Z kuşağının iş hayatındaki “güçlü” ve “zayıf” yönleri neler?
İş hayatına gireli epey zaman geçti ancak Z kuşağı sürprizlerle dolu… Bu zamana kadar yapılan araştırmalar biraz zor bir adaptasyon sürecinden geçtiklerine işaret ediyor. Öyle ki Fortune’un verilerine göre “günde 5 saatten daha az çalışmak” isteyecek kadar cüretkar ve optimistler. Kimine göre durulacaklar kimine göre ise düzeni değiştirecekler. Hangi tarafın haklı çıkacağını kestirmek zor…. Ancak her yeni araştırmayla sis bulutu biraz daha dağılıyor. Son olarak Siemens Healthineers Türkiye‘nin gerçekleştirdiği araştırma Z kuşağının güçlü yönlerini “saygı”, “uyum” ve “samimiyet”, zayıf yönlerini ise “detaycı”, “duygusal” ve “kararsız” olarak tanımlıyor…
Z kuşağı için “saygı” önemli
Araştırmada kendi güçlü ve zayıf yönlerini değerlendiren Z kuşağı temsilcilerine bu jenerasyonun en güçlü yönleri sorulduğunda, katılımcıların yüzde 62’si “saygılı” cevabını veriyor. Bu cevabı “uyumlu” ve “samimi” yanıtları izliyor. Katılımcıların hedeflerine ulaşmak için iş yerinden beklentilerinde ise ilk sırada “saygı görme” geliyor. Aidiyet söz konusu olduğunda Z kuşağının en önemli beklentisi yine “saygı görme” oluyor. Diğer beklentiler ise şöyle: Görüşlerine değer verilmesi, ücret ve yan olanaklar, kariyer olanakları, eşitlik…
Zayıf yönleriyle ilgili değerlendirmelerde ise ilk üç sırada “detaycı olmak”, “duygusal olmak” ve “kararsız olmak” yer alıyor. Hayattaki hedefleri sorulan katılımcıların yüzde 74’ü “başarı” yanıtı veriyor. Bunu mutluluk, prestij/statü, dostluk/arkadaşlık, eğlence ve sosyal sorumluluklar izliyor.
Çok çalışmaktan şikayetçi değiller
Z kuşağının liderlerden beklentilerinde “duygusal destek” öne çıkıyor. Yönetimden ve liderlerden adalet, pozitif iletişim ve motivasyon artırıcı yaklaşımlar bekleyen Z kuşağı, yöneticilerinden projelere dahil edilmelerini, fikirlerinin alınmasını ve anlık ya da üç ayda bir geri bildirim yapılmasını istiyor. Katılımcıların diğer beklentileri ise yöneticilerinin duygusal olması, takımı yönetmesi, işini ve kendini yönetmesi olarak sırlanıyor.
İdeal çalışma ortamı söz konusu olduğunda Z kuşağının öne çıkan beklentileri şöyle: Uyumlu ekip, huzurlu ortam, samimiyet, bilgi alışverişi, özel hayata saygı. İş ortamındaki stres unsurlarında ilk sırada mobbing var. Bunu saygısızlık, küçük görülme, ayrımcılık takip ediyor. Zaman kısıtlaması ve çok çalışmak ise stres unsurları arasında en sonda yer alıyor.
Yoğun teknoloji kullanımına rağmen yüz yüze iletişimi ve yüz yüze eğitimi tercih eden katılımcıların uzaktan çalışma imkanının özgürlük ve esneklik beklentilerini karşılamakla birlikte sosyalleşme, disiplin ve bilgi paylaşımı adına ofiste bulunma ve açık ofis uygulamalarını talep ettikleri görülüyor. Bu da Z kuşağının beklentilerine en uygun çalışma modelinin esnek veya hibrit çalışma olduğuna işaret ediyor.
“İş hayatındaki dönüşümden duygusal olarak da etkileniyorlar”
Siemens Healthineers Türkiye’de, tüm çalışanların kendilerini değerli ve güvende hissetmesini sağlamanın en önemli önceliklerinden biri olduğunu belirten Siemens Healthineers Türkiye CFO’su ve Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık Komitesi Başkanı Nalan Abdullahoğlu, “Şirketimizin ana odak alanı ‘insan’. İnsanlığın sağlıkla yaşaması için çalışıyoruz. Osmanlı’dan günümüze, 135 yıldır bu coğrafyada faaliyet gösteriyoruz. Bu topraklarda bir asrı aşan varlığımızın ve başarımızın sırrı insan odağımız. Çeşitliliği, eşitliği ve kapsayıcı olmayı başarımızdaki belirleyici unsurlardan biri olarak görüyor, şirketimizde bu kültürle her türlü farklılığı kucaklıyoruz. Dengeli bir kadın-erkek çalışan oranı olan şirketimizin yaş ortalaması 34. Türkiye’nin en genç sağlık teknolojisi şirketleri arasındayız.
Şirketimizde Z kuşağı temsilcilerinin yenilikçi bakış açılarına ve katkılarına çok değer veriyoruz. Hem onların hem de iş dünyasının başarısı için beklentilerini ve ihtiyaçlarını anlamayı çok önemsiyoruz. Çeşitlilik, Eşitlik ve Kapsayıcılık Komitemiz tarafından gerçekleştirilen araştırmamız bunun göstergelerinden biri. Araştırma sonuçlarında, Z kuşağının kendi karakteristik özelliklerinin yanında, özellikle pandeminin ve post pandemi döneminin etkilerini de görüyoruz.
Uzaktan eğitim, uzaktan çalışma ve sosyal hayattan bir dönem izole kalmak, iş hayatına etkileri bakımından bu kuşağı diğer kuşaklardan daha farklı etkiledi. Z Kuşağı iş hayatından beklenti anlamında, başarı, kariyer, maaş gibi konularda diğer kuşaklarla ayrışmıyor. Daha çok kendilerini gerçekleştirmek anlamında duygusal beklentileri var. Saygı görme, sosyalleşme, bilgi alışverişi yaparak ofisten çalışmayı daha çok tercih ediyorlar, yöneticilerinden duygu yönetimi desteği bekliyorlar. Bu beklentileri öğrenmenin hem onların hem de iş dünyamızın başarısı için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Şirket kültürümüzde bu beklentileri halihazırda karşılıyoruz, bu tür araştırmalarla birbirimizi daha iyi anlıyoruz. Farklı kuşakların uyum içinde çalışması için daha etkili adımlar atmaya devam edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Araştırmanın Metodolojisi:
Araştırmaya Z Kuşağı şirket çalışanlarının (yüzde 17’si çalışan, yüzde 13’ü çalışırken okuyan) yanı sıra Türkiye genelinde 30’dan fazla üniversiteden öğrencilerden (yüzde 69) oluşan 500 kişi katıldı. Anket sorularıyla katılımcıların bireysel özellikleri, hayat hedefleri, çalışma ortamı, beklentileri, sosyal aktivite ve eğitim tercihleri, motivasyon, takdir ve lider beklentileri değerlendirildi. Çalışmada aynı zamanda Z Kuşağı’nın aidiyet beklentileri ve iletişim tercihlerine de yer verildi.
İşverene mesaj: Seviyorsan özgür bırak…
Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü’nün de üyesi olduğu Uluslararası İşletme Okulları Birliği CEMS’in yeni araştırmasına göre genç profesyonellerin yüzde 61’i hibrit çalışmanın kariyerleri üzerinde olumlu bir etkisi olacağını düşünüyor. Bunun ardında yatan sebeplerse masrafları azaltıp daha çok seyahat fırsatı yaratmak, esneklik ve kendilerine değer verildiğini hissetmek.