Fuarlar AVM’lerin potansiyel adresi olmaya aday
Devlet tarafından belirlenen döviz sabitleme kuruyla birlikte bir değişime daha gidiyoruz. Geçici ya da tek seferlik etkinlik anlayışı da tarihe karışmaya başlıyor. Bütçe kısıtlamaları sonrası artık AVM pazarlama departmanları birer etkinlik firmasına dönüşmeye başlıyor. Farklı iş modelleri gelişiyor. Sponsorluklar artıyor. Etkinlik ve alışkanlıklarla birlikte festivaller, konserler ve sergiler de artık alışveriş merkezi içlerine taşınıyor. Nasıl ki Bağdat Caddesi alışveriş kültürü AVM içlerine taşındıysa, nasıl ki sokak lezzetleri bile AVM içlerine taşındıysa tüm kültürel ve sanatsal girişimler de merkezlerin içine taşınıyor. Alışveriş merkezleri kendi geleneksel festivallerini hazırlıyor ve bunu bir çekim merkezi haline getiriyor. Daha önceden başlayan AVM’ler var. Palladium
Kahve Festivali’nin ikincisi düzenlendi, Zorlu’da Çocuk Krallığı’nın ilki düzenlendi, “Akbatı’da Koşusu” bölge için büyük ve geleneksel bir organizasyon haline dönüştü. Yiğit Yazıcı ve Barış Sarıbaş gibi Türkiye’nin son dönemde yer alan en önemli sanatçılarının atölyeleri 42 Maslak AVM’de yer almaya başladı.
İleride fuarları AVM’lerde görebiliriz
Zorlu PSM ile Türkiye’ye gelmeyecek büyük müzikalleri izleme şansını buluyoruz. Açıkçası AVM’ler Türkiye’nin kültürel ve eğlence yükünü çekmeye başladı. En son Akbatı, Akmerkez ve Akasya’da ortak olarak gerçekleşen Yeşil Çocuk Festivali’nde bu gelişim için önemli bir adım olarak yer alıyor. Şimdi işte bu geleneksel etkinlikleri çoğaltmak için yeni yapılan alışveriş merkezlerinde açık meydanlar, kapalı arenalar ve geniş konser alanları oluşturulmaya başlandı. Harbiye Açıkhava Konserleri’ne alternatif olarak Vadistanbul Açıkhava Konserleri karşımıza çıktı bu sene ki bence çok da başarılı oldu. Neden şimdi fuar merkezleri de daha merkezi olan AVM’lerin içinde yer almasın? Neden fuar için Büyükçekmece’ye gitmek yerine yeni projeler fuar alanına dönüştürülen otopark alanlarında sergilenmesin?
Ticari işletmeler AVM’leri doldurmuyor
AVM’ler devasa alanlara yayılmış durumda. Şehir içerisinde çok büyük metrekareler kaplıyorlar. Türkiye’nin ekonomik koşulları nedeniyle de mevcut alanlarını ticari işletmelerle doldurmakta zorlanıyorlar. Bu nedenle bu dönüşüm hızlı ama kalıcı olarak gerçekleşiyor. Bu değişime ayak uydurmak da çok çok önemli. Rekabetin üst düzey olduğu bu etkinlik mimarisi önemli. Mesela Vadistanbul’un geçen sene girişimde bulunduğu Winter Wonderland gibi dönemsel biletli aktiviteler de önemli. Evet, her girişim ilk denemede başarılı olmayabiliyor ama ilklerin gelenekselleşmesi için ısrarcı olmak da çok önemli. Sektörün bir diğer gelecek vadeden konusu da “exhibition” yani sergi mantığının Türkiye’ye oturtulması… Londra’da V&A Müzesi’nde yer alan 3 sergi alanını gezme şansım oldu. Gaming, Future World ve Frida Kahlo sergileri yer alıyordu. Özellikle Frida Kahlo sergisine, her günü tamamen dolu olduğu için giriş şansı bile bulamadım. İşte bu önemli insanların ya da sektörlerin hikayelerini anlatan sergilerin AVM içindeki boş mağazalara girmesi de gelecek için önemli bir iş modeli olarak potansiyel taşıyor.
Kendi sergi alanlarımızı oluşturmalıyız
Sergilerin artık mevcut dolar kurunda getirilmesi çok kolay değil. O nedenle kendi sergi ve deneyim alanlarımızı oluşturmak da bizlerin, ajansların ve kreatif ekiplerinin boynunun borcu. Biz Marketing Toys olarak bu girişime Imagineer Kids ile başladık. Gelecek dönemlerdeyse sadece çocuk değil yetişkinler için de benzer sergileri oluşturmak için girişimlerde bulunuyoruz. 5 senedir üstüne yatırım yaptığımız sergi oluşturma ve hikaye anlatımı alanının sonuçlarını da Cartoon Network Bilinmeyenler Dünyası ile almaya başladık. Şimdi sırada diğer alışveriş merkezlerine de bu iş modelini ve kalıcı etkinlik konseptlerini anlatmak kalıyor. Aslında bu sistem gene benzer rekabetin başka bir sektörde boy gösterdiği Las Vegas’da yer alıyor. Kumarhane ve otel tercihi edilmesi için yan yana bulunan 20 otelin çekişmelerinde tam da Türkiye’de yer alan AVM rekabetinin benzeri yaşanıyor. Ama orada farklılaşma bahsettiğim, aktivite alanları, sergiler, konserler ve şovlarla yapılıyor. Mesela LUXOR Otel’de Bodies Exhibit ve Titanic Exhibit kalıcı olarak yer alıyor. CSI LAS VEGAS ise MGM’Otel’in içinde çözülmeyi bekleyen davaları ziyaretçilerle buluşturuyor. Bir başka otel Mandalay Bay’de ilk kez Beyaz Kaplan’ı görme şansına ulaşırken Treasure Island Otel’de ise korsan istilasını canlandıran şovlar ile karşılaşabiliyorsunuz.
Şimdi bu benzer rekabetin benzer müşteri çekme kaygısıyla yapılan Las Vegas önemli bir iş modeli oluşturuyor. Mimarisiyle öncelikle ön planda olan oteller sonrasındaysa içinde yer alan atraksiyonlarla kalıcı rekabet unsuru yaratıyorlar. Daha yeni geçen sene MARVEL EXPERIENCE bölümü açılarak süper kahramanlarının lisanslı dünyası ziyaretçilerin dünyasına aktarıldı. Şimdi sıra Türkiye’de özellikle 165 AVM’nin yan yana olduğu İstanbul pazarında farklılaşmak zamanı. Kidzania, Legoland, Emaar Akvaryum ve çok daha önemli yatırımların ihtiyaç duyulduğu dönemler bizi bekliyor.