
NFT bildiğiniz gibi değil!
Çoğu kişi o gaming dönemindeki gelişimden, uçan pelerinlerin, jet kay kayların üzerinden bir “sıfır” noktası çizse de hepimizin NFT ile haşır neşir oluşu Christie’s’in medya sanatçısı Beeple’ın eserini 69 milyon dolara sattığı Şubat sonu olmuştur. Düşünün; o güne kadar eserleri 100 dolar bile etmezken nasıl oldu da bu kadar değerlendi? Gelenekselliğin en önemi temsilcilerinden bir müzayede evi henüz dijitali dahi sanat olarak kabul etmekte tereddüt duyan sistemin değiştiğinin ispatı gibiydi. Beeple’ın eserinin satışı sonrası şaşkınlığı da hepimizin aklında.
Orkun Bulut, tooken.io Kurucu Ortağı
Bizim ülkede işin üretiminden ziyade “anlatımından” “yorumundan” para kazanmak kolay geldiğinden işin felsefesinden uzak, tamamen “Non-Fungable Token” yani NFT’nin kelime anlamı üzerinde bir yorumlamayla olayı anlamaya çalışıyoruz. “Değiştirilemeyen jetonlar” çıkış amaçlarındaki gibi gaming dünyasında hala çok etkili; ama markalar için NFT dünyasında koleksiyon hissi daha öne çıkacak.
Şimdiden 11 milyar dolarları aşan bir ekonomi yarattı NFT dünyası. Bunun yarısından fazlasının geçen birkaç ayda oluştuğunu gözlemledik. Şu an tamamen fiyatlar üzerinden değerlendirilen bir NFT gündemi var. Herkesin bize ilk sorduğu soru “Hangi NFT’lerin fiyatı artar?” oluyor genelde. NFT’lerin yapısını anladığımızda bunların değerli olduğunu ama değer yargımızın maddiyattan çok maneviyata, hatta gösterişe döneceği öngörülesi! Bu yüzden NFT’leri değerlendirirken sanat tarafına konuşmak oldukça sınırlı. En doğru tanımı, hatta başlığı; koleksiyonerliğin dijital hali olarak belirleyebiliriz. Şu noktada hepimiz NFT’lerle alakalı fiziki bir karşılık da istiyoruz. Aslında bakarsanız hepimiz sandığımızdan daha fazla dijitalleşmiş durumdayız. En az telefonumuza bakan dahi 7-9 saat arası ekranda kaldığının raporunu gün sonu görüyordur. Tabii buna TV ve bilgisayar ekranlarında geçirdiğimiz saatler dahil değil. Aslında çoğumuzun ekran dışına baktığımız süre belki de 2-3 saati geçmiyor. O yüzden dijital dünyanın fizikiye uyumundan ziyade yaşadığımız dijital dünyanın içerisine fiziki dünyamızı entegre etme aşamasına çoktan geçtik.
NFT, sanattan fazlası
Hepimiz birer koleksiyoneriz aslında! Bunu sadece sanat eserleriyle sınırlamamak gerek. Büyüklerimizin pul koleksiyonlarını, biriktirdiği özel mektupları düşünün… Bizim kuşağın futbolcu kartları, tasoları derken gittiğimiz özel konserlerin, spor müsabakalarının biletlerini bile çoğumuz biriktiriyoruz. NFT’lerin evrimi de bu tip koleksiyon tarafına hizmet ettiği gibi bunu tanımadığımız insanlara bile gösterme/sergileme fırsatı verecek. Bu kişisel müzelerimiz de ilk adım olacak. Koleksiyonunu yaptığınız sanatçı ya da markanın pazar yerlerindeki sayfasında eserin sahibi olarak görünmeniz NFT pazar yerlerinde görülebiliyor. NFT’yle birlikte kişisel itibar tanımlamalarımızı yapacağımız bir çağa giriyoruz. Düşünün koleksiyonumuza kattığımız sanatçının ya da markanın sayfasına gittiğimizde o eserin sahibi olduğumuz yazacak. Oradan bizim sayfamıza bir tıkla ulaşıp kişisel koleksiyonumuzu herkes görebilecek. Kaç kez el değiştirdiğinden hangi fiyata satın aldığımıza kadar…
Önümüzdeki aylarda Twitter, Instagram, Facebook gibi platformlar sahip olduğumuz NFT’leri profilimizde gösterecek. Düşünün; yelkene meraklıysanız burada yelken ağırlıklı NFT’ler collect edip kendinizi tanımlayacaksınız. Belki de sahip olduğunuz lüks fiziki mücevherlerin NFT’leri size ücretsiz verilip burada sahip olduğunuzu anlatacaksınız. Hem de sosyal medyaya kol saatinizi ve araba logunuzu ekler gibi değil; bir sanat koleksiyoneri itibarında.
Taklit işlerle başarı gelmez
Türkiye’deki NFT pazarına baktığımızda çok fazla strateji hatası yapıldığını görüyoruz. Büyük isimlerin NFT dünyasına girmesi diğer NFT üretenler için harika olsa da projelerin kendi özlerinden kopuk olması işleri genel anlamda başarısız kılıyor. Muhtemelen bu işleri hazırlarken hepsi en pahalı 5 NFT koleksiyonunun etkisinde kalıyor. Mesela 2 milyar dolar civarında ekonomi yaratan Crypto- Punks ve Bored Apes Yacht Club gibi portre, piksel odaklı işlerin taklidi hissi uyandıran NFT’ler Türk ünlü pazarında fazlasıyla göze çarpıyor. Burada dikkat edilmesi gereken iki husus var. Birincisi bu eserler tüm dünyada satışa çıksa da sizin kendi ünlü topluluğunuza nasıl temas edeceği ve global NFT topluluğundaki satış stratejileri önemli…
Bu işlerin neden rekor kırdığını anlamadan esinlenilen işlerden başarı beklemek ahmaklık. Keza bu temelde çıkan bir sanatçının koleksiyonu potansiyelinden çok uzak kalırken topluluk üzerine inşa edilmiş bir başka sanatçı işinde de farklı manipülasyonlar ortaya çıktı. Merkeziyetsiz, şeffaf dünyada her şey gözümüzün önünde gerçekleşiyor!
Türkiye’den ses getirecek işler çıkacak
Rekortmen iş CryptoPunks’a sahip olmak sadece NFT’de değil tüm dünyada size belli kapıları açan bir statü haline geldi. Bu koleksiyon için NFT’nin erken dönem Mona Lisa’sı benzetmesini yapabilirim. Bored Ape Yacht Club’ın da oldukça fazla ünlü alıcısı olması fiyatlarını tırmandırdı. En son Jimmy Fallon da alıp tüm sosyal medya hesaplarında sergilemeye başladı. Diğer satış rekoru kıran işlerin çoğunun Reddit, Discord gibi platformlarda örgütlenen, destekçisi internet dünyasında itibar sahibi olan isimler olduğunu iyi görmek lazım. Medya sanatçıları dışında Türkiye’den de büyük ses getirecek işler çıkacağını düşünüyorum. Ama yanlış işler Türk NFT topluluğunun oluşumunu geciktiriyor. Yukarıda anlattığımız işlerin taklitleri, Tarantino, Pulp Fiction’ın kesintisiz halini NFT’ledi diye dizi kesitlerinin NFT’lenmesi, hatta Saba Tümer’in kahkahasının NFT gündemi olması gibi haberler koleksiyonerleri işlere daha mesafeli yapıyor.
Ortağım Hakan Şık ile birlikte kurduğumuz Tooken ile markaların doğru NFT üretmesinde kendi itibarlarına katkıda bulunacağı şekilde stratejik danışmanlık yapıyoruz. Aslında biz yapacaklarından daha çok yapmamaları gereken işleri onlara anlatıyoruz. Gazetecilik kökenli biri olmamın avantajıyla içerik üretme konusundaki uzmanlığımızı işlerin hikayesinde ve fiziki dünyadaki PR ederinde kurguluyoruz.