz, son yayınlanan araştırmalara göre hiç bir siyasi partinin veya ittifakın yüzde 80 oy oranı yok, vatandaş oy tercihinden bağımsız olarak ekonomiden memnuniyetsiz.
Araştırmanın Metodolojisi
Ipsos tarafından gerçekleştirilen Anti Kriz Monitörü seçili verileri ile Türkiye’nin gündemini yakından takip etmek, toplumun memnuniyet ve beklentilerini anlamak, tüketim ve yatırım davranışlarını ve gündeme ilişkin düşüncelerini ölçmek ve Koronavirüs salgını ile ilgili farkındalık düzeylerini, endişelerini, değişen davranışlarını ortaya koymak hedeflenmiştir. Araştırma, Online Görüşmeler (CAWI) ile 18 yaş üstü İBBS 1 düzeyinde Türkiye temsili 800 birey ile gerçekleştirilmiştir. 1-4 Şubat tarihleri seçili verilerini kapsayan araştırmanın istatistiki hata payı, %95 güven aralığında ± %3’tür…