Türkiye’nin mizah anlayışı değişti!
“Pandemi”, “mücadele”, “hayatta kalma”, “enflasyon”, “savaş” gibi kavramlar gündelik yaşantımızı böylesine ele geçirmişken gülmek belki de hiç olmadığı kadar hayatlarımızda temel bir ihtiyaca dönüştü. Öyle ki pek çok yeni mizahçı bugünlerde kulaktan kulağa yayıldı, dijital platformlarda komedi içerikleri günlerce zirvede kaldı, komedi dizilerinden ezberlenen replikler dost ortamlarında büyük kahkahalara dönüştü. Bu dönemde mizaha dair dikkat çekenlerin başında ise yapısı gereği dinamik ve günün kodlarından beslenen mizah dilinin ve tekniklerinin dönüşümü geliyor. Biz de Xsights Araştırma Şirketi’nin Marketing Türkiye için gerçekleştirdiği “Türkiye’de değişen mizah anlayışı” araştırması ışığında toplumun değişen mizah kodlarını ortaya koyarken, mizahın güçlü paydaşlarına da bu dönüşümü nasıl okuduklarını sorduk…
Dijital platformların ve sosyal medyanın açtığı alanlarda geçmişe nazaran çok daha fazla alternatifle karşılaşıyoruz artık. Çeşitliliğin getirdiği bu rekabet ortamıyla birlikte mizah dili de kendini yeniliyor ve toplumun mizah anlayışı yeniden şekilleniyor. Bu dönüşüm Marketing Türkiye için Xsights Araştırma Şirketi’nin gerçekleştirdiği Türkiye’de değişen mizah anlayışı” araştırmasının verilerine de güçlü bir biçimde yansıyor. Zira toplumun yüzde 94’ü mizah anlayışımızın değiştiği yönünde fikir belirtiyor…
Peki, tüm bu değişimin ardından toplumun en çok güldüğü komedyenler kimler? Mizaha neler yön veriyor, yeniden şekillenen mizah anlayışı hangi isimlerde vücut buluyor? Komedi içeriklerini en çok nerelerden takip edip en çok kimlere gülüyoruz? Gelin araştırma verileriyle tüm bu soruların yanıtlarına daha yakından bakalım…
Mizahta yeni dönemin kapıları aralandı!
Araştırma kapsamında katılımcılara Türkiye’de mizah anlayışının değişip değişmediği sorulduğunda katılımcıların yüzde 94’ü değişmiş olduğunu ifade ediyor.
Bu yüksek oran mizah alanında yeni bir dönemin çoktan başladığını ve etki alanını da genişlettiğini ifade ediyor.
Durum komedisi seyircilerin gözdesi
Katılımcıların en sevdiği komedi türü yüzde 55 oranında durum komedisi olarak araştırma verilerine yansıyor. Bu perspektifle değerlendirdiğimizde türün son iyi örneklerinden “Gibi”nin giderek bir fenomene dönüşmesi de sürpriz olmuyor. Katılımcıların en sevdiği komedi türleri arasında “Skeç” ve “Parodi” de aynı oranla, yüzde 44’le listenin ikinci sırasında yer alıyor.
Mizah anlayışı değişiyor, peki ya “en”ler?
Toplumun mizah anlayışı değişirken en sevilen komedyenlerin değişmesi de elbette kaçınılmaz gerçeklerden biri oluyor. Bu öngörü araştırma verilerine de yansıyor ve katılımcılara “Geçtiğimiz yıllara kıyasla en sevdiğiniz komedyen değişti mi?” sorusu yöneltildiğinde katılımcıların yüzde 43’ü evet yanıtını veriyor.
Sevdik, seviyoruz, seveceğiz: Cem Yılmaz…
Araştırma kapsamında katılımcılara “Türkiye’de en çok güldüğünüz günümüz komedyen/ mizahçısı kimdir?” sorusu da yöneltildi. Verilen yanıtlar arasında ise yüzde 36 ile zirvenin sahibi stand-up gösterilerini uzun zamandır kapalı gişe oynayan Cem Yılmaz oldu.
Toplumun en çok güldüğü günümüz komedyenleri arasında Tolga Çevik ikinci sırada gelirken (yüzde 16), Feyyaz Yiğit üçüncü (yüzde 12), Ata Demirer dördüncü (yüzde 8) ve Hasan Can Kaya beşinci sırada (yüzde 7) karşımıza çıkıyor.
Jim Carrey zirvede yalnız
Mizah elbette kültürel kodlardan oldukça büyük oranda besleniyor. Bu noktada yerli komedinin daha çok takip ediliyor olması da anlaşılabilir bir durum. Katılımcılara yabancı komedyenleri takip edip etmediği sorulduğunda katılımcıların yüzde 65 gibi yüksek bir oranla “hayır” yanıtını verdikleri araştırma sonuçlarına yansıyor. Katılımcılara en sevdikleri yabancı komedyenler sorulduğunda ise yüzde 28 gibi yüksek bir oranla Jim Carrey listenin ilk sırasında yer alırken onu Matt Groening (yüzde 8) ve Jimmy Fallon (yüzde 7) takip ediyor.
Hala en çok G.O.R.A’ya gülüyoruz!
En beğenilen komedi filmlerinde açık ara farkla zirvede G.O.R.A var. Eyvah Eyvah serisi listede ikinci sıraya, Vizontele ise yüzde 7 ile üçüncü sıraya yerleşiyor. Tüm zamanların gişe rekorlarını üst üste kıran ve bugün sinema tarihimizde tek bir filmiyle 7 milyon 400 bin üzerinde seyirciye ulaşarak rekor kıran Recep İvedik’in katılımcıların yüzde 2’si tarafından oylanması dikkat çekici.
Komedi dizilerinde rekabet çetin
Katılımcılara en beğendikleri komedi dizileri sorulduğunda zirvede, yayın hayatına 2014 yılında başlayan ve bugün halen devam eden skeç programı Güldür Güldür yer alıyor. Katılımcıların en beğendikleri komedi filmi olarak ifade ettikleri G.O.R.A’da yan rol olarak gördüğümüz Erşan Kuneri’nin bu yıl yayına giren dizisi ise yüzde 6 ile en beğenilen ikinci komedi dizisi olarak verilere yansıyor. Yeni Gelin ve Kardeş Payı yüzde 5 ile Erşan Kuneri’yi yakından takip ederken Seksenler dizisi yüzde 4 ile listede beşinci sırada yer alıyor.
Komedinin ilk adresi televizyon
Gelişen teknoloji ve teknolojiye ulaşım imkanlarının artmasıyla birlikte şüphesiz toplumun mizahi içeriklere ulaşım alanları da oldukça genişledi. Dijital yayıncılık son yıllarda her ne kadar büyük bir ivme yakalamış olursa olsun katılımcılar mizahi içerikleri takip ettikleri mecralar sorulduğunda ilk olarak yüzde 65 ile “Televizyon Programları”nı işaret ediyor.
Diziler toplumun mizah tüketiminde yüzde 47’le ikinci sırada yer alırken sinema filmi yüzde 43 ve YouTube yüzde 42 ile dizileri yakından takip ediyor.
Mizahın dinamiklerini sosyal medya belirliyor!
Toplum olarak bilhassa negatif konular üzerinden ürettiğimiz mizah sosyal medyada her geçen gün daha büyük bir karşılık buluyor. Öte yandan komedi düzeyi yüksek bir tweet çok kısa süre içerisinde viral oluyor ve diğer platformlarda da kendisini gösteriyor. Katılımcılara mizaha yön veren unsurun ne olduğu sorulduğunda da Sosyal Medya yüzde 73’le en yaygın yanıt olarak öne çıkıyor. Ünlü komedyenlerin mizaha yön verdiğini düşünenlerin oranı yüzde 53 olurken katılımcıların yüzde 41’i dijital içerikleri, yaklaşık her dört kişiden biri ise yeni nesil komedyenleri işaret ediyor.
Mizah denince akla ilk o geliyor…
Katılımcıların yüzde 94’ü toplumun mizah anlayışının değiştiğini düşünüyor olsa da mizah kültürümüzde belki de son 20 yıldır değişmeyen bir şey var: Cem Yılmaz’ın mizah denince akla ilk gelen isim olması… Zira katılımcılara Türkiye’de mizahı şekillendiren komedyenler sorulduğunda Cem Yılmaz yüzde 97 ile kapanması çok güç bir farkla zirveyi temsil ediyor. Katılımcıların mizaha yön verenler olarak gördüğü diğer isimler de Doğu Demirkol (yüzde 7) Hasan Can Kaya (yüzde 5) Ata Demirer ve Feyyaz Yiğit (yüzde 4) olarak verilere yansıyor.
Mizahçılar baskı altında
Otosansür, son yıllarda gündemimizde çok daha fazla yer bulan bir kavram. Söz konusu kelimeler üzerinden sivri bir dille yapılan sanat alanı olduğunda ise kendisinden bahsetmemek mümkün değil. Otosansür tüm toplumlarda olduğu gibi çeşitli baskıların sonucunda kişinin kendi kendisinin ifade özgürlüğünü kısıtlamaya başladığı anlamına geliyor.
Bu bağlamda katılımcılara “Türkiye’de mizahçıların baskı gördüğünü düşünüyor musunuz?” sorusu yöneltildiğinde katılımcıların yüzde 60’ı mizahçıların baskı altında olduğunu düşünüyor. Mizahçıların otosansür uygulayıp uygulamadığı sorulduğunda ise yine yanıtlar benzer şekilde seyrediyor ve katılımcıların yüzde 63’ü mizahçıların otosansür uyguladığını söylüyor.
Her şeyin şakası olur mu?
Son dönemde hem mizah dünyasının hem de sosyal medyanın gündeminde yer alan tartışmalardan birisi de “Her şeyin şakası olur mu?” sorusunda düğümleniyor. Kimilerine göre izahı olmayan her şey için mizah güçlü bir silah ve farkındalık yaratabilmek adına çok güçlü bir enstrüman. Bu nedenle de her şeyin şakası yapılabilir… Diğer tarafta ise hassasiyetler ön plana çıkıyor ve “Her şeyin de şakası olmaz” fikri ön plana çıkıyor. Aynı soru araştırma kapsamında katılımcılara da sorulduğunda katılımcıların yüzde 82’si “Her şeyin şakası olmaz” yanıtını veriyor.
Katılımcılara hangi alanlarda yapılan şakalardan rahatsız olabilecekleri sorulduğunda ise yüzde 68’le ırkçı şakalar, yüzde 65’le dini şakalar ve yüzde 53’le cinsiyetçi şakalar katılımcıların en çok “rahatsız” oldukları alanlar olarak öne çıkarken katılımcıların yüzde 8’i “Hiçbir şaka beni rahatsız etmez” yanıtını veriyor.
Şakadan suç olur mu?
İçinde bulunduğumuz dönemde gerek sahnede gerekse sosyal medya üzerinden yapılan şakaların hukuki düzlemde de değerlendirildiğine tanıklık edebiliyoruz. Bu bağlamda katılımcılara “Bir komedyenin yaptığı bir şaka yüzünden hukuki işlem görmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu sorulduğunda katılımcıların yalnızca yüzde 40’ı bu durumu ifade özgürlüğüne aykırı ve hukuk dışı buluyor. Katılımcıların yüzde 34’ü bu durumu “Sanatçılar içinde bulunduğu toplumun değerlerine göre içerik üretmeli ama yine de cezai yaptırımı ağır buluyorum” sözleriyle değerlendirirken yüzde 26’sı “şaka suç teşkil ediyorsa ceza verilmeli” diyor…
Özlediklerimiz…
Katılımcılara Türkiye’de en çok güldükleri, aramızdan ayrılan mizahçılar sorulduğunda ise; toplumun büyük bir kesimi aynı isimi dile getiriyor: Kemal Sunal (yüzde 55). Zeki Alasya, Levent Kırca, Nejat Uygur, Yalçın Menteş ve Ferhan Şensoy da araştırmada öne çıkan diğer usta isimler oluyor…
Araştırmanın metodolojisi
Marketing Türkiye adına Xsights Araştırma ve Danışmanlık A.Ş.’nin 10-15 Haziran 2022 tarihleri arasında online araştırma yöntemiyle Xsights’ın online araştırma platformu olan Türkiye’nin Sesi Paneli’nde (www.türkiyeninsesipaneli. com) gerçekleştirdiği “Türkiye’de değişen mizah anlayışı” araştırmasına saha süresi içerisinde 500 kişi katıldı. Araştırma kapsamında veriler yüzde 95 güven düzeyinde anlamlılık testine tabi tutuldu.
En son ne zaman gerçekten mutlu hissettik? Yanıt mutluluk raporunda…