Türkiye Gazeteciler Cemiyeti yılı “ifade özgürlüğü” açısından değerlendirdi
TGC Basın Müzesi Belge Bilgi Merkezi tarafından hazırlanan rapora göre 2020 yılında gazetecilere 361 dava açıldı. Toplam 54 olayda 86 gazeteci gözaltına alındı. RTÜK medya kuruluşlarına 67 para cezası, 1 kapatma, 49 yayın durdurma, 6 uyarı verdi. Yine yıl boyunca toplam 58 olayda 67 gazeteci saldırıya uğradı. Bağımsız yayıncılık yapan gazete ve dergilerin haberlerine 368 sansür uygulandı. Gazetecilerin yıpranma payı da basın kartı şartına bağlandı. Bu veriler ışığında Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, ifade özgürlüğü açısından kötü bir yıl olduğunu açıkladı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu 2020 yılını basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü açısından değerlendirdi. TGC Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklamada şu görüşler yer aldı:
“2020 basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü açısından yine çok kötü bir yıl oldu. 2020 yılında da halkın haber alma hakkı engellendi. İktidarın baskı yöntemlerine yenileri eklendi. Binlerce gazeteci haber yaptıkları için mahkemelerde yargılandı, gözaltına alındı.
TGC Basın Müzesi Belge Bilgi Merkezi tarafından hazırlanan rapora göre 2020 yılında gazetecilere 361 dava açıldı. Toplam 54 olayda 86 gazeteci gözaltına alındı. Olay TV’nin de kapanmasıyla 2020 yılında 306 gazeteci işsiz kaldı. 97 gazeteci baskı ve sansür nedeniyle istifa etti. RTÜK medya kuruluşlarına 67 para cezası, 1 kapatma, 49 yayın durdurma, 6 uyarı verdi. Yine yıl boyunca toplam 58 olayda 67 gazeteci saldırıya uğradı. Bağımsız yayıncılık yapan gazete ve dergilerin haberlerine 368 sansür uygulandı. Birçok tiyatro oyunu, film ve kitap yasaklandı.
Libya’da hayatını kaybeden MİT personelinin cenazesini haberleştirdikleri için Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Odatv Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Odatv Muhabiri Hülya Kılınç, Yeniçağ Yazarı Murat Ağırel, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik ile Yeni Yaşam Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser, “Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklama” suçlaması nedeniyle tutuklandı. “İstihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek” suçundan ise Ağırel, Keser ve Çelik 4 yıl 8 ay, Pehlivan ve Kılınç 3 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum edildi. Terkoğlu ve Ekinci tüm suçlamalardan beraat etti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen “Siyasal ve askeri casusluk” soruşturması kapsamında gözaltına alınan OdaTV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız tutuklandı. Tam 155 gün tutuklu kaldıktan sonra tahliye edildi. Aynı soruşturmada gözaltına alınan TELE1 Ankara Temsilcisi İsmail Dükel ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
2016’da kapatılan İMC TV’nin program koordinatörü olan Gazeteci Ayşegül Doğan, Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından silahlı terör örgütüne üyelik suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapse mahkum edildi. Mahkeme gerekçeli kararında Doğan’ın Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından verilen basın kartına sahip olmadığı için ‘‘Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanımlanan bir gazetecilik faaliyeti’’ bulunmadığını savundu. Halen 70 gazeteci ise cezaevinde tutuklu bulunuyor.
Her kuruma eşit mesafede olmaları beklenen Basın İlan Kurumu ve RTÜK iktidarın hoşuna gitmeyen yayınlar yapan bağımsız yayın organlarına yönelik haksız cezalar uyguladı. Bağımsız gazetelerin resmi ilanları kesildi. Bağımsız televizyonlara ağır para cezası verildi ve yayın durdurma cezaları uygulandı.
Gazetecilerin yıpranma payı basın kartı şartına bağlandı. İletişim Başkanlığı tarafından basın kartları yıllardır “incelemede” diye verilmeyen bağımsız yayın organlarında çalışan meslektaşlarımızın yıpranma payından mahrum kalmalarının yolu açıldı
Gazetecilerin işsiz kalması daha da kolaylaştı. Olay TV iktidarın baskısıyla daha yayınının birinci ayını tamamlamadan yayınına son vermek zorunda bırakıldı. Sadece Olay TV’nin kapanmasıyla 180 meslektaşımız işsiz kaldı.
2019 yılında sendikalı oldukları için Hürriyet Gazetesi’nden işten atılan 45 meslektaşımıza 2020 yılında da maalesef kıdem tazminatları verilmedi. Arkadaşlarımızın çok zor durumda kalmalarına sessiz kalındı.
Koronavirüs salgını nedeniyle matbaa işçilerine de sokağa çıkma yasağı uygulandı. Gazeteler günlerce basılamadı, dağıtılamadı. Hem tiraj kaybı hem de resmi ilan kaybı yaşandı. Daha sonra çözülse de büyük bir zarar oluştu. Evden çalışma düzenine geçildiği için çok sayıda gazeteci işsiz kaldı. Çok sayıda gazeteciye maske, dezenfektan sağlanamadı. Sağlık masrafları konusunda gazetecileri desteklemeyen medya kuruluşları oldu. Birçok gazeteci hasta olmasına rağmen çalışmaya zorlandı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin 1989 yılından bu yana verdiği Basın Özgürlüğü Ödülleri bu yıl kişi dalında Fatih Polat’a verildi. Kurum dalında İşsiz Gazeteciler ödüle değer görüldü.
Yılın son önemli olayı ise derneklere kayyum atanmasının önünü açan kanun teklifinin TBMM’de kabul edilmesi oldu. Meslek örgütleri ve sivil toplum örgütlerinin faaliyetleri açısından var olan baskılara yasal çerçeve desteğiyle yeni bir baskı daha eklenmiş oldu.
Umarız 2021 yılında demokrasinin yeşerdiğini, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kalktığını, gazetecilerin halkın haber alma, bilgilenme ve gerçekleri öğrenme hakkını sağlayacak haberler yaptığını görebiliriz.”