Türkiye’de, güvenli yarınlara hasret büyüyor!
Cumhuriyetin 2. yüzyılına coşkuyla adım attığımız bu günlerde CURIOCITY Araştırma ve Danışmanlık Şirketi; millet olmanın güçlü temelini atan değer ve duygu bütünlüğünün analizini yapmak üzere “+1 Anında Türkiye” araştırmasını gerçekleştirdi. Rapora yansıyan veriler incelendiğinde yaklaşık 10 kişiden 8’inin “Yarından daha az korkup, kendimi güvende hissetmek istiyorum” diyor olması toplumun güvenli yarınlara duyduğu özlemi bir kez daha gösterirken, araştırmanın diğer verileri de toplumun temel endişelerini, beklentilerini ve uzlaşı noktalarını gözler önüne seriyor.
Toplumun yüzde 60’ı ülkenin kültürü ve temel değerlerinin tehlikede olduğunu düşünüyor
Araştırma verilerine göre, “Bugün, ülkemizin kültürü ve temel değerlerimiz tehlike karşısındadır” fikrini benimseyenlerin oranı yüzde 60, “Yarından daha az korkup, kendimi güvende hissetmek istiyorum” fikrini benimseyenlerin oranı yüzde 78, “Ortak bir tarihi ve değerleri olan bir toplumun parçası olma duygusu benim için çok önemli” fikrini benimseyenlerin oranı ise yüzde 68 olarak verilere yansıyor.
Dış ilişkilerde bağımsız ve ülke esaslı bir strateji isteniyor
Araştırma kapsamında katılımcılara Türkiye’nin dış ilişkiler yönetiminde hangi yolu izlemesi gerektiği soruldu. Bu soruya, “bağımsız kalmalı, ülke ülke yakınlık kurmalı” diyenlerin oranı yüzde 46. Her iki vatandaştan birisi Türkiye’nin yeni dünya düzeni kurulurken bağımsız kalmasını, ülkenin çıkarları ve geleceğini gözeterek, ülke esaslı bir strateji ve ilişki yönetilmesini istiyor.
Türk devletleri ile yakınlık kurmalı diyenlerin oranı yüzde 25, Avrupa Birliği’ne katılmalı diyenlerin oranı yüzde 22, İslam devletleriyle yakınlık kurmalı diyenlerin oranı yüzde 10, ABD ile yakınlık kurmalı diyenlerin oranı ise yüzde 1 oldu.
Kimlere “biz” diyoruz?
Araştırma kapsamında katılımcılara “Biz kelimesini kullanarak anlattığınız insanlar kimlerdir?” sorusu yöneltildi. Cevap verenlerin yüzde 73’ü “aileye aidiyet” derken, yüzde 62’si etnik köken, yüzde 43’ü ideolojik kimlik, yüzde 31’i vatana aidiyet, yüzde 25’i demografik aidiyet, yüzde 24’ü teolojik aidiyet, yüzde 24’ü coğrafi aidiyet ve yüzde 19’u meslektaşlar dedi.
Cevaplarda, aile ve etnik köken ana kimlik bileşenler olarak öne çıkıyor. Etnik köken diyenlerin içinde yüzde 58’i Türkler, yüzde 8’i Kürtler ve yüzde 4’ü azınlıklar olurken; “biz” referansında ideolojik aidiyeti belirtenler ise ilk üç sırada yüzde 24 ile Atatürkçüler, yüzde 19 ile Laikler, yüzde 17 ile milliyetçiler, yüzde 10 ile muhafazakarlar, yüzde 9 ile ülkücüler ve yüzde 4 ile aktivistler yer alıyor.
Türk milletini en iyi anlatan “insani değerler”
“Kendimizi farklı gruplara dahil hissetsek de Türk milleti olarak bizi en iyi anlatan ortak duygular, değerler hangileri?” sorusuna ise yüzde 84 oranında “insani değerler” cevabı verildi. Özellikle kadınlar, lise ve üzeri eğitimdekiler ve AB üst sosyo-ekonomik sınıfa ait olanlar arasında birlik alanlarını insani değerler ile tanımlamanın yüzde 90’ı aştığı görülüyor.
Onu yüzde 76 ile milli değerler, yüzde 54 ile dini değerler, yüzde 37 ile ilkesel değerler, yüzde 30 ile kalıtsal değerler ve yüzde 18 ile tarihi değerler takip ediyor.
Toplumun ortak sevinç ve mutluluğu “milli unsurlar”
“Toplumla ortak sevinç ve mutluluk, gurur duyduğunuz konular hangileridir?” sorusuna ise yüzde 84 oranında “milli unsurlar” cevabı verildi. En büyük ortak sevinç, mutluluk ve gurur alanı yüzde 45 ile bayrağımız, yüzde 37 ile marşımız, yüzde 33 ile Kurtuluş Savaşımız, yüzde 27 ile milli bayramlar oldu.
Milli başarılar diyenlerin oranı ise yüzde 55 olarak verilere yansıyor. Milli takımların ve sporcuların başarıları başta olmak üzere uluslararası arenadaki spor, bilim, sanat, teknoloji ve iş dünyasının başarıları her iki vatandaştan birinin sevinç ve gurur kaynağı olarak öne çıkıyor.
“İç güvenlik” üzüntü ve endişe yaratıyor
Toplumda ortak üzüntü ve endişe duyulan konuların başında ise yüzde 65 ile iç güvenlik geliyor. Onu başta deprem olmak üzere yüzde 62 ile afetler takip ederken ardından yüzde 48 ile “ahlaki çöküş” ve “eğitim kalitesi”nin yer aldığı toplumsal erozyon yer alıyor. Toplumdaki etik değerlerin yok olduğunu veya eğitim kalitemizin bozulduğunu söyleyenler, her iki vatandaştan birini oluşturuyor.
Uluslararası güvenlik, özellikle bölgedeki gelişmelerle yüzde 38 için ortak kaygı konusu olarak şekilleniyor. İşsizlik ise yüzde 26 ile bu makro kaygıları takip ediyor.
Milli bayramlarda “vatanseverlik” duygusu öne çıkıyor
“Bayramlarımızın size hissettirdiği duygular nelerdir?” sorusuna ise milli bayramlar ve dini bayramlar altında cevaplar verildi.
Milli bayramlarda yüzde 60 ile vatanseverlik ilk sırada yer alırken, onu yüzde 56 ile gurur, yüzde 55 ile birlik ve beraberlik takip ediyor.
Dini bayramlarda ise yüzde 65 birlik ve beraberlik cevabı verilirken, yüzde 64 şükür, yüzde 48 huzur yanıtlarını veriyor.
Milli bayramları kutlayan “markalar” takdir ediliyor
Katılımcıların yüzde 70’i, milli bayramlarda markaların, firmaların reklam filmi yayınlamasına dair takdirini belirtiyor. Katılımcılar aynı zamanda bu içerikte reklamlarla markalar için düşünce ve duygularının olumlu yönde gelişeceğini ifade ediyor.
Atatürk’ün en çok benimsenen sözleri
“Mustafa Kemal Atatürk’ün sözlerinden hangilerini en çok beğenip, benimsediğinizi söyler misiniz?” sorusuna ise ilk üç sırada;
- “Ne mutlu Türküm diyene”
- “Yurtta sulh cihanda sulh”
- “Türk vatanı bir bütündür, parçalanamaz” yanıtları verildi.
Araştırmanın metodolojisi
CURIOCITY’nin gerçekleştirdiği “+1 Anında Türkiye” Araştırması’nda 18-23 Ekim 2023 tarihlerinde, kantitatif veri toplama tekniklerinden CAWI (çevrimiçi anket) tekniği kullanılarak, 18-65 yaşlarında 600 kadın ve erkek ile görüşüldü.