Yiyecek-içecek sektörünü yeniden şekillendiren 10 trend!
Sodexo, Innova ile 2024 yılının yiyecek ve içecek trendlerini açıkladı. Gıda ve içecek endüstrisinin gelecekteki odak noktalarını ve tüketicilerin beklentilerini ortaya koyan Innova Market Insights’ın raporuna göre önümüzdeki yıl bitki bazlı beslenme daha çok gündemde olacak, sağlıklı ve sürdürülebilir tercihler öne çıkacak. Yerel mutfakların popülaritesini artıracağını gösteren rapor, son 12 ayda insanların yüzde 43’ünün evde yemek yemeyi tercih ettiğinin de altını çiziyor… Yiyecek ve içecek sektörüne ilişkin anlamlı içgörüler sunan raporun detaylarına gelin birlikte bakalım!
Protein önemli!
Araştırmaya göre her 3 kişiden 1’i aldığı ürünün içeriğine bakıyor. Buna ek olarak tüketicilerin yüzde 42’si “Protein”in en önemli içerik olduğunu belirtiyor. Yani, protein içeriği ambalajda görünür bir biçimde yerleştirilip vurgulandığında ürünün tercih edilme oranı yükseliyor.
Sürdürülebilir yarınlar için doğayı koruyalım
Sürdürülebilirlik konusunda çalışmak, doğayı ve geleceği korumak için olmazsa olmaz. İş yerlerinde doğayı korumak için fark yaratan eylemlerin sorumluluğunun alınması önemli. “Çalışanlara, markaların ya da şirketlerin çevresel/sosyal fayda olarak en çok ne yapmasını istersiniz?” diye sorulduğunda ilk cevap doğayı korumak oluyor.
“Önlemi” önceliklendirme
Tüketicilerin sağlıkla ilgili endişeleri giderek artıyor ve önleyici sağlık ürünlerine olan ilgi de bu endişeler doğrultusunda şekilleniyor. Birçok tüketici, sağlık sorunlarını önceden engellemeye yönelik ürünleri tercih ediyor ve proaktif bir yaklaşım sergiliyor. Bu eğilim, sağlık sektöründe daha fazla dikkat çekerek ürün geliştirme süreçlerini etkiliyor. Bu endişelerin başında kilo yönetimi, kalp sağlığı ve kemik/eklem sağlığı gibi konular geliyor. Bu doğrultuda, sağlık ihtiyaçlarına odaklanarak ürün geliştirme süreçlerini şekillendirmek, tüketicilerin taleplerini karşılamak için önemli bir adım olabilir.
Bitki bazlı beslenme
Bitki bazlı beslenme, sağlık açısından faydaları olan, besleyici bir yaklaşım sunuyor. Bitki bazlı beslenme kronik hastalıkların riskini azaltırken çevre dostu bir yapıya da sahip. Daha az su, toprak ve enerji kullanarak sera gazı emisyonlarını azaltır ve böylece çevresel etkiyi en aza indiriyor. Ayrıca, hayvan refahını gözeten etik bir beslenme biçimini de destekliyor.
Yerel mutfaklar globale açılıyor
Raporda her 3 kişiden 2’sinin yeni yemekler veya mutfaklar denemeye açık olduğu görülüyor. Tüketicilerin yeni yemekler veya mutfaklar denemeye açık olması, yerel üretimin ve yerel yiyeceklerin küresel anlamda büyük bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Bu trende uyum sağlayarak yenilikçi yaklaşımlar benimsenmesi, tüketici ihtiyaçlarına cevap verme konusunda önemli bir adım. Bu şekilde hem kültürel çeşitlilik teşvik ediliyor hem de sağlıklı beslenme alışkanlıkları destekleniyor.
Evlerde sosyalleşme
Ev, değişen yaşam tarzları ve bütçe gerçekleri göz önünde bulundurulduğunda, gelişmiş sosyal etkinlikler için alternatif bir mekân olarak kendini gösteriyor. Son 12 aydaki yemek yeme alışkanlıklarındaki değişiklikler incelendiğinde, insanların yüzde 43’ünün evde yemek yemeyi tercih ettiği, yüzde 18’inin ise dışarıda yemek yemeyi tercih ettiği görülüyor. Bu durum, evin artık sadece bir yaşam alanı olmanın ötesine geçerek, sosyal etkinliklerin gerçekleştirildiği, farklı deneyimlerin paylaşıldığı bir merkez haline geldiğini gösteriyor.
Bu nedenle, işletmelerin ve hizmet sağlayıcıların, evde sosyal etkileşimi, yemek deneyimlerini ve kişisel gelişimi destekleyen çözümler sunma yönünde daha fazla fırsatı değerlendirmeleri gerekebilir.
Hem sağlıklı hem lezzetli!
Dünya çapındaki tüketicilerin büyük bir kısmı, daha sağlıklı gıdalara eğilim gösterirken aynı zamanda keyif veren gıdalara da ilgi göstermeye devam ediyor. Sağlık markalarının bu talepler doğrultusunda hem sağlıklı hem de lezzetli seçenekler sunma konusundaki çabaları oldukça önemli hale geliyor. Bu noktada, markalar daha sağlıklı malzemeler kullanarak, düşük şeker, düşük yağ veya doğal içeriklere odaklanarak ürünlerini geliştirebilir. Sodexo, tüketicilerine karşı sahip olduğu sorumluluğu ve tüketicilerinin isteklerini ciddiyetle dikkate alıyor. Sağlıklı ve aynı zamanda lezzetli ürünlerini dengeli bir biçimde restoranlarında müşterileriyle buluşturuyor.
Denizlerde potansiyel var…
Günümüzde, deniz kaynakları tarım ve gıda üretimi için önemli bir potansiyele sahip olarak görülüyor. Denizler, algler, deniz yosunları, balık ve diğer su ürünleri gibi kaynaklar, gelecekte gıda tedarik zincirinde önemli bir rol oynaması beklenen çeşitli ve yenilikçi içerikler sunuyor.
Su bakımından zengin ürünler
Son zamanlarda, su ürünlerinin sağlığa yararlarının keşfedilmesi ve yapılan olumlu değerlendirmeler, bu sektörde güçlü bir ilerleme ve büyüme potansiyeli doğuruyor. Özellikle içecek ve sporcu beslenmesi kategorilerinde sıvı alımıyla ilgili iddiaların artması, su ve su bazlı ürünlerin talebinde artışa neden oluyor. Son üç yılda, içeceklerin ve sporcu beslenmesinin lansmanlarında yüzde 10’luk bir büyüme gözlemlenmiş olması, tüketicilerin bu tür ürünlere olan ilgisinin arttığını ve sağlıklı içeceklerin tercih edildiğini gösteriyor.
Bilgide şeffaflık
Tüketiciler, ürün ambalajlarını ilk baktıklarında karmaşık olmayan marka bilgileriyle karşılaşmayı arzu ediyor. Bu bilgi, ürünün markası, logosu veya açıkça belirtilmiş özellikleri olabilir. Ardından, ürünün raf ömrü hakkında bilgi ve ürünün arkasındaki hikâyeyi anlatan detaylar gibi daha spesifik bilgiler gelebilir. Bununla birlikte, tüketiciler artık sürdürülebilirlikle ilgili bilgilere de büyük bir ilgi gösterebiliyor. Raporda belirtildiğine göre, insanların yüzde 64’ü ürün ambalajlarında sürdürülebilirlikle ilgili bilgileri direkt olarak görmek istiyor. Bu, ürünlerin çevresel etkileri hakkında bilinçlenme ve sürdürülebilirlikle ilgili şeffaflık talebinin arttığını gösteriyor.