Türk halkı Kanal İstanbul’la ilgili ne düşünüyor?
Kanal İstanbul Projesi çalışmalarının bu yıl itibariyle başlaması bekleniyor. Çılgın proje olarak adlandırılan bu projeyle ilgili süregelen tartışmalar da bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Aksoy Araştırma’nın, yaş, cinsiyet, siyasi görüş ve sosyoekonomik statü olmak üzere her kesime dair veriler içeren “Kanal İstanbul” araştırması bu tartışmanın en çok merak edilen soruları yanıtlanıyor. Kanal İstanbul, Türkiye ekonomisi için ne derece önemli? Bu proje çevreye zararlı mı? Kimler destekliyor? Destekleyenler çevreye verilecek zararlardan haberdar mı? Gelin yanıtlara birlikte bakalım…
Aksoy Araştırma, Türkiye genelinde 1067 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen Kanal İstanbul araştırmasında vatandaşın düşüncelerini sosyoekonomik statü, yaş, cinsiyet ve parti dağılımlarına göre analiz etti.
C1-C2 statüsündekiler çoğunlukla aynı fikirde değil
İlk etapta, Kanal İstanbul projesinin Türkiye ekonomisi için ne derece önemli olduğu soruldu. Katılımcıların yüzde 42,4’ü projenin hiç önemli olmadığını veya önemli olmadığını belirtirken, yüzde 33,5’i projeyi “çok önemli/önemli” olarak değerlendirdi.
Sosyoekonomik statüye göre bakıldığında, AB grubundan olan katılımcıların projeye bakışının diğer gruplara göre daha olumsuz olduğu gözlemlendi. AB grubu katılımcılarının yüzde 52,7’si projenin hiç önemli olmadığını veya önemli olmadığını ifade etti. Sosyoekonomik statüde en olumlu bakış ise C1 ve C2 gruplarından geldi. C1 veya C2 statüsünden olan katılımcıların yüzde 39’u projeyi çok önemli/önemli gördüğünü belirtti.
Yaş dağılımına bakıldığında, projeye atfedilen önemin katılımcıların yaşı arttıkça düştüğü görüldü. Nitekim, 55 yaş ve üzeri katılımcıların yüzde 52,8’i projeyi “Hiç önemli değil/önemli değil” olarak değerlendirdi. Görece görüşü daha olumlu olan grubun ise 18-34 yaş arası katılımcılardan oluştuğu tespit edildi. Bu yaş grubundan olan katılımcılar ortalama 3,0 puan vererek projeyi diğer yaş gruplarına oranla daha çok önemsemesi dikkat çekti.
Cinsiyet dağılımına göre incelendiğinde, erkek katılımcıların yüzde 48’i, kadın katılımcıların ise yüzde 36,8’i projeyi “hiç önemli değil/önemli değil” olarak değerlendirdiğini belirtti. Projenin çok önemli/önemli olduğunu belirtenlerin oranı ise erkek katılımcılarda yüzde 34,2, kadın katılımcılarda yüzde 34,8 olarak gerçekleşti.
AB grubu katılımcılar “Bu işte bir terslik var!” diyor
Araştırmanın ikinci etabında katılımcılardan projeyi sağladığı faydaya göre değerlendirmeleri istendi. Araştırmaya katılanların yüzde 37’si projenin “hem ekonomik hem de çevresel olarak zararlı” olduğunu ifade etti. Projeyi ekonomik olarak faydalı ancak çevresel olarak zararlı gören katılımcıların oranı ise yüzde 19,9 olarak gerçekleşti. Bu sonuca göre katılımcıların yüzde 56,9’unun projeyi çevresel olarak zararlı gördüğü tespit edilmiş oldu. Kanal İstanbul projesini hem ekonomik hem de çevresel olarak faydalı bulanların oranı yüzde 33,4 oranında gerçekleşti.
Sosyoekonomik statü, yaş ve cinsiyete göre çapraz analiz yapıldığında ilk etaptaki cevaplarla benzer bulgulara ulaşıldığı görüldü. Sosyoekonomik statüye göre Kanal İstanbul projesini hem ekonomik hem de çevresel olarak zararlı görenlerin oranı AB grubunda en yüksek olanıydı. AB grubu katılımcılarının yüzde 43,2’si projeyi her iki açıdan da zararlı olarak değerlendirdi. Hem ekonomik hem de çevresel olarak projeyi faydalı bulanların oranı C1 ve C2 gruplarında yüzde 37,4 olarak gerçekleşti. Bu ifadeyi tercih edenlerin oranı bu grupta en yüksek seviyedeydi.
Çevre kaygısı yaşla orantılı olarak artıyor
Yaş dağılımda projeyi hem ekonomik hem de çevresel olarak faydalı görenlerin oranında pek bir değişim olmaması dikkat çekti. Ancak her iki başlıkta da projeyi zararlı görenlerin oranı yaştaki artışa paralel olarak arttı. 18-34 yaş arası grupta her iki açıdan projeyi zararlı görenlerin oranı yüzde 23,9’du. Bu oran 35-54 yaş grubunda yüzde 38,7 ve 55 ve üzeri yaş grubunda yüzde 50,3 olarak gerçekleşti. Yaş oranındaki düşüşe paralel olarak ekonomik olarak faydalı ancak çevresel olarak zararlı ifadesini seçen katılımcı oranında artış olduğu görüldü.
Cinsiyet dağılımında ise erkek katılımcıların, kadın katılımcılara oranla projeyi daha çok zararlı gördüğü tespit edildi. Kadın katılımcıların yüzde 32,1’i, erkek katılımcıların ise yüzde 41,9’u projenin her iki başlıkta da zararlı olduğunu ifade etti.
MHP’li katılımcılar çevreye zararlı gördükleri halde Kanal İstanbul’u destekliyor!
Katılımcılardan gelen cevaplar son aşamada parti çaprazlarına göre incelendi. Projeyi önemli gören katılımcıların en çok AK Parti ve MHP gruplarından olduğu gözlemlendi. AK Parti’ye oy vermiş olan katılımcıların yüzde 57’si, MHP’ye oy vermiş katılımcıların ise yüzde 34,3’ü projeyi çok önemi/önemli gördüğünü belirtti. En olumsuz görüşler ise CHP ve İYİ Parti gruplarından geldi. CHP’ye oy veren katılımcıların yüzde 72,2’si, İYİ Parti’ye oy veren katılımcıların yüzde 77,2’si Kanal İstanbul projesini “hiç önemli değil/önemli değil” olarak değerlendirdi.
Kanal İstanbul projesinin faydasıyla ilgili görüş, parti çaprazlarına göre incelendiğinde önceki grafikte olduğu gibi AK Parti ve MHP seçmenlerinin en olumlu görüşe sahip olması dikkat çekti. AK Parti’ye oy veren katılımcıların yüzde 60,1’i, MHP’ye oy veren katılımcıların ise yüzde 39,2’si hem ekonomik hem de çevresel olarak projenin faydalı olduğunu dile getirdi. Ancak burada MHP seçmeninin projenin çevresel etkisiyle ilgili değerlendirmesi de öne çıkan diğer bir bulgu oldu. Projeyi ekonomik olarak faydalı, çevresel olarak zararlı gören MHP’li katılımcıların oranı yüzde 30,4’tü. Projeyi her iki açıdan zararlı gören MHP’li katılımcıların oranı ise yüzde 19,6 olarak gerçekleşti. Böylelikle MHP’li katılımcıların yüzde 50’sinin projeyi çevresel olarak zararlı gördüğü tespit edildi. Projenin sağlayacağı faydayla ilgili en olumsuz görüş CHP, HDP ve İYİ Parti seçmenlerinden geldi. CHP’ye oy veren katılımcıların yüzde 69,2’si, HDP’ye oy veren katılımcıların yüzde 53,7’si, İYİ Parti’ye oy veren katılımcıların ise yüzde 66,3 olarak tespit edildi.