Yeni dünyada pazarlama başarısı için izlemeniz gereken 5 adım!
Covid-19, geride bıraktığımız yılda pazarlama stratejilerine dair tüm ezberleri bozdu. Çok kanallı perakendeciler bir gecede e-ticarete öncelik verdi ve tüm işletmeler pandemi günlerinin başında denenmiş ve test edilmiş pazarlama taktiklerini uygulayarak ayakta kaldılar. Ancak bu artık yeterli değil. Pazarlamacılar için veriler ve belirli hedeflerle desteklenen stratejik kararlar alma zamanı geldi! Peki 2021’de, pazarlama başarısı elde etmenin sırrı ne olacak? İşte size bunun için takip etmeniz gereken beş adım…
1- Güven inşa edin!
Edelman Marka Güven Barometresi 2020‘ye göre tüketicilerin yüzde 70‘i marka güveninin geçmişe göre artık daha önemli olduğuna inanıyor. Bu elbette şaşırtıcı bir sonuç değil. Zaman zorlaştığında insanlar güvenebilecekleri markaları isterler. Pandemi döneminde teslimat problemi iki kişilik dumanı üstünde bir yemekle buzdolabında arta kalan yemekleri tırtıklamak arasındaki fark anlamına gelebilir… Bu nedenle müşterilerinizin size güvenebilmesi çok önemli!
Güven kulaktan kulağa!
İnsanlar güvenmek için arkadaşlarının deneyimine yöneliyor. Araştırmaya göre tüketicinin yüzde 51’i arkadaşlarının veya partnerlerinin tavsiyesine reklamlardan daha fazla güveniyor. Bu nedenle her bir müşterinizin potansiyel bir reklam aracı olduğunu unutmayın. Üstelik bu kez reklamın “iyisi” ve “kötüsü” oldukça ayırt edici…
Üstelik tüketiciler arkadaşlarının kendilerini kötü gösterecek bir marka önermeyeceklerini biliyorlar ve haklılar çünkü insanların yüzde 95’i güvenmedikleri bir markayı önermiyor.
Öte yandan zor günlerden geçerken insanlar çevresindekilerinin ve sevdiklerinin hayatlarını biraz olsun kolaylaştıracağına inandığı bir markayla karşılaşıyorsa tavsiye etmekten çekinmiyor. Araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 82’si 2020’de en az bir markayı tavsiye ettiğini ifade ediyor…
2-Etkili etkileşim!
Son dokuz ayda müşterileriyle gerçek insanlar gibi konuşan markalar ortaya çıktı. Gerçek eylemlerini anlatan, samimi, düşünceli iletişim kurmaya zaman ayıran markalar, tüketicilerin de en çok konuştuğu markalardı.
Ancak etkileşim yaratmak iletişimden bir adım daha ötesi. Doğru etkileşim için müşterilerinizle, onların ihtiyaçları ve arzularına yönelik konuşun. Doğru analiz etkileşimin anahtarı! İlk kez alışveriş yapanlar iyi bir teklif mi arıyorlar? Düzenli olarak yüksek harcama yapanlar koleksiyonlarını genişletenler mi yeni ürünleri keşfederek geri dönen müşteriler mi?
Stratejik segmentler oluşturmak için müşteri iç görülerinizi kullanın. Ardından, her segmentin özelliklerine göre uyarlanmış içeriği tanıtın. Yeni müşteriye hoş geldin indirimi sunun. Yüksek harcama yapanların önceki satın alımlarını tamamlayan aksesuarları tanıtın. Geri dönen müşteriye yeni ürün önerileri verin.
Ve iki yönlü iletişim kurmayı unutmayın. Müşterilerinizden geri bildirim isteyin ve metin kutularını açın. Kullanıcı tarafından oluşturulan içeriği teşvik edin. Sosyal medyadaki yorumlara yanıt verin. Müşteri yolculuğunuzdaki her temas noktasını marka yakınlığı oluşturmak için bir fırsat olarak kullanın.
Tüm bu adımlar yorucu ve “çok çaba” gibi görünebilir ama buna değeceğinden emin olabilirsiniz. Ortalama olarak, “etkili etkileşim” stratejilerine sahip işletmeler 2020’de müşteri gelirini yüzde 23 artırdı.
3-Sorunsuz bir dijital deneyim sunun!
2020 tartışmasız bir şekilde e-ticaret yılı oldu. Yemekten çiçeklere ve spor malzemelerine kadar insanlar, evlerinde yaşamlarını daha konforlu hale getirmek için çevrimiçi alışverişe yöneldi. Ancak satışlardaki bu patlama, çevrimiçi markaların kayıtsız kalmasına yol açmamalıdır. Tekrarlanan satın alımları teşvik etmek için – özellikle mağazalar kalıcı olarak yeniden açıldığında – işletmelerin sorunsuz dijital deneyimler sunması gerekir.
Önce temellere odaklanın. Web sitenizde gezinmeyi kolaylaştırın, fiyatlarınızda şeffaf (ödeme sırasında sürpriz kargo ücretlerini kimse sevmez!) olun ve ürünlerinizin an zamanlı olarak güncellenmesini sağlayın. Heyecanla verilmiş bir siparişin ardından “ürün stokta kalmadığı için siparişiniz iptal edildi” bildirimi kadar kötü çok az deneyim var…
Temellerinizi yerine koyun, ardından müşterileri yolculukları boyunca nasıl memnun edebileceğinizi düşünün. Sanal ürün deneyimleri veya sürpriz eklentiler aradığınız memnuniyet anahtarları olabilir.
Sipariş onay sayfanız müşteriniz için bir zevk anıdır. Müşteriniz siparişleri konusunda oldukça heyecanlı ve yaşadığı deneyimden ötürü mutlu! Şimdi onlardan arkadaşlarına tavsiye vermelerini, geri bildirimde bulunmalarını veya sizi sosyal medyada takip etmelerini isteme zamanı…
4-“Marka amacı” edinin!
2020, vaatlerini yerine getirmeyen markalara büyük bir ders verdi. Boohoo, işçilerine yetersiz ödeme yaptığı için ifşa edildi. Amazon, giderek artan boykot çağrılarıyla karşı karşıya kaldı…
Öte yandan bu süreçte tüketicinin yanında duran markalarsa akıllara kazındı. Öyle ki önümüzdeki senelerde de Black Lives Matter dendiğinde bir çırpıda aklımıza onlarca marka gelecek, Covid-19’da en önde mücadele eden markaları tüketiciler unutmayacak…
İşte bu bir kurumsal marka kimliği oluşturmaktır. Pandemi, tüketicileri paralarını nasıl (ve nerede) harcadıkları konusunda çok daha bilinçli hale getirdi ve görünen o ki artık tüketiciler amaçları olan ve amaçları doğrultusunda eyleme geçen markalardan yana saf tutacak…
Ücretli reklam veya sponsorlu gönderiler gibi kısa vadeli pazarlama taktikleri, iş stratejinizdeki yerini almaya devam edebilir ancak pazarlama stratejinizi hedef tüketicilerinizde yankı uyandıran bir “marka amacı” üzerinden şekillendirmek sizin için çok daha doğru olacaktır.
5- Önceliklerinize karar verin!
Pandemi, birçok markanın aniden önceliklerini değiştirmesine neden oldu. Bu, çeviklik tam da olması gerekendi. Biliyoruz ki uyum sağlamak hayatta kalmanın anahtarı. Ancak, kendinizi değişen iklime stratejik olarak uyarlamakla paniğe kapılmak arasında bir fark var.
Sizin için en önemli öncelikleri belirleyin. Pandemi durumunda birdenbire önemli ölçüde daha fazla müşteri edinen bir markaysanız, elde tutmaya odaklanın. E-ticaret kaslarını geliştiren eski bir markaysanız, çevrimiçi siparişlere odaklanın.
Önceliklerinize karar verin ve bunlara bağlı kalın. Yeni müşteriler kazanma, tekrarlanan satın alma işlemleri, ortalama sipariş değerini artırma ve diğer sayısız başarı ölçümleri arasında kalmayın. İş hedeflerinize öncelik vererek, her şey havada olduğunda bile sizi sonuca yönlendiren net bir odak noktanız olması size büyük bir avantaj sağlayacaktır…
Kaynak: The Drum