Z kuşağını yakalamak için kaç saniyeniz var?
Önümüzdeki on yıl, Z kuşağının olgunlaşıp pek çok sektörü etkilemesiyle şekillenecek. Politikacılardan global marka temsilcilerine herkesin dilinde Z kuşağının olmasının sebebi de tam olarak bu! Dünya genelindeki Z Kuşağı trendlerini Türkiye içgörüleriyle birlikte bir araya getiren Onur Karyağmaz (Industry Consultant Google Türkiye) ve Zeynep İyigün (Editor in Chief Think with Google Turkey) birlikte kaleme aldıkları makaleleriyle Z kuşağını mercek altına almış… Gelin birlikte Z Kuşağına daha yakından bakalım!
1997’den sonra doğan insanlar da dahil olmak üzere, en yaşlı Z kuşağı şu sıralar üniversiteyi bitiriyor (pandeminin el verdiği müddetçe de diyebiliriz belki) ve işgücüne katılmaya hazırlanıyor. Z kuşağı şu anda Türkiye’deki toplam nüfusun yüzde 23’ünü oluşturuyor, bu da bugün piyasadaki en güçlü tüketici güçlerinden biri haline geldikleri anlamına geliyor. Evet, Z kuşağı bugünü ve geleceği şekillendiriyor. Sadece alışveriş davranışlarına katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda çevreyi de etkiliyorlar. Türkiye’de ebeveynlerin yüzde 52’si Z kuşağının, yani çocuklarının düşüncelerinin satın alım yapacakları markaları etkilediğini söylüyor.
“Dijital yerlilerden” bahsediyoruz
Z kuşağının temel ortak özelliği dijitalin içine doğmuş olmaları. Tamamen internet çağında doğan ilk nesil olan Z kuşağı, dünyanın her yerinde yüzde 100’e yaklaşan bir akıllı telefon penetrasyonuna sahip. Bu neslin üyeleri ayrıca daha fazla sosyal medya hesabına sahip ve diğer nesillere göre sosyal medyada daha fazla zaman geçiriyor. Türkiye’deki Z kuşağının yüzde 50’si her gün sosyal medya ve online videolar ile etkileşim kurmak için önemli ölçüde zaman harcıyor.
Dikkat çekmek için 8 saniyeniz var
Dahası, Z kuşağının dikkat süresi Y kuşağından daha kısa. Onların dikkatini çekmek için 8 saniyeniz var, bu da Y kuşağının size ayıracağı sürenin yalnızca üçte ikisi. Bu durum, markalara bu kitleyi kazanabilmeleri için çok kısa bir aralık sunuyor ve Z kuşağının davranışlarını, tercihlerini daha iyi bilmeye ve bildiklerini en etkili şekilde kullanarak o tek atışı gerçekleştirmeye zorluyor.
Z kuşağının 3 temel tüketici davranışı
Bu neslin satın alma tercihlerinde “yeniyi” deneyimlemek önemli bir faktör. Bu nedenle tüketici ürünleri kategorilerinde küçük ölçekli markaların diğer markalara göre çok daha hızlı büyümesi dikkat çekici. Çünkü Z kuşağı için markanın sunduğu deneyim, markanın kendisinden daha önemli. Ürün veya hizmetin ne tür bir deneyim sunacağı daha güçlü bir seçim kriteri.
Fiyat odaklılık
Bir ürünü mevcut fiyatından satın almaktansa indirimde olmasını bekleme olasılıkları Y kuşağına göre daha fazla. Önceki nesil para harcama konusunda daha dürtüsel davranışlara sahipken, Z kuşağı pragmatik bakış açısıyla harcama yapmaya eğilimli. Ancak, yerel bir perakendeciyi destekleyeceğine veya çevreye yardımcı olacağına inanıyorlarsa, ellerini ceplerine atma konusunda daha istekli olduklarını söyleyebiliriz.
Hikâyeyi yaşamaya odaklılık
Oldukça yeni tüketiciler olarak, marka tercihleri henüz kesin olarak belirlenmiş değil, bu da şirketlere kendilerini Z kuşağı ile bağdaştıracak şekilde tanıtma ve sadakatlerini kazanma fırsatı veriyor. Bu kuşaktan saygı ve sadakat kazanmak için markaların bağlılıklarını göstermesi ve sürdürülebilirlik ve eşitlik üzerine kurulu bir iş modeli oluşturması gerekiyor. Markaların ne yaptığını ne söylediklerinden daha çok önemsiyorlar.
Görsel odaklılık
Görünüşlerini önemsiyorlar ve bu nedenle kimliklerini benzersiz bir şekilde ortaya çıkarmak ve bir tüketici olmanın yanı sıra satın alma tercihleriyle de görünür kılmak istiyorlar. Bir görsel, Z kuşağı için bin kelimeye bedel. Görsel iletişim, Z kuşağının iletişim yolunda mesajlaşmadan önce geliyor.
Toplum değişmeye devam edecek. Geleceği en iyi şekilde planlayabilmek için markalar, önümüzdeki yıllarda tüketici tarafında en büyük paya sahip olacak olan Z kuşağını şimdiden hesaba katmaya başlamalı.
Kaynak: Think With Google