Türk uzay şirketi Plan-S uzayda dünyayla rekabet edecek
Uzay teknolojilerine yatırım hızla artarken bu alanda faaliyet gösteren Türk şirketler de vites yükseltiyor. Geçtiğimiz günlerde uzaya dört yeni uydu gönderen Ankara merkezli girişim Plan-S, 400 milyon dolar değerlemeyle sermaye fonu turuna çıktı.
Türkiye’nin uzay teknolojileri alanında önde gelen şirketlerinden Plan-S, daha iyi bir teknolojik altyapı ve sektörde atılım gerçekleştirmek için yatırım arayışına girdi. Şirket, 400 milyon dolar değerleme üzerinden, Ziraat Bankası’nın yatırım kolu aracılığıyla 40 milyon dolar toplamayı hedefliyor. Elde edeceği yatırımı, Connecta IoT ve Observa uydularının genişletilmesi ve 5G/6G için Ar-Ge çalışmalarında kullanacak şirket, küresel rekabette daha fazla söz sahibi olmayı hedefliyor.
“Daha büyük atılımlar yapmak için, yatırım turuna çıkmaya karar verdik”
Plan-S Yönetim Kurulu Başkanı Sami Aslanhan, “Yakın zamanda uzaya dört uydu gönderdik ve hızla devreye aldık. Elbette bu dört uydu, daha büyük ve kapsamlı hedeflerimiz için yalnızca bir başlangıç. Ekim ayında ve 2025’in başında dörder uydu daha göndermeyi planlıyoruz. Daha sonra 8’li ve 16’lı uydularımız olacak. Böylesi büyük atılımlar, ciddi finansal kaynaklara sahip olmayı gerektiriyor.
Plan-S olarak, faaliyetlerimizi yatırımcı firmalarımızdan gelen öz sermayeyle yürütüyoruz. Fakat artık çok daha büyük atılımlar yapmayı planlıyoruz ve bu noktadan sonra elde edilen bilgi ve birikimin bir üst seviyeye çıkarılması için sermaye turuna çıkmaya karar verdik. Elde edilecek 40 milyon dolarlık yatırım, Connecta IoT ve Observa takım uydularının genişletilmesi, çok yüksek çözünürlüklü görev yükleri geliştirme, uzaktan algılama ve 5G/6G karasal olmayan ağ teknolojileri için Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra, IoT ve yeryüzü gözlem hizmetlerinde yurt dışı pazarlarda genişleme amacıyla kullanılacak” dedi.
“Ar-Ge maliyetleri çok yüksek”
Uzay endüstrisinde uluslararası arenada söz sahibi olmanın maliyetli bir eylem olduğunu vurgulayan Sami Aslanhan, “Uzay teknolojileri sektörü, globalde de bazı gri alanlar barındırıyor. Bazı regülasyonlar, kurallar veya kanunlar özelinde uluslararası işbirliğine ihtiyaç duyuluyor. Diğer yandan uzay teknolojileri sektörü devletler nezdinde de yeni bir konu. Türkiye bu alanda hızlı hareket eden ülkelerden biri olsa da uzay yüksek giriş sermayelerine ihtiyaç duyulduğundan desteklenmesi gereken bir sektör. Sanayi ve haberleşme anlamında geniş bir yelpazede fayda sağlayacak bu sektörün hibe, teşvik ve yatırımlarla desteklenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Uzay teknolojileri alanında Ar-Ge yapmanın, savunma sanayiindeki gibi, yüksek maliyetli yazılım ve donanımlarla çalışmayı gerektirdiğine dikkat çeken Plan-S Yönetim Kurulu Başkanı Sami Aslanhan, “Bugüne kadar tüm zorlukların üstesinden geldik. Yatırımcılarımızın desteğiyle bugünden sonra da uzayda destan yazmaya devam edeceğiz” dedi.
Yeni uzayda büyüyecek
Uzay teknolojileri alanındaki çalışmalar ve rekabet artarken, uzay endüstrisi de sürekli olarak büyüyor. Space Foundation verilerine göre küresel uzay ekonomisinin büyüklüğü 2023 yılında 570 milyar dolar olurken, özel sektörün payı da yüzde 78’e ulaştı.
Uzayın yalnızca devletler ve bilim insanları değil, herkes için erişilebilir ve kullanılabilir hale gelmesini ifade eden “yeni uzay”ın her geçen gün büyüdüğünü söyleyen Sami Aslanhan, “Plan-S olarak bu rekabete doğru zamanda giren oyunculardan biriyiz. Rakiplerimize kıyasla daha geniş bir etki alanına sahibiz. Ancak uzay yatırımları büyük meblağlar gerektiriyor ve kısa vadede gelire dönüşmüyor” dedi.
Plan-S’in yatırımcı firmaları Kontrolmatik ve INFINIA’nın yanı sıra, iştirakleri Controlix, Pomega ve WiserSense ile işbirliklerinin sürdüğünden bahseden Sami Aslanhan, “IoT haberleşme hizmetlerimizi öncelikli olarak Türkiye ve Türk Cumhuriyetlerinde başlatmayı planlıyoruz. Hemen ardından Körfez Bölgesi, Afrika, Asya Pasifik ve Avrupa ülkelerini de katarak hizmet ağımızı genişletmeyi hedefliyoruz. Yakında bu ülkelerde enerji, tarım, lojistik, madencilik, deniz taşımacılığı ve finans sektörlerine yönelik birçok farklı uygulamada hizmet vermeye başlayacağız. Kısa ve orta vadede IoT haberleşmesi alanındaki hizmetlerimize yeni teknolojileri de dahil etmeyi amaçlıyoruz. Bunun sonrasında hedefimiz, 5G/6G teknolojilerini uzaya taşımak ve dünyanın her yerine uydular üzerinden haberleşme hizmetleri sunmak olacak. Yer gözlem ve uzaktan algılama alanında da çok yüksek çözünürlüklü görev yüklerimiz ve takım uydumuzla birçok sektöre hizmet vermeyi ve uydu görüntülerini herkesin günlük hayatında kullanabileceği hale getirmeyi amaçlıyoruz” diyerek sözlerini şöyle noktaladı: “Küresel uzay ekonomisinin 2035 yılında 1,8 trilyon dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Türkiye’nin en büyük özel uzay firması olarak, 2030 yılına kadar Connecta IoT ve Observa takım uydularının toplam sayısını 200’ün üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Böylece küresel kapsama alanına ulaşarak IoT bağlantısı, yeryüzü gözlemi ve ‘Çözüm olarak Uzay’ hizmetlerimizi genişleteceğiz. Ayrıca, Dünya genelinde farklı noktalarda yer istasyonları kurarak ağımızı genişletecek ve müşterilerimize düşük gecikmeli ve küresel bir iletişim ağı sunacağız.”