Türkiye yeni yıldan umutlu…
Dünya, bu zamana kadar her 100 yılda bir görülen pandemiye, İspanyol Gribi’nin üzerinden tam 100 yıl geçtikten sonra 2020’de yakalandı. Felaketler yılı olarak anılan 2020’nin bir an önce sona ermesine dair hissedilen yorgun heyecan, aylardır sosyal medyanın gündemini en çok meşgul eden başlıklar arasındaydı. 2021’e sayılı günler kala “2021 Yılı Beklentileri” araştırmasını gerçekleştiren DORinsight, Türk halkının özlemlerinden alışveriş alışkanlıklarına, tatil planlarından ekonomiye bakışlarına, 2021’e dair umut ve beklentilerini ortaya koydu. Araştırmayla birlikte ayrıca Türkiye’nin 2021’de salgın öncesi günlere dönme umuduyla gerçekleştirdiği “Yapılacaklar Listesi” de gün ışığına çıktı.
Araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye 2021’den umutlu! Her 10 kişiden 6’sı yeni yıla umutla girdiğini söylerken her 10 kişiden 5’i, 2021’in 2020’den çok daha iyi bir yıl olacağını düşünüyor. Katılımcıların yüzde 56’sı bu umudun yeşermesinin en önemli nedeni olarak aşının bulunmasını gösteriyor. Pandemi’de her 5 kişiden 3’üyse en çok sevdiklerine sıkı sıkı sarılmayı özlediğini ifade ediyor. Araştırma ayrıca 2020’nin pandemi kelimesiyle hatırlanacağını, 2021’den en önemli beklentininse sağlık olduğunu ortaya koyuyor.
2021’den beklenti yüksek
Araştırmada öncelikle 2021 yılına girerken katılımcıların 2020’ye göre daha iyi bir yıl beklentisi içinde olup olmadıkları ve yeni yılı kutlama konusundaki düşünceleri sorgulandı. Buna göre katılımcıların yüzde 46’sı 2021’in 2020’den daha iyi bir yıl olacağını, yüzde 31’iyse yeni yılı kutlamayı planladığını belirtti.
2020, birçok açıdan çok zor bir yıl oldu. Salgın yüzünden pek çok hayat yarım kalırken 2020 iş, eğitim, üretim ve ticaret açısından da kayıp bir yıl olarak geride kalıyor. İşte bu ortamda gerçekleştirilen DORinsight’ın “2021 Yılı Beklentileri” araştırmasının sonuçları, toplum psikolojisi açısından önemli ipuçları içeriyor. Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğunu oluşturan yüzde 64’lük bir kesim “Evet, yeni yıla umutla gireceğim” derken sadece 10 kişiden 2’si “umutsuz” olduğunu ifade ediyor.
Aşı en önemli umut kaynağı
2021 yılından umutlu olmayı sağlayan en önemli gelişmeyse COVID-19 aşısının yılın başında kullanılmaya başlanacağı haberleri. Buna göre katılımcıların yüzde 56’sı 2021’e umutla girmesini sağlayan nedenin “aşının uygulanmaya başlanacak olması” olduğunu söylüyor. Pandemi nedeniyle “aile ve arkadaşlık ilişkilerinin değerinin daha iyi anlaşılması” ise katılımcıların yüzde 42’si tarafından en çok umut veren gelişmelerden biri olarak belirtiliyor.
Yine “COVID-19’a karşı koruyucu sağlık ürünlerinin geliştirilmesi ve üretimine başlanması”, “yaşamın değerini anlayan insanlığın daha insancıl olacağı düşüncesi”, “bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelerin hızlanması”, “COVID-19 geçirenlerin sayısının artmasıyla sürü bağışıklığı kazanılacağı ve 2021’de salgının bu sayede sona ereceği ihtimali” ve “yaşanan salgında dayanışma ruhunun öne çıkması” umut veren en önemli düşünceler arasında yer alıyor.
Araştırmaya katılanların 2021’den en önemli pozitif beklentileri arasındaysa her 2 kişiden 1’inin telaffuz ettiği “Aile yaşamı, iş yaşamı ve ekonomik gelir durumunda pozitif değişiklikler” öne çıkıyor.
Yeni yılın dileği sağlık
Araştırmada katılımcıların 2020 yılını hangi kelimelerle hatırlayacakları ve yeni yıldan en önemli beklentileri de sorgulandı. Buna göre her 2 kişiden 1’i 2020’yi “pandemi” kelimesiyle hatırlayacağını söyledi. Diğer kelimlerse virüs (yüzde 16), huzursuzluk (yüzde 11), sağlık (yüzde 4), maske (yüzde 4), sosyal mesafe (yüzde 4), ev hapsi (yüzde 2) ve hijyen (yüzde 1) olarak telaffuz edildi.
Türk halkının yeni yıldan en büyük beklentisi, başka bir ifadeyle yeni yıl dileğiyse yüzde 58 oranıyla açık ara sağlık oldu. Yine katılımcıların yüzde 12’si 2021’de para, yüzde 9’u huzur, yüzde 6’sı kavgasız toplum, yüzde 6’sı mutluluk, yüzde 3’ü aşk, yüzde 3’ü kariyer ve yüzde 2’siyse başarı beklediklerini söyledi.
En çok sarılmayı özledik
Araştırma, katılımcıların yaşam koşulları salgın öncesine dönerse en çok neleri yapmak istediklerini, en büyük özlemlerini de ortaya koyuyor. Buna göre her 10 katılımcıdan 6’sı ilk önce sevdiklerine sıkı sıkı sarılacağını ifade etti. Ardından sırasıyla pandemi sonrası yapılacaklar listesi şöyle oluştu: “Arkadaş, dost, aile büyükleriyle yakın temas kurarak görüşmek, alışverişe çıkmak, sevilen restoranlarda yemek yemek, yarım kalan tedavilere gönül rahatlığıyla devam etmek, bayramlarda tatile değil büyükleri ziyarete gitmek, konser ve festivallere katılmak, yurt dışına seyahat etmek, sinemaya gitmek, spor salonuna dönmek, maçı stadyumda izlemek.”
Tatil konusunda temkin sürüyor
2020 yazında her ne kadar dolu ve sosyal mesafenin korunamadığı tatil manzaraları ekrana gelse de aslında ülkenin büyük bir çoğunluğu tatile çıkmadı. 2021 yazında tatil planlarının olup olmadığının sorgulandığı araştırmada katılımcıların sadece yüzde 32’sinin tatil planı yaptığı ortaya çıktı. Buna göre tatil planı yapan her 10 kişiden 6’sı, tatilini yurt içindeki sahil beldelerinde geçirecek ve tatil yapacak her 10 kişiden 7’si yeni normal kurallarına göre mesafeli ve temassızlığa dikkat ederek tatil yapacak.
Hijyen ve sosyal mesafe korunacak
Peki Türk halkı pandemi döneminde hayatına giren hangi yeni alışkanlıkları kaybetmek istemiyor? Araştırmanın sonuçlarına göre “Hijyene daha fazla dikkat” ve “sosyal mesafe” kaybedilmek istenmeyen iki yeni alışkanlık. Her 10 kişiden 4’ü hijyene daha fazla dikkat edeceğini, her 10 kişiden 3’üyse sosyal mesafeyi hayatlarından çıkarmak istemediklerini belirtiyor.
Önce kalite sonra fiyat
2021 yılında tüketicilerin markalarla ilişkisinin geleceği de en çok merak edilen konuların başında geliyor. Araştırmasına bu konuyu da dahil eden DORinsight, çarpıcı veriler ortaya koyuyor.
Buna göre katılımcıların en önemli satın alma kriterleri arasında sırasıyla kalite (yüzde 73), fiyat (yüzde 68), sağlığa zarar verip vermemesi (yüzde 57), satış sonrası hizmetler ve müşteri ilişkileri (yüzde 42), topluma ve gezegene katkısı (yüzde 29), geçmiş deneyimler (yüzde 27) ve yerel olması (yüzde 26) yer alıyor.
Gönüllülük artıyor
2020 yılında pandemiyle birlikte dayanışma ruhunun artması Türk halkını gönüllülüğe bakış anlamında da etkilemiş gibi görünüyor. Çünkü daha önce yapılan araştırmalarda 18 yaş ve üstünde sadece yüzde 6 olan gönüllülük oranı bu araştırmada en azından niyet düzeyinde olsa da yüzde 54’e çıkmış görünüyor.
Ankete göre katılımcıların yüzde 54’ü 2021’de gönüllü olarak topluma fayda sağlama amacıyla sivil toplum kuruluşları için çalışabileceğini belirtiyor. Evcil hayvan sahiplenme konusundaysa toplumun yüzde 51’i olumsuz görüş bildirirken her 10 kişiden 3’ü evcil hayvan sahiplenmeyi düşündüğünü ifade ediyor.
Araştırma Metodolojisi:
DORinsight “2021 Yılı Beklentileri” konulu online araştırmasını, Aralık 2020’nin ikinci yarısında gerçekleştirdi. Araştırmaya Türkiye temsili A-B-C1-C2-D sosyo-ekonomik segmente mensup 5.106 kişi katıldı.