
60 yıllık üretim devi karar verdi, kendi markasını yaratıyor…
Termikel’in 2016 yılı ihracat cirosu 100 milyon TL… İhracatının yüzde 68’ini Avrupa’ya yaparken Güney Amerika’ya, Orta Doğu ve Afrika’ya, Asya’ya ve Avustralya’ya da ihracat gerçekleştiriyor. Türkiye pazarının ise yüzde 35’ine sahip. İşte bu dev yapı şimdi kendi markasını yaratıyor. Nasıl mı? Anlatayım…
Alacakaranlık. Trenin o kocaman çelik gövdesinin yanında zaten ufak tefek bedeni daha da naif gözüküyor. Henüz ergenliğin başında. Yaşından beklenmeyecek bir olgunlukla dinliyor babasını. Yolculuk Kayseri’den Ankara’ya. “Yolun açık olsun” diyor babası, kışın ayazında yola saldığı oğluna şöyle bir bakıyor, içi sızlıyor ve sırtındaki paltoyu çıkarıp “Üşüme” diyor. Yıl 1950’lerin sonu, yol ise o zaman çok uzun.
Ankara’ya yerleşmiş memleketlilerinden birinin yanına yolculandığında 13 yaşındadır Mehmet Kaya… Yaşı küçük ama ailenin sorumluluğu büyüktür. Dökümcülük yapan ustasının yanında uzun kalmaz. “İşin yarısı cesaret, yarısı zarafettir” söylemi daha o günlerden kişiliğini yansıtır. Makine yağı, demir talaşı değildir kendisine çizdiği yoldaki kariyeri. Önce bir terzinin yanına geçer sonra ticarete atılır. Uzun sürmez, bugünün pazarlama tekniklerini aratmayacak yaratıcılıkta satışa sürer düdüklü tencereleri. Hem üretir hem de satar. Kamyonun üstüne iliştirdiği kocaman düdüklü tencerenin içine yerleştirdiği megafonla seslenir köyden köye.
O gün başlar 60 yıllık markanın öyküsü. Mehmet Kaya o gün yola çıkarken bugün Termikel’in geldiği yeri hayal etmiş miydi bilinmez ama bilinen odur ki attığı her adım, yaptığı her hamle doğru olmuş.
En büyük, en kaliteli ve en yenilikçi olmanın dayanılmaz sorumluluğu
Yıl 1957. Mehmet Kaya ankastre mutfakta pek çok yeniliğe öncülük eden Termikel’i kurmuştur. İlk cam kapaklı köşeli fırın, ilk mini otomatik sıkıcılı çamaşır makinesi, ilk eksantrik kayışlı yayık Termikel’den çıkar. Bugün Türkiye ve Avrupa’da en modern tesislerde üretim yapan şirket 75 ülkeye ihracat, 110 markaya üretim yapıyor. 2 bine yakın B2B müşteriye hizmet veren Termikel pazarının da lideri. 45 bin metrekarelik kapalı alanda üretime devam eden kuruluş 2 bin çalışanıyla tek vardiyada bir milyon 500 bin adet üretim yapabiliyor. B2B bir marka Termikel. Avrupa’nın en büyük ankastre fırın, ocak ve davlumbaz üreten fabrikasına sahip. Yani büyük adetli üretim yapan her markanın ajandasında.
Termikel Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kaya ikinci kuşaktan. Şirkette üretim ve stratejik planlamadan sorumlu. Kayalar üç kardeş; ikisi erkek biri kız. 2002 yılında yazdıkları aile anayasasıyla kurallarını belirledikleri üçüncü kuşaktan yedi temsilci bugün şirkette değişik görevlerde.
Aile kuruluşundan 56 yıl sonra 2013’te radikal bir karar verir. Küresel markalar için fason ürettikleri ürünleri kendi markalarıyla piyasaya sürer ve perakendenin gereklerini yerine getirmeye başlar. Yurt içinde 50 mağaza açıp sayısını en kısa sürede 80 bölgede 200 adede çıkarmayı planlıyorlar. Termikel iddiasını, aldığı aksiyonlar ve operasyonlarındaki büyüklüğüyle ortaya koyuyor.
Türkiye’de bir ilk: “Tescilli endüstriyel tasarımlar”
Yenilikçilik lafta kalmamış Termikel’de. AR-GE’ye ciddi bir bütçe ayrılıyor. Kolaycıların benzerini yapmakta hızlı davrandığı Termikel, ürünleri tasarımlarının tescilini alarak haklarını korumaya çalışıyor.
2016 yılı ihracat cirosu 100 milyon lira olan Termikel, ihracatının yüzde 68’ini Avrupa’ya yaparken Güney Amerika’ya, Orta Doğu ve Afrika’ya, Asya’ya ve Avustralya’ya da ihracat gerçekleştiriyor.
Almanya Federal Parlamentosu oluşumu olan “Interior Innovation Award 2013” ödülüne layık görülen Termikel’in tescilli tasarımları; davlumbazın içerisine yerleştirilen iPad ile yemek yaparken yemek tarifine bakıp sosyal medyada gezilebiliyor.
Davlumbaz içerisinde mikrodalga fırınla yer tasarrufu sağlanıyor
Nostalji sevenlere retro ve teknoloji sentezlenerek farklı bir seçenek daha sunuyor.
Termikel’de tasarımının yüzde 90’ı kurum içinde gerçekleştirilen 650 çeşit ankastre ürün bulunuyor. Türkiye pazarının yüzde 35’ine sahip olan kurum büyüme ısrarını sürdürüyor.
“Pazar günü yemekleri ben yapmasaydım sorunu görmezdik”
“İyi börek yaparım” diyor Ahmet Kaya, “Kekim de iyi kabarır. Hatta fırında balık ve güveç yapmakta mahir olduğum lezzetler” diyerek iştahımı açıyor. “İnanmam!” diyorum. Tabi ya deneyim tasarlamak ve yönetmek yeni dönemin yükselen pazarlama disiplini. Ben de potansiyel müşteriyim ya! Şaka bir yana, fırından tepsilerini çıkarıp gösteriyor. Kusursuz emayede yollar açılmış. “İşe bunlar ortası kızarmayan, istenildiği gibi kabarmayan keklerin çözümü. Eğer ben mutfağa girmeseydim problemi yaşamaz, çözmek için arayışta olmazdım” diyor. Sadece meraktan soruyorum, Kayserili olacaksın, mutfağa gireceksin ve de bunu göğsünü gere gere söyleyeceksin! Kayserili kaç tane beyefendi mutfağa girmiştir?
Dünya çok büyük bir pazar, hepimize yeter
Dünya akıllı sayaçları konuşmaya başladığı 2000’li yılların başında 1994’ten beri sayaç üretimi içinde olan Termikel bu pazarda zaten güçlü bir oyuncudur. Teksan’ı grup şirketi olarak bünyelerine aldıklarında bu alanda da doğal olarak söz sahibi olurlar. “50 yıllık markayı satın alıp iki yılda istediğimiz yere geldik” diyor Ahmet Kaya. Marka olmanın önemini fark etmelerine neden olan bu satın alma bugün Termikel markasıyla pazarda olmalarının da motivasyonu.