Halk yapay zekayı ChatGPT ile tanıyor ama eksik tanıyor…
Bir süredir iş dünyasının gündeminden inmiyor yapay zeka… Peki, iş dünyasının diline pelesenk olan konu tabana ne kadar yayıldı? İnsanlar gündelik hayatında bu uygulamaları ne oranda kullanıyor? Yapay zekâ uygulamalarının en çok etkileyeceği düşünülen ilk üç sektör hangileri? Yapay zeka kullanımının gelecek nesiller için yaratacağı etki hakkında düşünceler neler? Yanıtlar Ipsos’un “Gündeme Dair” araştırmasında…
Üretken yapay zekayla ilgili farkındalık düşük
Araştırmaya göre katılımcıların yüzde 42’si günümüzün en güncel konularından biri olan yapay zekadan haberdar. Ancak söz konusu üretken yapay zeka olduğunda bu oran yüzde 23’e düşüyor.
Verilerin dikkat çektiği önemli bir husus da yapay zekâyı duyduğunu söyleyenlerin yüzde 71’inin sadece ismen biliyor olması. Zira yapay zekâyı az da olsa kullanmış olanların oranı yüzde 12.
Yapay zekâyı bildiğini söyleyen her 4 kişiden 3’ü ise konuyu internetten ya da sosyal medyadan duyduğunu belirtiyor.
İnsanlar yapay zekayı ChatGPT ile tanıyor
Yapay zekâyı bildiğini söyleyen kişilerden örnek bir uygulama ismi söylemeleri istendiğinde, yüzde 44’ünün cevap veremediği, yüzde 36’sının ise verdiği cevapların yanlış olduğu görülüyor. Doğru cevap verenlerin oranı ise sadece yüzde 20 ve burada ChatGPT en çok bilenen uygulama olarak öne çıkıyor. Belirtilen diğer bütün uygulamaların kullanım oranı yüzde 1 veya altında.
Yapay zekâ uygulamaları gösterilerek hangilerinin bilindiği sorulduğunda da her üç kişiden birinin herhangi bir uygulamayı bilmediği görülüyor. Bu kapsamda ChatGPT ve OpenAI en çok duyulan / bilinen uygulamalar.
Yapay zekâyı duyan bireylerin üçte bir bugüne kadar herhangi bir uygulamayı kullanmamış. ChatGPT ve OpenAI bilinirliklerine paralel en fazla kullanılan uygulamalar olarak öne çıkıyor. Bing bu iki uygulamadan sonra en fazla kullanılan üçüncü uygulama olarak verilere yansıyor.
Yapay zeka hakkında olumsuz bir görüş yaygın
Yapay zekânın etkileyeceği sektörlerin başında bilişim teknolojileri geliyor. Savunma, finans, sağlık, otomotiv, hizmet sektörü ve yazılı basın, yapay zekâdan etkileneceği düşünülen diğer sektörler olarak öne çıkıyor.
Yapay zekânın bugünkü nesil için büyük fırsatlar sunacağını düşünenlerin oranı yüzde 39’ken, her 10 kişiden 6’sı yapay zekâ hakkında olumsuz görüş bildiriyor. Yapay zekâyı bilenlerin yüzde 30’u büyük bir tehdit olduğunu, yüzde 31’lik bir kesim ise yapay zekâ yüzünden işsiz kalacağını düşünüyor.
Gelecek nesiller için yapay zekânın yeni iş imkânları doğuracağını düşünenlerin oranı sadece yüzde 15. Diğer taraftan iş imkânlarının kısıtlanacağı ve işsizlik sorununa neden olacağını düşünen bireylerin oranı yüzde 50.
Araştırmanın Metodolojisi:
Ipsos GÜNDEME DAİR araştırması 18 yaş üstü İBBS 1 düzeyinde Türkiye temsili haftalık 400 bireyle online anket yöntemi (CAWI) üzerinden gerçekleştirilmiştir. Yapay Zekâ konusuna yönelik sorular 1-17 Kasım arasında 1200 bireye sorulmuştur.
Bu yeni teknolojinin karşısında pek rahat değiliz
- İnsanlar geçmişte tanık oldukları teknolojik gelişmelere daha pozitif, olumlu bir heyecan içinde yaklaşırdı. Yeni teknolojilerin insan ve toplum üzerindeki yan etkileri zaman içinde, yaşanarak görülürdü. Son 30 yıl içinde kitleselleşen internet, cep telefonu ve devamında akıllı telefonlar, sosyal medya gibi yenilikler yeni iş alanları açtı, öte yandan bazı iş alanlarının da sonunu getirdi. Sadece iş dünyasına etkileri ile kalmadı insanlar arasındaki ilişkilerin yeniden düzenlenmesine de yol açtı. Yaşadıklarımızın muhasebesini yaptığımızda kârda mıyız, yoksa zararda mıyız tartışması ise uzun sürecek bir tartışma.
- Üretken yapay zekâ giderek artan bir hızla gündemimize giriyor. Ücretsiz olarak bize sunulan üretken yapay zekâ platformlarını daha fazla kullandıkça onları daha fazla eğitiyoruz, daha doğru karar verebilir hale getiriyoruz. Dil modellemeden matematik modellemeye adım atan üretken yapay zekâ giderek daha net yargılar üretebilir, kesin kararlar verebilir olma yolunda ilerliyor. Geçtiğimiz haftalarda OpenAI şirketinde yaşanan depremin arka planında da bu (matematik modellemeye dair) gelişmenin olduğu iddiaları var. OpenAI yönetim kurulunun üretken yapay zekânın daha sorumlu bir hızda, kontrollü bir şekilde geliştirilmesi için devreye girdiği ancak şirket CEO’su ile bu konuda ayrı düştükleri yönünde tartışmalar yapılıyor.
- Üretken yapay zekanın hayatımıza giderek daha fazla dahil olduğu şu dönemde endişeli olanlar hiç de az değil. Her on kişiden altısı üretken yapay zekânın iş hayatına etkilerini kendi nesli için olumsuz değerlendiriyor, işsiz kalmaktan korkuyorlar. Araştırmamıza katılan her iki kişiden biri gelecek nesiller için de yapay zekânın daha kısıtlı iş imkanları ve işsizlik riski yaratacağını düşünüyor.
- Yapay zekânın muhtemel etkilerine dair oldukça endişeliyiz ama bu teknolojiye dair bilgi seviyemiz de pek yüksek sayılmaz. “Yapay Zekâ” kavramını duymuş olanlar ancak yüzde 42, kavramı “Üretken Yapay Zekâ” olarak sorduğumuzda bu oran yüzde 23’e düşüyor. Duymuş olan her on kişiden yedisi sadece ismen biliyor. Kullanmayı denemiş veya halihazırda kullanmaya başlamış olanların oranı yüzde 12. Yapay zekâ kavramını duyduğunu belirten yüzde 42 içinde yaklaşık olarak ancak her üç kişiden biri bir yapay zekâ uygulaması adı belirtebiliyor. Onların da yaklaşık yarısının belirttiği uygulama doğal olarak en popüler uygulama olan ChatGPT.
- Henüz çok fazla fikir sahibi olmadığımız bu yeni teknoloji karşısında pek rahat değiliz. Neden? Bu sorunun yanıtını Stephen Hawking’in yorumlarında bulabiliriz, Hawking, “Yapay zekâ, kendisini geliştirmeyi sürdürebilir ve hatta kendisini yeniden biçimlendirebilir. Son derece yavaş bir biyolojik evrimle sınırlı olan insanlar, bu tür bir güçle yarışamaz” diyordu, yapay zekâ insanlığı tehdit edebilir ve belki de son buluşumuz olabilir endişesi taşıyordu. Etik ve hukuki alt yapı tartışmalarının da teknoloji kadar hızlı ilerlemesini umarım. Yoksa hırsın sağduyunun önüne geçtiği her durumda olduğu üzere, burada da yolumuz iyi bir yere çıkmayacaktır. Yapay zekâ teknolojisinin ne kadar sorumlu şekilde ilerleyeceğini zaman içinde göreceğiz, ve bu çok uzun bir zaman dilimi değil.