Yabancı CEO’lar hibrite razı, Türk CEO’lar çalışanını “gözünün önünde” istiyor!
İş dünyası, hibrit ve uzaktan çalışma modellerini tartışmaya devam ediyor. Pandemi sonrası iş dünyasında kalıcı hale gelen hibrit çalışma modelleri konusunda liderler cephesinde de bir fikir birliği sağlanmış değil. Peki, CEO’lar, hibrit ve uzaktan çalışma konusunda ne düşünüyor? Onlara göre bu yeni çalışma modellerinin avantaj ve dezavantajları neler? Uzaktan çalışılan bir şirkette güçlü bir kurum kültürü yaratmak mümkün mü? İşte yanıtlar…
Çalışma alışkanlıkları, pandeminin hayatlarımıza girişiyle birlikte kökten değişti. Ofis masalarından oturma odalarına taşınan bilgisayarlar, hibrit çalışma modelini iş dünyasının vazgeçilmezi haline getirdi. Ancak bu modelin uygulanabilirliği ve uzun vadeli etkileri ise iş dünyasında hala tartışılmaya devam ediyor. Kimileri ofise dönüşü şirket kültürünün devamı için kritik görürken, kimileri de uzaktan çalışmanın sağladığı esneklikten ödün vermek istemiyor. Pandeminin ardından kimi şirketler bu modeli kalıcı hale getirirken kimileri ise ofise dönüş için çalışanlara son çağrıları yapıyor.
Liderler cephesinde de farklı fikirler hakim. CEO’ların bir kısmı, hibrit çalışmayı verimlilik açısından önemli buluyor, bir kısmı ise ofis ortamında bulunmanın yenilikçi fikirler için olmazsa olmaz olduğunu savunuyor. Şirket kültürünün zayıflaması, ekip içi iletişimde yaşanan kopukluklar ve çalışan bağlılığındaki olası düşüşler, uzaktan çalışmaya eleştirel bakan liderlerin odaklandığı başlıca konular arasında yer alıyor.
Her 10 işletmeden 9’u ofiste
Marketing Türkiye için Kuantum Araştırma’nın 12 ilde 1200 işletmeyle görüşerek gerçekleştirdiği “Çalışma Düzeni Araştırması”nın sonuçlarına göre, her 10 işletmeden 9’u tam zamanlı olarak iş yerinde çalışıyor. Araştırmaya göre, Türkiye’de faaliyet gösteren küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerin, işyerlerinde uyguladıkları çalışma düzeni uygulamalarına bakıldığında yüzde 90,1’i tam zamanlı iş yerinde çalışma yöntemini benimsiyor. Hibrit çalışma yüzde 6,1 ile en fazla tercih edilen ikinci çalışma düzeni olurken, uzaktan çalışan işletmelerin oranı yüzde 2,4’te kalıyor…
Küçük işletmeler ofiste
Aynı araştırmaya göre, küçük ölçekli işletmelerin yüzde 92,6’sı tam zamanlı iş yerinden çalışıyor. Orta ve büyük ölçekli işletmelerde ise tam zamanlı iş yerinden çalışma oranları yüzde 86,7. Büyük ölçekli işletmelerde en fazla tercih edilen ikinci yöntem remote çalışma oluyor. Remote çalışma düzenini kullanan işletmelerin yüzde 81’i uygulamaya devam etmeyi düşündüklerini söylerken, yüzde 19’u bu uygulamadan vazgeçeceğini ifade ediyor. Vazgeçme nedenleri olarak da kurum kültürüne, birlik beraberliğe zarar vermesi, pandemi etkisinin hem dünyada hem de Türkiye’de geride kalması ve çalışan turnover’ı olarak gösteriliyor.
Yaşlı CEO’lar “uzaktan çalışmaya” karşı!
KPMG’nin dünyanın en büyük şirketlerinde görev yapan 1.300’den fazla CEO’ya stratejileri ve beklentileri hakkında sorular yönelttiği “Küresel CEO Öngörüleri” araştırmasının 2024 yılı sonuçlarına göre ise CEO’ların pandemi öncesi çalışma biçimlerine dönme konusundaki tutumları artıyor. Katılımcıların yüzde 83’ü önümüzdeki üç yıl içinde ofise tamamen dönmeyi planlıyor. 2023 yılında bu oran yüzde 64 seviyesindeydi. Anketten çıkan ilginç bir sonuç ise CEO’nun yaşı arttıkça bu beklentinin artması. Yaşı büyük CEO’lar çalışanlarının ofise dönmesini daha çok istiyor. Bu oran 40-49 yaş arasındakiler CEO’lar için yüzde 75, 50-59 yaş arasındakiler için yüzde 83 ve 60-69 yaş arasındakiler için yüzde 87. İlginç bir şekilde, bu sonuçlarda bir cinsiyet ayrımı da ortaya çıkıyor: Erkek CEO’ların yüzde 84’ü üç yıl içinde ofise tam olarak geri dönmeyi öngörürken kadın CEO’ların sadece yüzde 78’i bunu düşünüyor.
Ofise dönün ya da istifa edin
Tüm bu tartışmaların arasında ofise dönüşleri zorunlu hale getirdiğini açıklayan şirketlerin sayısı da az değil. Amazon Web Services, yeni yılla birlikte uzaktan çalışmayı sonlandırıp ofise dönüşü zorunlu kıldı. AWS CEO’su Matt Garman, 5 gün ofis zorunluluğunu kabul etmeyen çalışanlarının, başka şirketlere gidebileceklerini söylüyor. Garman uzaktan çalışanlara yönelik olarak “Ofise dönün ya da istifa edin. Yüz yüze çalışma politikasından hoşlanmayan çalışanlar için etrafta başka şirketler de var” dedi. Garman, ofiste çalışmanın yenilikçi ürünler geliştirmek için önemli olduğu fikrini savunanlardan.
Peki, CEO’lar ofise dönüş ya da uzaktan çalışma modelleri hakkında ne düşünüyor? Hibrit model, kalıcı bir çalışma biçimi olabilir mi? Yanıtlar, CEO’lardan geliyor…
Evden çalışma çalışan memnuniyetini ve verimliliğini artırır
✓ Evden çalışmak, çalışanların iş ve özel yaşam arasındaki dengeyi daha rahat kurmalarına da olanak tanır. Aileye daha fazla zaman ayırma veya kişisel hobiler için fırsat yaratma imkanı sunar. Evden çalışma imkanı sunmak, çalışan memnuniyetini artırabilir. Çalışanlar daha esnek bir iş düzenine sahip olduklarında, iş tatminleri genellikle artar.
✓ Uzaktan çalışma biçimi, çalışanlara esneklik sunarken aynı zamanda iş-yaşam dengesine dair yeni zorlukları da beraberinde getiriyor. Uzaktan ya da sürekli evden çalışmanın çalışanlar ve işverenler açısından birtakım avantajları ve dezavantajları var. Uzaktan çalışmak çalışanlar için ciddi anlamda zaman tasarrufu sağlıyor, özellikle de büyük şehirlerde çalışanlar için. Günlük işe gidip gelme sürelerinin ortadan kalkması ile oluşan ekstra zaman bireylerin kendilerine ve ailelerine daha fazla vakit ayırmalarını sağlıyor. Evden çalışma düzenlerinde çalışanlar kendi saatlerini belirleyebilir. Özellikle sabah insanı olmayanlar ya da öğle saatlerinde en verimli şekilde çalışabilen kişiler için bu esneklik büyük bir avantaj.
✓ İşveren açısından bakıldığında ise en büyük avantaj masraflarda azalma. Bu, ekonomik anlamda bir rahatlama sağlar. Aynı zamanda işverene daha geniş bir yetenek havuzu sağlar. Uzaktan çalışma, işverenlerin belirli bir lokasyona bağlı kalmadan yetenekli bireyleri işe alma imkanı tanır. Bu, global bir yetenek havuzundan en iyi çalışanları seçmeyi kolaylaştırır.
✓ Bu kadar avantajın yanı sıra sürekli evden çalışmanın bazı dezavantajları olduğunu da düşünüyorum. Örneğin sosyal izolasyon. Ofis ortamında çalışan kişiler, sürekli olarak meslektaşlarıyla etkileşim halinde. Ancak evden çalışmak, sosyal etkileşimleri azaltabilir ve çalışanların kendilerini izole hissetmelerine yol açabilir. Bu da beraberinde motivasyon kaybı getirebilir. Ev ortamında odaklanmak bazen zor olabilir. Çalışma alanının rahatlığı veya evdeki dikkat dağıtıcı unsurlar, çalışanların motivasyonunu olumsuz etkileyebilir. Evden çalışmak, iş ve özel hayat arasındaki sınırları bulanıklaştırabilir. Çalışanlar, iş saatlerini belirlemede zorluk yaşayabilir ve bu da tükenmişlik hissine yol açabilir.
✓ Diğer yandan, ofis ortamı ekip içi iletişimi hızlandırır ve iş birliğini destekler. Özellikle yaratıcı veya ekip odaklı projelerde, ofiste olmak çalışanlar arasında anlık etkileşimi artırarak işlerin daha hızlı ilerlemesine yardımcı olabilir. Ayrıca, ofiste çalışmak, iş ve özel yaşam sınırlarını netleştirdiği için dikkatin dağılmasını azaltabilir. Sonuç olarak, her iki çalışma modelinin de verimlilik açısından avantaj ve dezavantajları bulunur. Evden çalışma bireysel verimliliği artırma potansiyeline sahipken, ofis ortamı takım çalışmalarında daha etkili olabilir.
Önce bocaladık, sonra öğrendik
✓ Pandemi dönemi, dünya çapında iş hayatında köklü değişikliklere yol açtı. Bu dönemde evden çalışma, online çalışma ya da remote çalışma kavramları her seviyedeki çalışanın hayatına birden bire girdi. Hep birlikte önce bocaladık, sonra öğrendik. İlk başta zorlandığımız bu süreç, iş yapış şekillerinde, çalışma ortamlarında ve iş-yaşam dengesinde önemli yenilikler getirdi. Evden çalışma, dijital dönüşümü hızlandırdı ve işletmeleri teknolojik entegrasyona zorladı. Bu süreçte pek çok şirket dijital araçları ve platformları benimsedi, çalışma süreçlerini dijital ortama taşıdı. Bu, iş verimliliğini artırmanın yanı sıra, iş süreçlerinde daha büyük esneklik sağladı. Hem zaman hem maliyet tasarrufu sağlayan, daha az seyahat ve daha az karbon ayak izi bırakan bu sistemi kesinlikle çok destekliyorum.
✓ Evden çalışma, çalışanlara iş ve özel hayatları arasında daha iyi bir denge kurma imkanı sundu. Esnek çalışma saatleri, çalışanların günlük yaşamlarını iş yükleriyle daha uyumlu hale getirmelerine yardımcı oldu. Özellikle büyük şehirlerde çalışanların yolda harcadıkları zamanı işe ya da özel hayatlarına dahil etmeleri, kişilerin verimliliklerini artırdı. Bu, çalışan memnuniyetini ve motivasyonunu artıran önemli bir faktör oldu.
✓ Ancak evden ya da remote çalışmanın şirketler için en büyük dezavantajı, bana göre, orta ve uzun vadede ekip içi iletişim ve iş birliğinin yüz yüze çalışmaya göre daha zor olması. Evden çalışmak, çalışanların iş arkadaşlarıyla yüz yüze etkileşimlerini azalttığı için sosyal izolasyona, yaratıcılığın azalmasına ve şirket kültürünün bir parçası olmaktan uzaklaşılması sebebiyle aidiyet duygusunun azalmasına sebep oluyor.
✓ Ben hem bir yönetici hem de bir çalışan olarak verimlilik, yaratıcılık ve süreklilik için hibrit yöntemin en doğru yöntem olduğuna inananlardanım. Belli günler, haftalar ya da saatlerde bir arada olmak, yeni başlayan projelerin başlangıç ve değerlendirme toplantılarını yüz yüze yapmak, sorunlu işlerde bir araya gelip bire bir çalışmak ve soruna net odaklanmak süreçleri hızlandırıyor. Başarıları ekran arkasında gönderilen emojilerle değil, yüz yüze kutlamak ekip enerjisini ve sinerjisini artırıyor, paylaşmayı değerli ve faydalı kılıyor. Bu nedenle, hibrit çalışma modelinin en uygun yöntem olduğunu düşünüyorum.
Hibrit sistem uzun vadede verimliliği artırabilir
✓ Pandemiyle birlikte şirketler için önemli bir değişim ihtiyacı doğdu. Teknosa olarak, bu süreçte çalışanlarımızın ihtiyaç ve taleplerini karar süreçlerimize dahil ettik. Haftanın belirli günleri ofiste bir araya geldiğimiz hibrit sistemi benimsedik. Uzaktan çalışmanın getirdiği esneklik, çalışanlarımızın iş-yaşam dengelerini kolaylaştırmada etkili oldu. Ancak zaman zaman ofiste bir araya gelmenin, şirket kültürünü yaşatma, bağlılık duygusunu pekiştirme ve iş yerindeki sosyal ilişkileri sürdürülebilir kılma açısından hâlâ kıymetli bir yeri olduğuna inanıyorum.
✓ Verimlilik, mevcut şartlar ışığında kişilerin ihtiyaçlarına ve işin gerekliliğine göre değişiklik gösterebilir. Bazı durumlarda, hızlı karar alma ve ortak fikir üretme ihtiyacı, ofis ortamında bir araya gelmeyi gerektirirken; kimi zaman bireylerin ev ortamında odaklanarak çalışması verimlilik açısından daha faydalı olabilir. Bu anlamda, hibrit çalışma sisteminin farklı ihtiyaçlara yanıt vererek verimliliği optimize ettiğine inanıyorum. Hem ülkemizde hem de dünyada birçok şirket ofise dönüşü teşvik ederken, hibrit sistemin sunduğu esnekliği değerlendirmenin uzun vadede verimliliği artıracağını düşünüyorum.
✓ Önceliğim, çalışanlarımızın ihtiyaç ve taleplerini karşılayarak onları desteklerken, şirket hedeflerimizi gerçekleştirmek. Bu anlamda çalışanlarımızın motivasyonunu artıran ve performanslarını sürdürmeye yönelik uygulamaları devam ettirerek onları mutlu edecek çözümleri sunmaya devam edeceğiz.
Denge kurmayı önemsiyoruz
✓ The Purest Solutions olarak, iş yapış biçimlerimizde “saflık” ve “şeffaflık” değerlerini ön planda tutuyoruz. Bu prensipler, yalnızca ürünlerimize değil, çalışma kültürümüze de yansıyor. Remote ya da sürekli evden çalışma, bireylerin kendi çalışma ortamlarını optimize etmelerine olanak tanıyor. Bu da çalışan mutluluğunu artırdığı gibi şirket verimliliğine de pozitif katkılar sağlıyor. Ancak burada önemli olan, ekip üyelerimizin ihtiyaçlarını ve şirket hedeflerini dengeleyecek bir sistem kurabilmek.
✓ Bu prensipler yalnızca ürünlerimize değil, aynı zamanda çalışma kültürümüze de yansıyor. Remote ya da sürekli evden çalışma modeli, çalışanların kendi çalışma ortamlarını optimize etmelerine olanak tanıyarak bireysel mutluluğu artırıyor ve şirket verimliliğine olumlu katkılar sağlıyor. Öte yandan iş yapış süreçlerimizde esneklik kadar ekip dinamiği ve koordinasyonun da önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden, bireylerin özgürlüğünü şirket hedefleriyle harmanlayan bir denge kurmayı önemsiyoruz.
✓ Verimlilik, bireysel tercihlerden ve işin doğasından etkilenir. Bazı çalışanlar evden çalışırken daha üretken olabilirken, bazıları ofis ortamının sunduğu disipline ve sosyalleşme fırsatlarına ihtiyaç duyar. The Purest Solutions olarak, çalışanlarımızın hangi ortamda en verimli olduklarını anlamaya ve buna göre esnek çözümler sunmaya inanıyoruz. Bu nedenle, hibrit çalışma modelinin genellikle en sağlıklı ve sürdürülebilir çözüm olduğunu düşünüyoruz.
Her iş türü ve her birey için en iyi çalışma şekli farklı
✓ Teknolojinin sunduğu imkanlar sayesinde, çalışanların coğrafi engelleri aşarak üretkenliklerini artırabilmesini büyük bir fırsat olarak görüyorum. Ancak bu modelin herkes için uygun olabileceğini de düşünmüyorum. Her iş türü ve her birey için en iyi çalışma şekli farklıdır. Örneğin, yaratıcı ekipler veya sürekli iletişim gerektiren roller için ofis ortamı daha verimli olabilirken, bireysel odak gerektiren işler evden çalışma ile daha etkili yürütülebilir.
✓ Verimlilik açısından farklılıklar aşikar bana göre. Bu fark hem çalışanın kişisel yapısına hem de işin doğasına bağlı olmakla beraber gerek iş ortamında sosyalleşme gerekse işi özümseme açısından fiziki çalışmanın verimliliği daha yüksek son dönemdeki gözlemlerime göre. Örneğin, disiplinli ve kendi zamanını iyi yönetebilen çalışanlar için evden çalışmak daha verimli olabilir. Bununla birlikte, ofis ortamı spontane fikir alışverişlerini, ekip ruhunu ve anlık çözümleri desteklediği için özellikle ekip çalışması gereken alanlarda verimlilik açısından üstünlük sağlayabilir. Kendi gözlemlerimden yola çıkarak, son dönemde evden çalışmak yerine ofis ortamına gelmek isteyenlerin arttığını düşünüyorum. Pek çok çalışanın ofisin dinamik ortamına ihtiyaç duyduğunu söyleyebilirim.
✓ Benim önceliğim her zaman görev-sonuç çıktısında optimum verimliliği yakalamak. Bu nedenle, çalışanın hedeflere ulaşma performansına çok odaklanıyorum. Ancak, özellikle büyük projelerin yönetiminde, ekip ruhunun ve fiziksel iletişimin sağlanması açısından mutlaka ofis çalışmasının gerekli olduğu görüşündeyim.