Yeni küresel tüketici modeli: Hesaplı, dijital, seçici!
KPMG, Covid-19 salgınının değiştirdiği tüketici davranışlarını inceledi. KPMG’nin üç ay arayla hazırladığı ikinci “Tüketici ve Yeni Gerçeklik” raporu, pandeminin tüketim davranışlarını nasıl değiştirdiğini gösteriyor. KPMG’nin yaptığı araştırmanın sonucuna göre dünyada artık yeni bir tüketici modeli var: Finansal kaynaklar açısından daha kısıtlı ve dikkatli, dijital teknoloji kullanımında daha cesur ve ilerici, karar verirken daha seçici…
KPMG, 12 ülkede 70 bin kişiyle yaptığı araştırmada tüketicinin nabzını tuttu. İlki Temmuz 2020’de yapılan “Tüketici ve Yeni Gerçekçilik” araştırmasının ikincisi satın alma davranışlarındaki değişimi ortaya koyuyor. Salgının etkilediği Kanada, ABD, Brezilya, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya, İngiltere, Çin, Hong Kong, Japonya ve Avustralya’da Mayıs-Ağustos ayları arasında araştırmaya katılan tüketicilerin çok büyük kısmı uzun vadede Covid-19 ile yaşayacağımızı düşünüyor. Pandemiyle ortaya çıkan “hesaplı, dijital ve seçici” tüketici modelinin bir numaralı önceliği ise kişisel güvenlik. Alışveriş önceliklerinden tedarikçi seçimine, kanal kullanımından marka kararına kadar her konuda tüketici en başa “kişisel güvenlik” kriterini koyuyor.
Araştırmanın öne çıkan bulgularına birlikte göz atalım;
Tasarruf hiç bu kadar önemli olmadı
Tüketiciler ekonomik durumları ve ödedikleri paranın karşılığını alma konusunda çok dikkatli. Harcama yapmak yerine biriktirmeye ve harcamalarını minimuma indirmeye çalışıyorlar. İhtiyaçlarını temin ederken düşünerek karar veriyor, seçici davranıyorlar. Bu nedenle harcamaların önümüzdeki 6-12 ay içinde Covid-19 öncesi döneme göre yüzde 22 azalması bekleniyor. Gerekli olmayan satın almalara yapılan harcamaların ise yüzde 34 düşeceği tahmin ediliyor.
Tasarruf tüketiciler için öncelikli konular arasında artık ilk sırada. Katılımcılara ekonomik durumunuz yeterli olsaydı, kısıtlamarın esnetildiği dönemde ne yapardınız diye sorulduğunda alınan ilk üç cevap sırayla şöyle; biriktirmek/tasarruf, dışarıda yemek yemek, evde tatil.
Önceki araştırmada tatil ve dışarıda sosyalleşmek gibi seçeneklerin gerisinde kalan tasarruf bu ankette birinci sıraya yerleşti. Katılımcılar eskisi gibi sosyal aktivitelere para harcamak değil, bu dönemde mümkün olan en üst seviyede tasarruf etmek istyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 43’ü ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiğini söylüyor. Ek güvence isteyerek sigorta yaptıranların oranı yüzde 5 artışla yüzde 32’ye ulaştı. Ayrıca her altı katılımcıdan biri ekonomik olarak zorlandığı gerekçesiyle kredi ödemesini erteledi ya da ertelemek için başvurdu.
Tüketiciler dışarı çıkmaya ve hayatlarına eskisi gibi devam etmeye daha az eğilimliler. Her beş katılımcıdan biri evde oturmayı tercih ettiğini söylüyor. Bu sayı bir önceki araştırmanın üç katı. Evler artık çalışmanın, sosyalleşmenin ve eğlencenin yeni merkezi oldu.
Tüketiciler Covid-19 öncesine göre daha seyrek alışveriş yapıyor. Alışverişlerde yerel tedarikçilere yönelim var. “Kişisel güvenlik” ise bu eğilimin itici gücü.
Alışverişin dijital kanallara kayması satın almayı kolaylaştırıyor. Ancak bu durum tedarikçiyi etkiliyor. Çünkü dijital kanal tedarikçiler için en az kârlı olan alan.
Gençler evden çıkmak istemiyor
18-44 yaş aralığındaki kesim (yüzde 25), 45 yaş üstü tüketicilere (yüzde 18) göre evde kalmayı daha çok tercih ediyor.
Covid-19 pandemisinin bir yıldan fazla süreceğini düşünenlerin oranı ise 45 yaş üstü katılımcılarda daha fazla. Bu veriye göre gençler daha iyimser.
Ülkeler bazında bakıldığında, İtalya ve Çin ekstra önlemler alarak Covid-19 öncesi alışkanlıklarını en çok dönmek isteyen ülkeler.
Temel ihtiyaçlar dışındaki harcamalarda yaşanacak net düşüşün en fazla Fransa ve İspanya’da olacağı öngörülüyor.
Genel anlamda harcamalarda yaşanacak düşüşün en fazla Japonya ve Fransa’da olacağı düşünülüyor.